www.emeklilikhaber.com

SSK VE BAĞ-KUR EMEKLİLİK - Yeni Haberler

BÜYÜK HİZMET

Yeni SSK ve Bağ-kur Gelişmelerinden Anında Haberdar Olmak İstiyorsanız E-posta Adresinizi Ekleyin

Abone Olduktan Sonra Üyeliğinizi Onaylamayı Unutmayın

<$BlPerşembe>

<$BlSSK BAĞKUR VE T.C. EMEKLİ SANDIĞI REHBERİ

FB-GS-BJK-TS 4 BÜYÜKLER TARAFTAR PLATFORMU
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
FB-GS-BJK-TS 4 BÜYÜKLER TARAFTAR PLATFORMU DEĞERLİ 4 BÜYÜK TAKIM TARAFTARLARI; TAKIMINIZLA İLGİLİ HER TÜRLÜ ÖNERİ GÖRÜŞ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ BU PLATFORMDA ÖZGÜRCE DİLE GETİREBİLİR VE BİNLERCE KİŞİYLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ. TAKIMINIZLA İLGİLİ abcemal.superlig@blogger.com ADRESİNE MESAJINIZI GÖNDERİN FB-GS-BJK-TS 4 BÜYÜKLER TARAFTAR PLATFORMU http://fb-gs-bjk-ts.blogspot.com SİTESİNDE OTOMATİK OLARAK HEMEN YAYINLANSIN. DÜŞÜNCENİ HEM SEN OKU HEM HERKES DUYSUN.

Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Blogcuda yaşanan sorun nedeniyle üyelerimiz dışında kimse yazılarımıza ulaşamıyor. Gazetecileri cezalandırmayın Gazetecileri cezalandırmayın Genç vekillere kıyak emeklilik yolda Bakan Çelik: Sosyal Güvenlik Reformunu daha sağlık olsun diye erteledi... Rakamlarla 2007`de Türkiye ekonomisi Sosyal güvenlikte uzman vekillerden CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun Doğum günü kutlu olsun... Tersanelerde 18 ayda 18 bin kaza Prim yükünde indirim 2009 yılına sarkacak Bölgesel asgari ücret bölgesel ambargodur Sağlık sistemindeki düzenlemenin kapsamı geniş İşte Kaddafi`nin Fransızlar`ı deliye çeviren hareketleri SON 465 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ SON 440 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ Annem kendi üzerine bir işletme açarsa almış olduğu emekli aylığı kesilir mi?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist

Blogcuda yaşanan sorun nedeniyle üyelerimiz dışında kimse yazılarımıza ulaşamıyor.
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Değerli okurlar bildiğiniz üzere büyük bir gayret ve özveri ile ulusal basında yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK haberlerini ve köşe yazılarını düzenli olaralk size ulaştırıyorum. Ancak son bir haftadır blogcu.com da yaşanan sorun nedeniyle herkes yazılarımıza erişemiyor. Mail grubumuza üye olanlara direk link bağlantısı gönderdiğimiz için yalnızca grup üyeleri yazılara ulaşabiliyor. Bu nedenle BU HİZMETTEN MEMNUN OLAN ve gruba üye olanlar diledikleri arkadaşlarına üyelik davetiyesi gönderebilirler veya arkadaşlarını direk gruba kayıt edebilirler. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNE ÜYE OL ! ULUSAL BASINDA YAYINLANAN SSK VE BAĞKUR HABERLERİ İÇİN ÜYE OLUN. BURADAN ÜYE OLMAKTA SORUN YAŞIYORSANIZ ÜYELİK İÇİN http://sosyalguvenlikhaber.blogcu.com ADRESİNİ TIKLAYABİLİRSİNİZ. TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU http://emeklilik.blogcu.com ALİ ÖZTÜRK EKONOMİST aliozturkekonomist GRUBUNA ÜYE OLANLAR BURAYA TIKLAYARAK http://groups.google.com.tr/group/aliozturkekonomist/members_invite?hl=tr&_done=%2Fgroup%2Faliozturkekonomist%2Fmembers%3Fhl%3Dtr ARKADAŞLARINI LİSTEYE EKLEYEBİLİRLER.

Gazetecileri cezalandırmayın
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Gazetecileri cezalandırmayın Gazetecilere 30 yıldır uygulanan erken emeklilik payı hakkının "Sosyal Güvenlik Reformu " adı altında yeni yasa tasarısı ile kaldırılmasının gazetecileri cezalandırmak manasına geleceğini belirten Erinç diyor ki: "Gazetecilerin çilesini en iyi parlamenterler biliyor. Bu parlamentoda 7 tane meslektaşımız var. Biz, AKP iktidarını, tasarı henüz yasalaşmadan uyarıyoruz. Gazetecileri cezalandırmaktan vazgeçsinler. Gazetecilik; stresli, riskli ve çileli bir meslek. Zaten çoğumuz emekli olmadan ölüyor. Can güvenliğimiz yok. Gazetecileri cezalandıran siyasetçiler, bindikleri dalı kesen adamın durumuna düşerler." SELAMİ ÇALIŞKAN / İstanbul Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Orhan Erinç , gazetecilere 30 yıldır uygulanan erken emeklilik hakkının ortadan kaldırılmaya çalışılmasına tepkili. Yaptığımız söyleşide ana başlıklarla söyledikleri: Gazetecilerden ne istiyorlar? "Bizdeki siyasetçiler, ister iktidarda, ister muhalefette olsunlar, eleştirilerden hoşlanmıyorlar. Eleştiren gazetecilere sert tepki göstererek, kaba kuvvete başvuruyorlar, ya argo konuşuyorlar, ya da gazetecilerin haklarını yok ederek, gazeteciler üzerinde baskı kurarak, onların da (siyasetçilerin) seslerini halka gazetecilerin duyuracaklarını, ya da duyurduklarını unutuyorlar". Yapılanlar demokrasiyle bağdaşmıyor? "Siyasetçiler bu yaptıklarının demokrasiyle "Bağdaşıyor" zannetseler de veya "Biz yaptık, oldu" deseler de, gazetecilere yapılan baskılar, kaba kuvvet gösterileri, işten attırmalar veya yasa hazırlayarak 30 yıllık kazanılmış haklarını ellerinden almalar, demokrasiyle, hukuk devletiyle bağdaşmıyor. Hukuk devletinde ihkak -ı hak, yani insanların kendi haklarını kendi güç ve yöntemleriyle alması, söz konusu olamaz. Muhabir arkadaşlarımız; ya fiili saldırılara, ya da sözlü hakaretlere uğruyorlar". 2007-12-16 00:56:56 Milli Gazete

Genç vekillere kıyak emeklilik yolda
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Genç vekillere kıyak emeklilik yoldaSosyal Güvenlik Reformu Yasa Tasarısı, emekliliğe hak kazanamayan milletvekilleri için “temsil tazminatı” güvencesi getiriyor. Özellikle genç milletvekillerinin reforma ekletmek istediği madde, ikinci ... Sosyal Güvenlik Reformu Yasa Tasarısı , emekliliğe hak kazanamayan milletvekilleri için “temsil tazminatı” güvencesi getiriyor. Özellikle genç milletvekillerinin reforma ekletmek istediği madde, ikinci kez Genel Kurul ’a gelecek Buna göre milletvekilliği sona erenlerden prim gün ve yaş şartlarını taşımadığı için emekli olamayanlara, herhangi bir işte çalışmadıkları sürece temsil tazminatı ödenecek. Temsil tazminatı, 30 bin gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar olacak. Bu rakam, şu anki memur maaşına göre yaklaşık bin 300 YTL ’ye denk geliyor. Sosyal Güvenlik Reformu ’na konan madde, bu dönem ve bundan sonra görev yapan genç milletvekillerinin yanısıra 21. ve 22. dönemde seçilmiş genç milletvekilleri de rahatlatacak. 21. dönemden önce görev yapan milletvekilleri, emeklilik hakkı kazanamama durumunda temsil tazminatı alabiliyordu. Ancak 2000 yılında yapılan yeni düzenlemeyle, genç yaştaki milletvekillerinin temsil tazminatı almasını engelledi. Milletvekilleri, geçen yıl büyük tartışmaların ardından kabul edilen Sosyal Güvenlik Reformu ’na “temsil tazminatı güvencesi” getiren maddeyi ekletmek için büyük çaba sarf etmişti. Geçtiğimiz dönemde TBMM ’de emekliliğe hak kazanmamış 200 milletvekili bulunuyordu. Bunların yeniden seçilemeyenleri, şu anda herhangi bir ücret alamıyor. Volkan YANARDAĞ 2007-12-16 04:05:13 Akşam

Bakan Çelik: Sosyal Güvenlik Reformunu daha sağlık olsun diye erteledi...
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Bakan Çelik: Sosyal Güvenlik Reformunu daha sağlık olsun diye erteledi... Çalışma ve Sosyal Bakanı Faruk Çelik , Bütçe Kanunu ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ’nın yürürlük tarihinin ertelendiğini hatırlatarak, bunun daha rahat çalışma ortamı elde edebilmek, milletvekillerinin ve siyasi partilerin katkılarını daha sağlıklı alabilmek için gerçekleştirildiğini bildirdi. Çelik, geçtiğimiz günlerde Türk-İş Genel Başkanlığına seçilen Mustafa Kumlu ’yu makamında ziyaret ederek, kendisine ve yönetim kurulu üyelerine yeni dönem çalışmalarında başarılar diledi. Bakan Çelik , bir gazetecinin ‘’Sosyal Güvenlik Reformu ’’nun yürürlüğe giriş tarihine ilişkin sorusu üzerine Çelik, ‘’Sosyal Güvenlik Reformu ’yla ilgili bakanlık olarak biz üzerimize düşeni Kasım ayı sonu itibariyle gerçekleştirdik ve TBMM ’ye gönderdik” dedi. Çelik, bayram ve yeni yılın yaklaştığını, TBMM ’nin de yoğun da bir bütçe görüşmeleri sürecinden geçtiğini hatırlatarak, ‘’Bu süreç içinde ola ki TBMM ’den geçmeme durumu olabilir düşüncesiyle biz toptan bir ertelemeyi bütçe kanunu çerçevesinde gerçekleştirdik’’ diye konuştu. Çelik, şöyle devam etti: ‘’Ama bu şu demek değildir; yasa görüşülürken yasa umarım bu ayın sonunda TBMM gündemine inmiş olur, gündemine gelince, yeni yılla birlikte TBMM ’de yasayı ele aldığımızda ‘yürürlük tarihi 1 Haziran 2008 olacak’ diye bir kural söz konusu değil. Bunun bazı maddeleri hemen yürürlüğe girebilecek, bazıları üçüncü, bazıları altıncı ayda... Bununla ilgili teknik çalışmayı sürdürüyoruz. Eski mevcut iptal edilen düzenlemenin yürürlüğü 1 Ocak 2008 olduğu için, o tarihe kadar yasayı TBMM ’den geçiremezseniz iptal edilen yasa yürürlüğe girecek. Bu da bir kaos demektir. Öyle bir tesadüfe bırakılması doğru değil. Onun için daha rahat çalışma ortamı elde edebilmek için milletvekillerinin ve siyasi partilerin katkılarını daha sağlıklı alabilmek için toptan bir erteleme oldu. Bu nihai tüm yasanın ertelendiği anlamına gelmez.’’ / ANKARA 18.12.2007 2007-12-18 00:00:56 Yeni Asya

Rakamlarla 2007`de Türkiye ekonomisi
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Rakamlarla 2007`de Türkiye ekonomisi Tülin Yılmaz A .A 2007’de, önceki yıllarda olmayan çok sayıda iç ve dış faktörün etkili olduğu Türkiye ekonomisi, yılı büyüme hızında yavaşlama, yüksek cari açık ve hedefin üzerinde ancak tek haneli enflasyonla kapatmaya hazırlanıyor. Ekonomi geride bıraktığımız yılı; yurt dışında tutsat (mortgage) piyasasında yaşanan sorunlar, petrol fiyatlarında yaşanan tırmanma, yurt içinde ise cumhurbaşkanlığı seçim süreci, genel seçimler, referandum ve terör olayları, Irak ’ın kuzeyine sınır ötesi operasyon konusu gibi gelişmelerin etkisi altında geçirdi. Bütün bu etkileşimlere karşı, ekonomik ve siyasi istikrar yanında, kamu- özel sektör işbirliği ve diyaloğu sayesinde, ekonomide çok fazla kırılganlık yaşanmayan Türkiye ekonomisinde sinyal veren göstergeler ise Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ’in ifadesiyle ’büyüme oranı, istihdam, bütçe, cari açık ve enflasyon oranı’ olarak sıralanıyor. 2007’nin 3. çeyreğinde yüzde 2 düzeyinde gerçekleşen ve düşük kalan büyümeyle, yıl sonu büyüme hızının yüzde 5’lik hedefin biraz altında kalması bekleniyor. Ancak Türkiye ekonomisi, beklenenin altında kalsa da 3. çeyrekle birlikte "23 çeyrek dönem"dir büyümesini de aralıksız sürdürmüş oldu. Enflasyonun ise yüzde 4’lük hedefin üzerinde, ancak bu yıl da tek haneli çıkması bekleniyor. İhracattaki güçlü artışlara rağmen yüksek seyreden cari açık ise bu yıl da kaygı uyandırmaya devam etti. ENFLASYON Verilere göre, 2007 yılı genelinde enflasyon tek haneli rakamlarda seyretti. Enflasyon Temmuz ayında üretici fiyatlarında yüzde 2,08’e kadar, TÜFE bazında da yüzde 6,90’a kadar geriledi . Bu yıl Kasım ayında yıllık bazda ÜFE ’de yüzde 5,65, TÜFE ’de yüzde 8,40 artış kaydedildi. Geçen yıl Kasım ayında bu rakamlar sırasıyla yüzde 11,67 ve yüzde 9,86 idi. Enflasyon, 2006 yılında ise ÜFE ’de yüzde 11,58, tüketicide ise yüzde 9,65 olmuştu. Enflasyon 2004 yılı içinde ÜFE ’de 27 yıl 11 ay, TÜFE ’de ise 32 yıl aradan sonra tek haneli rakamlara inmişti. BÜYÜME HIZI 2002 yılının ilk çeyreğinde başlayan aralıksız büyüme süreci bu yılın üçüncü çeyreğinde hız kesmiş olsa da devam etti. Üçüncü çeyrekte büyüme hızı yüzde 2 ile beklentilerin çok altında kalırken, yılın 9 ayında ise yüzde 3,8 oldu. 23 çeyrektir artı yönde seyreden büyüme hızı 2002’de yüzde 7,9, 2003’de 5,9, 2004’de yüzde 9,9, 2005’de yüzde 7,6, 2006’da da yüzde 6,0 olmuştu. Ayrıca bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,8, ikinci çeyreğinde ise yüzde 4,1’lik büyüme sağlanmıştı. Sektörel bazda bakıldığında 2007 yılının 9 ayında en yüksek büyüme hızı yüzde 11,5 ile inşaat sektöründe yaşanırken, sanayi yüzde 5, ticaret yüzde 3,4 büyüdü, tarımda ise yüzde 5,6 küçülme görüldü. TÜİK verilerine göre, Gayrı Safi Milli Hasıla (GSMH ) cari fiyatlarla yılın üçüncü çeyreğinde 146 milyar 804 milyon dolar (190 milyar 990 milyon YTL ), 9 ayında da 348 milyar 472 milyon dolar (468 milyar 212 milyon YTL ) oldu. Geçen yıl GSMH cari fiyatlarla 399 milyar 673 milyon dolar olmuştu. İSTİHDAM İşsizlik oranı ise bu yıl Eylül ayı itibarıyla yüzde 9,3 oldu. İşsizlik oranı bu yıl Ocak ’ta yüzde 11,0, Şubat’ta 11,4, Mart ’ta 10,4, Nisan’da yüzde 9,8, Mayıs yüzde 8,9, Haziran ve Temmuz aylarında yüzde 8,8, Ağustos ’ta yüzde 9,2 idi. Bu yıl Eylül ayında toplam istihdam 23 milyon 361 bin kişi, işsiz sayısı 2 milyon 405 bin kişi olarak açıklandı. Geçen yılın aynı ayında ise işsizlik oranı yüzde 9,1, toplam istihdam 23 milyon 128 bin kişi, işsiz sayısı 2 milyon 316 bin kişi olarak belirlenmişti. İşsizlik oranı geçen yıl sonu itibariyle yüzde 9,9 olmuştu. SANAYİ ÜRETİMİ Sanayi üretiminde geçen yılın Ocak -Ekim döneminde yüzde 5,6 oranında artış görülürken, bu yıl aynı dönemde bu oran yüzde 5,3’e geriledi. 2007 yılının 10 ayındaki üretim artışı, madencilik sektöründe yüzde 12,0, imalat sanayinde yüzde 4,4, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 9,6 oldu. Geçen yılın tamamında toplam sanayi üretimi yüzde 6,0 oranında artarken, madencilik sektöründe yüzde 4,3, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 8,8, imalat sanayinde yüzde 5,8 üretim artışı kaydedildi. Öte yandan imalat sanayinde kapasite kullanım oranı, bu yıl Kasım ayında yüzde 82,6’ya geriledi. 2006 yılı Kasım ayında yüzde 82,8 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanımı, bu yılın aynı ayında 0,2 puan azaldı . Bu yıl söz konusu ayda imalat sanayinde kapasite kullanım oranı devlet sektöründe yüzde 90,8, özel sektörde ise yüzde 81,3 oldu. Bu arada tam kapasite çalışılamamasında, iç pazarda talep yetersizliği yüzde 47,5 ve dış pazarda talep yetersizliği yüzde 20,7 oranında etkili oldu. Mali imkansızlık yüzde 4,3, ham madde yetersizliği, yerli mallarda ham madde yetersizliği yüzde 4,5 ve ithal mallarda ham madde yetersizliği yüzde 2,6, işçilerle ilgili meseleler yüzde 2,1 oranında etkiledi. 11 AYDA BÜTÇE AÇIĞI 9,7 MİLYAR YTL Merkezi yönetim bütçesi 2007 yılı Ocak -Kasım döneminde 9 milyar 715 milyon YTL açık verdi. Bütçe, geçen yılın aynı döneminde 64 milyon YTL fazla vermişti. Bu yıl 11 ayda merkezi yönetim bütçe giderleri 184,4 milyar YTL , merkezi yönetim bütçe gelirleri 174,7 milyar YTL , faiz dışı fazla ise 37,2 milyar YTL olarak gerçekleşti. Geçen yılın tamamında bütçe giderleri 175,3 milyar YTL , bütçe gelirleri 171,3 milyar YTL ve bütçe açığı 3,9 milyar düzeyinde olmuştu. 2006 yılında faiz dışı fazla ise 41,9 milyar YTL idi. İHRACAT 100 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE 2007 yılı Ocak -Ekim döneminde ihracat 86 milyar 155 milyon dolar, ithalat 137 milyar 36 milyon dolar, dış ticaret açığı 50 milyar 882 milyon dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 62,9 düzeyinde gerçekleşti. İhracatçı birlikleri kayıtlarına göre ise bu yıl Ocak -Kasım döneminde ihracat 96 milyar 529,9 milyon dolara yükseldi. Kasım sonu itibariyle son bir yıllık ihracat da 105 milyar 280,6 milyon dolara ulaştı. 2006 yılının tamamında ise 85 milyar 142 milyon dolar ihracat, 137 milyar 32 milyon dolar ithalat yapılmış, dış ticaret açığı 51 milyar 892 milyon dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 62,1 olmuştu. ÖDEMELER DENGESİ Merkez Bankası ’nın açıkladığı ödemeler dengesi bilançosuna göre bu yıl Ocak -Ekim döneminde cari açık 29 milyar 65 milyon dolara ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde, cari açık 26 milyar 768 milyon dolar idi. Geçen yılın sonunda 32 milyar 864 milyon dolar düzeyinde olan cari açığın, bu yıl sonunda 36,4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. DÖVİZ REZERVLERİ 2006 yılı sonunda 101 milyar 169 milyon dolar olan Türkiye ’nin uluslararası rezervleri, yüzde 15,2 artışla bu yıl Kasım ayı sonu itibariyle 116 milyar 548 milyon dolara ulaştı. Merkez Bankasının döviz rezervleri ise yüzde 14,4 oranında artarak 7 Aralık ’ta 69 milyar 591 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl sonunda Bankanın döviz rezervleri 60 milyar 845 milyon dolar idi. İÇ BORÇ STOKU Geçen yıl sonu itibariyle 251,5 milyar YTL olan iç borç stoku, 2007 yılı Ekim sonu itibariyle 257,5 milyar YTL ’ye çıktı. Böylece, 10 ayda stoktaki artış yüzde 2,4 olarak hesaplandı. 2007 yılı Ekim sonu itibariyle iç borç stokunun 251,4 milyar YTL ’si tahvil, 6,1 milyar YTL ’si bonolardan oluştu. Hazine , bu yıl iç borçlanmada en kısa 3 ay, en uzun 7 yıl vadeyle borçlandı. Yılın ilk ayında yüzde 20’lerde seyreden yıllık bileşik faiz oranı, en son 11 Aralık ’ta yapılan ihalelerde 12 ay (371 gün) vadeli iskontolu tahvilde yüzde 16,66, 20 ay (602 gün) vadeli iskontolu tahvilde de yüzde 16,44 oldu. DIŞ BORÇ STOKU Türkiye ’nin 2006 yılı sonunda 207,8 milyar dolar olan dış borç stoku, yüzde 9,0 artışla, bu yıl Haziran sonu itibariyle 226,4 milyar dolara çıktı. Haziran sonu itibariyle dış borç stokunun 41,0 milyar doları kısa vadeli, 185,3 milyar doları da orta ve uzun vadeli borçlardan oluştu. Dış borç stokunun 1,7 milyar doları kısa, 70,7 milyar doları da orta ve uzun vadeli olmak üzere toplam 72,4 milyar dolarlık bölümü kamu borçlarından, 36,9 milyar doları kısa vadeli, 101,6 milyar doları orta ve uzun vadeli olmak üzere toplam 138,5 milyar dolarlık bölümü de özel sektör borçlarından oluştu. Merkez Bankasının orta ve uzun vadeli dış borç tutarı ise 13,1 milyar dolar, kısa vadeli dış borç tutarı 2,4 milyar dolar olarak hesaplandı. Öte yandan yılbaşından 12 Aralık tarihine kadar yapılan dış borç ödemeleri ise 17 milyar 816,6 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu rakamın 10 milyar 779,3 milyon doları Hazine , 651,9 milyon doları Merkez Bankası , 795 milyar doları genel ve katma bütçeli idarelerin dokümantasyon , kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı şeklindeki ödemeler ve 5 milyar 590,4 milyon doları da IMF ’ye ödemeler olarak gerçekleşti. 2006 yılının tamamında 19 milyar 848,5 milyon dolarlık dış borç anapara ve faiz ödemesi yapılmıştı. MERKEZ BANKASI `NDAN FAİZ İNDİRİMİ BEKLENDİ Bu yıl, özellikle ABD kaynaklı tutsat kredilerinde yaşanan sorunlar ve yurt içinde yaşanan seçim süreçlerinin baskısıyla finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ’de henüz yerleşmiş bir konut finansman piyasası bulunmayışı ve son yıllarda ekonomik temellerde sağlanan iyileşmeye de bağlı olarak sınırlı kaldı. Aşırı değerli YTL özellikle ihracatçıların şikayet konusu olurken, düşük döviz fiyatlarına müdahale isteği ile Merkez Bankasının faiz oranlarında indirim beklentisi yıl içinde en fazla dile getirilen konular oldu. Geçen yıl sonunda serbest piyasada satış fiyatı 1,4160 YTL olan dolar, 14 Aralık 2007 tarihinde 1,1820 YTL oldu. Avronun satış fiyatı ise 2006 yıl sonunda 1,8660 YTL iken, 14 Aralık 2007 tarihinde 1,7110 YTL düzeyinde gerçekleşti. Bu arada Merkez Bankası , dalgalı kur uygulaması çerçevesinde piyasaya zorunlu haller dışında müdahale etmeme kararlılığını sürdürürken, zaman zaman döviz alım, zaman zaman da satış ihaleleri açtı. Merkez Bankasının gösterge niteliğindeki kur rakamlarına göre, 2006 yılı sonunda 1,4145 YTL olan ABD Dolarının efektif satış fiyatı, 14 Aralık 2007 tarihinde 1,1798 YTL , avronun efektif satış fiyatı ise 1,8632 YTL iken 1,7154 YTL olarak belirlendi. FAİZ ORANLARI 2007 yılında devlet iç borçlanma senetlerinin faiz oranları yüzde 15 ile yüzde 22 arasında değişirken, bankaların mevduat faizleri ise yıl sonu itibariyle yüzde 10 ile yüzde 17,50 arasında seyrediyor. Merkez Bankası faiz oranlarında yıl boyunca temkinli tutum sürdürülürken, Para Politikası Kurulu 13 Aralık ’ta yaptığı yılın son toplantısında kısa vadeli faiz oranlarını 0,50-0,75 puan düşürdü. Banka, Eylül ayında da 14 aylık aranın ardından kısa vadeli faiz oranlarını 0,25 puan indirmişti. Kurul en son toplantısında, gecelik borçlanma faizini yüzde 16,25’ten 15,75’e, borç verme faiz oranını da yüzde 20,75’ten yüzde 20’ye çekti. MEVDUAT-KREDİ Merkez Bankasını en son 30 Kasım tarihli verilerine göre, bir önceki yıl sonunda 283 milyar 789,2 milyon YTL düzeyinde bulunan bankalardaki toplam mevduat, 11 ayda yüzde 11,7 artışla 316 milyar 993,9 milyon YTL ’ye yükseldi. Bankacılık sistemi kredi hacmi ise yüzde 23,2 artışla 30 Kasım ’da 224 milyar 258,5 milyon YTL oldu. 2006 yılı sonun da bu rakam 182 milyar 773,3 milyon YTL idi. Bankaların kullandırdığı tüketici kredileri de 7 Aralık itibariyle 63 milyar 943,0 milyon YTL olurken, geçen yıl sonuna göre yüzde 38,6 artış kaydedildi. 2006 yılı sonunda tüketici kredileri 46 milyar 151,1 milyon YTL düzeyinde bulunuyordu. Bireysel kredi kartları aynı tarihlerde yüzde 20,5 artışla 21 milyar 205,4 milyon YTL ’den 25 milyar 552,2 milyon YTL ’ye çıktı. EMİSYON HACMİ Piyasadaki kağıt para miktarı ise yüzde 8 oranında artış ile 14 Aralık 2007 tarihinde 28 milyar 968,3 milyon YTL ’ye çıktı. Geçen yıl sonunda piyasadaki banknot miktarı 26 milyar 815,2 milyon YTL düzeyinde bulunuyordu. ÖZELLEŞTİRME 2007 yılında elde edilen özelleştirme geliri, onay ve imza aşamasında olanlar dahil 7 milyar 754,2 milyon dolar oldu. 2006 yılında ise 8 milyar 96,2 milyon dolar gelir elde edilmişti. Bu yıl içinde yapılan toplam 2 milyar 298,5 milyon dolarlık blok satışlarda Mersin Limanı , Karayolları Genel Müdürlüğü ’nün İstanbul Levent ’teki arsası ile Emekli Sandığı mülkiyetindeki Bursa Çelik Palas Oteli , THY -USAŞ (yüzde 64 hissesi) ön plana çıktı. 2007’de gerçekleştirilen tek halka arz ise Mayıs ayındaki 1 milyar 838,6 milyon dolarlık Halk Bankası arzı oldu. İMKB ’de yapılan satışların toplamı ise 96,2 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece, 2007’de satış devir işlemi tamamlanan özelleştirme uygulamalarından toplam 4 milyar 233,4 milyon dolar gelir elde edildi. İhalesi tamamlanan onay veya sözleşmesi imza aşamasında olan projelerin toplam tutarı 3 milyar 520,8 milyar dolar olurken, bunlar arasında 2 milyar 40 milyon dolarlık satış bedeliyle Petkim en büyük tutarı oluşturuyor. Petkim ’i 1 milyar 275 milyon dolarla İzmir Limanı , 195,3 milyon dolarla da Derince Limanı izliyor. Bu arada, Başkent Elektrik Dağıtım , Sakarya Elektrik Dağıtım ile İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım şirketleri ile TEKEL ’in sigara üretim işi ile ilgili varlıklarının özelleştirilmesi ihalelerinde de ilana çıkıldı. Sümer Holding iştiraklerinden NITRO -MAK , Petkim sosyal tesis alanı taşınmaz ihalesi ve İskenderun limanı ihaleleri ise bu yıl iptal edilen projeler oldu. 2007-12-17 14:12:28 Milliyet

Tersanelerde 18 ayda 18 bin kaza
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Tersanelerde 18 ayda 18 bin kazaLimter-İş Sendikası tarafından düzenlenen panelde Tuzla tersaneler bölgesi ile ilgili hazırlanan rapordan çarpıcı sonuçlar sunuldu. Panelde hak ihlallerine karşı alınabilecek önlemler ve mücadele yöntemleri de tartışıldı. HABER MERKEZİ Türkiye `de gemi inşaat sanayinde meydana gelen kazalarda günde 34 işçi çeşitli şekillerde yaralanıyor ya da hayatını kaybediyor. Önlenebilir iş kazaları olarak nitelenen ve işverenin kâr amacıyla iş güvenliği ve işçi sağlığı konusundaki ihmallerinin neden olduğu bu kazalarla ilgili olarak harekete geçen DİSK Limter -İş Sendikası oluşturduğu komisyonla çalışmalarına başladı. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB ) İstanbul Koordinasyon Kurulu , İstanbul Tabib Odası ve İstanbul İşçi Sağlığı Enstitüsü ile birlikte kurulan Tuzla Tersaneler Bölgesi İzleme ve İnceleme Komisyonu , tersaneler hakkında yaptığı araştırmaların sonuçlarını bir rapor haline getirerek meslek örgütleri ve emekçilerle paylaştı. Dün Birleşik Metal -İş Sendikası merkez binasında gerçekleştirilen panelde rapordan çarpıcı sonuçlar sunulurkern, tersane işçilerinin hak ihlallerine karşı alınabilecek önlemler ve mücadele yöntemleri de tartışıldı. Panelin açılışında bir konuşma yapan Limter -İş Sendikası Genel Başkanı Cem Dinç , Tuzla tersanelerinde yaşanan ve son dönemde artan ölüm olaylarının kaza değil iş cinayeti olduğunu, durumun Türkiye `nin kanayan yarası haline geldiğini söyledi. Yaşanan olayların, neo -liberal saldırının bir parçası olduğunu, tersanelerde yaşanan taşeronlaşma , esnek üretim ve sömürünün had safhaya ulaştığının altını çizdi. Kapitalizmin kâr hırsının neden olduğu hak ihlali ve ihmallerin en önemli örneğinin iş kazaları olduğuna değinen Dinç , bu kazaları önlenebilir iş kazaları olarak nitelediklerini, nihayetinde bunların eğitimsizlik ya da dikkatsizlik değil, işçi sağlığı ve iş güvenliği yasalarına uygun çalışma ortamının işveren tarafından sağlananmaması olduğunu belirtti. Raporun taslağı üzerinde meslek örgütleri ve akademisyenlerle birlikte işçilerin de katıldığı tartışmaların ardından sonuç raporunun kamuoyuyla paylaşılacağını duyuran Dinç , daha sonra diğer sektörlerde de işçilerin konu hakkında bilgilendirilmeleri ve bu konuda mücadele etmek için harekete geçmelerinin sağlanacağını söyledi. Panelde Tuzla tersanelerinde çalışan işçilerle yapılan röportajların bulunduğu bir sinevizyon gösterimi de yapıldı. "İşçiler, tersaneler, gemiler nereye?" adlı sinevizyonda tersanelerde çalışan işçilerin kötü çalışma ortamları, yaşadıkları olaylar ve işverenin güvenlik önlemleri konusundaki ihmalinin neden olduğu kaza ve ölümler örnekler verildi. Daha sonra komisyonun hazırladığı raporun önemli verileri hakkında bilgi veren akademisyen Aslı Odman gemi inşaat ve tamir sektörü ile yan sanayindeki büyüme, iş gücü ve iş kazaları oranlarından bahsetti. Gemi inşaatı ihracatının hızla büyüdüğü ve Türkiye `nin bu konuda dünya sıralamasında son beş yıla göre hızlı bir tırmanışa geçtiği dönemde iş kazaları ve ölümlerin de aynı hızda arttığına değinen Aslı Odman`ın sunumunun ardından tüm katılımcıların rapor hakkındaki görüşlerine yer verilen soru-cevap bölümüyle panel tamamlandı. Günde 34 işçi kaza geçiriyor, çoğu kayıtsız Aslı Odman`ın sunumu sırasında ortaya konan sektörel bazı veriler Türkiye `deki gemi inşaatı tersanelerinde yaşanan vahim durumu gözler önüne serdi. Komisyonun iki ay süren çalışmasının sonucunda ortaya çıkan rapor, akademisyen, mühendis, doktor ve avukatlardan oluşan bir ekibin tersanelerde gerçekleştirdiği röportajları ve kazalardaki mağdur, işçi yakını ve diğer tanıkların görüşlerini de kapsıyor. Rapordaki dikkat çekici verilerden birkaçı şöyle: -Tuzla tersanesi kentsel dönüşüm projesi kapsamında kent dışına taşınabilmek üzere Türkiye `nin değişik noktalarında tersane inşaatlarına başlandı. Bunlardan bazıları Adana -Yumurtalık (Serbest Bölge ), Çanakkale -Gelibolu , Trabzon -Çamburnu ve Antalya -Taşucu . -Türkiye `deki gemi inşaatı ve tamiriyle ilgili toplam 62 tersane bulunuyor. Bunlardan 56`sı özel sermayeye, 4`ü TSK `ya ve 2`si de kamuya ait. Yalnızca Tuzla `da bulunan tersane sayısı ise 48 ve bu tersanelerde ülke genelindeki üretim ve tamirin yüzde 95`i gerçekleştiriliyor. -Dünyada gemi inşaatı ve ihracatı sıralamasında Türkiye 2002 yılında 23. sıradayken geçen yıl 8. sıraya yükseldi. Dünya genelinde gemi inşaatı yüzde 89`luk büyüme kaydederken Türkiyede sektörün hacmi yüzde 360 arttı. -Ulaştırma Bakanlığı `nın verilerine göre tersane işçilerinin toplam sayısı 28 bin civarında. Sanayi Bakanlığı ise bu sayının 4 bin 900 civarında olduğunu söylüyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise 16 bin işçinin tersanelerde çalıştığı bilgisini vermiş. Tersane işverenlerini temsil eden GİSBİR (Gemi İşverenleri Birliği) ise tersanelerde 2006 itibariyle 24 bin civarında işçinin kayıtlı ve kayıtsız olarak çalıştığını belirtmiş. İstihdam konusundaki bu çelişkili verilerin bir nedeni sigortasız çalıştırılan işçiler. İş Kanunu `nun söylediğinin aksine ana görevleri taşeron firmalara veren işveren, böylece hem sendikal haklardan sıyrılıyor hem de maliyetlerini azaltarak gerek iş güvenliği gerek işçi hakları konusunda bütün dertlerinden arınıyor. -GİSBİR `in verilerine göre tersaneler genelinde 18 ayda meydana gelen kaza sayısı 18 bin 500 civarında. Ortalam günde 34 işçinin çeşitli şekillerde yaralandığı veya hayatını kaybettiği şeklinde özetlenebilecek durum kendi başına tersanelerde yaşanan vahşetin belgesi niteliğinde. - GİSBİR `e bağlı bir poliklinik Tuzla tersanesinde hizmet veriyor. Poliklinik, iş kazalarında yaralanan veya çeşitli meslek hastalıklarıyla başvuran işçilerin SSK güvencesiyle tedavi görmesini ve rapor almasını engellemek için işverene hizmet ediyor. soL`un edindiğii bilgiye göre, Tuzla tersanesinin karşısında inşaatı henüz tamamlanan yeni binasında Şubat 2008`de tam teşekküllü hastane olarak hizmete girecek olan yeni GİSBİR Hastanesi `nin tersanelerdeki güvencesiz çalışma koşullarının ve işveren ihmallerinin sonucunda meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıklarını örtbas edebilmek için işverene büyük destek olacağı şimdiden çevrede konuşulanlar arasında. AKP hükümeti işçi düşmanıdır Panelin tartışma bölümünde söz alarak bir konuşma yapan deneyimli tersane işçisi Hakkı Demiral , kendisinin bizzat Tuzla Emniyet Müdürü `nün talimatıyla, sendika üyesi olduğu için işten çıkarıldığını, oğlu Sezai Demiral `ın da 2005 yılında geçirdiği iş kazasında hayatını kaybettiğini belirtti. "Bugün başımızda bulunan AKP hükümeti işçi düşmanıdır. Bu iktidar sermayenin iktidarıdır. Bu nedenle de gözlerini kâr hırsı bürümüş patronların istediği şekilde kanunları düzenleyen AKP hükümetine yasal yollardan karşı çıkmanın ve hak aramanın bir anlamı yoktur" dedi. İşçilerin ancak örgütlü mücadeleyle haklarını alabileceklerini ve ekonomik hakların talebinin yanısıra ülkenin içinde bulunduğu duruma karşı da mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Demiral , bizi ancak işçilerin birliği kurtaracak" dedi. 2007-12-17 09:46:19 soL

Sosyal güvenlikte uzman vekillerden CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun Doğum günü kutlu olsun...
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Doğum günün kutlu olsun...Kemal Kılıçdaroğlu. CHP İstanbul Milletvekili. Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 1948`de Tunceli Nazimiye`de doğdu. Hüseyin Pazarcı. DSP Balıkesir Milletvekili. Hüseyin Pazarcı, 17 Aralık 1944`de Kırklareli Babaeski`de doğdu. BU SAYFA KEMAL DOĞAN `IN KATKISIYLA HAZIRLANMAKTADIR BUGÜN DOĞANLAR 17 ARALIK PAZARTESİ Kemal Kılıçdaroğlu CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu , 17 Aralık 1948`de Tunceli Nazimiye `de doğdu. Babasının adı Kamer , annesinin adı Yemuş`tur. Ekonomist ve Maliyeci ; Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi `ni bitirdi. Maliye Bakanlığı `nda Hesap Uzmanı , Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcısı , Bağ -Kur Genel Müdürü , SSK Genel Müdürü olarak görev yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevini yürüttü. Hacettepe Üniversitesi `nde Öğretim Görevlisi olarak ders verdi. İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliğine getirildi. Değişik gazete ve dergilerde yayınlanmış çok sayıda makalesinin yanı sıra ayrıca üç kitabı yayınlandı Ekonomik Trend Dergisi tarafından verilen `Yılın Bürokratı ` ödülünü aldı. 22. Dönem İstanbul Milletvekili . Orta Düzeyde Fransızca bilen Kılıçdaroğlu , evli ve 3 çocuk babasıdır. Hüseyin Pazarcı DSP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı , 17 Aralık 1944`de Kırklareli Babaeski `de doğdu. Baba adı Hasan , anne adı Sabih `tir. Büyükelçi ve Öğretim Üyesi ; Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü `nü bitirdi. Yüksek lisans ve doktorasını Paris II Üniversitesi `nde tamamladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi `nde 1976`da doçent, 1985`de profesör oldu. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi, Hacettepe Üniversitesi İİBF `de Hukuk Bilimleri, SBF `de Uluslararası Hukuk ABD Başkanı, Paris II Üniversitesi `nde misafir profesör, DPT `de Hukuk ve Eğitim Dairesi Başkanı olarak görev yaptı. Dışişleri Bakanlığı `nda 1. Hukuk Müşavirliği ile Tunus ve Filistin Devleti nezdindeki Büyükelçilik görevlerini yürüttü. Değişik üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı. La Haye Daimi Hakemlik Mahkemesi , Ticari Hakemlik Merkezi, AGİT Uyuşmazlıkların Önlenmesi Merkezi Üyesidir. Yayınlanmış 12 kitabı bulunmaktadır. Tunus Cumhuriyeti `Grand Officier` Nişanı sahibidir. Çok iyi düzeyde Fransızca , iyi düzeyde İngilizce ve orta düzeyde Almanca bilen Pazarcı, evli ve 3 çocuk babasıdır. cafesiyaset.com (özel) 2007-12-17 10:59:53 Cafe Siyaset

Prim yükünde indirim 2009 yılına sarkacak
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Prim yükünde indirim 2009 yılına sarkacakDPT’nin hazırladığı Katılım Öncesi Ekonomik Program’da, işveren payındaki 5 puanlık indirimin 2009 yılında yapılacağı belirtildi. Sanayi Bakanı Çağlayan ise indirimin 2008’de olacağını açıklamıştı DEVLET Planlama Teşkilatı (DPT ) tarafından Avrupa Birliği ’ne (AB ) katılım öncesi mali izleme süreci kapsamında her yıl hazırlanan Katılım Öncesi Ekonomik Program (KEP ) Yüksek Planlama Kurulu ’ndan (YPK ) çıktı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ’ın, bakanlığa atandığı günden bu yana, sık sık gündeme getirdiği, işverenin sosyal güvenlik prim payında 5 puanlık indirimin, 2009 yılında yürürlüğe gireceği öğrenildi. Bakanlar ters düştü Katılım Öncesi Ekonomik Program ’da, sosyal güvenlik primindeki işveren payında 5 puanlık indirimin 2009 yılında yapılacağı belirtildi. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ’dan sonra Devlet Planlama Teşkilatı da (DPT ), sosyal güvenlik priminde 5 puanlık indirimin 2008 yılında uygulanacağına dair bir işaret vermedi. Katılım Öncesi Ekonomik Program ’da; ücretli çalışanlar için emeklilik sigorta primi (SSK ) işveren payının 5 puan indirilmesinin ise ancak 2009 yılında olabileceği belirtildi. Daha önce Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ’ın kaynak yetersizliği nedeniyle 5 puanlık indirimin, 2008 yılında mümkün olamayacağı yönündeki açıklamaları ve karşı çıkmalarına DPT ’den de destek gelmiş oldu. Bilindiği gibi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan , bakanlık görevini devraldığı günden bu yana kayıt dışı ekonomiye ve sanayiciye katkı sağlayacağı düşüncesiyle 5 puanlık indirim yapacaklarını ve uygulamaya da 2008 yılında başlayacaklarını dile getirmişti. Bakan Çağlayan , 5 puanlık indirimin yaklaşık 4 milyar YTL ’lik bir kaynak gerektirdiğini söylemişti. İşsizlik azalmayacak Öte yandan Katılım Öncesi Ekonomik Programa göre, vergi yükü 2010 yılına kadar azalacak. Gelecek yıl yüzde 31.3’ten yüzde 32’ye yükselecek vergi yükünün, 2009 yılında yüzde 31.4’e, 2010’da da yüzde 30.4’e düşmesi öngörülüyor. Daha önce Orta Vadeli Programda belirlenen ve gelecek yıl yüzde 5.5, 2009 ve 2010’da ise 5.7 olarak ifade edilen büyüme rakamlarında bir değişikliğe gidilmedi. Programa göre, Tüketici Fiyatları Endeksi ’nin (TÜFE ) önümüzdeki 2 yıl için yüzde 4 olarak gerçekleşmesi öngörülüyor. Orta Vadeli Program ’da tahminde bulunulmayan 2010 yılı TÜFE rakamı ise KEP ’e göre yüzde 4 olacak. Türkiye ’nin en önemli sorunları arasında yer alan işsizlik oranı ise önümüzdeki 3 yılda düşüş göstermeyecek. Buna göre, 2007 yılında yüzde 9.7 olan işsizlik oranı önümüzdeki 3 yılda da aynı kalacak. (AA) 2007-12-16 06:16:37 HO Tercüman

Bölgesel asgari ücret bölgesel ambargodur
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Bölgesel asgari ücret bölgesel ambargodurBölgesel asgari ücret tartışmasına tepki gösteren Diyarbakırlı işçiler, insanca yaşanacak ücret istiyor Asgari Ücret Komisyonu yeni asgari ücreti belirlemek için ikinci kez toplanırken, daha önce IMF tarafından dile getirilen bölgesel asgari ücret yeniden tartışmaya açıldı. Bölgesel asgari ücret uygulaması, bölgeye yatırımın teşvik edilmesi ve bölgede asgari yaşam standardının metropol kentlere göre daha ucuz olduğu iddiasıyla gündeme getiriliyor. İşsizlik ve yoksulluğun giderek büyüdüğü, çalışabilir nüfusun yüzde 60’ının işsiz olduğu Diyarbakır ’da bölgesel asgari ücret uygulaması tepkiyle karşılanıyor. Sendikal hakları, sigorta ve insanca yaşanabilir bir ücret için 1 yılı aşkın bir süredir grevde olan Akyıl işçileri bölgesel asgari ücret uygulamasının bölgede yoksulluğu derinleştireceğini söylüyor. Türk-İş 7. Bölge Temsilcisi Bahri Karakoç ise bölgesel asgari ücretin yatırımları teşvik etmeyeceğinin geçmiş tecrübelerle sabit olduğunu belirtti. Ölmeden sürünme ücreti! Üç yıldır hak mücadelesi veren Akyıl işçileri bölgesel asgari ücret uygulamasının var olan yoksulluğu daha da derinleştireceğini belirterek, bu uygulamanın bölgeye büyük bir ambargo olarak yansıyacağını ifade ediyorlar. 8 yıldır Akyıl ’da çalıştığını belirten Memduh Yıldırım, “Bırakın bölgesel uygulamayı, eğer Başbakan şu anki asgari ücret ile bir gün geçinirse, ben ömür boyu geçinirim” diye konuştu. 419 YTL ’nin asgari değil “ölmeden sürünme” ücreti olduğunu belirten Yıldırım, “Bizim yaşadığımız köleliktir. Batıdaki de bu köleliği yaşıyor. Ama biz burada bir değil, iki değil, bir tek asgari ücret miktarı karşılığında 6-7 kişiyi geçindirmek zorunda kalıyoruz” dedi. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim şimdi üç tane çocuğum var. 450 milyon alıyorum diyelim. Burada kiralar, kümes diyebileceğimiz en ücra köşede bile 200 milyondan başlıyor. Ben orada yaşasam, 200 kiraya veririm. 30-40 milyon elektrik su parasına veririm. 60 milyon sadece kendi yol param. Yakıt parası, kömür parası, ekmek parası derken elimde bir şey kalmıyor ve kuru ekmek bile alamayacak düzeye geliyorum. Bir de bölgesel uygulama ile daha da aşağı çekilirse biz tamamen öldük.” Abdullah Akdemir de bu uygulamaya şöyle tepki gösterdi: “Buradaki aileler çok kalabalık nüfusa sahip ve iş yok. Çalışan bir kişi varsa da o da hepsine bakmak zorunda kalacak. Bu tamamen mantıksız ve saçma bir şey.” Davut Çapar da böyle bir uygulamanın bölge açısında büyük bir ambargo olacağını ve hem siyasi hem ekonomik boyutuyla halka yansıyacağına dikkat çekti. TEKSİF Örgütlenme Uzmanı Aziz Bürçün ise Diyarbakır ’da fiili olarak asgari ücretin altında işçi çalıştırıldığına dikkat çekerek “Yağ fabrikalarında, tuğlada, tekstilde, çalışanların büyük bölümü kayıt dışı ve 12 saat çalıştırılıyor. Bunun karşılığında ise 250 YTL alıyorlar. Bu uygulama ortadayken, birde bölgesel asgari ücreti düşündüğümüzde, buradaki insanları tamamen sefalete itmek anlamına geldiğini herkes görmelidir” dedi. Hiç değilse açlık sınırı Türk-İş 7. Bölge Temsilcisi Bahri Karakoç da bölgesel asgari ücrete şiddetle karşı olduklarını belirterek “Bugün Diyarbakır ’daki bir işçi metropol kentlerde yaşayan işçilerden daha mı az kira ödüyor, daha mı az vergi veriyor, beyaz eşyadan gıdaya tüketim maddelerine daha mı ucuza alıyor ki Diyarbakır ’da bölgesel asgari ücret uygulansın?” diye sordu. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi ’nde 5 bin işçinin çalıştığını, bunların sadece 500’ünün kayıtlı olduğunu dile getiren Karakoç , “Geriye kalan 4 bin 500 kişi sigortasız ve asgari ücretin altında çalışıyor” dedi. Akyıl Tekstil ’in bunun en çarpıcı örneği olduğunu dile getiren Karakoç , şöyle devam etti: “Akyıl patronu Diyarbakır Valiliği , Çalışma Bölge Müdürlüğü , SSK , Çalışma Bakanlığı ’nın gözleri önünde kayıt dışı işçi çalıştırıyor. Akyıl , kayıt dışı ve 18 yaşından küçük işçi çalıştırdığı ve grev kırıcılığı yaptığı müfettişler tarafından tespit edilmesine rağmen hiç kimse bir yaptırım uygulayamıyor.” Devletin kendi yaptığı araştırmaya göre açlık sınırının 657 YTL olduğuna dikkat çeken Karakoç , asgari ücretin en az bu seviyede olmasını istedi. (Diyarbakır /EVRENSEL ) Ali Rıza Kılınç - Mehmet Aslanoğlu 2007-12-16 12:53:29 Evrensel

Sağlık sistemindeki düzenlemenin kapsamı geniş
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
Sağlık sistemindeki düzenlemenin kapsamı geniş Seçim öncesi AKP hükümeti halkın sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanlarını büyük ölçüde genişletti. Uygulama başladığında bu sistemin yürümeyeceği, maliyetinin çok ağır olacağı konusunda itirazlar oldu. Sistemin nasıl yürüdüğü ve maliyeti konusunda henüz açıklanmış veriler yok. Fakat 2008 yılı bütçe raporunda sistemin getirdiği yenilikler sıralanmış. Bu yenilikler halka nasıl duyuruldu, daha doğrusu halkın bu yeniliklerden nasıl haberi oldu bilinmiyor ama sistemin yaygın şekilde işlediği de bir gerçek. Bütçe raporunda, sağlık hizmetleri konusunda getirilen yenilikler konusunda şu bilgiler veriliyor: Sigortalı, emekli ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlanacak sağlık yardımlarının karşılanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)" 25/5/2007 tarihli ve 26532 sayılı Mükerrer Resmi Gazete `de yayımlandı 15 Haziran 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Böylelikle SSK , Bağ -Kur ve Emekli Sandığı `nın sağlık hizmetlerinde uygulama birliği sağlandı. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile yapılan düzenlemeler neticesinde tedavi yardımı uygulamasında meydana gelen değişiklikler özetle şunlar; 1) Üniversite hastanelerine müracaat Düzenlemeden önce SSK `lıların, üniversite hastanelerine gidebilmeleri için devlet hastanelerinden sevk almaları, Bağ -Kur`lular ise üniversite hastanelerine gittiklerinde tedavi giderlerini kendileri ödemeleri ve daha sonra fatura bedelini Bağ -Kur İl Müdürlüğü `nden talep etmeleri gerekmekteydi. Emekli Sandığı mensupları; için ise üniversite hastanelerine doğrudan müracaat imkanı bulunmaktaydı. Yeni uygulama çerçevesinde, SSK `lılar ve Bağ -Kur`lular da Emekli Sandığı mensupları gibi Kurumla sözleşmeli üniversite hastanelerine doğrudan gidebilecekler ve tedavi giderleri kurumcu bu sağlık tesislerine ödenecek. 2) Özel sağlık tesislerine müracaat Düzenlemeden önce SSK mensupları sözleşmeli özel sağlık tesislerine doğrudan müracaat edebilirken Bağ -Kur mensupları sadece yatarak tedavilerde sözleşmeli özel sağlık tesislerine doğrudan müracaat imkanına sahipti. Öte yandan, Emekli Sandığı mensupları, birinci basamak sözleşmeli özel sağlık tesislerine doğrudan, ikinci basamak özel sağlık tesislerine ise sevk ile müracaat edebiliyorlardı. Yeni uygulama ile tüm sigortalılara sözleşmeli özel sağlık tesislerine ayaktan ve yatarak tedavilerde doğrudan müracaat edebilmeleri imkanı sağlandı. 3) Yatan hastalarda ilaç ve malzeme temini Yatan hastalara kullanılacak ilaç ve malzemelerin büyük bir kısmının kamu hastanelerince temini düzenlemeden önce zorunlu değil iken, yeni uygulama ile yatan hastalara kullanılacak ilaç ve malzemelerin hastanelerce temin edilmesi zorunluluğu getirildi. Böylece, hastalar ve yakınlarının ilaç ve malzeme temininde yaşadıkları sıkıntılar önlenmiş olacak. 4) Tıbbi malzemenin hasta tarafından alınması Yatan hastalarda kamu hastaneleri tarafından temin edilmesi zorunlu olan tıbbi malzemelerin hastaya aldırılması durumunda, olabilecek fiyat farkı düzenlemeden önce hasta tarafından ödeniyordu. Yeni uygulama ile hastaneler tarafından temin edilmesi zorunlu olan tıbbi malzemelerin hastaya aldırılması durumunda fatura tutarı üzerinden hastaya ödeme yapılıyor. 5) Sürekli kullanılan raporlu ilaçların eczanelerden reçetesiz alınması Düzenlemeden önce raporlu ilaçlar, üç ayda bir hastaneye gidilerek reçete yazdırılmak suretiyle alınıyordu. Yeni uygulama ile tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol ve bunun gibi uzun süre ilaç kullanılmasını gerektiren hastalıklarda rapor ve sadece bir kez reçete düzenlenmesi yetecek. Bu şekilde hastalar, iki yıl boyunca ilaçlarını her seferinde reçete yazdırmadan doğrudan eczaneye giderek üçer aylık miktarlarda alabilecek. 6) Raporlu ilaçların bitmeden temin edilmesi Düzenlemeden önce raporlu ilaçların yeniden alınabilmesi için hastanın daha önce almış olduğu ilaçların bitmiş olması gerekiyordu. Yeni uygulama ile hastalar, daha önce almış oldukları raporlu ilaçları, kullanım süresinin bitiminden 7 gün öncesine kadar alabilmeleri imkanı getirildi. Böylece farklı zamanlarda biten ilaçlar için ayrı ayrı reçete yazdırmaya ve eczaneye gitmeye gerek olmayacak. 7) Ambulans ücretleri Düzenlemeden önce Emekli Sandığı ve SSK tarafından belediye mücavir alını dışına hastaların ambulans ile gönderilmesi durumunda ambulans ücreti ödenmekteydi. Bağ -Kur ise ambulans ücretlerini ödemiyordu. Yeni uygulama ile hem şehir içi ve hem de şehirlerarası ambulans bedellerinin ödenebilmesi imkanı getirildi. 8) Diş tedavileri SSK , devlet hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde yaptırılan diş tedavi bedellerini ödemekte; özel sağlık tesislerine ise sadece protez için sevk yapmaktaydı. Yeni uygulama ile SSK `lılar da Bağ -Kur ve Emekli Sandığı mensupları gibi, tüm diş tedavileri için devlet hastaneleri ve sözleşmeli üniversite hastanelerinden sevk alarak özel muayenehanelere ve özel sağlık tesislerine, özürlü vatandaşlar ise özel muayenehanelere ve özel sağlık tesislerine doğrudan gidebilecek. 9) Özel diyaliz merkezlerinde tedavi gören hastalar Özel diyaliz merkezinde sadece diyaliz tedavisine ilişkin ilaçlar yazılabilmekteydi. Yeni uygulama ile hastaya kullanılması gerekli görülen tüm ilaçlar diyaliz merkezindeki ilgili hekimce yazılabilecek. Bu sayede, hastaların diyaliz dışında kullanmaları gereken ilaçları için ayrıca sağlık tesislerine gitmelerine gerek kalmayacak ve hastaların mağdur olması önlenecek. 10) Motorlu malul arabası temini Motorlu malul arabası bedeli SSK `da sadece aktif sigortalılara ödenmekteydi. Yeni uygulama ile tüm SSK `lılar , Bağ -Kur`lular ve Emekli Sandığı mensuplarına ödeme yapılacak. 11) Sünnet Sadece hemofili gibi hastalığı bulunanlara sağlık kurulu raporu çıkarılarak sünnet yapılması halinde ödeme yapılmaktaydı. Yeni uygulama ile sözleşmeli sağlık tesislerinde yapılan sünnet giderleri sağlık kurulu raporunca gerek olmaksızın ödenecek. 12) Sağlık tesislerinde yapılamayan tetkik ve tahliller Düzenlemeden önce sağlık tesislerinde yapılmayan tetkik ve tahliller için hastalar özel merkezlere sevk edilmekte, SSK `lılar sadece sözleşmeli merkezlere gidebilmekte, Bağ -Kur`lular ise özel merkezlere gittiklerinde tetkik veya tahlil bedellerini kendileri ödeyip daha sonra il müdürlüğünden talep etmekte ve bu şekilde oluşabilecek fark ücreti hasta tarafından karşılanmakta idi. Yeni uygulama ile sağlık tesisleri tarafından tetkik ve tahlil için dışarı sevk yapılmayacak. Hastaneler özel merkezlerden hizmet alarak tüm tetkik ve tahlilleri kendileri yaptıracak. 2007-12-17 16:22:48 Dünya

İşte Kaddafi`nin Fransızlar`ı deliye çeviren hareketleri
18 Aralık 2007 Salı, 20:38:03
İşte Kaddafi`nin Fransızlar`ı deliye çeviren hareketleriFransız basınına göre, kafasına estiğini yapan Kaddafi Fransa"da hayatı cehenneme çevirdi. İşte Kaddafi`nin `çıldırtan` hareketleri: Libya lideri Muammer Kaddafi , milyar dolarlık ticari anlaşmalar için çıktığı 5 günlük resmi ziyaretten sonra Paris "ten İspanya "ya geçti. Böylece Parisliler de rahat bir nefes aldı. Olaylı geziyi hergün manşet yapan Fransız basınına göre, kafasına estiğini yapan Kaddafi Fransa "da hayatı cehenneme çevirdi, hatta ülkeyi aşağıladı. Kaddafi ne mi yaptı? Paris "in göbeğine çadır kurdu, 400 kişi ve 20 araçlık konvoyuyla trafiği felç etti. Tilki avına çıkmak istedi. Alışveriş yapmak istediğinde Polis tüm kaldırımları boşaltmak zorunda kaldı. Programda olmamasına rağmen, Seine "de tekne gezisine çıkınca kent birbirine girdi. Louvre "a bir gezi istedi. Müzeye yönelince, tüm turistler yangın çıkışlarından müzeyi boşalttı. Bir konferansta "Avrupa "da kadınlar istemedikleri işlerde çalışıyor. Acı çeken Avrupalı kadınları kurtaracağım" dedi. TV "ye çıkarak Libya "nın çok tartışılan insan hakları ihlalleriyle ilgili "Yakın arkadaşım Sarkozy doğruları söylemiyor . Beni Libya "nın insan hakları konusundaki tutumuyla ilgili hiç konuşmadık" dedi. vatan

SON 465 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Annem kendi üzerine bir işletme açarsa almış olduğu emekli aylığı kesilir mi?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Yazıları İnebolu Photo Gallery Çeyiz parası için evlilik gerekli- Şerif Akcan Şimşek: Sosyal güvenlik reformu 15 Ocak ta Bu reform yapılmazsa 2008 yılı ile 2075 yılı arasında milli gelirin yüzde 344"üne yakın bir tutarda açıkla karşı karşıya olacağız. Antalya’da SSGSS bildirileri dağıtıldı Ülkemi para babalarının himayesinden kurtaracağım KESK Genel Başkanı: `Cenazeler bile ortada kalabilir` Bağ-Kur’dan basamak satın alanlara bayram müjdesi Hisarcıklıoğlu: Sistem kayıt dışı ekonomiyi teşvik ediyor Sosyal Güvenlik Reformu IMF için Ocak’a yetişiyor SSK insanların hayatıyla oynuyor İnebolu Resimleri VİDEO- TRT savaş uçaklarının görüntülerini ''son dakika'' haberi olarak yayınladı. Dakika dakika operasyon ULUSAL Basında Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri Tek çatı Haziran`a ertelendi Sosyal Güvenlik Reformu Haziran`a ertelendi Sosyal güvenlik yasasına karşı grev Reform 1 Haziran 2008`de Sosyal güvenlik reformu ek yük getirecek Şimşek"ten sosyal güvenlik reformu tarihi Sosyal güvenlik yaza kaldı TİSK, sosyal güvenlik tasarısından rahatsız SON 440 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

SON 440 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Devamsız işçinin hafta tatili ücreti"Bu Yasa Devrim Niteliğinde"Resul KURT:Basamak mağdurlarının aylığı artırılıyorGüçlükler ve baskılar örgütlenmeye engel değilGazetecilerden `yıpranma hakkı` eylemiÇelik`ten yıpranma hakkı sözüEmekli İkramiyesine 4 TaksitArz -talep çakışmıyor, Türkiye`de işsizlik olduğuna inanmıyorumAli TEZEL:Asgari ücret 957 liradan az olmamalı5 puanlık indirim 4 milyar yük getirecekmişİşsizlik ödeneği alanlar dikkat!Prim yükü 2009`da düşürülecekHem Bağ-Kur hem SSK`da çalışanlar nasıl emekli olur?Emeklilere ödemeler başlıyorEmekli işlemleri için rüşvet alınca tutuklandıSSK primini indiren devlet, bindirir de 33 SORU 33 CEVAP-Ali ÖZTÜRK Ekonomist SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUN TASARISI Sözcü Gazetesi-Çalışan anne adaylarının hakları nelerdir? İNSAN OLURSUN Haydar Beyin eleştirisi Bloglar 2 Bloglar GÜZEL BİR ŞİİR:NEYE GÖRE KİME GÖRE ADALET ÇOK ZİYARET EDİLEN http://emeklilik.blogspot.com ADRESİNDE YAZMAK İSTER MİSİNİZ? Blogcuda sorun çıktığında http://emeklilik.blogspot.com adresinden son yazıları okuyabilirsiniz. Halen aktif sigortalıyım emekliliğe ne zaman hak kazanırım?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist ASKERLİK BORÇLANMASIYLA İLK İŞE GİRİŞ TARİHİM NASIL GERİ GELİR ?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Babam ne zaman emekli olabilir?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Sosyal Güvenlik Yasası yine ertelendi:"Yasanın yürürlük tarihi 1 Haziran 2008" Emeklilik süremi yakın tarihe çekebilirmiyim?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Basamak satın alan Bağ-Kur emeklisinin farkı ödenecek Emekli aylıkları Sağlıkta bıçak yarası: Dr. Zeki Gül aliozturkekonomist GRUBU ARŞİVİ Emekli maaşınız eksik olabilir mi? Vatandaşı hayrete düşüren daha önce görülmemiş esrarengiz meyve Çalışanlar soruyor Ali Tezel cevaplıyor SSK REHBERİ BAĞ-KUR REHBERİ EMEKLİ SANDIĞI REHBERİ YAŞLI VE ÖZÜRLÜ REHBERİ TÜM YAZI ARŞİVİ aliozturkekonomist GRUBUNA ÜYE OLANLAR BURAYA TIKLAYARAK ARKADAŞLARINI LİSTEYE EKLEYEBİLİRLER Bakan Çelik: Sosyal güvenlik 22 GAP yuttu Basamak Satın Alan Bağ-Kur`lulara Müjde Emekli maaşınız eksik olabilir SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNE ÜYE OL ! Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Yazıları `Sosyal güvenliğe 851 katrilyon lira transfer edildi` Sigortalının ölümü dahi süreci noktalamıyor! ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI: `SOSYAL GÜVENLİKTE YÜRÜRLÜK ALTI AY... `Bu primle emekli aylığı zor ödeniyor` Ali TEZEL:Fazla veren işsizlik sigortası sosyal sigorta değil mi? SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bayram müjdesi Sahte emeklilik çetesine darbe 3,5 yıl işçi olarak çalışması durumunda SSK şartlarına göre emekli olabilir mi? -Ali ÖZTÜRK Ekonomist Emeklilik blog sitemiz Kasım 2007'de 135.000 kez tıklandı- Ali ÖZTÜRK Ekonomist OKULUM UZADI VE YAŞIM 22 OKULUMUN UZAMASI MAAŞ ALMAMA ENGEL Mİ?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Sorulara cevap yetiştirmekte zorlanıyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bir çok kişiye gösterdik ve emekli olabileceği söylendi-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Aynı anda hem SSK'ya hemde Bağ-kur'a prim ödemeye başladım- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Erken Yaşlananlara SSK’ dan Kolay Emeklilik AMERİKA FOTOĞRAFLARI Uçak savuran rüzgar... / Video Sosyal güvenlik reformu şirket ortaklarını vuracak Fener, Galatasaray ve Beşiktaş’a müjde-Şükrü KIZILOT Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri Ali Tezel:Sosyal güvenlik başsız nereye gideceği de belli değil 10,6 milyon kişi sigortasız çalışıyor `Devlet sosyal güvenliğe sahip çıkmadı` Sosyal Güvenlik Rant İçermiyor Sosyal güvenlik yasasına karşı çağrı Esas sorun medya satışı değil sosyal güvenlik reformu! Sosyal Güvenlik Reformu üçüncü kez erteleniyor- Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Kasım-Aralık 2007 Sahteciliğe karşı ilaçlar tüketiciye kadar izlenecek Apne hastaları SGK"dan şikayetçi Emeklilerin yüzde 60`ı mevcut emeklilik yaşının altında Sosyal devlet kömüre kaldı İşverene prim artışı şoku: İndirimden önce bindirim... Uslu`dan Sosyal Güvenlik Eleştirisi Faruk Çelik`ten Eleştirilere Yanıt Sosyal güvenlik bu yıl yasalaşacak Sosyal Güvenlik Tasarısına Tepkiler Sosyal güvenlik Ağustos"u bulabilir Sosyal Güvenlik geçerse Türkiye"nin notuna yansır Sosyal Güvenlik"e üçüncü "erteleme" Sosyal güvenlik geçerse kredi notunuz da yükselir Sosyal Güvenlik Kanunu`na erteleme Sahteciliği önlemek için ilaç takip sistemi geliyor 70 milyar dolarlık bütçeyi kim bırakmak ister? Sosyal Güvenlik Yasası`na Erteleme Meclis`te bütçe görüşmelerine sert polemikler damgasını vurdu Sosyal güvensizlik reformu tartışılıyor SSGSSKT Sosyal güvenlik reformu kademeli olarak yürürlüğe girecek Çelik: Sosyal Güvenlik"te bazı maddeler ocakta da yürürlüğe girebilir Sosyal güvenlik reformu için 3 aşamalı uygulama SSK`lıya kapıyı kapatma hazırlığı "Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez" "Eğer kazanamıyorsa, taviz verir" "İlk önce anlaşılmayı isterler" "Kazan / kaybet anlayışı hakimdir" "Acil olan şeyi en önce yaparlar" "Açık bir hedefle çalışmazlar" "Tepkiseldirler" Hugo Chavez, ABD'yi tehdit etti Stalin'in gözü de Türkiye'de imiş... İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu meslek dalları Acilen 400 bin eleman aranıyor! Melih Arat, bu kez etkisiz insanların 7 ortak özelliğini yazdı. 'Sezer, atamak için CHP'li arıyordu' Karttan para çeken bu haberi iyi okusun Castro, Chavez'i uyardı: Kendini kolla Kürtler şerefli kardeş, PKK şerefsiz örgüt 99 YTL’ye Atatürk süveteri Uçak 10 saat içinde 5 sefer yapmış Acemi sürücülere müjde Stajyer yetimin aylığı kesilemez Emeklilik veya toptan ödeme seçeneği arasında karar vermek Muayene parası ve yatan hasta katkı payı da başlıyor Sağlıkta fark mı yoksa katkı payı mı baslıyor? Malul aylığı alan çalışamaz Nüfusun yarısı emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor Değerli Blogcular bize sitenizde link vererek ziyaretçilerinizin SOSYAL GÜVENLİK konusunda bilinçlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.... Bir okurdan Ali TEZEL'e tebrik İşte Isparta'da düşen uçağın resmi Türkiye'nin 21 önemli uçak kazası Feci kazanın tanıkları o anı anlattı İnternet ucuzluyor: ADSL'de yeni indirim müjdesi geldi EL CEZİRE: Kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti. LE MONDE:“Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı. CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü. Kaza dünyada flaş haber oldu Sizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Korkunç şüphe: Uçak düşürüldü mü? 57 kişinin öldüğü korkunç kazada hayatını kaybedenlerin arasında önemli kişiler varmış Mali Müşavir ve Sosyal Güvenlik Genç Astsubaydan Sitem Bağ-kur'dan emekli olanlar SSK'dan yetim aylığı alamazlar-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Uçağa binmedi, ölümden döndü Eğer memurluktan bu gün istifa etsem hizmetimi SSK'ya aktarma şansım var mıdır?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Yeni Çağ: AKP, emeklinin maaşını kesiyor İşte madde madde sağlıkta devrim SSK"lı işçiye çeyiz parası (evlenme yardımı) verilmez Sizce Bağ-kur'dan mı yoksa SSK'dan mı emekli olsam iyi olur?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bağkur borcumdan kurtulmak için ek 19. maddeden yararlanmak istiyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist SON 300 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Annem kendi üzerine bir işletme açarsa almış olduğu emekli aylığı kesilir mi?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Ali Bey merhaba, Size bir sorum olacak. Annem vefat eden babamdan dolayı emekli aylığı alıyor.Şu an kendi üzerine bir işletme açarsa almış olduğu emekli aylığı kesilir mi? Teşekkürler, O.Okan YAZICI CEVAP: Okan bey annenizin aldığı dul aylığı evlendiği takdirde kesilir. İşyeri açması işe girmesi dul aylığını etkilemez. Yalnız işyeri açarsa otomatik olarak Bağkur başlar ve prim ödemesi gerekir. Ayrıca bu çalışmalarından dolayı emekli olabilir. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Yazıları
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Çeyiz parası için evlilik gerekli- Şerif Akcan Şimşek: Sosyal güvenlik reformu 15 Ocak ta Bu reform yapılmazsa 2008 yılı ile 2075 yılı arasında milli gelirin yüzde 344"üne yakın bir tutarda açıkla karşı karşıya olacağız. Antalya’da SSGSS bildirileri dağıtıldı Ülkemi para babalarının himayesinden kurtaracağım KESK Genel Başkanı: `Cenazeler bile ortada kalabilir` Bağ-Kur’dan basamak satın alanlara bayram müjdesi Hisarcıklıoğlu: Sistem kayıt dışı ekonomiyi teşvik ediyor Sosyal Güvenlik Reformu IMF için Ocak’a yetişiyor SSK insanların hayatıyla oynuyor

İnebolu Photo Gallery
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
İnebolu Photo Gallery Ali ÖZTÜRK Ekonomist Copyright © 2007 Her hakkı saklıdır. • 1 • 2• 3• 4• 5• 6• 7• 8• 9• 10• 11• 12• 13• 14• 15• 16• 17• 18• 19• 20• 21• 22• 23• 24• 25

Çeyiz parası için evlilik gerekli- Şerif Akcan
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Şerif Akcan Çeyiz parası için evlilik gerekliE.O.- Yapmış olduğunuz açıklamalaran ötürü öncelikle size teşekkür ederim. Daha önceki yazıl ... E.O.- Yapmış olduğunuz açıklamalaran ötürü öncelikle size teşekkür ederim. Daha önceki yazılarınızda bu konu hakkında açıklamalarda bulunmanıza rağmen biraz daha farklı bir sorunla karşınızdayım. SSK `dan emekli olduktan sonra vefat eden babamdan bekar olan kızkardeşim emekli aylığı almaktadır. Önümuzdeki günlerde evleneceğinden çeyiz parası adı altında verilen yardım parasına başvuruda bulunmak için yaptığımız araştırmada şuan mevcutta alınan emekli aylığının sadece kızkardeşim tarafından alındığından bu hakka sahip olmadığımız bilgisine vardık. Bize söylenen kanundaki hükme göre çeyiz parasının alınabilmesi için aile fertlerinden başka birinin daha aylık alması gerekli olduğu ve yapılan yardımın onun aylığından kesileceği yönündedir. Bu konu hakkında sizin görüşünüz nedir. Açıklama yaparsanız memnun olurum. Bu bilgiyi nereden aldığınızı yazmamışsınız. Ancak, tamamen yanlış bilgi verilmiş. Ebeyenlerin ölümünden dolayı ölüm aylığı alan kız çocukları, evlenmeleri halinde iki yıllık aylıklarını çeyiz parası olarak alırlar. Bu durum 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda 29 Haziran 1978 tarih ve 2167 sayılı Kanunun 14 md. ile eklenen Ek 12. maddeyle düzenlenmiştir. Herhangi bir yanlış anlaşılmaya yer vermemek için Kanunun ne zaman uygulanmaya başladığını belirttikten sonra Kanunun maddesini olduğu gibi buraya alıyorum. Buna gore; "Sigortalının ölümünden dolayı aylık ve gelir almakta olan hak sahibi kız çocuklarına evlenmeleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı evlenme yardımı olarak verilir. İki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde bu süre için tekrar aylık veya gelir ödenmez." Gördügünüz üzere, Kanunda ölüm aylığını aile fertlerinden birisinin de alması gerektiği ve ceyiz parasının bunların aylıklarından kesileceği yönünde bir hüküm yoktur. Ölüm aylığı alan kız çocuğu evlilik nedeniyle 24 aylık çeyiz parasını alırsa, 24 ay tamamlanmadan boşanırsa ancak evlilik tarihinden itibaren 24 ay tamamlandıktan sonra kendisine ikinci kez aylık bağlanır. Ayrıca, aylık alan başkaları varsa, 24 ay tamamlandıktan sonra evlenen kız çocuğundan dolayı artan hisse geride kalan ve aylık almaya devam edenlere dağıtılır. Kulaktan duyma bilgilerle etrafındaki kişilere yanlış bilgi verenlere inanmayınız. Konuyu her zaman uzmanına, özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu müdürlüklerine giderek araştırınız. Çeyiz parası için sadece ölüm aylığı alan kız çocuğunun evlilik yapması yeterlidir. Ölüm aylığı sakatlık aylığı almanıza manidir V. Kılıç - Bu soru annem tarafından size sorulmaktadır. "Ben ölen eşimden dolayı SSK `dan hak sahibi olarak dul maaşı alıyorum. İşitme özürlüyüm. Özür oranım yüzde 52 olup, iki erkek çoğum da hak sahibi olarak babalarından dolayı ölüm aylığı almaktadırlar. Büyük oğlum üniversite eğitimi görüyor. Tahmin edeceğiniz üzere ölüm aylığı yeterli gelmiyor. Sakatlığımdan dolayı ölüm aylığına başvurmak istiyorum. Ölüm aylığım kesilir mı? Sakat aylığı alabilirsem nereye ve nasıl başvurmam gerekiyor. Cevabınızı gazetede köşenizde yayınlamanızı istiyorum." Cevap- Okuyucularımızdan çok sık olarak aldığımız sorulardan birisi de yukarıda okuyucumuzdan gelen soruya benzer olanlardır. Ölüm veya yetim aylığı alanlar ayrıca 2022 sayılı Kanuna göre sakatlık aylığı da alabilirler mi? Öncelikle okuyucumuz durumunda olanlara şunu söylemek isterim. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu açısından eşinizden dolayı ölüm aylığı alırken başka bir yerden gelir alabilirsiniz, çalışabilirsiniz veya kendi çalışmalarınızdan dolayı gelir veya aylık alabilirsiniz. Bu durumların hiçbirisi sizin ölüm aylığı almanızı engellemeyecektir. Eşinin üzerinden ölüm aylığı alan kadın veya erkek farketmez, evlenmediklari sürece aylık almaya devam edebilirler. Bugün geçerli olan Kanunlarımız buna müsaade ediyor. Ancak, sorun 2022 sayılı Kanunun kendisinde başlıyor. Başka bir yerden geçimini sağlayacak geliri olan bir kişi bakıma muhtac sayılmayacağı için yukarıda bahsettiğimiz gibi, SSK `dan ölüm aylığı alan kişiye ayrıca bir de sakatlık aylığı bağlanmaz. Bir kurumdan aylık veya gelir alan kişinin kendi geçimini sağlayacak durumda olduğu kabul edilir. SSK `dan yetim aylığı alanlar için de aynı durum geçerlidir. Yani yetim aylığı alanlar ayrıca bir de sakatlık aylığı alamazlar. 2022 sayılı Kanunun adı 65 yaşını doldurmus olan Türk vatandaşlarına yaşlılık aylığı almasına dair Kanundur. 2007-12-16 02:02:27 Türkiye

Şimşek: Sosyal güvenlik reformu 15 Ocak ta
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Şimşek: Sosyal güvenlik reformu 15 Ocak ta OKAN MÜDERRİSOĞLU Devlet Bakanı Mehmet Şimşek , "Sosyal güvenlik reformu en geç Ocak 15`te yürürlüğe girecek. Ancak idari kısmı biraz zaman alacak" dedi. Şimşek, seçim bölgesi Gaziantep `te, iş dünyasının sert eleştirileri ile karşılaştı. Antep`te yenilikçiliği ile öne çıkan ve ilk 1000 sanayi kuruluşu içinde 28`e giren işadamları için düzenlenen ödül töreni reel sektörle bakanın "üretim atışmasına" sahne oldu. Antepli sanayiciler ülkenin asli gündeminden uzaklaştığını, üretimin cezalandırıldığını savununca Şimşek, "Her şey ne güllük gülistanlık ne de iddia edildiği kadar kötü. Kurumlar Vergisi yüzde 33 değil miydi? Şimdi nerede? Son 4.5 yılda birikimli enflasyon yüzde 63 iken biz elektrik fiyatlarını nominal olarak yüzde 6.5 indirmişiz. Biraz dengeli bakın. Türkiye `nin ciddi yapısal problemleri var. Bunlar 1 günlük, 4 yıllık problemler değil. Bu ülkede eğitime, altyapıya yatırım yapılmamış, borç biriktirilmiş" dedi. Şimşek şöyle dedi: * EKONOMİK GİDİŞAT: Gaziantep `te esnafı gezdim. Bir çocuk bana sordu. "Hani herşey iyi olacaktı?" O kadar basit değil. Ona da söyledim. "Roma bir günde kurulmadı, bir günde yıkılmadı." * DEĞERLİ YTL : Size, parası değer kazanan en az 10 ülke sayarım. Güney Afrika , Brezilya gibi. * ENFLASYON: Dünyanın her tarafında enflasyon yükseliyor. Çünkü gıda fiyatları yükseliyor. Kuraklığı gözardı edemezsiniz . * CARİ AÇIK : Evet, cari açık yüksek. Ancak 2002 yılı enerji fiyatlarını alın, 2006`da cari açığın milli gelire oranı yüzde 4.1. 2007-12-16 01:58:36 Sabah

Bu reform yapılmazsa 2008 yılı ile 2075 yılı arasında milli gelirin yüzde 344"üne yakın bir tutarda açıkla karşı karşıya olacağız.
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Şimşek"ten sosyal güvenlik reformu tarihiDevlet Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal güvenlik reformunun en geç 15 Ocak"ta Meclis"ten geçeceğini söyledi. GAZİANTEP - Bazı açılış ve ziyaretlere katılmak üzere Gaziantep "e gelen Şimşek, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey "i ziyaretinde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Bakan Şimşek, sosyal güvenlik reformuyla ilgili çalışmaların artık son aşamaya geldiği belirtti. Şimşek, "Bu reform yapılmazsa 2008 yılı ile 2075 yılı arasında milli gelirin yüzde 344"üne yakın bir tutarda açıkla karşı karşıya olacağız. Reformun en geç 15 Ocak "ta Meclis "ten geçeceğini söyleyen Şimşek, reformun hemen yürürlüğe gireceğini; ancak idareyle ilgili değişikliklerin Haziran ayına kadar uzayabileceğini belirtti. 2007-12-15 15:35:53 NTV-MSNBC

Antalya’da SSGSS bildirileri dağıtıldı
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Antalya’da SSGSS bildirileri dağıtıldıKESK Antalya Şubeler Platformu Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı ile ilgili Antalya şehir merkezinde bildiri dağıttı KESK Antalya Şubeler Platformu Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS ) Yasa Tasarısı ile ilgili Antalya şehir merkezinde bildiri dağıttı. Sendika ve siyasi partilerden gelen yüzü aşkın kişi, Eğitim-Sen Antalya Şube Merkezi’nde toplanarak alkış ve sloganlar eşliğinde Kışlahan Oteli önüne yürüdü. İşyerlerine, esnafa, halka SSGSS gerçeklerini anlatan bildirileri dağıtan sendikacılar Kışlahan Oteli önünde bir de basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Zeybek ; halktan, emekçiden yana değil IMF ve büyük sermayeden yana uygulamalarını ısrarla sürdüren AKP ’nin sosyal hakları ve güvenliği mali piyasalara terk etmesini eleştirdi. Zeybek , “Hükümet bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışmaktadır. Tasarıya itiraz gerekçelerimiz yasanın tümüne dönüktür. Hükümet açıkça Anayasaya aykırı davranmaktadır” diye konuştu. (Antalya /EVRENSEL )

Ülkemi para babalarının himayesinden kurtaracağım
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Suudi elmasları halkı için satacak Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa seçimleri "Ülkemi para babalarının himayesinden kurtaracağım" sloganıyla kazandı. Bu tavrını da Suudi Kralı Abdullah `a bir mektup yazıp eşine hediye ettiği elmas mücevherleri satarak devlet fonuna aktarmak istediğini söyleyerek ispatladı. Eline geçecek parayı da sosyal güvenlik programlarına aktarılması için izin istedi. Correa "Bu mücevherler eşime değil Ekvador halkına aittir" dedi. 2007-12-17 02:58:33 Sabah

KESK Genel Başkanı: `Cenazeler bile ortada kalabilir`
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
`Cenazeler bile ortada kalabilir` KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul , sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası yasa tasarısıyla ilgili olarak tam 12 ciddi itirazlarının olduğunu bildirdi. "Genel sağlık sigortası ile temel teminat paketi uygulamasına geçilecek olup pakette yer almayan hastalıklar sigortadan karşılanmayacaktır" diyen Tombul , tasarıyla ilgili diğer eleştirilerini ise şöyle sıraladı: - Halen görevde olan memurlar ve diğer kamu emekçileri Emekli Sandığı Yasası `na tabi tutulmuş, 5510 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra yeni işe giren memurlar ve diğer kamu görevlileri bu yasaya tabi tutularak hakları budanmıştır. Böylelikle halen görevde olan memurlar ve diğer kamu görevlilerinin haklan korunuyormuş gibi gösterilerek, tasarıda daha da geriye götüren durum gizlenmek istenmektedir. - Ölüm aylığı bağlama şartı 900 günden 1800 güne çıkarılmaktadır. Bu durum bir çok kişinin mağduriyetine yol açacaktır. - Fiili hizmet zammından yararlanabilmek için 3600 gün fiilen çalışma şartı getirilmektedir. Emniyet, MİT , Türk Silahlı Kuvvetleri dışındakilere fiili hizmet süresi zammı 5 yılla sınırlandırılmaktadır. - Aylık geliri asgari ücretin üçte birinden çok olanlardan, 73 ile 475 YTL arası genel sağlık sigortası primi alınma zorunluluğu getirilerek, milyonlarca insanın sağlık hakkı paraya en-dekslenmektedir. - Kendi nam ve hesabına çalışanlara bir aydan fazla sağlık prim borcu olması halinde sağlık hizmeti verilmeyecektir. Bu insanların sağlık hakkı tamamen paraya bağlanmıştır. - Tasarı ile sağlık hizmeti bir hak olmaktan çıkarılmaktadır. Verilecek hizmetin kapsamı her an daraltılmaya açık hale getirilmekte, koruyucu sağlık hizmetleri, tedavi hizmetleri, rehabilitasyon hizmetlerinin bütünselliği bozulmaktadır. Tasarıyı "Halkın ve çalışanların sağlık hakkını gasp eden bir düzenleme" olarak nitelendiren Tombul , halkın sağlık hakkına ve milyonlarca emekçinin sosyal güvenlik haklarına sahip çıkacaklarını bildirdi. Tuna Arığiiç Ankara 2007-12-16 11:03:07 Birgün

Bağ-Kur’dan basamak satın alanlara bayram müjdesi
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Bağ-Kur’dan basamak satın alanlara bayram müjdesi SELİM EROL 17.Aralık .2007 Bağ -Kur’dan basamak satın alanlara bayram müjdesi 20. basamaktan iki ay sonra emekli olacağım. Yalnız son zamanlarda bağlanan Bağ -Kur emekli aylıklarının düşük olduğunu çeşitli yerlerden öğrendim. Örneğin 20. basamaktan 2003 yılında emekli olan bir arkadaşım 880 YTL almakta. Benim yaptığım hesaplara göre 650 YTL civarında alacağım. Bunun büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ben yüksekten emekli olayım diye eşimi isteğe bağlı sigortalı yapamadım. Oysa yapmış olsaydım ikimizin maaşı 1100 YTL civarında olacaktı. Benim size sormak istediğim bu durum düzeltilebilir mi? (Ahmet ÇOBANOĞLU -Nazilli AYDIN ) Sayın ÇOBANOĞLU ; sizin durumunuzda olan birçok okurumuz basamak satın alma konusunda mağduriyetlerini ve sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin taleplerini bize ilettiler. Biz de daha önce köşemizde yayımlanan "Bağ -Kur`dan basamak satın alanlar hüsranda mı?" başlıklı yazımızda; Bağ -Kur` un basamak satarken geriye doğru bütün yılların farklarını alıp buna göre borç çıkarmasına karşın emekli aylığını hesaplarken sadece son basamağı artırmış olduğunu, yeni maaşların bilgisayar programı ile otomatik olarak hesaplanması ve ağırlıklı maaş hesaplama sisteminde bekleme sürelerinin de dikkate alınmaması nedenleriyle düşük hesaplanmış olduğunu belirtmiştik. Yüksek maaş alabilmek için basamak satın alanların ödemiş oldukları miktarlar da göz önüne alındığında basamak satın alanların umduğunu bulamadığını belirtmiştik. -Bağ -Kur`dan basmak satın alan 9 binden fazla mağdurun sorunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Faruk ÇELİK `in devreye girmesiyle birlikte 11.12.2007 tarihli genelge ile çözülmüş oldu. Bağ -Kur`dan basamak satın alma nasıl oluyordu? -Basamak satın alma hakkı 4956 sayılı yasanın 2`nci maddesi uyarınca Bağ -Kur sigortalılarına tanınmıştır. Buna göre; - Bağ -Kur sigortalılarına, bulundukları basamak dahil, yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden itibaren üç ay içinde yazılı talepte bulunmak şartıyla, bulundukları basamakları en fazla on iki basamak yükseltebilme imkanı tanımıştı. -Basamak yükseltme primi, sigortalının talep tarihinde bulunduğu basamaktan, yükselerek intibak etmek istediği basamağa kadar her basamak için öngörülen bekleme süresindeki prim tutarına basamak yükseltme farklarının ilave edilmesi suretiyle hesaplanıyordu. -Sigortalılara hesaplanan bu tutarı, ilk taksidinin talep tarihini takip eden ay içerisinde ödemesi şartıyla ilk taksitin ödendiği ayı takip eden üçer aylık dönemler halinde üç eşit taksitte ödeme zorunluluğu getirilmişti. -Basamak yükseltme tutarının tamamen veya kısmen ödenmesi halinde, sigortalı son ödemenin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı itibariyle bu ödemenin tam olarak karşıladığı basamağa intibak ettirilmiş sayılıyor. - Basamak yükseltme primleri, primi ödenmiş süreler olarak değerlendirilmez. -Basamak yükseltme hakkından yararlanan sigortalılara, basamak intibaklarının yapıldığı tarihten itibaren üç yıl sonra, yasada öngörülen diğer şartları taşımak ve talepte bulunmak kaydıyla yaşlılık aylığı bağlanmaktadır. -Basamak yükseltme talebinde bulunan sigortalının, basamak yükseltme priminin bir kısmını veya tamamını süresi içinde ödemeden ölümü halinde, hak sahipleri basamak yükseltme primlerini, öngörülen ödeme süresinin dolduğu tarihten itibaren üç ay içinde ödeyebilirler. -Malûllük veya ölüm aylığı bağlanmasında basamak yükseltme primlerinin ödenmesi şartıyla öngörülen üç yıllık bekleme süresi aranmayacaktır. Basamak satın alanlara yeni uygulama ne getiriyor? -Yeni uygulamaya göre; basamak yükseltme hakkından yararlanan sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak aylıkların hesaplanması yeniden düzenlenmiş oldu. -Böylelikle basamak satın alanların aylıkları yeniden hesaplanacak ve ortalama 150-200 YTL . arasındaki artış aylıklarına yansıtılmış olacak. Aylık artışları hangi tarihten geçerli olacak? -Yeni aylık hesabı; basamak satın alan sigortalıların talep tarihleri itibariyle bağlanmış olan ilk aylığından itibaren geçerli olacak. -İlk aylıktan itibaren bugüne kadar hesaplanan fark tutarları, yeni hesaplanan aylıkları ile birlikte bir kerede ödenecek. Sağlıcakla ve sosyal güvenlikle kalın... 2007-12-17 02:03:46 Bugün

Hisarcıklıoğlu: Sistem kayıt dışı ekonomiyi teşvik ediyor
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Hisarcıklıoğlu: Sistem kayıt dışı ekonomiyi teşvik ediyor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB ) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu , sistemin kayıt dışı ekonomiyi teşvik ettiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu , Alanya Ticaret ve Sanayi Odası ’nın (ALTSO ) düzenlediği Türkiye ’nin Ekonomik Durumunun Değerlendirilmesi ve İşadamları Bilgilendirme Toplantısı ’na katıldı. ALTSO konferans salonunda konuşan Hisarcıklıoğlu , Türkiye ’de geçen yıl açılan şirket sayısının 97 bin olduğunu, bu yıl da aynı sayıda şirket açıldığını belirterek, geçen yıl protesto alan senet miktarının 3,2 milyar YTL , bu yıl protesto olan senet miktarının ise 4,7 milyar YTL olduğunu bildirdi. Piyasalardan herkesin şikayetçi olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu , ekonomiyi ölçecek en önemli biriminin büyüme hızı olduğuna dikkati çekti. Büyüme hızını, "ekonominin tansiyon aleti" diye nitelendiren Hisarcıklıoğlu , 2002-2006 yılları arasında gerçekleşen büyüme hızının yüzde 43’e ulaştığını, bu büyümenin özel sektöre bağlı olarak gelişen bir büyüme olduğun belirterek, "Bu, müthiş bir özel sektör başarı hikayesidir" diye konuştu. Ekonomideki büyümenin, 2006 yılından itibaren düşme eğilimi göstermeye başladığını anlatan Hisarcıklıoğlu , rakamlara bakıldığında sektörel büyümenin ikaz vermeye başladığını kaydetti. Büyümenin, tarımda yüzde 2,9’dan eksi 7,8’e, sanayide yüzde 7,5’den yüzde 3,7’ye, ticarette yüzde 6,5’ten yüzde 1,3’e, inşaatta yüzde 16’dan yüzde 5,4’e düştüğünü belirten Hisarcıklıoğlu , "Rakamlar, artık bizi ikaz ediyor. (Aman dikkat) diyor" dedi. Ekonomideki en büyük sıkıntılardan birinin de istihdam maliyetinin yüksek olması olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu , şunları söyledi: "Ne yazık ki sistem kayıt dışı ekonomiyi teşvik ediyor. Sakın kendinizi suçlamayın. Sistem size (Kayıt dışı çalışın) diyor. Ben de kayıt altına girmek istiyorum. Ama sistem (Hayır) diyor. Bu memlekette SSK ’lı olmak bonus olmuş. Gazetelere işçi ilanı veriyorlar ve bu ilanlarda (SSK ’lı yapacağım) diyorlar. Bu zaten mecbur. Ama bizde adeta bonus olmuş. İstihdam yükünün en yüksek olduğu yer Türkiye . OECD ülkeleri içinde en yüksek olanı biziz . Buna paralel olarak resmi işsizlik oranında da en yüksek olan biziz . 2,5 milyon resmi işsizimiz var." TURİZM SEKTÖRÜNDE SIKINTI Rifat Hisarcıklıoğlu , turizm sektöründe de büyük sıkıntılar yaşanmaya başladığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu , bu yıl gelen turist sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 oranında, turizm gelirlerinin yüzde 8 oranında arttığını, buna karşın, son 7 yılda asgari ücretin yüzde 200, petrolün yüzde 210, enerjinin yüzde ise 25 artış gösterdiğini vurguladı. Aynı dönemde dolarda yüzde eksi 27, avroda ise yüzde eksi 3 oranında düşüş yaşandığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu , döviz bazında çalışan turizmcilerin para kazanmasının mümkün olmadığını bildirdi. Hisarcıklıoğlu , "Turizmcilerimizin nasıl ayakta kaldığını anlayamıyorum. Sizler gerçekten mucize yaratıyorsunuz" dedi. Sektördeki KDV oranlarının mutlaka yüzde 8’e düşürülmesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu , "Fazla birşey istemiyoruz. Rekabet edebilmek için, ayakta kalabilmek için, rakip ülkelerde KDV olan neyse bizde de aynısı olsun. 2008’de bunun gerçekleşmesini bekliyoruz" diye konuştu. Belediyelere nüfusa göre Hazine yardımı verildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu , yaz sezonunda nüfusu 3-5 kat artan belediyelerin durumunun dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu , "KDV ’yi 8’e indirmelerini bekliyoruz, ama başka bir tehlike var. Turistik yataklardan yüzde 3 oranında konaklama vergisi alınması planlanıyor. Bu gerçekleşirse yüzde 25 oranındaki kurumlar vergisinden daha büyük bir rakam çıkar karşınıza" dedi. ARTAN SÜPERMARKETLER Süper marketlerin hızla artmasına da dikkati çeken Hisarcıklıoğlu , geçen yıl Türkiye ’de 45 bin bakkalın kapandığını söyledi. Bu durumun 45 bin kişinin işsiz kalması anlamına geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu , süpermarketlerin hızla arttığını, bakkalların korunması gerektiğini bildirdi. Hisarcıklıoğlu , Türkiye ’de bir süredir ekonominin unutulduğunu ve başka önceliklerin konuşulmaya başladığını, ancak göstergelerin ikaz verdiğini söyledi. Her şeye rağmen Türkiye ’nin geleceğinden umutlu olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu , son 27 yılda büyük bir gelişim yaşandığını ve bunun süreceğini dile getirdi. Son 27 yılda Türkiye ’nin gayrı safi milli hasıla büyüklüğüne göre 25’inci sıradan 13’üncü sıraya yükseldiğini anlatan Hisarcıklıoğlu , büyümenin devam etmesi için 2008 yılında Türkiye ’de mutlaka makroekonomik istikrarın korunması, yönetim kalitesinin artırılması, yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti. MESLEK YÜKSEKOKULLARININ ÖNEMİ Hisarcıklıoğlu , daha sonra Alanya TSO tarafından yaptırılacak Akdeniz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu ’nun temel atma törenine katıldı. Burada da bir konuşma yapan Hisarcıklıoğlu , Türkiye ’de ekonominin gelişmesi için sanayi ile üniversitelerin birlikte çalışmasının şart olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu , TOBB Üniversitesi ’nin, 2003 yılında kurulduğunu, ancak buna rağmen, bu yıl 342 puanla özel üniversiteler arasında birinci ilan edildiğini dile getirdi. Son öğrenci yerleştirme sınavında ilk 100’e giren öğrencilerden 13’ünün TOBB Bilgi ve Teknoloji Üniversitesi ’ni tercih ettiğini anlatan Hisarcıklıoğlu , "Bana İngilizce eğitim yapmayan üniversitelerin başarılı olamayacağını söylediler. Neden? Almanya ’daki, İngiltere ’deki üniversiteler yabancı dille mi eğitim veriyorlar? Ben de kendi ana dilimizle eğitim verilmesinden yana oldum. Öyle yaptık ve birinci olduk " dedi. Ekonominin gelişmesinde meslek eğitimi almış personelin önemine işaret eden Hisarcıklıoğlu , bu anlamda meslek yüksekokullarının çok önemli olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu , şöyle konuştu: "Gelişmiş ülkelerde meslek eğitimini teşvik ediyorlar, bizde tam tersi oluyor. Maalesef Türkiye ’de meslek yüksekokullarına giden öğrenciler kendilerini ikinci sınıf hissediyorlar. Halbuki tam tersidir. Meslek yüksekokulu mezunlarının iş bulma imkanı her zaman daha fazladır. Türkiye ’nin sorunu işsizlik değil, mesleksizliktir. Mesleği olmayan iş bulamıyor. Üniversitelerin mezun ettikleri iş bulamıyor. Bizim istediğimiz de üniversite mezunlarında yok. Türkiye ’nin zenginleşmesinde meslek sahibi nüfusun artmasının önemi büyüktür. Meslek yüksekokullarına giden öğrencilerimizin statü sorunu var. Onlar, askerliklerini yaparken yedek subay olma hakkından faydalanmak istiyorlar. Üniversitelerden mezun olanlar yedek subay olabiliyor, ama meslek yüksekokullarından mezun olanlar yedek subay olamıyorlar. Meslek yüksekokulu mezunları da yedek subay olabilmelidir. Bu statüyü almaları lazım." Rifat Hisarcıklıoğlu , Alanya TSO ’nun yaptırdığı meslek yüksekokulunun gelecekte Alanya Üniversitesinin kurulmasında önemli bir katkı sağlayacağını vurguladı. Törende konuşan Alanya TSO Başkanı Kerim Taç da, amaçlarının ekonomiye vasıflı eleman kazandırmak olduğunu söyledi. Taç , Alanya Üniversitesi ’nin kurulması için de herkesin destek olması gerektiğini ifade etti. AÜ Rektörü Prof . Dr. Mustafa Akaydın da Alanyalılar ’ın kendilerinden bir değil 2 üniversite istediğini belirterek, "İşte iş adamları, milletvekilleri burada. Siz kaynağı yaratın, biz desteği sağlarız" dedi. 2007-12-16 18:13:00 Milliyet

Sosyal Güvenlik Reformu IMF için Ocak’a yetişiyor
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Sosyal Güvenlik Reformu IMF için Ocak’a yetişiyorSosyal Güvenlik Reformu’nun yürürlük tarihi konusunda kafalar karıştı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik yasanın hazirana bırakıldığını açıklarken, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF’in 7. gözden geçirme için 3 ... Sosyal Güvenlik Reformu ’nun yürürlük tarihi konusunda kafalar karıştı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik yasanın hazirana bırakıldığını açıklarken, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek , IMF ’in 7. gözden geçirme için 3 temel kriterinden biri olan Sosyal Güvenlik Reformu ’nun 15 Ocak ’ta yürürlüğe gireceğini açıkladı. Reformun tek çatı unsurlarının hazirana yetişebileceğini söyleyen Şimşek, IMF ’le 7. gözden geçirmenin ocakta onaylanmasını beklediklerini söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek , Gaziantep Belediyesi ’nde basınla sohbet toplantısında şu mesajları verdi: SOSYAL GÜVENLİK : Mevcut sistem sürer biz reform ortaya koyamazsak, bu dönemde Türkiye ’nin üstesinden gelemeyeceği, sürdürülemeyecek bir yükle karşı karşıyayız. Çalışmalar son noktaya geldi. Öyle tahmin ediyorum ki en geç 15 Ocak ’ta reform yasası geçmiş olacak. Bu reform yasasındaki parametrik düzenlemeler hemen geçerli olacak. Kendisi hemen yürürlüğe girecek reformun bir de idari olarak üç değişik kurumun tek çatı altında toplanması var. Esas zaman alacak konular bunlar. Burada yapacağımız düzenlemelerle, açığın daha makul düzeye çekilmesi sayesinde Türkiye , eğitime, Ar -Ge ’ye, fiziki altyapı, liman, demiryollarına daha fazla yatırım yapma imkanı bulacak . Reformdaki parametrik unsurların yürürlük tarihi hemen, üç kurumun birleştirilmesi ve yönetmelik konularında uygulamalar hazirana sarkabilir. 7. GÖZDEN GEÇİRME : Bütçe maratonu sona erdi. Birkaç gün içinde yapacağımız görüşmelerde, sonuca ulaşmayı umuyoruz. Nihai şekli ve gözden geçirmenin onaylanması ocak ayını bulur. Bütçe, sağlam bir temel üzerine kuruldu. Aynı zamanda üçüncü çeyrekteki yavaşlamadan sonra dördüncü çeyrekte ekonomik faaliyetlerde yavaşlama var. ENERJİ REFORMU : 2008 bütçesindeki hedeflerin daha gerçekçi ve ulaşılabilir noktaya gelmesi için önlemleri aldık. Onun dışında enerji reformuna ilişkin adımlar atmamız gerekiyor. Bu konuda gerekli çalışmalar yapılacak. Eğer paketten bahsediliyorsa KİT performansını iyileştirecek adımlardan söz ediliyordur. Enerji piyasasına ilişkin ne gerekiyorsa onu yapacağız. IMF ALTERNATIFLERİ: Kalan gözden geçirmelere ilişkin kararımızı 7. gözden geçirmeden sonra vereceğiz. Ben Bakanlar Kurulu ’na seçeneklerimiz bunlar diye sunum yapacağım. Türkiye 2003’den bu yana net borç ödeyicisi durumunda. Borçları 23.5 milyar dolardan aldık, 7 milyar doların biraz üstünde bir noktadayız. Bu sene kasım itibarıyla 4.4 milyar dolar ödedik, aldığımızsa 1.1 milyar dolar. Kamu borçlarının milli gelire oranını daha makul seviyeler çekmek istiyoruz. Ancak bu şekilde özel sektöre daha çok imkan, enflasyonu kontrol altında tutarak faizler kalıcı şekilde aşağıya çekeriz. O nedenle IMF programlı veya IMF ’siz biz temel çerçeve fiyat istikrarı sağlamalı, düşük tek haneli enflasyona ulaşmalıyız. Uzun soluklu bakıyoruz. Uygulama 2009’a kalır SOSYAL Güvenlik uzmanı, AKŞAM Gazetesi yazarı Ali Tezel , Sosyal Güvenlik Reformu konusunda yaşanan kafa karışıklığını değerlendirdi. “Sosyal Güvenlik Yasası , Meclis Plan Bütçe Komisyonu ’na cuma gönderildi. Mehmet Zekai Özcan başkanığında bir alt komisyon kuruldu. Bu komisyon yasa üzerinde çalışarak, konuyu 15 Ocak 2008 tarihine kadar TBMM Genel Kurulu ’na sunacak. O tarihte de Genel Kurul ’da kabul edilir. Fakat yasanın uygulanması için 150 yönetmelik, binden fazla genelge ve talimat hazırlanması ve bunu uygulayacak 23 bin memurun eğitimi gerekiyor. SSK , Bağ -Kur ve Emekli Sandığı kuruluşları için bilgisayar programları yazılacak. Çalışma Bakanı yürürlüğe girmesi konusunda en erken haziran başını gösteriyor. Bence 1 Ocak 2009 tarihinde bile yasanın uygulamasının yetişmesi zor.” Çalışanlar gösteri yaptı DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek , Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ’nde temaslarda bulunurken kapıdaki 250 işçi, Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey ’i slogan ve alkışlarla protesto etti. Edinilen bilgiye göre Gaziantep Belediyesi bundan bir süre önce ulaştırma işlerini özelleştirdi. Fakat hizmet verecek kurum ağır borç yükü altında kalarak hem hizmeti veremeyeceğini söyledi hem de bütün işçileri işten çıkardı. Daha önce belediyeye bağlı olarak çalışan işçiler ise yaklaşık iki aylık bir süreden beri belediye binasının önüne gelerek protesto gösterilerine başladı. Dün de bakanın ziyareti sırasında ‘Sadaka istemiyoruz, iş istiyoruz’ sloganı atan işçiler protesto gösterilerini alkışlarla tamamladı. N. Sefer YÜKSEL /GAZİANTEP 2007-12-16 04:05:15 Akşam

SSK insanların hayatıyla oynuyor
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Salih Çene SSK insanların hayatıyla oynuyor İnsan başına gelmeden bazı şeyleri fark edemiyor. Geçenlerde yaşadığım ve anlamakta güçlük çektiğim bir olay, Sosyal Sigortalar Kurumu ’nun (SSK ) bazı usulsüzlükleri kontrol altına alacağım derken, ne kadar ilkel metodlar kullandığını gösterdi. Senelerdir çekilen sıkıntıları bildiğim için SSK hastanelerine hiç uğramadım. Yaptırdığım özel sigorta kanalıyla üniversite ve özel hastanelerden yararlanıyordum. Son dönemlerde çıkan yeni kanun ve mevzuatlarla SSK ’lıların da diğer hastanelerden yararlanma imkânı yaratılınca, senelerdir kangren olan bu sorunu çözmek için çok önemli bir adım atan AKP hükümetini takdir etmiştim. Ne var ki, yüksek kolestrol nedeniyle kullandığım bir ilacı ilk defa SSK karneme yazdırarak almaya kalkınca, niyetin iyi ancak uygulamanın yetersiz olduğunu gördüm. Müracaat ettiğim eczane ilacı verebilmek için kan tahlilerimi istedi, üşenmedim ve tahlillerimi götürdüm. Asıl şoku ondan sonra yaşadım; SSK ’nın, kötü kolestrol olarak bilinen LDL kolestrolün 160’tan az olması halinde ilaç vermediğini söylemezler mi! LDL kolestrolüm 157 idi ve üniversite hastanesinin normal olarak kabul ettiği değerler ise min. 60 max. 130’u gösteriyordu. Yani benim 157 olan kolestrol değerim, hastanenin değerlerine göre oldukça yüksekti ve SSK bu değeri yetersiz sayarken, bu işin ihtisasını yapmış bir profesör bana mutlaka ilaç kullanmam gerektiğini söylüyordu. İlaç kullanmaya hiç te meraklı değilim ama kime inanacaktım? Tanıdığım başka doktorlara da sordum, “Kesinlikle ilaç kullanman gerekir” dediler. Bir eczacı arkadaşım da, “Git heyet raporu al. O zaman ilacı SSK ’dan alabilirsin” diye akıl verdi! Basit bir kolestrol ilacı için heyet raporu! Bir profesörün yazdığı reçete yeterli değil! Pratikte öyle olmasa da, prosedüre göre basit bir ilaç için heyet toplanacak, bir nevî konsultasyon yapacak ve benim gerçekten bu ilaca ihtiyacım olduğuna dair rapor yazacak, bende o sayede bir yıl süreyle bu ilacı SSK karnemle serbestçe alabileceğim. İnanamadım! Neyse ki özel sigortam vardı ve gidip onunla ilacımı aldım, olmasada bir kutu ilaç için hem kendimin, hemde başkalarının bu kadar vaktini çalacağıma, parasını verip almayı tercih ederdim. Peki ya özel sigorta yaptıracak veya cebinden ödeyecek durumda olmayanlar ne yapsın? Hele evinden çıkamıyacak kadar yaşlı ve kimsesiz emekliler aklıma gelince tüylerim ürperdi. Acaba başka ilaçlar için ne gibi zorluklar yaratılıyor diye biraz bu konuyu deşince ne hikayeler dinledim. Yaşlıca bir tanıdığım, yüksek tansiyonu ve kalp problemleri nedeniyle bunları tetikleyen kolestrolü kontrol altında tutması gerektiğini ve bu amaçla ilaç kullandığını, mevzuat değiştikten sonra, tahlillerde kolestrolü düşük gözüktüğü için ilaç verilmediğini ve SSK hastanesinden binbir zorlukla rapor alana kadar kolestrolünün yükselip fenalaşmasına neden olduğunu anlattı. Bir başkası, kemik erimesi teşhisi konulduğunu ancak bu amaçla ilaç almak istediğinde şimdilik hastalığın ilaç gerektirecek safhada olmadığı gerekçesi ile geri çevrildiğini, söyledi. Bir diğeri, vitamin eksikliği teşhisine rağmen SSK ’nın vitamin türü ilaçları kabul etmediğini anlattı. Bir dostum, annesinin kanser hastalığı nedeniyle ihtiyacı olan çok önemli bazı ilaçları SSK ’nın ithal etmediğini ve piyasadaki ithal ilaçları da karşılamadığını, mal mülk satarak büyük güçlüklerle çok pahallı olan bu ilaçları temin etmek zorunda kaldıklarını, ağlamaklı bir şekilde anlattı. Bu köşeyi okuyan daha nice dertli insanın bize daha ne bilmediğimiz sıkıntılarını yazacağını sanıyorum. Bu nedenle, hükümete ve SSK yetkililerine sesleniyorum; başlattığınız çok olumlu atılımları, bu tür kısır döngüler ve zorluklarla gölgelemeyin. Bazılarının yanlışlıklarını dizginlemek düşüncesi ile, taksiratı olmayan başkalarının hayatıyla oynamayın. İnsanlara güvenin esas olduğu ancak, suistimal edenin tesbiti halinde en ağır şekilde cezalandırıldığı adil bir sistem oluşturun. Her seferinde kullandığınız “biz halka hizmet için buradayız” iddianızı doğrulayacak bir düzenleme yapın. Yoksa bu sıkıntılar artarak, gelecek seçimlerde size kendisini hatırlatabilir. Bizden söylemesi.... 17.12.2007 2007-12-17 04:13:02 Akşam

İnebolu Resimleri
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
İnebolu Photo Gallery Ali ÖZTÜRK Ekonomist Copyright © 2007 Her hakkı saklıdır.

VİDEO- TRT savaş uçaklarının görüntülerini ''son dakika'' haberi olarak yayınladı.
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) da savaş uçaklarının 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkış ve inişlerine ilişkin görüntüleri ''son dakika'' haberi olarak yayınladı.

Dakika dakika operasyon
17 Aralık 2007 Pazartesi, 18:08:20
Dakika dakika operasyon TSK'nın Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi hava harekatında terör örgütü kamplarında üst düzey yöneticilerin barındığı karargahlar hedef alındı. 3 saatten fazla süren operasyona 50 uçak katıldı. 16 Aralık 2007 14:59 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Kandil Dağına en yakın yerleşim yerlerinden biri olan Çoman Bölgesinde isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir askeri yetkili dün gece yerel saatle 02:00 sularından 05:00'e kadar kadar kandilin bombalandığını doğruladı. PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait hedeflerin vurulduğu hava harekatı sırasında Kandil Dağı'nın yanı sıra örgütü ait birçok hedefler de vuruldu. Kürt köylüler sınırdan kaçmaya başladı Türk ordusuna bağlı uçakların dün gece PKK'nın Kandil'deki mevzilerini bombalamasının ardından civarda bulunan köylerde yaşayan vatandaşların, daha güvenli bölgelere doğru kaçmaya başladığı bildirildi. Bölgedeki yetkililer, Kandil yakınlarında bulunan Ranyala ve Kaladis bölgelerine göçlerin olduğunu, bombardımandan kaçan bazı vatandaşların buralara sığındığı belirttiler. Ayrıca Koritan, Lerce ve Mardo köylerinde 5 yaralı olduğu, bir çocuğun da bombardımanın ardından kaybolduğu bildirildi. Saat: 10:56 - GENELKURMAY: KÖYLER VURULMADI Genelkurmay Başkanlığı, Reuters haber ajansının ve bazı Kürt kaynaklarının 10 köyün bombalandığı yönünde yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Genelkurmay karargahından yapılan açıklamada 20'den fazla f-16'nın katıldığı ve 3 saatten fazla süren hava akınında hiç bir köyün vurulmadığını belirterek, basın açıklamasında yer alan 'Baştan beri açıklandığı gibi, operasyonlar tamamen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne yönelik olup; Irak'ın kuzeyinde yaşayan halka ve düşmanca harekette bulunmayan yerel gruplara karşı değildir.' paragrafına vurgu yapıldı. Saat: 10:50 - ÖNCE UÇAKLAR VURDU SONRA TOPÇULAR BOMBA YAĞDIRDI Türk silahlı Kuvvetleri'nin Kandil'deki PKK kamplarına yaptığı hava akınının ardından Türk topçusu da Kuzey Irak'ta önceden belirlenmiş hedeflere bomba yağdırdı. Genelkurmay açıklamasında yer verilen ayrıntılara göre 'Uçakların operasyon bölgesini terk etmelerini müteakip, Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı uzun menzilli silahlarla, Irak'ın kuzeyinde belirlenmiş hedeflerin ateş altına alınmasına devam edilmiştir.' denildi. Saat: 10:40 - KÜRT YÖNETİMİ KANDİL'İN BOMBALANDIĞINI DOĞRULADI Irak'ın kuzeyindeki Kürt yönetimi, Türk ordusunun dün geceden itibaren Kandil Dağı'ndaki PKK mevzilerini bombaladığını doğruladı. Kürt Yönetimi Divan Başkanı Fuad Hüseyin, "Kandil dağındaki PKK mevzileri Türk topçuları tarafından sabaha kadar bombalandı" dedi. Hüseyin, Cihan'a yaptığı açıklamada "Türk askerinin bölgede operasyonlar yaptığı haberleri doğru. Topçu ateşi sabah saat 09.00'a kadar devam etti. Bombalama sesleri duyulduğu haberleri geliyor" diye konuştu. PKK'nın Kandil'deki ana kampının bombalandığı şeklindeki haberlerin henüz doğrulanmadığına dikkat çeken Hüseyin, bölücü örgütteki ölü ve yaralı konusunda net bir bilgi olmadığını, bölgeden çok çeşitli bilgiler geldiğini belirtti. Hüseyin, resmi açıklamanın günün ilerleyen saatlerinde yapılacağını sözlerine ekledi. Saat: 10:30 - AMERİKA'NIN İLK 'OPERASYON' AÇIKLAMASI Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği Sözcüsü Kathy Schalow, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği harekatı değerlendirdi. Schalow, "PKK ile mücadele konusunda Türkiye ile çok yoğun çalışmalar yapıyoruz" dedi. Saat: 10:15 - PKK'NIN ANA KARARGAHI VURULDU Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği hava harekatında PKK terör örgütünün ana karargahının da vurulduğu bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre Kandil dağına savaş uçakları ile yapılan bombardımanda terörö örgütünün pek çok binasının yerle bir edildiği bu binaların birinin de örgütün sözde ana karargahı olduğu bildirildi. Saat: 10:00 - KYB VURULAN KÖYLERİ AÇIKLADI Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) internet sitesi, Kandil bölgesinde birkaç köyün vurulduğunu öne sürdü. KYB internet sitesi, "Kandil bölgesindeki bilgi sahibi bir kaynağa" dayanarak verdiği haberde yerel saatte 02.00'de gerçekleşen operasyon sırasında Türk uçaklarının, "Kortek, Razia, Mardo ve Halatokan ile Kandil dağındaki diğer köyleri hedef aldığını, olayda bir kişinin öldüğünü, iki kişinin de yaralandığını iddia etti. Söz konusu köylerdeki halkın bölgeden kaçtığını ileri süren site, operasyonun saat 04.00'te durduğunu da kaydetti. DHA Saat: 09:45 - BBC, OPERASYONU DÜNYAYA BÖYLE DUYURDU TSK'nın Kandil Dağı'nda gerçekleştirdiği hava harekatını son dakika gelişmesi olarak dünyaya duyuran BBC, "Türk uçakları, sınır ötesinde 'Kürt asileri' olduğu sanılan hedefleri bombaladı" dedi. Haberde ayrıca bazı köylerin vurulduğunu da bildiren İngiliz yayın kurumu, söz konusu köylerde 'asilerin' olup olmadığının teyid edilmediğini de kaydetti. Saat: 09:20 - PKK'NIN SÖZDE KOMUTA BİNASI VURULDU Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği hava harekatında bombaladığı Levce köyü'nde örgütün sözde karargah vinalarının da yerle bir edildiği öğrenildi. Köylülerden alınan bilgiye göre bölücü terör örgütü PKK'nın sözde kararghı olarak kullanılan binaların yerle bir edildiği açıklandı. Henüz doğrulanmayan bilgilerde Örgütün üst düzey bir yöneticisinin de bombardımanda öldüğü iddia edildi. Saat: 08:45 - İRAN DA KANDİL'İ BOMBALIYOR İDDİASI Türkiye'nin büyük operasyonundan sonra İran'ın da Kandil'deki bazı mevzilere topçu ateşi aştığı iddia edildi. NTV muhabirinin Kuzey Irak'tan verdiği bilgilere göre, İran'ın Kandil dağının eteklerinde yer alan Levce köyüne ağır topçu atışı yaptığı iddia edildi. Bu köy PKK terör örgütü sözde liderlerinin basınla görüştükleri bir köy olarak biliniyor. Bombardıman bilgisini köyün muhtarı açıkladı ancak bu bilgi resmi kaynaklar tarafından doğrulanmadı. Kandil dağı'nın 10, 12 kilometrelik bir alanda yer alan bu köyleri PKK terör örgütünün lojistik ve yaşam alanı olarak kullandığı biliniyor. Saldırılara karşı 'canlı kalkan' olarak da kullanılan bu köylere yönelik İran topçu atışında can ve mal kaybı konusunda henüz bilgi alınamadı. Saat: 08:00 - GENELKURMAY BAŞKANLIĞI'NIN RESMİ AÇIKLAMASI Irak'ın kuzeyindeki Zap, Avaşin, Hakurk bölgeleri ile derinlikteki Kandil Dağı'nın Irak tarafında kalan kesimlerinde tespit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait hedefler, Türk Hava Kuvvetleri savaş uçaklarının 16 Aralık 2007 günü saat 01:00'dan itibaren uyguladığı, geniş kapsamlı bir hava harekatı ile vurulmuştur. Hava harekatına katılan uçaklarımız, saat 04:15 itibarıyla emniyetli bir şekilde üslerine dönmüşlerdir. Uçakların operasyon bölgesini terk etmelerini müteakip, Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı uzun menzilli silahlarla, Irak'ın kuzeyinde belirlenmiş hedeflerin ateş altına alınmasına devam edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerine verilen yetki çerçevesinde icra edilen operasyonlar, askeri ihtiyacın gereklerine göre kararlılıkla devam edecektir. Baştan beri açıklandığı gibi, operasyonlar tamamen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne yönelik olup; Irak'ın kuzeyinde yaşayan halka ve düşmanca harekette bulunmayan yerel gruplara karşı değildir. Genelkurmay Başkanlığınca daha önce duyurulduğu gibi, değerli basın mensuplarının operasyon alanlarına girmemeleri, can güvenlikleri açısından önem arz etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. Saat: 05:00 HAKKARİ'DE TOP SESLERİ Bu arada, güvenlik güçleri, Hakkari'nin Çukurca ilçesinden Irak sınırına top atışlarında da bulundu. Güvenlik güçleri, sabah saat 05.00'te Irak sınırına top atışına başladı. Yaklaşık yarım saat süren atışlarda, 21 adet top sesi duyuldu. İlk top atışlarının ardından güvenlik güçleri, saat 06.15'te tekrar top atışı yaptı. Sınır ötesi nokta operasyonunun sabaha karşı sona ermesinin ardından Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan kalkan Cobra ve Skorsky tipi helikopterler, Gabar ve Küpeli dağlarına doğru hareket etti. Saat: 00:12- 03:00 DİYARBAKIR ASKERİ HAVAALANINDA HAREKETLİ GECE... Diyarbakır'daki 2. Hava Kuvveti Komutanlığı'na bağlı 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan gece yarısı havalanan çok sayıda savaş uçağı yaklaşık 3 saat sonra üsse geri döndü. Çok sayıda savaş uçağı, saat 00.12 sıralarında Diyarbakır'daki üsten kalktı. Gece görevi yapmaya imkan tanıyan Lantirn sistemleriyle donatılmış F-16 savaş uçakları, saat 03.00 sıralarında üsse geri döndü. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) da savaş uçaklarının 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkış ve inişlerine ilişkin görüntüleri ''son dakika'' haberi olarak yayınladı. CİHAN

ULUSAL Basında Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Tek çatı Haziran`a ertelendi Sosyal Güvenlik Reformu Haziran`a ertelendi Sosyal güvenlik yasasına karşı grev Reform 1 Haziran 2008`de Sosyal güvenlik reformu ek yük getirecek Şimşek"ten sosyal güvenlik reformu tarihi Sosyal güvenlik yaza kaldı TİSK, sosyal güvenlik tasarısından rahatsız Devamsız işçinin hafta tatili ücreti "Bu Yasa Devrim Niteliğinde" Resul KURT:Basamak mağdurlarının aylığı artırılıyor Güçlükler ve baskılar örgütlenmeye engel değil Gazetecilerden `yıpranma hakkı` eylemi Çelik`ten yıpranma hakkı sözü Emekli İkramiyesine 4 Taksit Arz -talep çakışmıyor, Türkiye`de işsizlik olduğuna inanmıyorum Ali TEZEL:Asgari ücret 957 liradan az olmamalı 5 puanlık indirim 4 milyar yük getirecekmiş İşsizlik ödeneği alanlar dikkat! Prim yükü 2009`da düşürülecek Hem Bağ-Kur hem SSK`da çalışanlar nasıl emekli olur? Emeklilere ödemeler başlıyor Emekli işlemleri için rüşvet alınca tutuklandı SSK primini indiren devlet, bindirir de 33 SORU 33 CEVAP-Ali ÖZTÜRK Ekonomist

Tek çatı Haziran`a ertelendi
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Tek çatı Haziran`a ertelendi Bakan Çelik , sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplamayı amaçlayan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ’nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008’e ertelendiğini açıkladı. tek çatı altında toplamayı hedefleyen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ’nın yürürlük tarihi ertelendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , dün Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi ’nin iptal kararı sonrasında kararın gerekçeleri üzerinde durduklarını, norm ve standart birliğinin sağlanması konusunda bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. DEĞİŞİKLİK OLABİLİR Yasanın değişiklik tasarısının TBMM ’de olduğunu hatırlatan Çelik, Alt Komisyon ’un ilk toplantısını dün gerçekleştireceğini belirtti. Çelik, tasarı üzerinde ittifak sağlanırsa sosyal amaçlı değişikliklerin gündeme gelebileceğini, bu tür önerilere katkı sağlayabileceklerini kaydetti. Çelik, alternatifli yaklaşımlara hazır bir mekanizmalarının bulunduğunu söyledi. GAZETECİYE MÜJDE Bütçe Kanunu ’na bir madde eklenerek ilgili yasanın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelenmesi konusunda önerge verildiğini bildiren Çelik, yasanın ay sonuna kadar çıkabileceğini, ancak bu sürenin 15 Ocak 2008’e kadar da sürebileceğini bildirdi. Bu nedenle yasanın yürürlük tarihi olarak 1 Haziran öngörüldüğünü belirten Çelik, “Bayram dolayısıyla Meclis çalışmalarında bir sıkıntı olabilir. Düzenlemenin bazı maddelerinin yürürlüğü 3, 6 ayı bulabilir. Düzenlemenin kazaya uğramaması açısından Bütçe Kanunu ’na ilaveyi doğru bulduk” dedi. Faruk Çelik , yasanın kademeli olarak yürürlüğe girecek kısımlarının daha sonra netleşeceğini bildirdi. Çelik, Sosyal Güvenlik Reformu kapsamındaki gazetecilerin kazanılmış haklarının korunmasıyla ilgili düzenleme yapılacağını da sözlerine ekledi. 2007-12-14 00:24:11 Bugün

Sosyal Güvenlik Reformu Haziran`a ertelendi
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Sosyal Güvenlik Reformu Haziran`a ertelendi HABER MERKEZİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası `nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelendiğini bildirdi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve beraberindeki heyeti Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı `nda kabul eden Çelik, burada yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi `nin iptal kararı sonrasında kararın gerekçeleri üzerinde durduklarını, "norm ve standart" birliğinin sağlanması konusunda bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Sosyal Güvenlik ile ilgili düzenlemeyi sadece bir finans sorunu olarak görmediklerini iddia eden Çelik konuşmasında, sosyal güvenlik sisteminin 70 milyonun "gelişmişlik farklılığını" ortadan kaldırması gerektiğini öne sürdü. Bütçe Kanunu "na bir madde eklenerek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası "nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelenmesi konusunda önerge verildiğini bildiren Çelik, yasanın ay sonuna kadar çıkabileceğini, ancak bu sürenin 15 Ocak 2008"e kadar da sürebileceğini bildirdi. Bu nedenle yasanın yürürlük tarihi olarak 1 Haziran 2008 tarihinin öngörüldüğünü belirten Çelik, açıklamasına "Bayram dolayısıyla Meclis çalışmalarında bir sıkıntı olabilir. Düzenlemenin bazı maddelerinin yürürlüğü 3-6 ayı bulabilir. Düzenlemenin kazaya uğramaması açısından Bütçe Kanunu `na ilaveyi doğru bulduk. Yasa, Aralık ayında çıksa bile yürürlük tarihi 1 Haziran 2008 olacak" ifadelerine yer verdi. 2007-12-14 08:47:32 soL

Sosyal güvenlik yasasına karşı grev
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Sosyal güvenlik yasasına karşı grevBirleşik Metal-İş Sendikası`nın dün başlayan genel kurulunda konuşan Süleyman Çelebi, bütün işçileri sosyal güvenlik yasasına karşı "Yunanistan işçileri gibi bir günlük değilse de, bir saatlik" genel greve çağırdı. HABER MERKEZİ - BMİS 17. Merkez Genel Kurulu dün İstanbul Greenpark Otel `de gerçekleştirilirken, Süleyman Çelebi , divan kurulu seçimi sonrasında yaptığı konuşmasında tüm ülke işçilerini sosyal güvenlik yasa tasarısına karşı 1 günlük uyarı grevine çağırdı. Yunanistan `da uygulamaya geçecek yeni sosyal güvenlik yasasına karşı greve başlayan ve hayatı kilitleyen işçilere gönderme yapan Çelebi , "halkı sokaklara indirelim bakalım o zaman ne diyecekler" ifadesini kullandı. Avrupa ülkelerinin metal işçileri sendikalarının yoğun katılım gösterdiği genel kurul, Genel Başkan Adnan Serdaroğlu `nun açış konuşmasıyla başladı. "Emperyalizm Bölüyor" Genel Başkan Serdaroğlu , 2 yıldır grevde olan SCT Filtre işçilerini selamlayarak başladığı konuşmasında bugüne kadar sendika olarak birçok direnişin altından kalkabildiklarini ve büyük deneyim sahibi olduklarını belirtirken, günümüzde AKP `nin işçilere karşı uyguladığı gerici politikalarının kendileri ve tüm işçiler için bir tehdit olduğunun altını çizdi. Ekonomik krizde, terörde faturanın işçilere çıkartıldığını vurgulayan Serdaroğlu , sonuç olarak öfke ve kardeşliğin çatıştırıldığının altını çizdi. İşçilerin, ülkede yaşanan sorunlara sırtını dönemeyeceğini söyleyen Serdaroğlu , iç ve dış sermayedarların desteğiyle iktidara gelen AKP `nin kapitalizmin istediği politikaları hayata geçirmede daha cesaretli olacağını vurguladı. Öte yandan Türkiye `nin emperyalizmin kıskacında olduğunu belirten Serdaroğlu , bugüne kadar emperyalizmin başta Yugoslavya olmak üzere Irak ` a kadar birçok ülkeyi böldüğünü hatırlattı. NATO `nun Belgrad `a bombalar yağdırdığı gün silah şirketlerinin hisselerinin tavan yaptığını belirtirken, savaşlardan kazançlı çıkanların kapitalistler olduğunun altını çizdi. "AKP referandumu sever , ama bu sefer toslar" Divan Kurulu Başkanlığı `na Süleyman Çelebi seçilirken, Çelebi yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik yasa tasarısı hazırlanırken sivil toplum kuruluşlarının süreçten uzak tutulduğunu belirtti. "AKP hükümeti referandum yapmaya çok meraklıdır, hodri meydan hadi sosyal güvenlik yasa tasarısına da referandum yaptırın da görelim" diye konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı `nın göstermelik olarak kendilerini gizli toplantıya çağırdığını söyleyen Çelebi , tasarının 85 maddesini kabul etmediklerini, bunun üzerine ertesi güne geri dönüşümü kendilerine ulaştırdıklarını ifade ederken, görüşmelerin göstermelik olduğunu vurguladı. Yönetimin tek liste çıkaracağı belirtilen genel kurulun açılışında arka arkaya Enternasyonal ve İstiklal Marşı okunması dikkat çekti. Çelebi 2008 1 Mayıs `ında Taksim `de olacaklarını söyleyerek sonlandırdığı konuşmasının ardından, genel kurulun birinci günü sosyal güvenlik yasa tasarısı hakkında işçilere maddeler ve kapsam konusunda sunumlar ve misafir katılımcıların konuşmalarıyla devam etti. 2007-12-15 09:46:30 soL

Reform 1 Haziran 2008`de
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Reform 1 Haziran 2008`de RADİKAL - ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası `nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008`e ertelendiğini açıkladı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik , Anayasa Mahkemesi `nin iptal kararı sonrasında kararın gerekçeleri üzerinde durduklarını, norm ve standart birliğinin sağlanması konusunda bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Yasanın değişiklik tasarısının TBMM `de olduğunu anımsatan Bakan Faruk Çelik , tasarı üzerinde ittifak sağlanırsa sosyal amaçlı değişikliklerin gündeme gelebileceğini, bu tür önerilere katkı sağlayabileceklerini kaydetti. Çelik, alternatifli yaklaşımlara hazır bir mekanizmalarının bulunduğunu söyledi. 2007-12-14 05:52:27 Radikal

Sosyal güvenlik reformu ek yük getirecek
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Sosyal güvenlik reformu ek yük getirecek Sosyal güvenlik reformu , uygulanacağı ilk üç yıl bütçeye yaklaşık 1 milyar YTL ek maliyet getirecek. Türkiye , 2008-2010 dönemini kapsayan Katılım Öncesi Ekonomik Programı ’nı Avrupa Birliği ’ne sundu. Programdaki bilgiler, sosyal güvenlik kurumlarının finansman açığını kapatmak amacıyla hazırlanan reformun mevcut parametrelerle yürürlüğe girmesi halinde uygulanacağı ilk üç yılda 920 milyon YTL ek maliyet oluşturacağını gösterdi. Başlangıçtaki bu ek yük, sağlık hizmetlerinin kapsamının genişlemesinden kaynaklanacak. Sağlıkta dönüşüm programının tamamlanması ve etkilerinin görülmeye başlanmasıyla emeklilik değişikliklerinin uygulamaya girmesinin ardından tasarrufa dönüşeceği belirtildi. PRİM İNDİRİMİ 2009’A KALIYOR Programa göre kayıtdışı istihdamla mücadele ve işverenler üstündeki mali yükleri azaltmak amacıyla ücretli çalışanların emeklilik sigortası işveren priminde 5 puanlık indirim, 2009 Ocak ayında yürürlüğe girecek. İndirimin etkileri, bildirim süresi ve ödeme süresi gecikmesi nedeniyle Mart 2009’dan itibaren görülecek. Bu uygulamanın sosyal güvenlik sistemine etkisi ise 2009’da 4.2, 2010’da da 5.5 milyar YTL ek yük olacak. / ANKARA 15.12.2007 2007-12-15 00:01:03 Yeni Asya

Şimşek"ten sosyal güvenlik reformu tarihi
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Şimşek"ten sosyal güvenlik reformu tarihiDevlet Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal güvenlik reformunun en geç 15 Ocak"ta Meclis"ten geçeceğini söyledi. GAZİANTEP - Bazı açılış ve ziyaretlere katılmak üzere Gaziantep "e gelen Şimşek, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey "i ziyaretinde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Bakan Şimşek, sosyal güvenlik reformuyla ilgili çalışmaların artık son aşamaya geldiği belirtti. Şimşek, "Bu reform yapılmazsa 2008 yılı ile 2075 yılı arasında milli gelirin yüzde 344"üne yakın bir tutarda açıkla karşı karşıya olacağız. Reformun en geç 15 Ocak "ta Meclis "ten geçeceğini söyleyen Şimşek, reformun hemen yürürlüğe gireceğini; ancak idareyle ilgili değişikliklerin Haziran ayına kadar uzayabileceğini belirtti. 2007-12-15 15:35:53 NTV-MSNBC

Sosyal güvenlik yaza kaldı
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Sosyal güvenlik yaza kaldıÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008’e ertelendiğini bildirdi. Çelik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan ... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ’nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008’e ertelendiğini bildirdi. Çelik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve beraberindeki heyeti Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ’nda kabul etti. Çelik, Anayasa Mahkemesi ’nin iptal kararı sonrasında kararın gerekçeleri üzerinde durduklarını, norm ve standart birliğinin sağlanması konusunda bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Yasanın değişiklik tasarısının TBMM ’de olduğunu anımsatan Çelik, alt komisyonun ilk toplantısını bugün gerçekleştireceğini belirtti. Çelik, tasarı üzerinde ittifak sağlanırsa sosyal amaçlı değişikliklerin gündeme gelebileceğini, bu tür önerilere katkı sağlayabileceklerini kaydetti. Çelik, alternatifli yaklaşımlara hazır bir mekanizmalarının bulunduğunu söyledi. “Sosyal güvenlik ile ilgili düzenlemeyi sadece bir finans sorunu olarak görmediklerini” ifade eden Çelik, ‘sosyal güvenlik sisteminin 70 milyonun gelişmişlik farklılığını ortadan kaldırması gerektiğini’ belirtti. Çelik, yasanın kademeli olarak yürürlüğe girecek kısımlarının daha sonra netleşeceğini bildirdi. 2007-12-14 04:10:57 Akşam

TİSK, sosyal güvenlik tasarısından rahatsız
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
TİSK, sosyal güvenlik tasarısından rahatsız Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu , ‘’Türk-İş topluluğu, sosyal güvenlikle ilgili yasa tasarısından huzursuzdur. Tasarının mevcut haliyle yasalaşmasının sorunlara neden olacağını düşünmektedir’’ dedi. Kumlu , Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK ) 23. Genel Kurulu ’nda yaptığı konuşmada, anayasal ve yasal kuralların, demokrasinin askıya alındığı bir dönemin ürünü olduğunu söyledi. Bu yasaların işçi hak ve özgürlükleriyle ilgili düzenlemelerinin çoğunun ‘’ILO ’nun evrensel normlarına aykırı yönlerinin ortadan kaldırılması ve onaylanan uluslararası sözleşmelerin iç hukuka yansıtılmasını’’ isteyen Kumlu , sosyal devleti ortadan kaldırmaya dönük uygulamaların da onarılması güç yaralar açacağını söyledi. Sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin ‘’sosyal devlet anlayışını ciddi biçimde yaraladığını ve bir çok olumsuzluk barındırdığı’’ görüşünü dile getiren Kumlu , ‘’Türk-İş topluluğu, sosyal güvenlikle ilgili yasa tasarısından huzursuzdur. Tasarının mevcut haliyle yasalaşmasının sorunlara neden olacağını düşünmektedir’’ diye konuştu. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da Türkiye ’nin ‘’çok ciddi sorun stokları’’ bulunduğu görüşünü ifade ederek, ‘’Türkiye ’nin sorunlarının çözümsüz, çözümlerinin imkânsız olmadığını düşünüyoruz’’ diye konuştu. / ANKARA 16.12.2007 2007-12-16 00:00:15 Yeni Asya

Devamsız işçinin hafta tatili ücreti
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Devamsız işçinin hafta tatili ücretiİŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK (Sorular-Cevaplar) / Resul Kurt info@resulkurt.com www.resulkurt.com DÜNYA okuru Erdal Cengiz, hafta içinde geçerli bir nedeni olmadan işe bir gün devam etmeyen bir işçinin hafta tatili ücretini hak edip etmeyeceğini s... İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK (Sorular-Cevaplar ) / Resul Kurt info @resulkurt.com www .resulkurt.com DÜNYA okuru Erdal Cengiz , hafta içinde geçerli bir nedeni olmadan işe bir gün devam etmeyen bir işçinin hafta tatili ücretini hak edip etmeyeceğini soruyor? 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu , hafta içindeki çalışma süresini altı gün olarak belirlemiş ve her altı günlük çalışma sonucu işçinin 24 saatten az olmamak üzere dinlendirilmesini hükme bağlamıştır. Bu izne de, hafta tatili denilmektedir. Buna göre, hafta içinde altı gün çalışan işçiye bir gün hafta tatili verilecektir. İş süreleri 4857 sayılı İş Kanunu `nun 63. maddesinde "Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir" denilmek suretiyle, genel bakımdan çalışma süresi, haftada en çok 45 saat olarak belirlenmiştir. Burada, hafta tatiline hak kazanmak için 1475 sayılı İş Kanunu `ndaki 6 gün çalışmış olmak koşulundan farklı olarak, belirlenen iş günlerinde çalışılması halinde 7 günlük zaman dilimi içinde 24 saatlik hafta tatili (dinlenme hakkının) sağlanması gerektiği hususuna dikkat edilmelidir. İşçinin hafta içinde bir veya birkaç iş gününde geçerli bir nedeni olmadan devamsızlık yapması halinde, hem devamsızlık yapılan günün ücreti, hem de hafta tatili ücreti ödenmeyecektir. Yani, işe bir gün devam etmeyen bir işçiye o hafta sadece çalıştığı günlerin ücreti ödenecektir. Ancak, iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmelerinde haftanın iş günlerinde çalışmadığı halde hafta tatili ücretinin verileceğine ilişkin hükümler konulabilir. Bu durumda, sözleşmede yer alan şekilde işçiye hafta tatili ücreti verilmesi mümkün olacaktır. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenecektir. Şu kadar ki; a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri, b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri, c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, Çalışılmış günler gibi hesaba katılacaktır. Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılacaktır. Okuyuculara Cevaplar Osman Gökçegöz: 1999 tarihinden sonra ilk defa çalışmaya başlayan erkek sigortalıların Bağ -Kur`dan emekli olabilmesi için en 60 yaşını ve 9000 gün sayısını tamamlaması gerekmektedir. 2007-12-14 16:23:54 Dünya

"Bu Yasa Devrim Niteliğinde"
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
"Bu Yasa Devrim Niteliğinde"Erdoğan, Sosyal Güvenlik Yasası`na yönelik eleştirileri yanıtladı. Başbakan Erdoğan , Sosyal Güvenlik Yasası `na yönelik eleştirileri yanıtladı. "Bu yasa devrim niteliğindedir" diyen Erdoğan, "18 yaşın altındaki herkes sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak. Vatansızlar bile devletin koruma şemsiyesi altında girecek" dedi. Başbakan Erdoğan , Ankara `da yapılan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu `nun 23`üncü Genel Kurulu `na katıldı. Erdoğan: "Bu yasa sosyal güvenlik sisteminde tam anlamıyla devrim niteliğindedir. 18 yaşın altındaki herkes prim borcu, sigortalılık ve benzeri hiç bir şart aranmaksızın sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilecektir. Yani her doğan sosyal güvence ile doğacak 18 yaşına kadar bu süreç böyle devam edecektir. Kısacası sosyal devlet ifadesi hayata geçirilecek her bir vatandaş hatta sığınmacılar vatansızlar dahi Türkiye Cumhuriyeti Devleti `nin sosyal koruma şemsiyesi altında kalacaktır." dedi. 2007-12-15 13:40:01 TRT

Resul KURT:Basamak mağdurlarının aylığı artırılıyor
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Basamak mağdurlarının aylığı artırılıyor Bir süreden beri bir çok okurumuzdan basamak mağduriyetini anlatan ve sorunlarının çözümünü isteyen yazılar geliyordu. Bağ -Kur"luların mağduriyetini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik çözdü. Yasa 2003"te çıktı 1479 ve 2926 sayılı kanunlarda 02.08.2003 tarihli Resmi Gazete "de yayınlanan 4956 sayılı Kanunla değişiklik yapılarak? "1479 sayılı Kanuna tábi sigortalı olanlar, bulundukları basamak dahil, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde yazılı talepte bulunmak şartıyla, bulundukları basamakları en fazla on iki basamak yükseltebilirler. Basamak yükseltme primi, sigortalının talep tarihinde bulunduğu basamaktan, yükselerek intibak etmek istediği basamağa kadar her basamak için öngörülen bekleme süresindeki prim tutarına basamak yükseltme farklarının ilave edilmesi suretiyle hesaplanır. Bu tutarın, ilk taksitinin talep tarihini takip eden ay içerisinde ödenmesi şartıyla ilk taksitin ödendiği ayı takip eden üçer aylık dönemler halinde üç eşit taksitte ödenmesi zorunludur. Basamak yükseltme tutarının tamamen veya kısmen ödenmesi halinde, sigortalı son ödemenin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı itibariyle bu ödemenin tam olarak karşıladığı basamağa intibak ettirilir. Basamak yükseltme primleri, primi ödenmiş süreler olarak değerlendirilmez. Basamak yükseltme hakkından yararlanan sigortalılara, basamak intibaklarının yapıldığı tarihten itibaren üç yıl sonra, bu Kanunda öngörülen diğer şartları taşımak ve talepte bulunmak kaydıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Basamak yükseltme talebinde bulunan sigortalının, basamak yükseltme priminin bir kısmını veya tamamını süresi içinde ödemeden ölümü halinde, hak sahipleri basamak yükseltme primlerini, bu Kanunda öngörülen ödeme süresinin dolduğu tarihten itibaren üç ay içinde ödeyebilirler. Bu tutarın tamamen veya kısmen ödenmesi halinde, birinci fıkra hükümleri uygulanır. Malûllük veya ölüm aylığı bağlanmasında basamak yükseltme primlerinin ödenmesi şartıyla ikinci fıkrada öngörülen üç yıllık bekleme süresi aranmaz." Hükmü getirilmişti. 31.12.1999 gününe kadar Bağ -Kur"da en az bir tam yıl prim ödemek koşuluyla en son bulunulan basamağa göre emekli aylığı hesaplanırdı. Ancak, 01.01.2000 gününden itibaren durum değiştirildi ve bütün prim ödeme süresindeki basamakların, basamak ortalaması alınarak emekli aylığı hesaplanmaya başlandı. Mağduriyet nasıl doğdu 2003 yılında Basamak yükseltme talebinde bulunan Bağ -Kur"lular bütün basamakları geriye doğru satın alarak artırılan basamak sayısı kadar fark ödedi. Ancak, basamak satın alan Bağ -Kur"lulara emekli aylığı bağlandığından sadece satın aldıkları son basamağı artırarak aylık bağlandı. Bu durumda basamak ortalaması da yükselmemiş olduğundan çok düşük bir aylık bağlandı. İşte Bağ -Kur basamak mağdurlarının sorunu da burada ortaya çıkıyordu. Ancak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , bu soruna el atarak Bağ -Kur basamak mağdurlarının uğradığı haksızlığı çözdü. Basamak yükseltme hakkından yararlanan sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak aylıkların hesaplanması yeniden düzenlendi. Sosyal Güvenlik Kurumu , bu durumdaki sigortalıların mağduriyetini çözecek programı hazırladı. Söz konusu aylıklar hazırlanmış olan bu bilgi işlem programı ile bağlanacak. Bu şekilde hesaplanacak aylık tutarları ile daha önce bu sigortalılara talep tarihleri itibariyle bağlanmış olan aylıklar arasındaki fark tutarları, yeni hesaplanan aylıkları ile birlikte defaten ödenecek. 2007-12-15 07:57:23 Star

Güçlükler ve baskılar örgütlenmeye engel değil
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Güçlükler ve baskılar örgütlenmeye engel değilBirleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, güçlüklere rağmen örgütlendiklerini ve 4 yılda yüzde 50 büyüdüklerini söyledi Birleşik Metal -İş Sendikası ’nın üç gün sürecek olan 17. Merkez Genel Kurulu başladı. Bostancı Green Park Otel ’de yapılan genel kurulda Kazım Koyuncu Derneği müzik öğretmenleri müzik dinletisi sundu. Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın , Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi , Emek Partisi (EMEP ) Genel Başkanı Levent Tüzel , TKP Genel Başkanı Aydemir Güler ’in de konuk olarak katıldığı genel kurulu DİSK ’e bağlı sendikaların başkanları ve yönetim kurulu üyeleri de izledi. Divan Başkanlığı ’na DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ’nin getirildiği Genel Kurul ’un açılış konuşmasını yapan Birleşik Metal -İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu , “4 yıl önce bu salonda genel başkan adayıydım. Dört yıl sonra tekrar birlikteyiz . Bugün karşınızda aynı zamanda yüzde 50 büyüyen bir sendikanın genel başkanı olarak çıkmaktan gurur duyuyorum. Bütün çıkartılan güçlüklere rağmen örgütlenme yapılabiliyor” dedi. Ayrım yapmadan büyüyoruz Birleşik Metal -İş’te örgütlenen ve 21 aydır grevde olan SCT Filtre işçilerini selamlayan Serdaroğlu , gerçekleştirdikleri bu büyümenin sınıfsal refleksin, ortak aklın ve sağlam karakterin eseri olduğunu ifade etti. Sendikanın metal işçilerinin çekim merkezi haline geldiğini vurgulayan Serdaroğlu , “60 yıldır bunun için mücadele ediyoruz. Irk, din, dil, yaş, cinsiyet, siyasi görüş ve parti ayrımı yapmadan tüm emekçileri kucaklayan ve sınıf çıkarları doğrultusunda hareket eden demokratik ve bağımsız bir sendika olarak, tüm güçlüklere rağmen doğru bildiğimiz yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Güçlükler işçi sınıfının örgütlenmesini engelleyecek kadar büyük değil” diye konuştu. Serdaroğlu , hâlâ antidemokratik işkolu barajı, işyeri barajı uygulamalarının uluslararası sözleşmelere aykırı bir şekilde devam ettiğini söyledi. Serdaroğlu kişilere bağlı ve günübirlik çözümleryerine uzun vadeli, araştırma ve bilgiye dayalı kolektif çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Fatura hep işçiye çıkıyor Ülkede yaşanan bütün sorunların kendilerini de etkilediğini söyleyerek “Enflasyon yüksek geliyor fatura bize çıkıyor, enflasyon düşüyor fatura bize çıkıyor” diyen Serdoğlu, önemli olanın sorunların kaynağını görmek olduğunu kaydetti. Kötü giden ekonomiyi düzeltmek adına kamu kurumlarının birer birer özelleştirildiğini, SSK ’nin tasfiye edildiğini, emeklilik yaşının yükseltildiğini, dolaylı vergilerin artırıldığını, sağlığın paralı hale getirildiğini hatırlatan Serdaroğlu , şimdilerde ise işçilerin tek güvencesi olan kıdem tazminatının istendiğini söyledi. Uluslararası sendikalarla dayanışmanın önemine dikkat çeken Serdaroğlu , bu sayede örgütlendikleri birçok fabrikada daha kolay toplusözleşme imzaladıklarını kaydetti. ‘1 saat genel grev’ Hemen her konuda referandum yapmak isteyen Başbakan’ı 70 milyon insanı ilgilendiren sosyal güvenlik konusunda da referandum yapmaya çağıran DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, “Bu yasa emeklilik hakkını ortadan kaldırıyor, sağlık hizmetlerini paralı hale getiriyor, emekli maaşlarını düşürüyor. Bunlar en önemli üç başlık sadece” diye konuştu. Sosyal güvenlikle ilgili Emek Platformu bileşenlerini toplantıya çağırdıklarını ve Hak-İş dışında herkesin katıldığını, mücadeleye hazır olduklarını söylediklerini ifade eden Çelebi , bakanın ‘Bu sizi ilgilendirmiyor 2030’u ilgilendiriyor’ sözlerini hatırlatarak, “Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini yok edecek bir yasaya karşı seyirci olmayız. Herkesi uyarıyorum bugün mücadele etmezsek yasa çıktıktan sonra hepinize geçmiş olsun. ‘Genel grev yapamayız ’ diyorlar o zaman bir saat dahi olsa hayatı durduralım” dedi. Çelebi , 2008 1 Mayısı ’nı da Taksim ’de kutlayacaklarını duyurdu . Ortak mücadele çağrısı Genel Kurulun öğleden sonra ki bölümünde konuklar konuşma yaptı. Sermayenin ve hükümetlerin işçi sınıfının haklarına dönük saldırıları tüm dünyada gerçekleştirdiğini ifade eden uluslararası sendikaların yöneticileri, ortak mücadelenin önemine değindi. EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel ise Birleşik Metal -İş’in aynı zamanda insanlığın daha güzel bir dünyada yaşaması için mücadele ettiğini ifade etti. Sendikaları ve işçi sınıfını zor günlerin beklediğini ifade eden Tüzel, GSS ’ye değinerek “Bu yasa toplumun tüm kesimlerine dönük bir saldırıdır. Bu nedenle işçilerin yanı sıra, memurlar, köylüler, kadınlar yani halk olarak mücadele etmemiz gerekiyor. Sürekli erteleniyor olsa da durmamamız ve toplumun tüm kesimlerini aydınlatmamız gerekiyor” dedi. Patronların ve dolar milyarderlerin AKP Hükümeti ’nin de desteğini alarak, ülkede istedikleri gibi at koşturduğunu belirten Tüzel, işçileri ve sendikaları ortak mücadeleyi örgütlemeye çağırdı. DSP Genel Başkan Yardımcısının da bir konuşma yaptığı Genel Kurul ’da DİSK onursal başkanı Kemal Türkler ’in eşi Sebahat Türkler alkışlarla kürsüye çıktı. Türkler , metal işçilerinin son yıllardaki örgütlenme mücadelesinin, kendisini çok mutlu ettiğini söyleyerek, “Yolunuz açık olsun” dedi. Genel Kurul ’da ayrıca örgütlenme çalışmalarındaki başarılarından dolayı Gebze , Mersin ve İzmir şubebaşkanlarına ve desteğinden dolayı Hayat Televizyonu’nda Emek Forum programının sunuculuğunu yapan akademisyen, yazar Atilla Özsever , sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel ’e plaket verildi. (İstanbul /EVRENSEL ) 2007-12-15 11:55:31 Evrensel

Gazetecilerden `yıpranma hakkı` eylemi
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Gazetecilerden `yıpranma hakkı` eylemiİzmir"li ve Bursa"lı gazeteciler "yıpranma hakkını ellerinden alan Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı"na tepki gösterdiler. İSTANBUL - Gazeteciler, 30 yıldır uygulanan ancak yeni düzenleme ile kaldırılmak istenen "yıpranma hakkı nın ortadan kaldırılmak istenmesini bu kez İzmir ve Bursa "da düzenledikleri eylemlerle protesto etti. "Gazetecileri Kurban Etmeyin , "İmtiyaz Değil, Hak İstiyoruz" ve "Geleceğimize Dokunma dövizleri taşıyan gazeteciler, milletvekillerine konuyla ilgili çağrı metni faksladı.MAĞDURİYETLERE YOL AÇACAK İGC ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS ) İzmir Şubesi üyesi gazeteciler, Konak Meydanındaki İlk Kurşun Anıtı önünde, gazetecilerin fiili hizmet süresi zammının ortadan kaldırılmak istenmesini protesto etti. Yakalarına "Geleceğimize Dokunma , "Yıpranıyoruz çıkartması yapıştıran gazeteciler, "İmtiyaz Değil, Hak İstiyoruz , "Gazetecileri Kurban Etmeyin dövizleri taşıyarak "Yıpranma Hakkı Gasp Edilemez pankartı açtılar. İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC ) Başkanı Erol Akıncılar , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören yasa tasarısıyla gazetecilerin "Fiili Hizmet Zammı haklarının ellerinden alındığını belirterek, 30 yılı aşkın süredir uygulanan bu hakkın geri alınmasının, gazetecilerin emeklilik süresini uzatacağını ve büyük ölçüde mağduriyetlere yol açacağını belirtti. Gazetecilerin çalışma koşulları olarak en çok yıpranan meslek mensupları içinde, ön planda yer aldığını kaydeden Akıncılar , şöyle konuştu: "Gazeteciler mesaisi olmayan bir mesleğin mensuplarıdır. Gazeteciler 24 saatlik zaman diliminde her an çalışma mecburiyetinde olan insanlardır. Görev sırasında risk içinde çalışmaktadırlar. Üstelik gazetecilerin yaşam süreleri de birçok meslek mensuplarının çok gerisindedir. 30 yılı aşkın süredir uygulanan bu hakkın geri alınması, gazetecilerin emeklilik süresini uzatacak ve büyük ölçüde mağduriyetlerine yol açacaktır . Sosyal Güvensizlik Reformu tartışılıyor İMTİYAZ DEĞİL, HAK TGS İzmir Şube Başkanı Bahri Okumuş ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu "nda değişiklik yapılmasına ilişkin taslak ile aralarında gazetecilerin de bulunduğu bir grup sigortalının yıpranma hakkının ortadan kaldırılmak istendiğini dile getirdi. Yıpranma hakkının, belirli bir mesai düzenine bağlı olmaksızın, zor şartlar altında görevlerini yerine getiren basın emekçilerinden her ay 3 puan daha fazla SSK priminin kesilmesi olduğunu belirten Okumuş, bunun gazetecilere tanınmış bir imtiyaz olmadığını vurguladı. BASINI DAHA FAZLA YIPRATMAYIN Bursa `da basın mensupları ellerinde dövizlerle sloganlar eşliğinde postaneye yürüdü. Postanede, tüm milletvekillerine konuyla ilgili çağrı metni fakslandı.Bursa "da da gazeteciler, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısında "Gazetecilerin yıpranma hakkının kaldırılmasını protesto etti. Orhangazi Parkı "nda bir araya gelen gazeteciler adına açıklama yapan Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD ) Bursa Şube Başkanı Berhan Soner, "İcra koşulları dikkate alındığında, sürekli stres içinde hatta can güvenliği tehdidi altında geçirilen bir süreç olduğuna işaret eden Soner, şöyle konuştu: "Gazeteciler, değil yıpranmak, meslekleri uğruna canlarından dahi olmuştur, olmaktadır. Tarihimiz bunun acı ve aydınlatılmamış örnekleriyle doludur. Tasarının, TBMM "de alt komisyonda görüşüldüğünü hatırlatan Soner, "Bu gerekçeler ışığında , gazetecilik iş kolunda fiili hizmet süresi zammının aynen korunmasını talep ediyoruz dedi. Soner, iktidarı ve muhalefeti ile TBMM çatısı altındaki tüm milletvekillerini, "Bu yanlıştan dönmeye, yanlışta direnenlere edur" demeye, basını daha fazla yıpratmamaya davet etti. Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Anadolu Spor Gazetecileri Derneğinin de destek verdiği eylemde, basın mensupları, açıklamanın ardından ellerinde dövizlerle sloganlar eşliğinde postaneye yürüdü. Postanede, tüm milletvekillerine konuyla ilgili çağrı metni fakslandı. 2007-12-14 10:14:06 NTV-MSNBC

Çelik`ten yıpranma hakkı sözü
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Çelik`ten yıpranma hakkı sözü Basın meslek örgütlerinin haftalardır .yürüttüğü eylemler sonucunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , gazetecilerin yıpranma hakkını ortadan kaldıran düzenlemeyi yeniden ele alacaklarını söyledi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC ) Yönetim Kurulu üyeleri dün Çalışma Bakanı Çelik `i ziyaret ederek, yerel basının sorunlarıyla ilgili bir dosya sundu. BGC Başkanı Nuri Kolaylı , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı `nda yer alan ve basın çalışanlarının "Fiili hizmet zammı"nı ortadan kaldıran ilgili 40. maddenin yeniden ele alınması konusunda Çelik`ten talepte bulundu. Gazetecilerin çok zor koşullarda çalıştığını ifade eden Kolaylı , pek çok meslektaşının tasarıda yer alan bu maddeyle ilgili kaygılarını dile getirdi. Medya çalışanlarının pek çoğunun sosyal güvenceden yoksun olduğuna dikkati çeken Kolaylı , "Bırakınız 212 sayılı yasaya göre çalışmalarını, çoğunun sigortası bile yok" dedi. YIPRANMA HAKKI, AYRICALIK DEĞİLDİR "Yıpranma hakkı, gazetecilere verilmiş bir ayrıcalık değildir" diyen Kolaylı , yaklaşık 25-30 yıllık çalışmaları süresince basın çalışanlarından diğer sigortalılardan farklı olarak 3 puan daha fazla SSK primi kesildiğini ve bundan dolayı da Sosyal Güvenlik Kuru-mu`nun her ay yaklaşık 1 milyon YTL fazla prim tahsil ettiğini anlattı. Yıpranma hakkının ortadan kaldırılmasının, kurumu prim zararına uğratacağını belirten Kolaylı , "365 gün görev başında olan ve can güvenliği tehdidi altında olan gazetecilerin yıpranma hakkını elinden almak büyük haksızlıktır" dedi. `ALT KOMİSYONDA ELE ALACAĞIZ ` BGC Başkanı Kolayh`nın sunduğu yerel basının sorunlarıyla ilgili dosyayı inceleyeceğini ifade eden Çelik ise, Meclis alt komisyonunda görüşülen tasarıda gazetecilerin yıpranmayla ilgili kazanılmış haklarının korunması hakkında düzenleme yapılacağını belirtti. Bu tasarıya paralel olarak ocak ayında gündeme gelecek olan Sendikalar Yasası ile birlikte fikir işçilerini ilgilendiren 212 sayılı yasanın ele alınması konusunda çalışma yapılacağını açıklayan Çelik, "Sisteme girmiş kişilerin kazanılmış haklarının korunması için bir şeyler yapacağız. Yeni işe girmiş olanlar için de kademeli geçiş sağlayabiliriz" dedi. `VERDİKLERİ SÖZÜ TUTMALILAR` BURSA `da da Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD ) Bursa Şubesi üyeleri yıpranma hakları için Orhangazi Parkı `nda bir araya geldi. Gazeteciler adına açıklama yapan Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD ) Bursa Şube Başkanı Berhan Soner, Bursa Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyelerinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile görüştüklerini ve görüşmede Çelik`in, `Gazetecilere müjde veriyorum` diyerek, kazanılmış hakların korunacağı yönünde açıklamalarda bulunduğunun bildirildiğini anlattı. Çelik`in verdiği sözü tutmasını beklediklerini vurgulayan Soner, şunları söyledi: "Eğer bu, gazeteciler ve diğer işkollarındaki yıpranma hakkının kaldırılmasından vazgeçilmesi anlamına geliyorsa ne mutlu bize. Bakan Çelik `i, sözünün arkasında durmaya çağırıyoruz. Eğer bu açıklama, salt bugüne kadar kazanılmış hakları kapsıyorsa, bu zaten hukukun gereğidir. Hukuk devleti temelinde, bunları kimsenin elinden alınması imkânı bulunmamalıdır. Eğer bu açıklama, yasanın yürürlüğe gireceği tarihe kadar fiili olarak gazetecilik mesleğinde çalışanları kapsıyor, bundan sonra gazetecilik mesleğine girecekleri kapsamıyorsa, bu da büyük bir yanlışlıktır. Bugün yıpranan gazeteci, gelecekte de aynı koşullar altında çalışacaktır." Birgün * * * İzmir `de de eylem vardı İZMİR Gazeteciler Cemiyeti (İGC ) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS ) İzmirŞubesi üyesi gazeteciler dün KonakMeydanı`ndaki İlk Kurşun Anıtı önündetoplanarak, gazetecilerin fiili hizmet süresi zammının ortadan kaldırılmak istenmesiniprotesto etti. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası `nda değişikliköngören yasa tasarısıyla gazetecilerin "FiiliHizmet Zammı" haklarının ellerindenalındığını belirten gazeteciler, 30 yılı aşkınsüredir uygulanan bu hakkın gerialınmasının, gazetecilerin emeklilik süresiniuzatacağını ve büyük ölçüdemağduriyetlere yol açacağını belirtti. * * * `SSGSS 1 Haziran`da yürürlüğe girecek` ÇALIŞMA Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS ) Yasa Tasarısı `nın ay sonuna kadar Meclis `ten çıkacağını ancak yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 olacağını açıkladı. Dünkü bütçe görüşmeleri sırasında bir önerge verdiklerini belirten Çelik, sosyal güvenlik reformunun yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008`e erteleneceğini söyledi. Çelik, yasanın ay sonuna kadar Meclis `ten çıkabileceğini ancak araya bayram tatilinin girmesi nedeniyle gecikmenin olabileceğini kaydetti. 2007-12-14 01:02:39 Birgün

Emekli İkramiyesine 4 Taksit
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Emekli İkramiyesine 4 Taksit 2007-12-14 00:53 TBMM Plan Bütçe Komisyonunda ele alınan ve alt komisyona sevkedilen yeni Sosyal Güvenlik yasa tasarısı ile emekli ikramiyelerinin 4 taksit halinde ödenmesi planlanıyor. Alt komisyon Başkanı AKP Ankara milletvekili Mehmet Zekai Özcan , ""Özellikle belediyelerden emekli olanlarla ilgili sıkıntı var. Ama ben taksite karşıyım, peşin ödemeden yanayım"" dedi. Hükümet, Sosyal Güvenlik Reformu `nu hayata geçirerek, yine çalışandan, emekliden aldığı paraları artırarak kaynak bulma yoluna gitmeyi planlıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri, yeni kaynak bulunmadığı takdirde, bir yıla kadar devletin emekli olan kişilere ikramiyelerini ödeyemez hale geleceğini belirttiler. Hükümetin ise, bu ödemenin ya taksitlendirerek ya da devlet tahvili olarak verme formülünü gündeme getirdi. TAKSİTE KARŞIYIM Tasarıyı incelemeye başlayan Plan Bütçe alt komisyonu Başkanı Zekai Özcan ise yaptığı açıklamada, emekli ikramiyelerinin taksitle ödenmesi konusunda bir fikir ortaya atıldığını belirterek "" Ben takside karşıyım . Emekli ikramiyeleri eskiden olduğu gibi yine peşin ödenmeli. Ancak özellikle belediyelerden emekli olanlarla ilgili sorunlar oluyor. Belediyelerin mali yapıları güçlendirilerek bu sorun çözülmeli. "" dedi. Özcan , Bağ -Kur SSK ve Emekli sandığından emekli olduktan sonra yeni bir işte çalışmaya başlayanların ise emekli maaşlarının tümüyle kesilmesinin düşünülmediğini vurgulayarak, ""Bu durumdakiler için, yüzde 15 dolayında emekli maaşlarından bir kesinti öngörüyoruz"" dedi 2007-12-14 00:40:16 Polis Haber

Arz -talep çakışmıyor, Türkiye`de işsizlik olduğuna inanmıyorum
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Arz -talep çakışmıyor, Türkiye`de işsizlik olduğuna inanmıyorum Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan , istihdam üzerindeki yüklere ilişkin, "İndiren, mecbur kalırsa bindirmek zorunda kalır`` dedi. "Büyüme ve Kalkınma İçin KOBİ Stratejileri`` temalı 5`inci KOBİ Zirvesinde konuşan Bakan Çağlayan , 2008 bütçesine değindi. Çağlayan , şu anda, geçmişte Türkiye `yi, "Kim ne verirse ben 5 katını veririm`` diyen ve ülkeyi 38 yaşında genç emekliler cennetine çeviren zihniyetin faturasını ödediklerini kaydetti. İstihdam üzerindeki yüklerin fazla olmasının sonuç olduğunu ifade eden Çağlayan , bütçedeki dar imkanlara karşın işveren hissesinde SSK priminde 5 puanlık bir indirimin söz konusu olduğunu ve bunun 4 milyar YTL `lik bir yük anlamına geldiğini söyledi. Türkiye `de işsizlik olduğuna inanmadığını ifade eden Çağlayan , Türkiye `de milyonlarca insan arayan binlerce, yüz binlerce işletme bulunduğunu, problemin istihdamdaki arz ile talebin çakıştırılamamasından kaynaklandığını anlattı. Bu talebi çakıştıracak politikalar izlenmesi gerektiğini bildiren Çağlayan , bu kapsamda bir istihdam envanterini çıkarmak zorunda olduklarını, bu noktada YÖK`e görev düştüğünü, sanayide hangi bölümlere ihtiyaç olduğuna ilişkin çalışma yapılması gerektiğini aktardı. 2007-12-14 02:58:47 Sabah

Ali TEZEL:Asgari ücret 957 liradan az olmamalı
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
Asgari ücret 957 liradan az olmamalı Bugünlerde Çalışma Bakanlığı “Asgari Ücret Tespit Komisyonunu ” topladı ve 2008 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemeye çalışıyorlar. Daha doğrusu birilerinin talimatı olan yüzde 6 artırma işini sanki komisyon kararıymış gibi yapmak için birkaç defa göstermelik toplanacaklar. Ancak, bilinmesi gerekir ki asgari ücret sadece bir önceki yılın enflasyon oranı (TÜFE ) ve bir önceki yılında gelişme hızı (GH) kadar artırılsa bugün en az 957 lira olmalıdır. Ücretliler ve emekliler gelişmeden nasıl yararlanır? Bir ülkenin kalkınmasından, büyümesinden sabit geliri olan ücretliler (işçi-memur) ve emekliler kayıp yaşamamaları için ancak ve ancak hem TÜFE hem de GH (ülkenin büyüme) oranı kadar zam alırlarsa geride kalmamış olurlar. Sadece TÜFE kadar zam yapmak sabit geliri olanlara GH’den pay vermemek onları büyüyen ülkede geri bırakır. Gelişme payı nerede? Asgari ücretli tıpkı emekli gibi ülkenin kalkınmasından da payını alabilseydi 2000 yılı asgari ücreti olan 118.800.000 lira baz alındığında önümüzdeki yıl 957 lira brüt olması gerekirdi. 957 brüt asgari ücretin net rakamı da 687 lira olurdu. Buna bir de aylık 957 lira üzerinden eşi çalışmayan ve 2 çocuğu olan birisine verilecek asgari geçim indirimi rakamı olacak olan 107 lira da ilave edildiğinde ele geçmesi gereken rakam 794 lira olması gerekir. Aşağıdaki tabloya bakın, 2000 yılında geçerli 118.800.000 lira asgari ücreti her yılın TÜFE ve Gelişme Hızı (GH) oranı kadar artırdığımızda 2008 yılı ocak ayında olması gereken brüt asgari ücretin 957 lira olduğu açıkça görülecektir. Bu durumda 957 liradan az belirlenecek asgari ücret, o çalışanların cebinden alınıp başkalarının cebine aktarılıyor demektir. Tablodaki hesaplama Görüleceği üzere 118.800.000 lira olan 2000 yılı asgari ücreti önce 2000 yılının TÜFE oranı olan yüzde 39 ve sonra da aynı yılın GH’si olan yüzde 7,2 ile çarpıldığında 2003 yılı için 177.021.504 lira olması gerekirdi. 2001 yılında 177.021.504 lira olması gereken asgari ücreti de 2001 yılı sonunda 2001 yılının TÜFE ’si ve GH’si kadar arttırıldığında da 2002 yılı asgari ücreti 298.281.234 lira olması gerekirdi. Ancak tablodan görüleceği üzere her sene asgari ücret olması gerekenden daha az hesaplanmıştır. Bağ -Kur basamak mağdurlarına müjde verdirttik Bu köşe diyordu ki, Bağ -Kur’dan basamak satın alanlara haksızlık var, emekli aylıkları daha yüksek olmalıydı, düşük hesaplanıyor. Bağ -Kur veya devredilen adıyla SGK diyordu ki hayır yok, Bağ -Kur’dan basamak satın alanların emekli aylığı doğru. Ancak, sonunda SGK doğruyu kabul etmek zorunda kaldı ve 2007/93 sayılı genelgeyi 11.12.2007 günü yayınladı. Bahse geçen genelgeye göre; 4956 sayılı Kanun gereğince 2003 yılında basamak satın alanlara bağlanan emekli aylıkları konusunda, “Söz konusu aylıklar hazırlanmış olan bilgi işlem programı ile bağlanacak olup, ünitelerimizce diğer aylık bağlama işlemleri sırasında girilen bilgilerin 2002/33 nolu genelgede belirtilen hususlar doğrultusunda girilmesi ile yetinilecektir. Basamak yükseltme hakkından yararlanan sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak aylıkların hesaplanması yeniden düzenlenmiştir. Bu şekilde hesaplanacak aylık tutarları ile daha önce bu sigortalılarımıza talep tarihleri itibarıyla bağlanmış olan aylıklar arasındaki fark tutarları, yeni hesaplanan aylıkları ile birlikte defaten ödenecektir...” denilmektedir. Yani, sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ’in insiyatifi ve SGK yönetim kurulunun da devreye girmesiyle sorun çözüldü. İnsanın madem öyle biz bu köşeden ve TV ’den basamak farkları var dedikçe, neden “hayır yok” diyordunuz diyesi geliyor. Ancak, basamak mağdurlarına SGK ’nın yapacağı fark hesaplamalarına da güvenmediğimi şimdiden duyururum, bir de kendiniz farkları hesaplayın derim. Nüfus cüzdanında sadece yıl yazanlar Sayın Tezel , nüfus cüzdanında doğum tarihi 1953 olarak yazılan, yani gün ve ayı belirtilmeyen bir kişinin emekli olacağı zaman, doğum tarihi ay ve gün olarak hangi ay ve gün dikkate alınır? Kadir Özdamar Beyefendi, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ’nun “Yaş” başlıklı 120’nci maddesine göre; “...Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuz ’da, doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın 1’inde doğmuş sayılır.” Bu durumda da bu kişinin 01.07.1953 doğumlu sayılması gerekmektedir. Yunanistan ’daki genel grevi duydunuz mu? Yunanistan halkı geçen hafta tüm ülkede genel greve gitmişti, sizin okuduğunuz gazeteler bunu verdi mi bilmiyorum ama hükümetin sosyal güvenlik sistemiyle ilgili reform planlarına tepki olarak başlayan grev, Yunanistan ’da hayatı durdurdu . Gemi ve uçak seferleri iptal edildi, mahkemeler, okullar kapandı. Televizyonlar ve radyolar yayınlarını durdurdu , gazeteler basılmadı. Dikkat edin; bırakın işyerlerini mahkemeler, karakollar bile çalışmadı. Kısa...kısa... Naz Uran-29.10.1959 doğum tarihiniz, 03.07.1978 işe girişiniz ve 620 günden sonra 01.07.1998 gününden beri devam ettiğiniz muhtarlık nedeniyle bağlı olduğunuz Bağ -Kur’dan ancak bir SSK ’lı işe girerek ayrılabilirsiniz. Yoksa muhtarlıktan ayrılmanız gerektiği bilgisi yanlış. Buna göre Bağ -Kur’dan sonra SSK ’ya 1260 gün prim ödemek şartıyla, SSK ve Bağ -Kur toplamında 5000 günü tamam- layarak SSK ’dan emekli olursunuz. Bayan iseniz 3600 günle 50 yaşında da emekli olma hakkınız var. Hamit Sevinç-20.09.1963 doğum tarihiniz, 16.09.1985 başlangıcınızla normalde 49 yaşında en az 5300 günle emekli olurdunuz ama askerliği borçlanıp öderseniz bu kere 48 yaşında emekli olursunuz. Sevil Kurnaz- 02.02.1968 doğumunuz, 06.01.1986 sigorta başlangıcınız ve 264 gün SSK ’dan sonra 19.07.1992 tarihinde öğretmen olarak memuriyete başlamanız nedeniyle 53 yaşında SSK ve memuriyet toplamında 25 tam yılı (9000 ünü) tamamlayarak emekli olursunuz. Bundan sonra memuriyeti bırakıp SSK ’ya geçer ve geçtikten sonra en az 1260 gün daha SSK primi öderseniz SSK ’dan 49 yaşında en az 5300 günle emekli olursunuz. Aradaki boşluğu doldurma imkanınız yok. İsmail Çebi - 01.10.1956 doğum tarihiniz, 01.01.1977 sigorta başlangıcınızla ya 5000 günü tamamlayarak yaşa bağlı olmadan veyahut 3600 günle 59 yaşında (01.10.2015 günü) SSK ’dan kısmi aylıklar emekli olursunuz. Ödemeleriniz en düşükten ise alacağınız aylıkta fark olmaz. Bugünkü rakamlarla 547 lira aylığınız olur. Güzin Alev-06.01.2002 ila 30.11.2006 arasında SSK çalışmanızdan önceki 5000 günlük Avustralya çalışmanızı günlüğü 3.5 dolardan satın alabilirsiniz. Bu durumda 10 yıllık yani 3600 günlük ödeme yaparsanız 54 yaşında yani 25.08.2010 günü emekli olursunuz. 15.12.2007 2007-12-15 04:06:58 Akşam

5 puanlık indirim 4 milyar yük getirecekmiş
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
5 puanlık indirim 4 milyar yük getirecekmiş SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan , istihdam üzerindeki yüklere ilişkin, "İndiren, mecbur kalırsa bindirmek zorunda kalır" dedi. "Büyüme ve Kalkınma İçin KOBİ Stratejileri" temalı 5`inci KOBİ Zirvesi `nde konuşan Çağlayan , bütçedeki dar imkânlara karşın işveren hissesinde SSK priminde 5 puanlık bir indirimin söz konusu olduğunu ve bunun 4 milyar YTL `lik bir yük anlamına geldiğini söyledi. Sanayicinin, özel sektörün bu yükün geri dönüşünü çok rahat biçimde yansıtacaklarına inandığını dile getiren Çağlayan , söz konusu indirimlerin devletin bir yerde giderlerinin karşılanmasında sıkıntı yaratacağını belirtti. Kurumlar vergisindeki indirime de işaret eden Çağlayan , "Bunlar düştüğü zaman kamunun kaynak kaybetmediğini bilakis bunun istihdama, üretime, yatırıma ve rekabete yansıdığını ortaya koyuyor olmanız lazım. Bunlar yapılırsa zamanla düzelir, yapılmazsa indiren, mecbur kalırsa bindirmek zorunda kalır" dedi. `BÜYÜME MORALİNİZİ BOZMASIN` Çağlayan , üçüncü çeyrekteki yüzde 2Tik büyümeye de değinerek, bu büyümenin moralleri bozmaması gerektiğini, bunun bazı arzlarda yaşanan şok gelişmenin ortaya çıkardığı bir sonuç olduğunu iddia etti. Türkiye `de işsizlik olduğuna inanmadığını söyleyen Çağlayan , Türkiye `de milyonlarca insan arayan binlerce, yüz binlerce işletme bulunduğunu, problemin istihdamdaki arz ile talebin çakıştırılamama-sından kaynaklandığını anlattı. Bu talebi çakıştıracak politikalar izlenmesi gerektiğini bildiren Çağlayan , bu kapsamda bir istihdam envanterini çıkarmak zorunda olduklarını, bu noktada YÖK`e görev düştüğünü, sanayide hangi bölümlere ihtiyaç olduğuna ilişkin çalışma yapılması gerektiğini savundu. 2007-12-14 10:06:51 Birgün

İşsizlik ödeneği alanlar dikkat!
16 Aralık 2007 Pazar, 17:34:27
İşsizlik ödeneği alanlar dikkat! Türkiye İş Kurumu (İş-Kur) Manisa İl Müdürü Yüksel Uçar , işsizlik ödeneği alanların, 6 ay sonra SSK İl Müdürlüğü ’ndeki sağlık karnesi servisinden ödeneğin süresini gösteren sağlık ve kimlik belgelerini işletmemeleri halinde maaşlarının kesileceğini söyledi. Sağlık hizmetlerinden işsizlik ödeneği alanların çoğunun yükümlülüklerini bilmediği ve bu yüzden mağdur olduğu ortaya çıktı. Prim gün sayısına göre işsizlik ödeneği 10 aya kadar çıkıyor. Mesela 600 ile 900 gün arasında primi olanlar 6 ay, 900 ile bin 79 gün primi olanlar 8 ay, bin 80 gün ve üzeri primi olanlar 10 ay boyunca işsizlik maaşı alabiliyor. Kişinin 6 aydan fazla maaş alabilmesi içinse 6 ayın sonunda SSK il müdürlüğünden işsizlik ödeneği sağlık ve kimlik belgesini işletmesi gerekiyor. Aksi takdirde maaşı kesiliyor. / MANİSA 16.12.2007 2007-12-16 00:00:14 Yeni Asya

Sözcü Gazetesi-Çalışan anne adaylarının hakları nelerdir?
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
Sözcü Gazetesi-Çalışan-Çalışan anne adaylarının ha... Özürlü Aylığı Alanlar İsteğe Bağlı Sigortalı Olabi... Gelecek, Sağlıklı Bir Gelecek mi? SGK’da atamalar başladı Müjgan Hanım’a tepkiler çığ gibi Sosyal güvenlik mi kara delik faiz ödemeleri mi ?

İNSAN OLURSUN
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
İNSAN OLURSUN NEYE GÖRE KİME GÖRE ADALET TÜRK MEVZUATINA GÖRE (SOSYAL SİGORTALAR KURUMU BAŞ... TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYET... TÜRKİYE-BELÇİKA SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ 500 SÜPER LİNK İGOOGLE NEWS TOP LİNK - Sosyal Güvenlik Yasası yine ertelendi Bloglar

Haydar Beyin eleştirisi
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
Sayın ali ÖZTÜRK sizler yazılarınızda bağkur dan basamak satın alanların mağduriyeti giderildi diye çeşitler yazılarını okuyoruz. fakat bizlerin basamak almakla yani devletine güvenipte emeklilikte iyi maaş alabilmek sevdası ile bir sürü para ödedik. fakat ne oldu bizlere bu hakkımızı vermediler, sonunda bakanımız sağolsun bu mağdurların hakkını verelim dedi ama ne verdiki 150-200 civarında diye yayınlandı. bügün 23 .nci basamak da ne maaş veriliyor devlet istatisiklerin açıkladığınına göre 1250 ytl.civarıda . ama şimdiki yani bizlerin aldığı basamakla aldığımız maaş 633 ytl. alıyordum eğerki 200 ytl eklerler ise toplamda 833 ytl. alabilceğim. ben yinede emsallırım aldığı (23,basamak) bedelini alamıyorum. nerde kaldı bizim mağduriyetimizin giderildiği. HAYDAR BEY SONUCU BEKLEYİN DERİM. İNŞALLAH DEDİĞİNİZ GİBİ OLMAZ. AMA BİRİKMİŞ PARANIZI DEFATEN ALACAKSINIZ. FAKAT ŞUNADA ŞÜKREDİN. BU ŞEKİLDE SİZE BU MAAŞI BAĞLAMAYI REVA GÖRENLERE GERİ ADIM ATTIRMIŞSINIZKİ BU DÜZENLEME YAPILDI. HEM BASAMAK SATACAKSIN HEM DE MAAŞLARI DÜŞÜK BAĞLAYACAKSIN. OLACAK İŞ Mİ BU? AMA KUSURA BAKMAYIN BASAMAK YÜKSELTME HAKKIDA OLACAK İŞ DEĞİLDİ BENCE.. NEYSE İNŞAALAH MAĞDURİYETİNİZ TAM OLMASADA KISMEN GİDERİLİR. ALİ ÖZTÜRK EKONOMİST

Bloglar 2
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
Blog Adı Ekip Üyeleri Referandum Sonuçları News On Japan Terrorism Roberto Carlos da Silva WORLD CİTY GUİDE Real Madrid C.F. FAYDALI SİTELER REHBERİ NBA TV TÜM SÜPER LİNKLERE HIZLI ERİŞİM REFERANDUM SONUÇLARI 2007 POSTA GAZETESİ EKREM SARISU 21 Ekim 2007 Referandum Rehberi KUZEY IRAK SINIR ÖTESİ OPERASYON BBC NEWS TİME OpenSocialnews FC Bayern München Alfred Nobel PRATİK BİLGİLER 2007 Roberto Carlos DAĞLICA ŞEHİTLERİ KREDİ KARTI MAĞDURLARI kan kesici ilaç bulundu. CNN LİVE NEWS Who Nobel CNBC Europe REFERANDUM SONUÇLARI 2007 REFERANDUM SONUÇLARI 2007 OpenSocial ENGLİSH NEWS TİME DUL VE YETİM AYLIĞI REHBERİ REFERANDUM SONUÇLARI 2007 Fenerbahçe Tv Beşiktaş Cola Turka ''ankaferdBLOODS... Efsane komutan Osman Pamukoğlu LİDER SİVASSPOR İL İL REFERANDUM SONUÇLARI Xinhua News Agency Devisen SSK BAĞKUR VE T.C. EMEKLİ SANDIĞI REHBERİ AVS ALİ ÖZTÜRK EKONOMİST GözgöZ gül Peshmerga Geldpolitik BBC NEWS RSS Nobel Prize in Economics MUHASEBE SİTELERİ Foreign exchange Beşiktaş : Liverpool Hızlı trende bilet fiyatı ne kadar? Turkey Referendum KUZEY IRAK SINIR ÖTESİ OPERASYON Avrasya Maratonu 2007 İNGİLİZCE HABER

Bloglar
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
Bloglar Blog Adı Ekip Üyeleri MÜKELLEF REHBERİ World Social Forum Ligue des Champions NORVEÇ-TÜRKİYE MAÇI YouTube Video Gallery World Football 3600 GÜNDEN YAŞTAN EMEKLİLİK Nicolas Sarkozy OKUNACAK KİTAP LİSTELERİ ECONOMİST SSK EVRAK TAKİBİ SOSYAL SİGORTALAR KANUNU Mahmoud Ahmadinejad President United States Nihat Ali Özcan Wildfires blaze across California ÜNİVERSİTELER VİKİSÖZ Welcome Chelsea F.C. Organization of the Islamic Conference (OIC) Komandit Şirket Hakkında KAN UYKUSU BELGESELİ Emeklilik İşlemleri FOTO HABER Serdar Akinan SKY TÜRK SSK BAĞKUR EMEKLİ SANDIĞI SSK 900 GÜNDEN ÖLÜM AYLIĞI MUHASEBECİ REHBERİ FB-GS-BJK FAİR PLAY DENİZ FENERİ DERNEĞİ HAKKINDA EMEKLİ SANDIĞI MEMUR REHBERİ ebay store MİLLETVEKİLLERİ LİSTESİ Baidu.com SSK SİGORTALI REHBERİ YENİ ASYA GAZETESİ KÖŞE YAZARLARI EMEKLİLİK KAYDI SORGULAMA 日本経済 にほんけいざい welcome United States Elizabeth Gibson Liga de Campeones de la UEFA ne zaman emekli oldum? BAĞKUR EMEKLİLİK İŞLEMLERİ Lale Can World Trade Organization Polish parliamentary election CHP DENİZ BAYKAL Personalwesen ULEB Euroleague North Atlantic Treaty Organization (NATO) 3600 GÜNDEN YAŞTAN EMEKLİLİK EKREM SARISU YAZILARI Apple Leopard İNSAN TİCARETİ İLE MÜCADELE Bağ-Kur ERDAL İNÖNÜ'NÜN HAYATI Wikiquote SAHTE FATURA HAKKINDA BAĞKUR PRİM BORCU ALİ ÖZTÜRK EKONOMİST TÜRKİYE İl Plaka Kodları Pascal Cotte California Fire Swiss Super League İŞVEREN REHBERİ DOLAR EURO ONLİNE American propaganda films WELCOME Dubai Rufino Tamayo Maldives Islands Guide BBC WORLD NEWS Formula One Guide BİREYSEL EMEKLİLİK NEDİR? Mourinho SSK BAĞKUR EMEKLİ SANDIĞI LİNKLERİ california-fire Mark Zuckerberg Facebook BBC WORLD NEWS kurtlar vadisi fotoları Süleymaniye Mosque washingtonpost.c... news Limited şirket Hakkında United States politics stubs ELÇİLİKLER VE KONSOLOSLUKLAR real estate australia Apple mac os x Leopard SOSYAL SİGORTALAR KANUNU FC Thun Guide KURTLAR VADİSİ PUSU LİNKLERİ SSK VE BAĞKUR ÇAKIŞMASI List of Presidents of the United States PRATİK BİLGİLER REHBERİ İsviçre Frangı Parlamentswahlen in Polen 2007 English Channel FENERBAHÇE SK Abu Dhabi GALATASARAY LİSESİ HAKKINDA VERGİ İADESİ KURTLAR VADİSİ PUSU SSK İnteraktif Uygulamalar TÜRKİYE VERGİ DAİRELERİ REHBERİ amerikan doları BEŞİKTAŞ-FC PORTO SOSYAL GÜVENLİK REFORMU YENİ YASA TASLAĞI NEWS TİME 24 www.swissre.com Kollektif şirket Hakkında Blue Mosque KÖKSAL TOPTAN TBMM BAŞKANI ÖYSM HAKKINDA MÜSTEAR İSİMLER Dynamo Kiev-Manchester United ANAYASALARIMIZ www.fdic.gov ASTEĞMEN ASTEK Kurumlar Vergisi SİYAHKAYA JANDARMA SINIR KARAKOLU YURTDIŞI BORÇLANMASI HÜRRİYET HABERLERİ VE KÖŞE YAZILARI ATATÜRK'Ü İYİ ANLAMAK Euroleague Guide SSK BANKA DEĞişiKLiGi ÖSS REHBERİ NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM? Süleymaniye Mosque NETTEN EL İSLERİ DÜNYA ŞEHİRLERİ REHBERİ ALİ ÖZTÜRK EKONOMİST Organization for Security and Co-operation in Euro Dick Cheney ATATÜRK ANSİKLOPEDİSİ HARUN YAHYA BAĞKUR EMEKLİLİK HESAPLAMA SSK VE BAĞKUR EMEKLİLİK REHBERİ Australian federal election, 2007 BBC NEWS SSK ENGLİSH SSK HİZMET DÖKÜMÜ Baidu.com Sultan Ahmed Mosque Namaz Vakitleri American writers Dhirubhai Ambani News KURTLAR VADİSİ PUSU LİNKLERİ ÜNİVERSİTE REHBERİ BAĞ-KUR İL MÜDÜRLÜĞÜ SSK EMEKLİLİK HESAPLAMA UEFA Champions League Guide ÜNLÜLERDEN BABA SÖZLER Joaquim Chissano Vergi İadesi NİST GUİDE Pakistan emergency Google Groups SGDP NEDİR ASTSUBAY EMEKLİLİK Americas News Time Nicolas Sarkozy George W Bush Constitution Political BAĞKUR EMEKLİLİK REHBERİ DOLAR EURO ONLİNE DASK Zorunlu Deprem Sigortasi HAKKINDA Arthur Kornberg Tahsis İşlemleri ASKER ATATÜRK Pervez Musharraf News SİGORTA REHBERİ BASIN YAYIN KURULUŞLARI Biography Guide KIDEM TAZMİNATI Trafik Sigortasi Michael Portland NEWS Formula One Online DÖVİZ FİYATLARI Gordon Brown YARATILIŞ ATLASI Bilgisayar oyunlari REHBERİ Milletler Arası Telefon Kodları Benazir Butto MUHTAR KENT FENERBAHÇELİLER DERNEĞİ HAKKINDA İNEBOLU'M cska moscow-inter milan National Institute of Standards and Technology Türk Kemalistler Haber sitesi (www.tkhaber.net... Malülen Emeklilik Swiss federal election HAZIR DİLEKÇE ÖRNEKLERİ Sergay Mihailoviç Brin Welcome Europe Şehirler Arası Telefon Kodları FENERBAHÇE-GALAT... YAŞLI REHBERİ Demokrat Parti Başkan Adayı Dursun Atabek Kimdir? FC Thoune YOU TUBE Alabama Democratic Party SİTENE EKLE Anonim Şirket Hakkında 反証されたダーウィニズム ŞÜKRÜ KIZILOT YAZILARI earth photo gallery Otomotiv KISALTMALARI Fortune 1000 Yabancıların Çalışma İzinleri emeklilik takibi Önemli Web Siteleri BAĞKUR SİGORTALI REHBERİ ERKEK VE KIZ ÇOCUK İSİMLERİ SOSYAL GÜVENLİK ssk emeklilik işlem takibi sigorta haber SOSYAL GÜVENLİK KURUMU Reasürans Hakkinda KASTAMONU KÖYLERİ Maldives islands Guide Inter Milan-CSKA Moskova DÜRÜM GUİDE BBC Parliament FENERBAHÇE LİNKLERİ Uefa Cup Results Social Insurance Guide ECONOMİST ALİ ÖZTÜRK T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI yazik degilmi carlosa SSK VE BAĞKUR HABERLERİ ferrari photo gallery Chinghiz Aitmatov ne zaman emekli olacağim Turkish Patent Institute ÜNİVERSİTELER ISTANBUL TURKEY KURBAN BAYRAMI TATİLİ Beşiktaş - Liverpool Diamond Photo Gallery

GÜZEL BİR ŞİİR:NEYE GÖRE KİME GÖRE ADALET
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
OKUMAK İÇİN TIKLAYIN NEYE GÖRE KİME GÖRE ADALET

ÇOK ZİYARET EDİLEN http://emeklilik.blogspot.com ADRESİNDE YAZMAK İSTER MİSİNİZ?
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
ÇOK ZİYARET EDİLEN http://emeklilik.blogspot.com ADRESİNDE YAZMAK İSTERSENİZ BİZDEN DAVETİYE İSTEYİN. Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com YAZARLIK GENEL KURALI: BU SİTEYE KATKI VERMEYE DAVET EDİLEN YAZARLAR MİLLİ VE AHLAKİ HASSASİYETLERE UYMAK KOŞULUYLA BEĞENDİKLERİ HER TÜRLÜ YAZI VE METNİ BLOGA EKLEYEBİLİRLER. HER İLETİNİN SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR. BURADA YAZAR OLMAK İÇİN aliozturk.tr@hotmail.com ADRESİNE MAİL GÖNDERİNİZ. aliozturkekonomist GRUBU ÜYELERİ İSTİSNASIZ BLOGUMUZDA YAZAR OLABİLİRLER.

Blogcuda sorun çıktığında http://emeklilik.blogspot.com adresinden son yazıları okuyabilirsiniz.
15 Aralık 2007 Cumartesi, 08:01:24
DEĞERLİ OKURLAR SON ZAMANLARDA BLOGCU SIK SIK KAPANIYOR SORUN YAŞANIYOR. BU NEDENLE YAZILARIMIZI http://emeklilik.blogspot.com ADRESİNDE YEDEKLEME İHTİYACI DUYDUM. BLOGCUYA ERİŞİLEMEDİĞİ ZAMAN YAZILARI http://emeklilik.blogspot.com BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ. SAYGILARIMLA... ALİ ÖZTÜRK EKONOMİST

Halen aktif sigortalıyım emekliliğe ne zaman hak kazanırım?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Sayın Ali Öztürk; 01/01/1962 doğumluyum. sigorta başlangıç 11/12/1983 (60 gün) emekli sandığı 460 gün bağkur 9 yıl 11 ay 7 gün halen aktif sigortalıyım (1170 gün gözüküyor) emekliliğe ne zaman hak kazanırım. ilginize teşekkürler. CEVAP: BU VERİLERLE 01.01.2010 tarihinde emekli olabilirsiniz. ANCAK ASKERLİĞİ 11/12/1983 YANİ İLK İŞE GİRİŞ TARİHİNDEN ÖNCE YAPMIŞSANIZ VE BORÇLANIP ÖDERSENİZ DAHA ERKENDE EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ. AYRICA PRİM GÜNÜNÜZ DOLMUŞ ANCAK BAĞKURDAN SSK YA GEÇİŞTE 1260 GÜN ŞARTI İÇİN 1170 GÜNÜ 90 GÜN DAHA ÖDEYİP 126O GÜNE TAMAMLAYIN. SONRA PRİM ÖDEMESENİZDE 0CAK 2010 DA EMEKLİSİNİZ. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

ASKERLİK BORÇLANMASIYLA İLK İŞE GİRİŞ TARİHİM NASIL GERİ GELİR ?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
hocam mrb ben ssk na kayıtlı bir işçiyim 10/01/1961 doğumluyum ssk dan askerlik borçlanmasını talep ettim ve sonuç 2 hafta içinde elimde olacak. Benim size sorum askerlik borçlanmasını yatırdığınızda yatıracağınız gün kadar sigorta tarihiniz geriye gidiyor peki geriye gitmesi için askerlikten önce sigortanız olması lazımmı yoksa askerlikten sonrada olsa sigortanız geriye dönermi cevabınızı bekliyorum hocam şimdiden teşekkürler CEVAP: EĞER ASKERDEN ÖNCE SSK ÖDEMİŞSENİZ ASKERLİK BORÇLANMASI İLK İŞE GİRİŞ TARİHİNİZİ GERİ GÖTÜRMEZ SADECE PRİM GÜN SAYINIZA EKLENİR. FAKAT ASKERDEN ÖNCE SSK KAYDINIZ YOKSA ASKERLİK BORÇLANMASI İLK İŞE GİRİŞ TARİHİNİZİ ASKERLİK YAPTIĞINIZ SÜRE KADAR GERİ GÖTÜRÜR. BU DURUMDA EMEKLİ OLACAĞINIZ YAŞI VE GÜN SAYISINI AŞAĞI ÇEKER. YANİ DAHA AZ PRİM ÖDEYEREK DAHA ERKEN EMEKLİ OLURSUNUZ. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Babam ne zaman emekli olabilir?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
ali bey merhabalar benim babamın emekliliği ile ilgili sorum olacak Doğum tarihi:02.02.1962 İşe başlama tarihi:01.01.1981 (sigorta açılışı) Şu ana kadar oluşan pirim gün sayısı: 5450 nezaman emekli olabilir ay yıl ve gün olarak belirte bilirseniz çok memnun olurum şimdiden ilginize ve cevabınıza çokkk teşekkürler CEVAP: Babanız 02.02.2008 tarihinde emekli olabilir. Bunun için prim yeterli. 3 Şubat 2008'de başvurunuzu yapın Mart 2008 itibariyle maaşı bağlanır. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Sosyal Güvenlik Yasası yine ertelendi:"Yasanın yürürlük tarihi 1 Haziran 2008"
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Çalışma Bakanı Çelik: "Yasanın yürürlük tarihi 1 Haziran 2008"13.12.2007 13:05 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelendiğini bildirdi. Çelik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve beraberindeki heyeti Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nda kabul etti. Çelik, burada yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında kararın gerekçeleri üzerinde durduklarını, norm ve standart birliğinin sağlanması konusunda bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Yasanın değişiklik tasarısının TBMM'de olduğunu anımsatan Çelik, Alt Komisyon'un ilk toplantısını bugün gerçekleştireceğini belirtti. Çelik, tasarı üzerinde ittifak sağlanırsa sosyal amaçlı değişikliklerin gündeme gelebileceğini, bu tür önerilere katkı sağlayabileceklerini kaydetti. Çelik, alternatifli yaklaşımlara hazır bir mekanizmalarının bulunduğunu söyledi. ''Sosyal Güvenlik ile ilgili düzenlemeyi sadece bir finans sorunu olarak görmediklerini'' ifade eden Çelik, ''sosyal güvenlik sisteminin 70 milyonun gelişmişlik farklılığını ortadan kaldırması gerektiğini'' belirtti. Çelik, herkesin kayıt altına alınması gerektiğini vurgulayarak, Sosyal Güvenlik Reformunu'nun amacının da bu olduğunu söyledi. Bütçe Kanunu'na bir madde eklenerek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelenmesi konusunda önerge verildiğini bildiren Çelik, yasanın ay sonuna kadar çıkabileceğini, ancak bu sürenin 15 Ocak 2008'e kadar da sürebileceğini bildirdi. Bu nedenle yasanın yürürlük tarihi olarak 1 Haziran 2008 tarihinin öngörüldüğünü belirten Çelik, ''Bayram dolayısıyla Meclis çalışmalarında bir sıkıntı olabilir. Düzenlemenin bazı maddelerinin yürürlüğü 3, 6 ayı bulabilir. Düzenlemenin kazaya uğramaması açısından Bütçe Kanunu'na ilaveyi doğru bulduk. Yasa, aralık ayında çıksa bile yürürlük tarihi 1 Haziran 2008 olacak'' dedi. Faruk Çelik, yasanın kademeli olarak yürürlüğe girecek kısımlarının daha sonra netleşeceğini bildirdi. A.A.

Emeklilik süremi yakın tarihe çekebilirmiyim?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Ali bey, Kolay gelsin. Eksik günlerle ilgili net bir bilgi edinemediğim ve mevzuatı da bilmediğim için size soruyorum. 1959 doğumlu bir bayanım. İlk sigortam 1994 yılı 3 ayda başladı. Şu ana kadar 1661 gün yatırılmış pirimim var. 1994 ten bu yana çalıştığım bazı yerler sigorta bildiğrimi yapmadığı yada eksik bildirim yaptığı için yanlış hesaplamadıysam yaklaşık 3.000 gün eksiğim var. Ben bu 3.000 günden kaynaklanan boşlukları toplu ödeme yaparak doldurabilirmiyim. Ve bu şekilde emeklilik süremi yakın tarihe çekebilirmiyim. Cevaplandırırsanız sevinirim. Aynur Y. CEVAP: Hanımefendi SSK'da boş geçen günleri borçlanamazsınız ve toplu olarak ödeyemezsiniz. Ancak dediğiniz gibi işveren günlerinizi bilginiz dışında eksik yatırmışsa bu dönemler için iş mahkemesine dava açarak bu günleri kazanma yoluna gidebilirsiniz. O zaman tabiki ilk işe giriş tarihi değişirse emeklilik şartlarınızda değişir öne gelir. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Basamak satın alan Bağ-Kur emeklisinin farkı ödenecek
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Basamak satın alan Bağ-Kur emeklisinin farkı ödenecekÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, basamak satın alan Bağ-Kur`lulara müjdeli haber verdi. Bu durumdaki emeklilerin maaşlarına basamak artışları yansıtılacak ve meydana gelen farklar da defaten ödenecek. 2 Ağustos 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı yasa ile 1479 sayılı kanuna tabi sigortalılara, fark primi ödeyerek bulundukları basamakları on iki basamağa kadar yükseltme hakkı tanınmıştı. Bakanlıktan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, söz konusu şekilde basamak yükseltmesi yapan sigortalılara yeni basamağa göre düzenlenen intibak tarihinden itibaren üç yıl sonra aylık bağlanmasının öngörüldüğü kaydedildi. Bugüne kadar basamak yükseltme hakkından 9 bin 451 Bağ -Kur sigortalısının yararlandığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Bu sigortalılardan aylık bağlama hakkını yerine getirenlere sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri amacıyla 2007 yılı Ocak ayında basamak yükseltme öncesindeki durumlarına göre geçici aylıkları bağlanmış, 2007 Haziran ayından itibaren de belirlenen esaslar dahilinde yeni aylıkları bağlanmıştır. Ancak söz konusu sigortalıların basamak yükseltme nedeniyle ödedikleri fark prim tutarlarına göre bağlanan aylıklarının düşük olduğu yönünde başvuru ve itirazlar gelmiştir. Bunun üzerine sigortalılarımıza bağlanacak aylıkların esasları yeniden belirlenmiş ve sigortalılarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için genelge çıkarılmıştır. Bu duruma göre, söz konusu sigortalılarımızın yükselttikleri basamaklara göre yaklaşık 150-200 yeni lira arasında aylıklarında artış meydana gelecek olup, aylık başlangıç tarihinden bugüne kadar oluşan fark tutarları defaten ödenecektir." Ankara , Zaman 2007-12-13 01:40:13 Zaman

Emekli aylıkları
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Emekli aylıklarıBakanlar Kurulu Kararıyla, SSK ve Bağ-kur emeklilerinin Aralık 2007 aylıkları, Kurban Bayramı`ndan önce ödenecek. Resmi Gazete `de yayımlanan karara göre, tahsis numarasının son rakamı 1 ve 3 olanlara 14 Aralık 2007, tahsis numarasının son rakamı 2, 8 ve 9 olanlara 17 Aralık 2007, tahsis numarasının son rakamı 0, 6 ve 7 olanlara 18 Aralık 2007, tahsis numarasının son rakamı 4 ve 5 olanlara 19 Aralık 2007 tarihinden itibaren aylıkları peşin olarak ödenecek. Ödeme tarihlerinin öne alınması nedeniyle gelir ve aylıklardan herhangi bir kesinti yapılmayacak. 2007-12-13 12:07:23 TGRT Haber

Sağlıkta bıçak yarası: Dr. Zeki Gül
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Dr. Zeki Gül Sağlıkta bıçak yarası Hafta sonu Ahlat ’taydım. SES Sendikası Bitlis Şubesi “Sağlıkta dönüşüm programının sağlık çalışanlarına ve halka etkileri” konulu eğitim toplantısı düzenlemişti. Konuşmacıları arasında olduğum bu eğitim çalışması dönüşü yolumuz kahvaltı salonları ile ünlü Van ’ın “Bak Hele Bak Yusuf Konak Kahvaltı Kültür Sarayı ”na düştü. Her geleni “hoş geldiniz güzel insan” diye karşılayan ev sahibi, mizah ustası Yusuf Bey konuklarına fıkradan bilmeceye hoşsohbet anlar yaşatıyor. Duvarları yolu kahvaltı salonuna uğrayanların fotoğrafları ile süslü bu mekanda sanatçılardan yazarlara politikacılardan bakanlara kimler yoktu ki? Onca bilmece ve fıkra ardından ödüllü son bilmece tesadüf bu ya masalar arasında bize düşmüştü: “Doktorlar ameliyatta neden eldiven takar?” Takıldığımızı hissedince salona bizden önce yolu düşen Sağlık Bakanı ’nın da epeyce zorlandığını aktardı. Yanıtı meğerse “parmak izi bırakmamak” imiş. Şimdi bakandan yanıt aradığı diğer soruya yanıtı birlikte aramaya ne dersiniz? “Doktorlar ameliyatta neden maske takar?” Evet yanılmadınız; söz hazır sayın bakandan açılmışken cevabınızın “tanınmamak için” olduğunu duyar gibi oluyorum. Peki tanınmamaya kimlerin gereksinimi var? Dedim ya; kahvaltıya çantamızda özü yıkım olan “sağlıkta dönüşüm” sunumları sonrasında gitmiştik. Kulaklarımızda ise sağlıksız dönüşümün ipuçlarını yaşamlarından kesitlerle bizimle paylaşan Bitlisli sağlık çalışanlarının aktarımları çınlıyordu. Bizi bekleyen ise sadece kahvaltı değil aynı zamanda bir mizah ustasının ağzından sağlık bakanından aktarılan ipuçlarıydı. Evet, daha önceki yazılarımda da değindiğim bazı konulara hayatı 500 sözcükle anlamlandıranların anlayacağı yalınlıkta yaklaşmak gerekiyor. Kolaylaştırıcı olması adına yeni bazı soruları birlikte oluşturmaya ne dersiniz? - Bıçak parası alanların en son ne zaman parmak izi alındı? - SSK yönetim kurulu üyelerinin geçmişte yaptıkları açıklamalarda ifade ettikleri haliyle “SSK ’ya gerçeğin üç katına kadar fatura düzenleyen Sağlık Bakanlığı hastanelerinin yaptığı işe ne denir? - SSK fatura kontrol komisyonları neden ödemelerde ‘gerçekle uyumsuz beyanlar’ savıyla kısıntıya gider de sağlık bakanlığına bağlı sağlık kuruluşları alacaklarına dair yargı yoluna başvurmazlar? - SSK ve diğer sosyal güvenlik kurumlarına gerçek ötesi faturalar düzenleyen kamusal sağlık kurumları için Sağlık Bakanlığı ve denetçi devlet kurumlarınca bugüne değin bir soruşturma açılmış mıdır? - Doğumunu yaptırdığı meslektaşından özel hastanede ücret almayan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekimlere para cezası keserek ‘kendi eşinin doğumunu yaptırsan bile fatura kesip vergilendireceksin’ diyen kamusal denetleme mekanizmaları ‘kurumsal bıçak parası’ terminolojisine ne zaman ulaşacak? - Sahte fatura düzenlemeyi teşvik etmek nasıl bir duygudur? - Sayın Sağlık Bakanımızın bundan dört yıl önceki “bıçak parasına son vereceğiz” yönündeki beyanlarından bu yana kaç olgu ortaya çıkmıştır? - “Bıçak parası” hastadan alınmış haksız bir kazançsa vergilendirince adı ne oluyor? - “SSK ’lı hastalar istediği özel hastaneden sevksiz yararlanacak” dedikten sonra hastalardan alınan tavanı serbest bırakılmış katkı payları ne anlama geliyor? Vergisi alınmış bıçak parası sakın böyle bir şey olmasın? - Bir taraftan sevk zorunluluğunu kaldırıp öte yandan gerek GSS gerekse aile hekimliği uygulamalarında sevksiz gidişi engelleyerek cepten ek para talebini kurgulamak olası mağdur hasta için “bıçak parasından” farklı bir anlam ifade eder mi? - Üniversitelerde öğretim üyelerinin mesai saatleri içerisinde “prim vakası” adıyla vergilendirilmiş ücret almaları hastaya yatış ve ameliyatlarda hatta tetkiklerde öncelik tanıyorsa bu ne anlama geliyor? Cepten ödemelerin bir kısmının üniversite ve maliyeye gitmesi, yaşamı 500 kelimeyle algılayan hastalar için hazır bıçak parasını biliyorken dağarcıklarına “prim vakası” sözcüklerini eklemeyi gerektirir mi? - Sağlık alanındaki tüm mal varlıklarına adeta el konulan SSK devirden önce belli kentlerdeki kendisine bağlı bazı hastanelerde hayata geçirdiği “Suretime ve Gönüllü Mesai ” hakkında şimdilerde ne düşünüyor? Hani SSK ’lı hastaların cepten ek para ödediklerinde hastaneye yatış ve ameliyatları için parası olmayan SSK ’lı hastaların önüne geçirildiği vergilendirilmiş, hem uygulamayı kabul eden hekim ve sağlık çalışanlarının hem de SSK ve maliyenin kazanç hanesini şişiren uygulamayı şimdinin SSK ve Çalışma Bakanlığı yöneticileri nasıl algılıyor? Hükümet üyesi sağlık bakanının artık kullanmaz olduğu bireysel ‘bıçak parasına son’ söylemi ışığında meseleyi kurumsal bıçak parası olarak algılıyorlarsa ‘haksız’ ödemeleri maliye ve SSK cep mağduru eski suretime ve gönüllü mesai mağduru hastalara geri ödemeyi düşünüyorlar mı? - Yıllardır muayenehane hekimleri üzerinden “bıçak parası” özeleştirisi geliştiren sağlık çalışanları şimdilerde bazen de kendileri farkında olmadan hazırlanan gerçek ötesi faturalar karşılığı sosyal güvenlik kurumlarından alınan paraların performans adı altında kendilerine dağıtılmasının parmak izini reddetmek için daha ne kadar sabredecekler? - SSK ’nın asılsız fatura düzenlemekle itham ettiği devlet hastanelerinin bağlı olduğu Sağlık Bakanlığı her 14 Mart Tıp Bayramı ’nda en çok işlem girdisi yapan hekimleri illerde yılın hekimi ilan ederek bir anlamda sağlık çalışanlarını suça teşvik etmiş olmuyor mu? - Sağlıkta dönüşüm illüzyonu sonrası sezaryen oranlarının normal doğumlara oranının gerek kamu gerekse özel sağlık kuruluşlarında inanılmaz artmış olması bıçak parasının sağlıkta bıçak yarasına dönüştürülmüş hali değildir de nedir? - Sakın bu kurumsal bıçak paraları şu an TBMM ’de görüşülen Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ’nın hayata geçmesi ardından denetimin de özelleştirilmesi için kurgulanmış olmasın? - İlgili tasarı yasalaştığında performans puanlarının gerçeğe uyumlu hale getirilmesi ile gerek hastane puanlarının A’dan E’ye geriletilerek satışa gerekçe yapılması, gerekse kişisel performans puanlarının şaibeden gerçeğe yolculuğu ile performans düşüklüğü bahanesi ile emeğin ucuzlatılmasında araç olarak kullanılacak olmasın? Bunca soru ardından sanırım içiniz daraldı. Vanlı Yusuf Bey ’in sorularını özlediyseniz gelsin ondan bir uyarlama: - Kamu Hastane Birlikleri sonrası borcu olmayan Devlet Hastanesine sahip ilçe hangisi? “Ödemiş , bütün borçlarını ödemiş !” Sağlıcakla kalın ve her şeye karşın mizahın uzağına düşmeyin. 2007-12-12 10:54:09 Evrensel

aliozturkekonomist GRUBU ARŞİVİ
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
Emekli maaşınız eksik olabilir mi? Vatandaşı hayrete düşüren daha önce görülmemiş esrarengiz meyve Çalışanlar soruyor Ali Tezel cevaplıyor SSK REHBERİ BAĞ-KUR REHBERİ EMEKLİ SANDIĞI REHBERİ YAŞLI VE ÖZÜRLÜ REHBERİ TÜM YAZI ARŞİVİ NOT: BU ARŞİVİ YALNIZCA ÜYELER OKUYABİLİR. ÜYELİK İÇİN TIKLAYINIZ: http://sosyalguvenlikhaber.blogcu.com

Emekli maaşınız eksik olabilir mi?
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
NOT: BU YAZILARI YALNIZCA ÜYELER OKUYABİLİR. ÜYELİK İÇİN TIKLAYINIZ: http://sosyalguvenlikhaber.blogcu.com Emekli maaşınız eksik olabilir1ali öztürk (1 yazar)00:07SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bayram müjdesi1ali öztürk (1 yazar)12 AralıkErken Yaşlananlara SSK’ dan Kolay Emeklilik1ali öztürk (1 yazar)11 AralıkSosyal güvenlik reformu şirket ortaklarını vuracak1ali öztürk (1 yazar)10 AralıkAli Tezel:Sosyal güvenlik başsız nereye gideceği de belli değil1ali öztürk (1 yazar)10 AralıkDeğerli Grup üyelerimiz hepinize merhaba;1ali öztürk (1 yazar)8 AralıkPOSTA Gazetesi: Yasa yeni hak getiriyor diye bekleyen boşa beklemiş olur1ali öztürk (1 yazar)8 Aralık`2 çalışana 1 emekli düşüyor, bunu dünya standartına çekeceğiz`1ali öztürk (1 yazar)7 AralıkSosyal Güvenlik Reformu üçüncü kez erteleniyor- Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Kasım-Aralık 20071ali öztürk (1 yazar)6 AralıkTURKEY PHOTO GALLERY1ali öztürk (1 yazar)5 AralıkEmeklilik hayal mi olacak?1ali öztürk (1 yazar)4 AralıkEv hanımlarına emeklilik olanağı1ali öztürk (1 yazar)4 Aralık500 SÜPER LİNK1netten elişlerim (1 yazar)3 AralıkSGK`den KEY Hesapları Açıklaması1ali öztürk (1 yazar)3 AralıkSORUN CEVAPLAYALIM1ali öztürk (1 yazar)2 AralıkDüşen Atlasjet MD-83 TC-AKM uçağı1ali öztürk (1 yazar)1 AralıkSizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist1ali öztürk (1 yazar)1 AralıkKorkunç şüphe: Uçak düşürüldü mü?1ali öztürk (1 yazar)30 KasımSizce Bağ-kur'dan mı yoksa SSK'dan mı emekli olsam iyi olur?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist1ali öztürk (1 yazar)30 Kasım300 GÜZEL YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLA1ali öztürk (1 yazar)29 KasımBakmaya Doyamayacağınız Kadar Güzel Türkiye Fotoğrafları1ali öztürk (1 yazar)29 KasımSON 275 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ1ali öztürk (1 yazar)28 KasımSSK , Bağ -Kur ve Emekli Sandığına bağlı hastalar, özel hastanelerde en kalitesiz malzemelerle ameliyat ediliyor!1ali öztürk (1 yazar)26 KasımTÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU http://emeklilik.blogcu.com EYLÜL-EKİM-KASIM 2007 YAZI ARŞİVİ1ali öztürk (1 yazar)23 KasımSosyal Güvenlik Uzmanı Resul Kurt `un hazırladığı ve Dünya gazetesinin manşetinden yayınladığı inceleme raporu:1ali öztürk (1 yazar)23 KasımResul Kurt'tan MUHTEŞEM bir yazı: Sosyal Güvenlik Reformunda ne var1ali öztürk (1 yazar)22 Kasım25 ferrari photo gallery http://ferrariphotogallery.blogcu.com/1ali öztürk (1 yazar)22 KasımBAĞ-KUR'LU 900 GÜN HAKKINDAN YARARLANAMAYACAK MI? ‏Ali ÖZTÜRK Ekonomist1ali öztürk (1 yazar)22 KasımBağ- Kur’dan kurtul, SSK’dan emekli ol1ali öztürk (1 yazar)21 Kasım

Vatandaşı hayrete düşüren daha önce görülmemiş esrarengiz meyve
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
NOT: BU YAZILARI YALNIZCA ÜYELER OKUYABİLİR. ÜYELİK İÇİN TIKLAYINIZ: http://sosyalguvenlikhaber.blogcu.com Vatandaşı hayrete düşüren daha önce görülmemiş esrarengiz meyve1ali öztürk (1 yazar)20 KasımBugün ULUSAL Basında Yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri1ali öztürk (1 yazar)20 KasımBugün ULUSAL Basında Çıkan Sosyal Güvenlik Yazıları1ali öztürk (1 yazar)19 KasımDünya Şehirlerinden Muhteşem Fotoğraflar için tıklyanız.1ali öztürk (1 yazar)18 KasımAli TEZEL Zaman Gazetesinde ZİYA PERVER Müstear adıyla yazdı: Hak etmeyene ödenen emekli maaşında sorumluluk sadece vatandaşın değil1ali öztürk (1 yazar)17 KasımKişi başına gelir 10 bin $ olur mu?1ali öztürk (1 yazar)16 KasımAli TEZEL yazdı: Reform, emekli aylıklarına haczin de yolunu açıyor1ali öztürk (1 yazar)15 KasımDevlet 1,2 milyon kişinin ensesinde1ali öztürk (1 yazar)14 KasımBBC WORLD NEWS1ali öztürk (1 yazar)13 KasımSosyal güvenlik 1 Ocak"a tamam1ali öztürk (1 yazar)13 Kasım5 çocuk doğuran anaya emeklilik bedava1ali öztürk (1 yazar)12 KasımAtatürk’e çek yırttıran adam...1ali öztürk (1 yazar)11 KasımBağ-kur’a 5 Yıl ve Daha Fazla Prim Borcu Olanlara Müjdeli Haber- Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Eylül-Ekim 20071ali öztürk (1 yazar)10 KasımReform süt ile cenaze paralarını da tırpanlayacak-SGK’nın istediği belgelere yabancılar gülüyor--KEY ana paranız 5 değil 6 lira1ali öztürk (1 yazar)9 KasımSağlıkta devrim1ali öztürk (1 yazar)8 KasımReform sonrası gençlerin emekli aylığı 150 lira olacak1ali öztürk (1 yazar)7 Kasım16 yıllık sosyal güvenlik açığı 500 milyar dolar1ali öztürk (1 yazar)5 KasımSosyal güvenlik reformu zaruri1ali öztürk (1 yazar)3 KasımVergi dairesi beni geçmişe yönelik mükellef yapıyor....1ali öztürk (1 yazar)2 KasımBize'BİZ'i anlatacak mezar taşları1ali öztürk (1 yazar)30 Ekim`SGK` nasıl okunacak?1ali öztürk (1 yazar)29 EkimSigortalı Olarak Yükümlülüklerim Nelerdir?1ali öztürk (1 yazar)29 EkimSosyal Güvenlik`te yeniden iptal uyarısı1ali öztürk (1 yazar)27 EkimOlağanüstü" masallar!2ali öztürk (1 yazar)27 EkimDEĞERLİ GRUP ÜYELERİMİZ ARKADAŞLARINIZA Üye davet et BÖLÜMÜNDEN DAVETİYE GÖNDEREBİLİRSİNİZ.1ali öztürk (1 yazar)26 EkimULUSAL BASINDA YAYINLANAN SSK VE BAĞKUR HABERLERİNİ VE KÖŞE YAZILARINI OKUMAK İÇİN ÜYE OLUN.1ali öztürk (1 yazar)25 EkimKanun çıktı, `ballı emeklilik maaşı`na son verildi...1ali öztürk (1 yazar)25 EkimCep telefonu markaları1ali öztürk (1 yazar)24 EkimBir gün herkes emekli olacak1ali öztürk (1 yazar)24 EkimPKK'yı markalaştırıyorlar1ali öztürk (1 yazar)23 Ekim

Çalışanlar soruyor Ali Tezel cevaplıyor
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
NOT: BU YAZILARI YALNIZCA ÜYELER OKUYABİLİR. ÜYELİK İÇİN TIKLAYINIZ: http://sosyalguvenlikhaber.blogcu.com 12 asker burada şehit düştü FOTO1ali öztürk (1 yazar)22 EkimÇalışanlar soruyor Ali Tezel cevaplıyor1ali öztürk (1 yazar)20 EkimEmeklilere müjde var maaş farkı kaldırılıyor1ali öztürk (1 yazar)18 EkimEMEKLİLER! UMUT TACİRLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEYİN...1ali öztürk (1 yazar)3 EkimEmekliye süper formül1ali öztürk (1 yazar)30 EylülSSK VE BAĞKUR BLOGSPOTLARI1ali öztürk (1 yazar)25 EylülHz. Muhammed'e (sav) hakaret karikatürlerine hayır diyelim.‏1ali öztürk (1 yazar)22 EylülALİ TEZEL TARAFINDAN CEVAPLANMIŞ SSK VE BAĞKUR EMEKLİLİK SORULARI1ali öztürk (1 yazar)22 EylülSSK VE BAĞKUR YAZI ARŞİVİ 20071ali öztürk (1 yazar)20 EylülBBC Haber1cemal aslan (1 yazar)20 EylülSosyal Güvenlik Nedir? Sağlıkta da Tek çatı Dönemi Başladı...-Selim EROL Bugün Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)19 Eylülİlginizi Çeken Konunun Üzerine Tıklayınız1ali öztürk (1 yazar)18 Eylül16.9.2007: İşyeri kapanınca tazminat alınır -Ali TEZEL Akşam Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)16 EylülSÜPER LİNKLER İÇİN TIKLAYINIZ1ali öztürk (1 yazar)15 EylülKategori Listesi1ali öztürk (1 yazar)15 EylülTÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU http://emeklilik.blogcu.com/1ali öztürk (1 yazar)14 EylülSSK VE BAĞKUR LİNKLERİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU www.emeklilik.blogcu.com1ali öztürk (1 yazar)13 EylülEarth Guide3ali öztürk (1 yazar)11 EylülSSK VE BAĞKUR İLE İLGİLİ TÜM YAZILARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ http://emeklilik.blogcu.com/archive/1ali öztürk (1 yazar)9 EylülBağ-Kur’u mahkemeye verin -Ali TEZEL Akşam Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)7 EylülBağ-Kur’da fıkra gibi uygulamalar -Prof. Dr. Şükrü KIZILOT Muhteşem bir yazı mutlaka okuyun...1ali öztürk (1 yazar)5 EylülBağ-Kur basamak mağduru-Ali TEZEL Akşam Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)4 Eylül'İşini bitiren istediği kadar tatil yapabilir' http://emeklilik.blogcu.com/1ali öztürk (1 yazar)3 EylülBağ-kur'dan emeklilik müracatımı yaptım ama bir sürü problem çıkardılar. - Ali ÖZTÜRK Ekonomist1aliozturk.tr (1 yazar)30 AğustosEmeklilikte işe girişteki yaş geçerlidir -Ali TEZEL Akşam Gazetesi3ali öztürk (1 yazar)28 AğustosBERAT KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN.‎1ali öztürk (1 yazar)27 AğustosDepresyon yüzünden emekli olanın aylığı vasisine verilir - Ziya PERVER Zaman Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)27 AğustosTARİH VE BİYOGRAFİ KİTAP ÖZETLERİ1ali öztürk (1 yazar)25 Ağustos50 SORUDA BAĞKUR VE SSK REFORMU http://emeklilik.blogcu.com/3990349/1ali öztürk (1 yazar)24 AğustosSayın aliozturkekonomist Grubu Üyeleri Sizlerden bir ricamız var.1ali öztürk (1 yazar)23 Ağustos

SSK REHBERİ BAĞ-KUR REHBERİ EMEKLİ SANDIĞI REHBERİ YAŞLI VE ÖZÜRLÜ REHBERİ TÜM YAZI ARŞİVİ
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
NOT: BU YAZILARI YALNIZCA ÜYELER OKUYABİLİR. ÜYELİK İÇİN TIKLAYINIZ: http://sosyalguvenlikhaber.blogcu.com SSK REHBERİ BAĞ-KUR REHBERİ EMEKLİ SANDIĞI REHBERİ YAŞLI VE ÖZÜRLÜ REHBERİ TÜM YAZI ARŞİVİ http://emeklilik.blogcu.com/1ali öztürk (1 yazar)22 AğustosBAĞKUR SAĞLIK REHBERİ Sorular Cevaplar1ali öztürk (1 yazar)21 AğustosREKLAM OKUYARAK PARA KAZANMAK İSTİYORSANIZ ÜYELİK İÇİN TIKLAYINIZ.1ali öztürk (1 yazar)21 AğustosSosyal Güvenlik Yazarı Ekonomist Ali ÖZTÜRK'den Emeklilik Hakkında Pratik Bilgiler...1ali öztürk (1 yazar)20 Ağustos19.8.2007: Çalışma Bakanı’nın beş yıllık karnesi -Ali TEZEL Akşam Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)19 AğustosSüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!1ali öztürk (1 yazar)18 Ağustos18.8.2007: Sakın Ola Bağ-Kura Geçme -Ekrem SARISU Posta Gazetesi1ali öztürk (1 yazar)18 AğustosFerrari'si 2.31 milyon dolar http://emeklilik.blogcu.com/3921675/1ali öztürk (1 yazar)17 AğustosBebeğimizi @ diye çağırsınlar1cemal aslan (1 yazar)16 Ağustosİşine son verilen Çölaşan konuştu1emeklilikhesapl...@hotmail.com (1 yazar)16 Ağustos16.8.2007: Kıdem tazminatını SSK değil işverenler öder -Ali TEZEL Akşam Gazetesi http://emeklilik.blogcu.com/3911165/1ali öztürk (1 yazar)16 AğustosDÜNYADAN ŞEHİR MANZARALARI2ali öztürk (1 yazar)15 AğustosDÜNYA ŞEHİRLERİNDEN FOTOĞRAFLAR http://worldtownguide.blogspot.com/2ali öztürk (1 yazar)14 AğustosBBC ABDULLAH GÜL HABERİ http://bbclivenews.blogspot.com/2007/08/new-turkey­-presidency-row-looms.html2ali öztürk (1 yazar)14 AğustosSSK VE BAĞKUR HABERLERİNE ARKADAŞLARINIZI ÜYE YAPIN1ali öztürk (1 yazar)13 AğustosPOSTA GAZETESİ'NİN SOSYAL GÜVENLİK UZMANI EKREM SARISU'NUN AĞUSTOS 2007 SSK VE BAĞKUR YAZILARI http://emeklilik.blogcu.com/archive/1ali öztürk (1 yazar)13 AğustosKanun değiştiren bürokrasi! -Şerif AKÇAN Türkiye Gazetesi http://emeklilik.blogcu.com/3874679/1ali öztürk (1 yazar)12 AğustosTÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU www.emeklilik.blogcu.com1ali öztürk (1 yazar)11 AğustosDEĞERLİ ÜYELERİMİZ GRUBUMUZUN ÜYE SAYISINI ARTIRMAK İÇİN LÜTFEN AŞAĞIDAKİ İLETİYİ TÜM ARKADAŞLARINIZA GÖNDERİNİZ.1ali öztürk (1 yazar)11 Ağustos11.8.2007: Emekli işçiye de kıdem tazminatı ödenmesi gerekir -Ali TEZEL Akşam Gazetesi www.emeklilik.blogcu.com1ali öztürk (1 yazar)11 Ağustos9.8.2007: Kredi kartı borcu nedeniyle emekli aylığınıza haciz koyamazlar http://emeklilik.blogcu.com/3842081/1ali öztürk (1 yazar)10 AğustosSSK VE BAĞKUR REHBERİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU www.emeklilik.blogcu.com4cemal aslan (1 yazar)9 Ağustos7.8.2007: Bağ-Kur primlerini ödemeden SSK’dan emekli olabilirsiniz- Ali TEZEL Akşam Gazetesi http://emeklilik.blogcu.com/3825349/1ali öztürk (1 yazar)7 AğustosULUSAL GAZETE MANŞETLERİ http://ulusalgazetemansetleri.blogcu.com/archive/1ali öztürk (1 yazar)7 AğustosVatandaşa eziyeti sevenler SGK Sosyal Güvenlik Kurumu'nun da mayasını bozacak - Ali TEZEL Akşam Gazetesi http://emeklilik.blogcu.com/3809368/1ali öztürk (1 yazar)6 AğustosSSK'da Büyük Yenilik Büyük Hizmet... Artık Tüm Hizmetler Aynı Dökümde Elinizde. http://emeklilik.blogcu.com/3752825/1ali öztürk (1 yazar)1 AğustosSSK VE BAĞKUR EMEKLİLİK REHBERİ www.emeklilik.blogcu.com TEMMUZ 2007 YAZI ARŞİVİ1ali öztürk (1 yazar)28 TemmuzTÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU www.emeklilik.blogcu.com TEMMUZ 2007 YAZI ARŞİVİ1aliozturk.tr (1 yazar)28 TemmuzTÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU www.emeklilik.blogcu.com TEMMUZ 2007 YAZI ARŞİVİ1ali öztürk (1 yazar)26 TemmuzSSK VE BAĞKUR REHBERİ Sosyal Güvenlik Reformu ve Yeni Meclis www.emeklilik.blogcu.com1ali öztürk (1 yazar)26 Temmuz

aliozturkekonomist GRUBUNA ÜYE OLANLAR BURAYA TIKLAYARAK ARKADAŞLARINI LİSTEYE EKLEYEBİLİRLER
14 Aralık 2007 Cuma, 06:25:19
SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNE ÜYE OL ! aliozturkekonomist GRUBUNA ÜYE OLANLAR BURAYA TIKLAYARAK http://groups.google.com.tr/group/aliozturkekonomist/members_invite?hl=tr&_done=%2Fgroup%2Faliozturkekonomist%2Fmembers%3Fhl%3Dtr ARKADAŞLARINI LİSTEYE EKLEYEBİLİRLER. TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU Sitemizde Sosyal Güvenlikle İlgili Ulusal Basında Çıkan Haberlerin ve Yazıların Tamamına Yakını Günlük Olarak Yayınlanmaktadır. SSK'LILAR, BAĞKUR'LULAR, MUHASEBECİLER, MALİ MÜŞAVİRLER VE STAJYER SMMM ADAYLARI ULUSAL GAZETELERDEKİ SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNİ MESAJ OLARAK ALMAK İSTİYORSANIZ YUKARIDAKİ LİNKE TIKLAYARAK E-MAİL ADRESİNİZİ LİSTEYE EKLEYİNİZ. SONRA MAİL KUTUNUZA BİR ONAY MAİLİ GELECEKTİR. BU İLETİYİ ONAYLADIKTAN SONRA SİTEMİZDE YAYINLANAN HABERLER SİZE GELMEYE BAŞLAYACAKTIR. BİZ SSK VE BAĞKUR'LA İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLERİ DERLEYİP SİZE GÖNDERECEĞİZ. aliozturkekonomist GRUBUNA ÜYE OLANLAR BURAYA TIKLAYARAK http://groups.google.com.tr/group/aliozturkekonomist/members_invite?hl=tr&_done=%2Fgroup%2Faliozturkekonomist%2Fmembers%3Fhl%3Dtr ARKADAŞLARINI LİSTEYE EKLEYEBİLİRLER.

Bakan Çelik: Sosyal güvenlik 22 GAP yuttu
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Bakan Çelik: Sosyal güvenlik 22 GAP yuttuÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bugüne kadar sosyal güvenlik açıklarına 850 milyar YTL kaynak aktarıldığını söyledi. Bu rakamın 22 GAP büyüklüğünde olduğunu vurgulayan Çelik, reformun, hiçbir siyasi beklentiye girmeksizin gelecek kaygısıyla çıkarılması gerektiğini belirtti. Sosyal Güvenlik Reformu `nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu `nda görüşmelerinde konuşan Çelik, 1990 yılına kadar açık vermeyen sistemin, popülist uygulamalar yüzünden 1994`ten itibaren açık vermeye başladığını aktaran Çelik, halen fiili emeklilik yaşının kadınlarda 44, erkeklerde 47 olduğunu vurguladı. Genç emeklilerin kayıt dışı çalışması sebebiyle işsizlerin iş bulmakta zorlandığını belirtti. Prim gelirlerinin emekli aylıklarını karşılama oranının da yüzde 77`ye gerilediğini, sağlık giderlerinin 20 milyar YTL `yi bulduğunu dile getirdi. Çelik`in talebi üzerine, yapılan oylama ile tasarı alt komisyona sevk edildi. Kanunun yürürlüğe girmesi için önce mevzuatın, yönetmeliklerin, altyapının ve bilgisayar programlarının yazılımı gerçekleşecek. "Bunun için 6 ay gerekli." diyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik , tasarının bu ay içinde yasalaşmasını istediklerini ifade etti. Öte yandan basamak satın alan Bağ -Kur`luların sorununu çözecek genelge dün yayımlandı. Çelik, "Basamak satın alan Bağ -Kur`luların, burada 100-200 milyonluk kayıpları söz konusuydu. Bu insanlar 9 bin 400 kişi civarında. Basamak satın alarak hak elde etmiş, ama aynı oranda aylıklarına yansımamış vatandaşlarımızın sorunu bugün itibarıyla çözüldü." dedi. Bağ -Kur`da fark primini ödeyerek basamak yükselten emeklilerin maaşları, mevzuattan kaynaklanan sebeple aynı oranda yükseltilmemişti. Bu durum, Bağ -Kur emeklilerinin mağduriyetine yol açmıştı. İsa Yazar , Ankara 2007-12-12 02:08:08 Zaman

Basamak Satın Alan Bağ-Kur`lulara Müjde
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Basamak Alan Bağ-Kur`luya DüzenlemeBasamak alan emeklilerin maaşları 150-200 YTL artacak. Basamak satın alarak hak elde etmiş Bağ -Kur`luların emekli maaşlarında 150 ila 200 YTL artış olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı `nca, Bağ -Kur`luların basamak yükseltmek için ödedikleri prim farklarına karşılık bağlanan aylıkların düşük olduğu yönündeki itirazlar üzerine yeni düzenleme yapıldı. Buna göre, Bağ -Kur`luların yükselttikleri basamaklara göre aylıklarında yaklaşık 150 ila 200 YTL artış olacak. Aylık başlangıç tarihinden itibaren oluşan farklar da ödenecek. 2007-12-12 13:05:23 TRT

Emekli maaşınız eksik olabilir
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Emekli maaşınız eksik olabilirSosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, Türkiye"de ilk kez geliştirdiği emekli aylığı hesaplama sistemini www.alitezel.com internet sitesinde hizmete koydu. Tezel, Türkiye"de emekli aylıklarının büyük bölümünün yanlış hesaplandığını söylüyor. İSTANBUL - “Emeklilikte Süper Formül ü halka duyurunca 3 yıldır sürdürdüğü Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul 1 No’lu Grup Başkanlığı görevinden alınan ve hakkında soruşturma açılan Başmüfettiş Ali Tezel , çalışanlar için süper bir hizmet daha hazırladı. Sosyal Güvenlik Kurumu "nun (SGK ) emeklilik aylıklarını yanlış hesaplayabildiğini, vatandaşların da bu yanlışlığı fark edemediğini söyleyen Tezel , 3 ay süren yoğun bir çalışma sonunda, emekli aylığını doğru hesaplama programı geliştirdiğini ve internet sitesinden tüm çalışanların hizmetine açtığını anlattı.Emekli aylığı hesaplama sisteminin alitezel.com internet sitesinde 3 gündür hizmette olduğunu ve günde yaklaşık 6 bin kişinin emekli aylığını hesaplamak için başvurduğunu söyleyen Tezel , süper hizmeti NTVMSNBC"ye şöyle anlattı: TÜRKİYE "DE BUNU HESAPLAYAN BAŞKA BİR PROGRAM YOK "Türkiye "de ilk defa oluyor. Türkiye "de bunu hesaplayan başka bir program yok. İlk defa, SSK "dan emekli olacak birisi kendi bilgilerini girerek, bugün emekli olsa ne kadar emekli maaşı alabileceğini hesaplayabilir. 3 aydır bu programı yazdırmak için uğraşıyordum. Gazete ve televizyon programlarına en çok gelen sorular, ne zaman emekli olacaklarından sonra, eBugün emekli olsam kaç para alırım" ve eSSK"dan emekli oldum, maaşımın yanlış hesaplandığını düşünüyorum, doğrusu nedir" oluyor. İnsanların kafalarında soru işaretleri var. eNe zaman emekli olurum" sorusunu cevaplamak kolay; birkaç saniyelik iş. Tek bir kişinin eEmekli aylığım ne kadar olur" sorusunu elle cevaplamak benim bir saatimi alıyordu. Bu da çok uzun bir süre olduğu için pek çok soruyu cevaplayamıyordum. Vatandaşların bunu herhangi bir yerde öğrenme şansları da yok. Bu nedenle cebimden para harcayarak program yaptırdım. KURUM BAŞINA İŞ ALMAK İSTEMİYOR Tezel , bu hizmeti Sosyal Güvenlik Kurumu "nun da internet sitesinden verebileceği halde neden yapmadığı sorumuzu ise şöyle yanıtladı: "Emekli aylıklarının büyük bölümü yanlış hesaplanıyor. Vatandaşın kendi bilgileri ile memurun bilgisayara girdiği bilgiler yanlış olabiliyor. Fark olunca da vatandaş daha az emekli aylığı alıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu da ortaya çıkıp yeniden başlarına iş almak istemezler. Vatandaşlar kendi haklarını takip etmesinler diye yapmıyor olabilirler. Bunu yapabilirlerdi; ben yapmamalarını iyi niyetli bulmuyorum. 2007-12-12 15:10:18 NTV-MSNBC

SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNE ÜYE OL !
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNE ÜYE OL ! TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMEKLİLİK BLOGU Sitemizde Sosyal Güvenlikle İlgili Ulusal Basında Çıkan Haberlerin ve Yazıların Tamamına Yakını Günlük Olarak Yayınlanmaktadır. SSK'LILAR, BAĞKUR'LULAR, MUHASEBECİLER, MALİ MÜŞAVİRLER VE STAJYER SMMM ADAYLARI ULUSAL GAZETELERDEKİ SOSYAL GÜVENLİK HABERLERİNİ MESAJ OLARAK ALMAK İSTİYORSANIZ YUKARIDAKİ LİNKE TIKLAYARAK E-MAİL ADRESİNİZİ LİSTEYE EKLEYİNİZ. SONRA MAİL KUTUNUZA BİR ONAY MAİLİ GELECEKTİR. BU İLETİYİ ONAYLADIKTAN SONRA SİTEMİZDE YAYINLANAN HABERLER SİZE GELMEYE BAŞLAYACAKTIR. BİZ SSK VE BAĞKUR'LA İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLERİ DERLEYİP SİZE GÖNDERECEĞİZ.

Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Yazıları
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
`Sosyal güvenliğe 851 katrilyon lira transfer edildi` Sigortalının ölümü dahi süreci noktalamıyor! ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI: `SOSYAL GÜVENLİKTE YÜRÜRLÜK ALTI AY... `Bu primle emekli aylığı zor ödeniyor` Ali TEZEL:Fazla veren işsizlik sigortası sosyal sigorta değil mi? SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bayram müjdesi Sahte emeklilik çetesine darbe 3,5 yıl işçi olarak çalışması durumunda SSK şartlarına göre emekli olabilir mi? -Ali ÖZTÜRK Ekonomist Emeklilik blog sitemiz Kasım 2007'de 135.000 kez tıklandı- Ali ÖZTÜRK Ekonomist OKULUM UZADI VE YAŞIM 22 OKULUMUN UZAMASI MAAŞ ALMAMA ENGEL Mİ?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Sorulara cevap yetiştirmekte zorlanıyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bir çok kişiye gösterdik ve emekli olabileceği söylendi-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Aynı anda hem SSK'ya hemde Bağ-kur'a prim ödemeye başladım- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Erken Yaşlananlara SSK’ dan Kolay Emeklilik

SON 400 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
`Sosyal güvenliğe 851 katrilyon lira transfer edildi` Sigortalının ölümü dahi süreci noktalamıyor! ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI: `SOSYAL GÜVENLİKTE YÜRÜRLÜK ALTI AY... `Bu primle emekli aylığı zor ödeniyor` Ali TEZEL:Fazla veren işsizlik sigortası sosyal sigorta değil mi? SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bayram müjdesi Sahte emeklilik çetesine darbe 3,5 yıl işçi olarak çalışması durumunda SSK şartlarına göre emekli olabilir mi? -Ali ÖZTÜRK Ekonomist Emeklilik blog sitemiz Kasım 2007'de 135.000 kez tıklandı- Ali ÖZTÜRK Ekonomist OKULUM UZADI VE YAŞIM 22 OKULUMUN UZAMASI MAAŞ ALMAMA ENGEL Mİ?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Sorulara cevap yetiştirmekte zorlanıyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bir çok kişiye gösterdik ve emekli olabileceği söylendi-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Aynı anda hem SSK'ya hemde Bağ-kur'a prim ödemeye başladım- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Erken Yaşlananlara SSK’ dan Kolay Emeklilik AMERİKA FOTOĞRAFLARI Uçak savuran rüzgar... / Video Sosyal güvenlik reformu şirket ortaklarını vuracak Fener, Galatasaray ve Beşiktaş’a müjde-Şükrü KIZILOT Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri Ali Tezel:Sosyal güvenlik başsız nereye gideceği de belli değil 10,6 milyon kişi sigortasız çalışıyor `Devlet sosyal güvenliğe sahip çıkmadı` Sosyal Güvenlik Rant İçermiyor Sosyal güvenlik yasasına karşı çağrı Esas sorun medya satışı değil sosyal güvenlik reformu! Sosyal Güvenlik Reformu üçüncü kez erteleniyor- Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Kasım-Aralık 2007 Sahteciliğe karşı ilaçlar tüketiciye kadar izlenecek Apne hastaları SGK"dan şikayetçi Emeklilerin yüzde 60`ı mevcut emeklilik yaşının altında Sosyal devlet kömüre kaldı İşverene prim artışı şoku: İndirimden önce bindirim... Uslu`dan Sosyal Güvenlik Eleştirisi Faruk Çelik`ten Eleştirilere Yanıt Sosyal güvenlik bu yıl yasalaşacak Sosyal Güvenlik Tasarısına Tepkiler Sosyal güvenlik Ağustos"u bulabilir Sosyal Güvenlik geçerse Türkiye"nin notuna yansır Sosyal Güvenlik"e üçüncü "erteleme" Sosyal güvenlik geçerse kredi notunuz da yükselir Sosyal Güvenlik Kanunu`na erteleme Sahteciliği önlemek için ilaç takip sistemi geliyor 70 milyar dolarlık bütçeyi kim bırakmak ister? Sosyal Güvenlik Yasası`na Erteleme Meclis`te bütçe görüşmelerine sert polemikler damgasını vurdu Sosyal güvensizlik reformu tartışılıyor SSGSSKT Sosyal güvenlik reformu kademeli olarak yürürlüğe girecek Çelik: Sosyal Güvenlik"te bazı maddeler ocakta da yürürlüğe girebilir Sosyal güvenlik reformu için 3 aşamalı uygulama SSK`lıya kapıyı kapatma hazırlığı "Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez" "Eğer kazanamıyorsa, taviz verir" "İlk önce anlaşılmayı isterler" "Kazan / kaybet anlayışı hakimdir" "Acil olan şeyi en önce yaparlar" "Açık bir hedefle çalışmazlar" "Tepkiseldirler" Hugo Chavez, ABD'yi tehdit etti Stalin'in gözü de Türkiye'de imiş... İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu meslek dalları Acilen 400 bin eleman aranıyor! Melih Arat, bu kez etkisiz insanların 7 ortak özelliğini yazdı. 'Sezer, atamak için CHP'li arıyordu' Karttan para çeken bu haberi iyi okusun Castro, Chavez'i uyardı: Kendini kolla Kürtler şerefli kardeş, PKK şerefsiz örgüt 99 YTL’ye Atatürk süveteri Uçak 10 saat içinde 5 sefer yapmış Acemi sürücülere müjde Stajyer yetimin aylığı kesilemez Emeklilik veya toptan ödeme seçeneği arasında karar vermek Muayene parası ve yatan hasta katkı payı da başlıyor Sağlıkta fark mı yoksa katkı payı mı baslıyor? Malul aylığı alan çalışamaz Nüfusun yarısı emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor Değerli Blogcular bize sitenizde link vererek ziyaretçilerinizin SOSYAL GÜVENLİK konusunda bilinçlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.... Bir okurdan Ali TEZEL'e tebrik İşte Isparta'da düşen uçağın resmi Türkiye'nin 21 önemli uçak kazası Feci kazanın tanıkları o anı anlattı İnternet ucuzluyor: ADSL'de yeni indirim müjdesi geldi EL CEZİRE: Kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti. LE MONDE:“Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı. CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü. Kaza dünyada flaş haber oldu Sizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Korkunç şüphe: Uçak düşürüldü mü? 57 kişinin öldüğü korkunç kazada hayatını kaybedenlerin arasında önemli kişiler varmış Mali Müşavir ve Sosyal Güvenlik Genç Astsubaydan Sitem Bağ-kur'dan emekli olanlar SSK'dan yetim aylığı alamazlar-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Uçağa binmedi, ölümden döndü Eğer memurluktan bu gün istifa etsem hizmetimi SSK'ya aktarma şansım var mıdır?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Yeni Çağ: AKP, emeklinin maaşını kesiyor İşte madde madde sağlıkta devrim SSK"lı işçiye çeyiz parası (evlenme yardımı) verilmez Sizce Bağ-kur'dan mı yoksa SSK'dan mı emekli olsam iyi olur?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bağkur borcumdan kurtulmak için ek 19. maddeden yararlanmak istiyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist SON 300 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

`Sosyal güvenliğe 851 katrilyon lira transfer edildi`
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
`Sosyal güvenliğe 851 katrilyon lira transfer edildi` AA-Çelik, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarının, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada, sosyal güvenliğin; insan onuruna yaraşır biçimde, başka insanlara muhtaç olmadan yaşama ve kişisel özgürlüklerin teminatı olduğunu söyledi. Bakan Çelik , Türkiye `de gelinen noktada sistemin bu teminatı sağlamada zaafa düştüğünü dile getirerek, 1990 öncesi kendi kendine yeten sistemin, 1991 ve 1994`ten itibaren tehlike çanları çalmaya başladığını bildirdi. Sisteme bir an önce müdahalenin yapılmasının zaruri olduğunu, bu konuda zaman kaybına tahammülün kalmadığını anlatan Faruk Çelik , "Bu reformun özünde, geçmişte yapılan hataları, gelecek nesillere fatura etmeme anlayışı yatmaktadır. Geçmişte yapılan hatalardan ders alarak, geleceği inşa etmeliyiz" diye konuştu. SSK emeklilerinin yüzde 60`ının 60 yaşın altında olduğunu, bunun da giderleri artırdığını anlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik , şöyle devam etti: "Genç emekliliğin diğer bir sonucu da kayıt dışılıktır. Genç yaşta emekli olanlar, yeniden ve kayıt dışı çalışmaya başlamaktadır. Bu durum genç issizlerin istihdamını zorlaştırmaktadır. Bu şekilde çalışan emekli sayısı 2 milyon 135 bin kişidir. Aktif pasif bozulması, aktüeryal dengeleri de bozuyor. 1991`de GSMH `nın onbinde 5`i olan açık, yüzde 4`e ulaştı. Bugünkü prim gelirlerimiz emekli aylıklarını bile karşılamıyor." Bakan Çelik , bu reformun tek amacının açıkları kapatmak olmadığını, reformun temel amacının tüm vatandaşlar için eşit, adil, kolay erişilebilir bir sağlık ve sosyal güvenlik sistemi oluşturmak olduğunu vurguladı. Bugüne kadar tasarıya ilişkin siyasi partilerden ciddi bir katkı almadıklarını belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik , bu katkının sağlanması açısından tasarının alt komisyonda ele alınmasını önemsediklerini sözlerine ekledi. 2007-12-11 16:21:52 HaberX

Sigortalının ölümü dahi süreci noktalamıyor!
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Sigortalının ölümü dahi süreci noktalamıyor! Sosyal devletin bitirildiği, sosyal güvenlik tartışmalarında yeni liberal politikaların buram buram koktuğu ortamda, kapitalist sistem için doğru politika; sigortalının artık çalışamaz duruma geldiği yaşlılık döneminde ölmesini bekemek olmalıydı. Sistem, çalışanı posası çıkana kadar çalıştırıp, 65 yaşına geldiğinde de emekli etmek istiyor. Emekli olduğunda, sigortalı hemen ölürse yaşlılık aylığı ve hastalık masrafından tasarruf edileceğinden, bu iş tadından yenmez olabilir. Yasa koyucu bu mantıktan yola çıkmış olmalı ki, yaptığı düzenlemeyle yaşlılık döneminde hakları inanılmaz boyutlarda kısıtlayacak. 5510 sayılı Yasa’da “norm ve standart” birliği en az hak veren sosyal güvenlik kurumunda birleşme sağlamak seklinde gerçekleşti. Birçok hak kısıtlanırken yasa koyucu bir konuda cömertlik yaptı: Ölüm sigortası! Emekli Sandığı Yasası , hizmet süresi 10 yıl olana ölüm sigortası hakkı verirken, SSK ve Bağ Kur Yasaları ise 5 yıl prim ödeyene bu hakkı vererek aylık bağlıyordu. Yasa koyucu, her ne kadar prim gün sayısını iki katına çıkartmış olsa da, burada “büyüklük” göstererek daha az sürede hak sağlayan kurumlar düzeyinde düzenleme yaptı. Yasa koyucunun cömertliği, 5510 sayılı Yasa’da cenaze ödeneğinin iyileştirilmesiyle de devam etmiş ve asgarî ücretin üç katı tutarında cenaze ödeneği verilmesi kabul edilmişti. Ne oldu bilinmez, ancak bugün tartışılan taslakta, bu miktar aşağı çekilerek önce iki asgari ücret, sonra da bir asgari ücret düzeyine indirildi. Rakamlara dökersek; halen 224-850 YTL arasında ödenen, 5510 sayılı Yasa ile 1755 YTL düzeyine çıkan cenaze yardımı, son olarak 585 YTL düzeyine indirildi. SSGSS ’de garip olan bir şey daha var: “Her ödemenin prim olarak karşılığı olması gerekir” düşüncesi ağırlık kazanmış olsa gerek ki, cenaze ödeneği alabilmek için 360 gün prim ödemesi süresi şartı getiriliyor. Bu da yetmiyor, ölen sigortalıların GSS dahil prim borcunun bulunmaması gerekiyor. Yani prim borcu olanların ölümü dahi süreci noktalamıyor. İlgisi nedir bilmiyoruz ama 5510 sayılı Yasa, “cenaze ödeneği” ile “evlenme ödeneği” konularını “evlenme ve cenaze ödeneği” başlığı altında tek madde içerisinde değerlendirmiş. Cenaze ödeneği, ölen sigortalının hak sahiplerine, evlenme ödeneği ise sigortalının ölümünden dolayı aylık ve gelir almakta olan hak sahibi eş ve kız çocuklarına, evlenmeleri halinde veriliyor. Halen sigortalının ölümünden dolayı aylık ve gelir almakta olan hak sahibi kız çocuklarına, evlenmeleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere aylık veya gelirin iki yıllık tutarında evlenme yardımı verilerek gelir veya aylıkları kesiliyor. Burada amaç, ‘hak sahibi evlensin de aylık vermekten kurtulalım’ politikası! İki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde bu süre için tekrar aylık veya gelir ödenmiyor. Yeni yasaya göre eş veya kız çocukların, almakta oldukları aylık veya gelirin bir yıllık tutarı bir defaya mahsus evlenme ödeneği olarak ödenecek, yani bu hak yarı yarıya kısıtlanacak. Hak sahipleri bu yasa sonrasında, bakmakla yükümlü kişi sayılmayacak. Bu kişiler kısa ve uzun vadeli sigorta primi ödemekle yükümlü olacak. Yani zor durumdaki kadınlara sağlanan pozitif ayrımcılık sonlandırılacak. 2007-12-11 12:37:05 Evrensel

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI: `SOSYAL GÜVENLİKTE YÜRÜRLÜK ALTI AY...
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Güvenlik Reform tasarısının bu ay sonuna kadar Meclis `ten geçirmeyi planladıklarını belirterek, uygulama için altı aylık süre gerektiğini ifade etti. Tasarı Meclis Plan Bütçe Komisyonu tarafından alt komisyona sevkedildi. ANKARA (ANKA ) ? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tasarısının bu ay sonuna kadar Meclis `ten geçmesini planladıklarını ancak yürürlüğünün fiilen altı ay sonra gerçekleşeceğini söyledi. Sosyal Güvenlik Reformu tasarısı Meclis Plan Bütçe Komisyonu `nda üzerinde görüşme yapılmadan, verilen bir önergenin kabul edilmesiyle alt komisyona sevkedildi. Komisyondan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, tasarının 31 Aralık `a kadar Meclis `ten geçmesinin mümkün olduğunu ancak bunun bu hafta alt komisyonun yapacağı çalışmanın başlamasıyla netleşeceğini belirtti. Alt komisyonda, AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu , AKP Ankara Milletvekili Mehmet Zekai Özcan , AKP Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu , AKP İstanbul milletvekili Alaattin Büyükkaya , AKP Sivas Milletvekili Mustafa Açıkalın , MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı , CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak , DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak yeraldı. - BİLGİSAYAR PROGRAMLARI- Çelik, tasarıyla Bağ -Kur`da basamak sisteminin kaldırıldığını ve bunun uygulamaya geçirilebilmesi için ek bir süreye ihtiyaç olduğunu ifade etti. Çelik, `Yasanın parametreleri ortaya çıkmadan yasayla ilgili bilgisayar programları yazılamıyor. Bankalar Bağ -Kur`da basamak kalktığı için neye göre ödeme yapacaklar. Tüm bunların dizaynı bir süreyi gerektiriyor. Yönetmeliklerin, alt yapının, bilgisayar programlarının yazımı için` dedi. Çelik, tasarının Aralık sonunda çıkmasıyla, Ocak ayının 15`inde çıkmasının kendileri açısından fark olmadığını söyledi. Çelik, `Emekli Sandığı için daha az bir süreye ihtiyaç var. Bağ -Kur için daha uzun süreye ihtiyaç var. Birinci ayda yasa çıkar ama yürürlük tarihi yine altıncı ayın 30`dur. Yasayla da getirsek aynı tarihi vereceğiz, on gün de gecikse, aynı tarihe uzatacağız` dedi. - SSK EMEKLİLERİ- Çelik, sosyal güvenlik alanında geçmişte bir çok hata yapıldığını ve o hatalardan ders alarak geleceği inşa etme anlayışı içinde hareket ettiklerini belirtti. Çelik, 1960`larda 24 çalışanın bir emekliyi finanse ederken, bugün iki çalışanın bir emekliyi finanse eder hale geldiğini bildirdi. Çelik, sürdürülebilir bir sistem için bu oranın, dört çalışana bir emekli olması gerekirken, bugün 2`ye bir oranının bulunduğunu söyledi. Çelik, SSK emeklilerinin yüzde 60`ının 60 yaşın altında olduğunu ve genç emekliliğin diğer bir sonucunun da kayıt dışılık olduğunu, çünkü bu kişilerin yeniden kayıt dışı çalışmaya başladıklarını ve bunların da 2 bin 135 kişi olduklarını bildirdi. Çelik, 2006`da prim gelirleri 41.6, emekli aylıkları ise 45 katrilyon iken, 2007 yılında ise prim gelirlerinin 42.5, emekli maaşları ise 54.9 katrilyon olarak tahmin edildiğini ifade etti. Çelik, `Herkesin yükü eşit adil şekilde paylaşması gerektiğine inanıyoruz. Hiçbir iktidar siyasi getirisi olmayan böyle bir yasayı getirmek istemez. Biz hiçbir zaman koltuk kaygısı duymadan bu reformu getirmiş bulunuyoruz` dedi. (ANKA) (AYL /ZG) 2007-12-11 16:21:48 HaberX

`Bu primle emekli aylığı zor ödeniyor`
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
`Bu primle emekli aylığı zor ödeniyor`Mevcut sosyal güvenlik sistemiyle toplanan primlerin emeklilik aylığını karşılama oranı giderek düşüyor. Faruk Çelik, `Primlerin emekli aylığını karşılama oranı yüzde 77`ye indi. Bir yıl önce bu oran yüzde 84`teydi` dedi RADİKAL - ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , sosyal güvenlik sisteminde toplanan primlerin sağlık harcamaları bir yana, emekli aylıklarını ödemeye bile yetmediğini belirterek, primlerin emekli aylığını karşılama oranının bu yıl sonunda yüzde 77`ye ineceğini belirtti. Çelik, kayıt dışılık, işverenin çalışanı düşük ücretten göstermesi, erken yaşta emeklilik gibi nedenlerle giderek sorun yumağı haline gelen mevcut sosyal güvenlik sisteminin kötü sonuçlarından birine parmak basan Çelik, emeklilik aylığı ödemesinin, toplanan primlerle giderek zorlaştığını söyledi. Bugün görüşülecek TBMM Sağlık Komisyonu `nda geçen hafta geneli üzerinde görüşme yapılan ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri dinlenen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı bugün TBMM Plan Bütçe Komisyonu `nda görüşülmeye başlanacak. Çalışma Bakanlığı , tasarıyla ilgili gelen görüş ve önerileri 25 başlık altında toplayarak, dün Sosyal Güvenlik Kurumu `nda bir araya gelen işçi, işveren, memur sendikalarıyla 25 dolayında sivil toplum örgütünden oluşan sosyal taraflarla tartışmaya açtı. Faruk Çelik , buradaki konuşmasında sosyal güvenlik reformunun gerekliliği konusunda tüm tarafların mutabakatı bulunduğunu, tüm siyasi partilerin de bu konuya programlarında yer verdiklerini söyledi. Reformun, norm ve standart birliğinin sağlanması , sağlık hizmetlerinden tüm vatandaşların yararlandırılması ve açıkların artık sürdürülebilir olmaktan çıkması nedeniyle zorunlu hale geldiğini kaydeden Bakan Çelik , şöyle konuştu: "2006 yılında sosyal güvenlik sisteminde toplam 41.6 milyar YTL prim toplandı . Emekli aylığı giderleri ise 45 milyar YTL oldu. Yeniden yapılandırılan prim borçları dolayısıyla yapılan tahsilatlar bir yana bırakılırsa primlerin emekli aylığını karşılama oranı yüzde 84 olmuştu. 2007 yıl sonuna ilişkin tahminimize göre ise prim gelirleri 42.5 milyar YTL , emekli aylığı ödemeleri de 54.9 milyar YTL olacak. Primlerin emekli aylığını karşılama oranı yüzde 77`lere gerileyecek. Sağlık giderleri de yok bunun içinde. Bunun birçok nedeni var, ama ana nedeni sosyal güvenlikte aktif/pasif oranının bozulmasından kaynaklanıyor. Bugün mevcut emeklilerin yüzde 60`ı, 1999`da çıkarılan sosyal güvenlik yasasının öngördüğü 58-60 yaşın çok altında. Şu an emeklilik yaşı bayanlarda 44, erkeklerde 47`de. Söz konusu yasanın öngördüğü 58-60 yaş noktasına kademeli olarak ancak 2028 yılında ulaşabileceğiz. O tarihte nispeten bir düzelme gerçekleşmiş olacak." 2.2 milyon emekli işte Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Faruk Çelik , insanların 40 yaşında emekli olması dolayısıyla halen emeklilerden 2 milyon 165 bininin bir işte çalıştığını ancak kayıt dışında olduklarını belirtti. Sosyal güvenlik yasa tasarısının geçen hafta TBMM Sağlık Komisyonu `ndaki sekiz saatlik görüşmeleri sırasında sivil toplum örgütlerinden gelen önerileri 25 başlıkta topladıklarını anlatan Çelik, bunların hangilerinin tasarıya konulup, hangilerinin niye konulmayacağını sosyal taraflarla birlikte değerlendireceklerini söyledi. Çelik, değiştirilmesi kararlaştırılan düzenlemeleri TBMM Plan Bütçe Komisyonu `nda hayata geçirmek için çaba harcayacağını ifade etti. "Bu tasarı hepimizin" diyen Çelik, işi alıp kaçırmak gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Emeklilere bayram müjdesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , 14-19 Aralık arasında SSK ve Bağ -Kur emeklilerine ödeme yapılması için Bakanlar Kurulu `na önerge sunacaklarını söyledi.Sosyal Güvenlik Reformunu tartışmak üzere sosyal taraflarla bir araya geldiği toplantı öncesinde açıklama yapan Faruk Çelik , SSK ve Bağ -Kur emeklilerine bayramdan önce maaş ödemesi yapılması için Bakanlar Kurulu `na önerge sunacaklarını belirterek, ödemenin 14-19 Aralık arasında yapılacağını kaydetti. Çelik, Bağ -Kur ve SSK emeklilerine toplam 3.3 milyar YTL `lik ödeme yapılacağını söyledi. 2007-12-11 12:56:46 Radikal

Ali TEZEL:Fazla veren işsizlik sigortası sosyal sigorta değil mi?
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Fazla veren işsizlik sigortası sosyal sigorta değil mi? Avrupa Sosyal Şartı ve 1952 yılında imzaya açılmış olan “Sosyal Güvenliğin Asgari Normları” hakkındaki 102 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi’ne imza koyan üye ülkeler aşağıda yazılı olan risklere karşı çalışanlarını güvence altına almakla yükümlüdür. 1-Hastalık (Sağlık Yardımı) 2-Hastalık (Gelir Kaybını Karşılayan Ödenekler) 3-Yaşlılık (Emeklilik) 4-İş kazası ve meslek hastalığı 5-Analık (Doğum) 6-Sakatlık (Malüllük ) 7-Ölüm 8-İşsizlik 9-Aile yükleri (çocuk ve kira yardımı) Bahse konu Uluslararası Sözleşmeye ülkemizde imza koymuş olmakla birlikte, ilk yedi sosyal riske karşı ülkemizde var olan SSK , Bağ -Kur ve T.C. Emekli Sandığı ’nın bileşkesi olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ), kendisine bağlı olanlara güvence sağlamaktadır. 1-İşsizlik sigortasında 31 milyar var Son ikisi olan Aile yükleri ile işsizlik riskine karşı ise 1999 yılına gelinceye kadar herhangi bir güvence ortada yok iken 4447 Sayılı Kanun ile bağımlı çalışan işçiler için işsizlik riski güvence altına alınmıştır. Ancak aynı kanun gereğince ilk prim kesintisi Haziran 2000’de başlamış ve ilk işsizlik sigortası ödemeleri de 2002 yılının şubat ayında başlamıştır. Son sıradaki son sosyal risk olan Aile yüklerine karşı da ülkemizde herhangi bir sosyal güvence yoktur. Birçok çalışanın bir an önce emekli olmaya çabalamasının en önemli sebebi de aile yardımı alamamasıdır ki. Çalışan, emekli olup emekli aylığını aile yardımı gibi yani ev kirası, çocukların yiyeceği için kullanmak ve sonra da emekli olup çalışmaya devam etmek çabasındadır. İşsizlik sigortası konusuna gelince şu an “İşsizlik Sigortası Fonu ’nun net birikimi kasım sonu itibarıyla 30 milyar 58.4 milyon YTL ’ye ulaşmış durumda. Bu paralar da iç borçlanma ihalelerinde devlet iç borçlanma senetlerinde kullanılmaktadır. Yani, 30 milyon lira devletin elinde. Kasım sonu itibarıyla 31 milyar 576 milyon lira geliri olan fon bugüne kadar, işsizlere sadece 1 milyar 509 milyon YTL . ödeme yapmış durumda 2-Sosyal güvenlik açığı ise 26 milyar lira Öte yandan gündemde sosyal güvenlik reformu var ve deniyor ki bu sene açık 26 milyar lira olacakmış ama birkaç sene öncesine gidersek rakamları daha net görebiliriz. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, SGK ’nın açıkları esasen sağlık giderlerindedir ve 2004 yılında 10 milyar lira olan sağlık giderleri bu yıl sonunda 22 milyar liraya ulaşacaktır. Emeklilik giderleri ise 2004 yılında 35 milyar lira iken bu yıl 51 milyar liraya ulaşmıştır. Sonuç olarak emeklilik giderleri 2004 yılından bugüne yüzde 145 artmış ama sağlık giderleri yüzde 220 artmıştır. Bu arada açık denilen rakamların yaklaşık 10 milyar lirası da T.C. Emekli Sandığı ’na verilen görev zararları diyebileceğimiz ve faturası karşılığından Hazine ’den alınan paralar mesela malül kalan erlere veya vefat eden erlerin geride kalanlarına ödenen aylıklar, ikramiyeler, 65 yaş aylıkları gibi giderler de var. Bunları hesaba kattığımızda gerçek açık 16 milyar liradır. 3-İlaç giderleri çok fazla Sağlık giderlerinin ise ilginç bir yönü var tüm dünyada sağlık giderlerinin ortalama yüzde 20-25’i ilaç giderlerine harcanırken ülkemizde yüzde 50’si ilaç giderleridir. Yani 2005 yılı şubat ayında SSK ve tüm kamu hastanelerinin Sağlık Bakanlığı ’na devrinden sonra gerek ilaç firmalarına ve gerekse özel sağlık kuruluşlarına 12 milyar liradan yani eski parayla 12 katrilyondan fazla para aktarmışız. 4-Sonuç; Görüldüğü üzere Sosyal Güvenlik Sistemi bu sene 26 milyar açık vereceği ifade ediliyor ama gerçek açık 16 milyar lira ve işsizlik sigortasında da devletin kullandığı 30 milyar lira öylece duruyor. İşsizlik sigortası da sosyal sigorta yardımlarından olduğu halde milletin emekli aylıklarını düşürmek için 31 milyar fazlayı hesaplarda göstermiyorlar. Vatandaşın gereksiz dediği... Ali Bey , gazetedeki sütununuza gereksiz o kadar çok şey yazıyorsunuz bunları okuyan var mı yok mu bilmiyorum. Sütununuza boş ve gereksiz şeyler yazacağınıza milletin sorularına yanıt verseniz daha iyi değil mi? Kimin umurunda SGK başkanının istifası, kimin umurunda sosyal güvenlik reformu . Bizleri hiç ilgilendirmiyor. Dört aydır cevap bekliyorum hâlâ cevap alamadım boş ve gereksiz yazılarınızdan. Sorumu tekrar soruyorum. Ben, 1.7.1957 doğum tarihliyim 1.10.1987 yılında SSK ’ya başladım ve şu an 3680 günüm var. Ben kaç yaşında emekli olurum? Müjgan Hanımefendi iletinizi aynen yazdım bakalım sizinle aynı görüşte olanlar var mı diye. Zira gereksiz dedikleriniz tüm ülke insanlarını ilgilendiriyor. Bu arada sizin özel durumunuz olan emekliliğinize gelince, yukarıdaki bilgilere göre 54 yaşında yani 01.07.2011 günü SSK ’dan emekli olacaksınız. Şayet prim ödemeye devam eder de 5225 günü tamamlarsanız yaş beklemeden 5225 günü tamamladığınız anda emekli olursunuz. 11.12.2007 2007-12-11 12:28:24 Akşam

SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bayram müjdesi
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bayram müjdesiÇalışma ve sosyal Güvenlik bakanı Faruk Çelik, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarının Bayram`dan önce verilmesi ile ilgili kararnameyi bugün Bakanlar kurulu`na sunacaklarını açıkladı. Çalışma ve sosyal Güvenlik bakanı Faruk Çelik , SSK ve Bağ -Kur emeklilerinin maaşlarının Bayram`dan önce verilmesi ile ilgili kararnameyi bugün Bakanlar kurulu`na sunacaklarını açıkladı. 2007-12-10 15:07:38 TGRT Haber

Sahte emeklilik çetesine darbe
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Sahte emeklilik çetesine darbeMANİSA’DA para karşılığında BAĞ-KUR ve SSK’ya bağlı kişilere sağlık raporu ve bilgisayar ortamında... MANİSA ’DA para karşılığında BAĞ -KUR ve SSK ’ya bağlı kişilere sağlık raporu ve bilgisayar ortamında gün artırımı yaparak haksız şekilde emekli olmalarını sağladığı iddia edilen 8 kişi ile haksız şekilde emekli olduğu öne sürülen 10 kişi yakalandı. Zanlılardan 4’ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Ahmet ÜNSAL 2007-12-10 06:16:57 HO Tercüman

3,5 yıl işçi olarak çalışması durumunda SSK şartlarına göre emekli olabilir mi? -Ali ÖZTÜRK Ekonomist
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
ALİ BEY İLK ÖNCE BİLGİNİZİ ÖNYARGISIZ PAYLAŞMANIZDAN ÖTÜRÜ TEŞEKKÜR EDER SAYGILAR SUNARIM.1988-2000 arası aralıklı olarak ssk lı olan, 2003-31/12/07 arası bagkurlu olan birinin;01/01/2008 de yürürlüğe girecek olan sosyal güvenlik yasası ile hangi kurumdan emekli olacaktır(bagkur veya ssk). diyelimki 01/01/2008 de işçi olarak bir işyerinde çalışmaya başladı 3,5 yıl işçi olarak çalışması durumunda ssk şartlarına göre emekli olabilrimi yoksa sosyal güvenlik kanunu yayınlandığı tarihde bagkurlu olduğu için bagkur kanununa göremi emekli olacak. Cevabınız için şimdiden çok teşekkür ederim. - VOLKAN KARAKOÇ CEVAP: Volkan bey sizin sorunuzdaki kişiler için durum değişmeyecek. Yani son 7 yılda en fazla nereye prim ödenmişse yine o kurumdan emekli olunacak. Son 7 yıl 2520 gündür. Bu sayının yarısı yani 1260 gün en son nereye prim yatmışsa oradan emekli olunacak. Örneğin kişi şimdi Bağkur'lu olsa bile 2008 sonrası SSK'ya geçer en az 1260 gün SSK öderse SSK kanunlarına göre olur. Tersi bir şekilde kişi şu an SSK'lı ise ve 2008 sonrası Bağkur'lu olur 3,5 yıl yani 1260 gün Bağkur öderse Bağkur kanunlarına göre emekli olur. Burada 2008 öncesi veya sonrası nerede olduğu ve nereye geçtiği önemli değildir. Hangi kuruma son 7 yıl içinde en fazla prim yatırdığı önemlidir. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Emeklilik blog sitemiz Kasım 2007'de 135.000 kez tıklandı- Ali ÖZTÜRK Ekonomist
13 Aralık 2007 Perşembe, 01:41:08
Sevgili okuyucular Kasım 2007 istatistiklerine göre blog sitemiz 135.054 gösterimle rekor kırdı. http://emeklilik.blogcu.com da günlük en çok 7861 sayfa gösterildi. Ayrıca blog sitemiz Kasım ayında 41.524 tekil kişi tarafından ziyaret edildi. Herkese gösterilen bu ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle www.blogcu.com sahibi Nokta İnternet Teknolojileri A.Ş.'ye bize sağlamış oldukları bu imkandan ötürü hem kendi adıma hem de emeklilik blog sitemizden yararlanan sigortalılar adına teşekkürü borç biliyorum. Saygılarımla... SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

OKULUM UZADI VE YAŞIM 22 OKULUMUN UZAMASI MAAŞ ALMAMA ENGEL Mİ?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist
11 Aralık 2007 Salı, 23:48:40
İYİ GÜNLER BABAM 2003 YILINDA VEFAT ETTİ VE BEN ONUN ÜZERİNDEN ÜNİVERSİTE OKUDUĞUM İÇİN MAAŞ ALDIM FAKAT OKULUM UZADI VE YAŞIM 22 OKULUMUN UZAMASI MAAŞ ALMAMA ENGELMİ ACABA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER SEDAT VERDİ CEVAP: Sedat bey; Kurumu bildirmemişsiniz ben SSK'ya göre cevaplandırıyorum. 25 yaşına kadar üniversite öğrencisi olarak babanız üzerinden aylık alabilirsiniz. SSK İLGİLİ MADDELER AŞAĞIDA VERİLMİŞTİR. Eş ve çocuklara aylık bağlanması: a) 18 yaşını , ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olan veya çalışamayacak durumda malül bulunan ve Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan ( erkek ibaresi 29.07.2003 - 4958 / 35 md. ile metninden çıkarılmıştır. Y.T. 06.08.2003) çocuklarla yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir ve ya aylık almayan kız çocukların her birine % 25'i , b) (a) fıkrasında belirtilen ve sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle ana ve babaları arasında evlilik bağlantısı bulunmayan yahut sigortalı babanın ölümü tarihinde evlilik bağlantısı bulunmakla beraber anaları sonradan evlenenlerin her birine % 50'si, Oranında aylık bağlanır. Sigortalının ölüm tarihinde 18 veya 20 yaşını doldurmuş olup, aylığa hak kazanmamış durumda olan erkek çocuklar, sonradan öğrenim yaparsa (a) fıkrasındaki haklardan yararlanırlar. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Sorulara cevap yetiştirmekte zorlanıyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist
11 Aralık 2007 Salı, 23:48:40
Değerli okurlar hepinize merhabalar... Şubat 2007'de sadece 2 köşe yazımı yayınlayarak başladığım bu blog sitesine ilginiz her geçen gün artıyor. Son olarak açtığım SORUN CEVAPLAYALIM bölümümüze gelen sorular o kadar çok ki bunları cevaplamakta zorlanıyorum. Elbette şunu bilmenizi isterim. Karşınızdaki bir kişiye soru yöneltirken o sorunun muhakkak cevaplanacağı düşüncesiyle yöneltirsiniz. Ancak kamuya açık işlerle ilgili soru ve sorunlarınıza her zaman anında cevap alamazsınız. Bu konuda bana empati yapmanızı rica ediyorum. Her gün gelen onlarca soruyu yanıtlamak sanıldığı kadar basit değil. Yanıtlanmış sorular halka açık blog sitemizde de yayınlandığından tekrar tekrar gözden geçiriliyor. Bu durumda bu iş için ayırdığım vakitte en fazla 2-3 soruyu cevaplandırmama imkan veriyor. Bu vesileyle sorularına cevap alamayan kıymetli okurlarımızın affını diliyorum. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Bir çok kişiye gösterdik ve emekli olabileceği söylendi-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
11 Aralık 2007 Salı, 23:48:40
sayın ali bey;öncelikle kolay gelsinbiz 06/11/2007 tarihinde annemim emekliliği için evraklarımızı teslim ettik.ssk'nın yapmış olduğu araştırma sonucunda 54 yaşında annemim emekli olacağı söylenmiş . ben şimdi size annemin bilgilerini yazıyorum.bir çok kişiye gösterdik ve emekli olabileceği söylendi. sizde bir bakarsanız ve bize yardımcı olursanız sevinirim. yücel yurdakavuşan isteğe bağlı 3600 günden olucak. ( 4200 günü var)işe başlama tarihi : 02/11/1992doğum tarihi : 04/10/1955 teşekkürler CEVAP: Yücel bey bir çok kişiye gösterdik emekli olacağını söylediler bir de siz bakın diye yazmışsınız. Kim emekli olacak demişse ya şaka yapmış ya da sanıldığından daha karmaşık olan sosyal güvenlik kanunlarımızı bilmiyor. Tabi ben onlara kızamıyorum. Kızamamda. Çünkü bu ülkenin sosyal güvenlik kanunları bayram sonrası E-5 karayolu gibi. Herkesin aynası birbirine değiyor. Bir kanunun verdiği bir hakkı başka bir kanunun ek maddesi iptal ediyor. Böyle oluncada yasaları takip ve tahlil zorlaşıyor. Her şeyi yazamıyor ve eleştiremiyoruz. Bunu bilin. Daha yeni Ali TEZEL'e neler yapıldığını gördünüz. Sorunuzun cevabına gelince; Kadınlar için 3600 günden emeklilik şu şartlara bağlıdır. I- En az 15 yıllık sigortalılık süresini tamamlamak,II- En az 3600 gün prim ödemek,III- 50 yaşını tamamlamak. İşe giriş tarihiniz 02/11/1992 üzerine 15 yıl eklersek 02.11.2007 yapar Anneniz 50 yaş şartını 04/10/2005 tarihinde tamamlamış. Üstte belirtilen bu üç şartı;24.05.2005-23.05.2008 tarihleri arasında yerine getirenler, 54 yaşında emekli olabilirler. Dolayısıyla SSK doğruyu söylemiş. 54 yaşını bekleyin. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Aynı anda hem SSK'ya hemde Bağ-kur'a prim ödemeye başladım- Ali ÖZTÜRK Ekonomist
11 Aralık 2007 Salı, 23:48:40
Ali bey iyi günler, ben su anda hem bagkur ,hemde ssk ya kayıtlıyım. .ilk baslangıcım ssk.daha sonra işyeri acıp bagkura gectım.işyerımı kapatmadan bır fırmada calışmaya basladım.calışmaya basladıgım şirkette adıma ssk prımı odemeye basladı.aynı anda hem ssk ya hemde bagkura pırım odemeye başladım.yaklaşık 2.5 yıldır da bagkur a pırım odemeyı kestım.ssk pırımıne devam etmemın sebebı ,şirketimin ssk sız calıştıramıyacagını soylemesı vede ssk prımının yuksek olması dır.Bu sorunu nasıl halledebılırım.detaylı bilgi verebilirmisiniz iyi çalışmalar dilerim ŞÜKRÜ Y. CEVAP: Şükrü bey ; daha önce SSK'lı olduğunuzu ve sonra işyeri açarak Bağ-kur'a geçtiğinizi yazmışsınız. Aynı anda iki kuruma prim ödenmez. Buradaki ayrıntı şu: Önce başlayan SSK kesintiye uğramadan devam etmesi halinde BAĞKUR işlemez. Ancak 1 günlük bir SSK kapanışı halinde vergi kaydından dolayı otomatik olarak Bağkur başlar ve artık SSK ödeyemezsiniz. Siz hiç ara vermeden SSK ödemeye devam etseydiniz Bağkur ödemenize gerek kalmayacaktı. Ancak böyle olmamış ara verilmiş ve Bağ-kur başlamış. Şu an Bağ-kur'lusunuz. SSK ödenmesi yanlıştır. Ne yapmam gerekiyor diye soruyorsunuz. Tercihte bulunacaksınız. Birini seçeceksiniz. Bu ileride başınızı ciddi biçimde ağrıtabilir. Ayrıca konu hakkında muhasebenizle görüşerek SSK ve Bağkur'a yatan çakışan primlerin iadesini veya birbirine mahsup edilerek doğru yere aktarılmasını talep edin. Yanlış vapurdanız. Fazla vakit geçmeden doğru limanda inin. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Erken Yaşlananlara SSK’ dan Kolay Emeklilik
11 Aralık 2007 Salı, 23:48:40
Selim EROLselimerol@bugun.com.tr Annem bir özel hastanede, hasta bakıcı olarak çalışıyor. Doğum Tarihi:21.03.1959, Küçük yaştan beri çalışmakta, dört çocuk sahibi bir bayan. Bizler büyüdük evlendik, bir tane bekar kardeşimiz kaldı. Bizleri büyütürken yıprandı. SSK’lı olarak 01.02.1994 tarihinden bu yana çalışmakta.Toplam prim günü:4.800 gün. Daha önceleri kasabada çiftçilik yaptığı için sosyal güvencesi yok. Bu çalışmalardan dolayı zaman içinde çok yıprandı, şu anda hastanede 3 vardiya (07-15, 15-23, 23-07) olarak çalışıyorlar, haftalık vardiyalar değişiyor... Erken Yaşlananlara SSK’ dan Kolay Emeklilik Annem bir özel hastanede, hasta bakıcı olarak çalışıyor. Doğum Tarihi:21.03.1959, Küçük yaştan beri çalışmakta, dört çocuk sahibi bir bayan. Bizler büyüdük evlendik, bir tane bekar kardeşimiz kaldı. Bizleri büyütürken yıprandı. SSK’lı olarak 01.02.1994 tarihinden bu yana çalışmakta.Toplam prim günü:4.800 gün. Daha önceleri kasabada çiftçilik yaptığı için sosyal güvencesi yok. Bu çalışmalardan dolayı zaman içinde çok yıprandı, şu anda hastanede 3 vardiya (07-15, 15-23, 23-07) olarak çalışıyorlar, haftalık vardiyalar değişiyor. İşten geldiği zaman yorgunluktan kendini yatağa zor atıyor ve ne kadar uyursa uyusun vücudu dinlenemiyor, yorgun ve halsiz oluyor. Daha öncede yüz felci geçirmişti, bir kaç ay tedavi görmüştü. Emeklilik ve Kıdem tazminatı için sabrediyor. Emekli olmasına hesaplamalarıma göre daha uzun bir süre var. Bu süre kadar çalışıp çalışamayacağı konusunda kendisine güvenemiyor. En azından kıdem tazminatını alıp, çalışmadan emeklilik yaşı veya sigortalılık süresini bekleyelim diye düşünüyoruz. Yardımlarınızı bekliyorum. (Ramazan KUŞ-DENİZLİ) Sayın KUŞ, Analarımız başımızın tacı. Onların hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Bu vesileyle tüm analara saygılarımız gönderiyor ve ellerinden öpüyoruz. -Annenizin normal şartlarda emekli olabilmesi için; 20 yıl sigortalılık süresi, 5.675 gün sayısı ve 50 yaş şartını tamamlamış olması gerekmektedir. Bu durumda 50 yaş şartını 21.03.2009, prim gün sayısını 01.05.2010 yılında, sigortalılık süresini de 01.02.2014 yılında tamamlamış olacaktır. -Ancak sorunuzda belirtmiş olduğunuz üzere annenizin kendini daha yaşlı hissetmesi ve uzun süre daha çalışacak gücünün bulunmaması nedeniyle hangi şartlarda erken emekli olabileceğini açıklamaya çalışalım. Erken Yaşlananların Emeklilik Şartı Nedir? 506 sayılı SSK Yasanın 59 ncu maddesi uyarınca; 50 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalılar; -En az 5000 gün veya, -15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3600 gün prim ödeme şartıyla emekli aylığına hak kazanma imkanı tanınmıştır. Sigortalılar Erken Yaşlandığını Nasıl Belgeleyecek? Bu uygulamadan yararlanmak üzere, erken yaşlandığını düşünen ve 50 yaşını doldurmuş olan sigortalıların bağlı bulundukları SSK(Devredilen) Müdürlüğüne erken yaşlanma talebiyle müracaat etmesi ve durumunu sağlık raporu ile belgelemesi gerekmektedir. -SSK mevzuatı uyarınca; 50 yaşını doldurmuş ancak yaşlılık aylığından yararlanma yaşını doldurmadan, biyolojik yönden bu yaşı doldurmuş bir insan derecesinde yaşlanmış ve çalışma gücünün bu seviyeye düşmüş olduğu mevzuat hükümlerine göre tespit olunanlar erken yaşlanmış sayılacaktır. Erken Yaşlananların Emeklilik Başlangıcı Nedir? -506 sayılı Yasanın 62 nci maddesi uyarınca, Erken yaşlanmış olması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalının bu husustaki raporunun tarihi, yazılı isteğini takip eden takvim ayından sonraki bir tarih ise, yaşlılık aylığı, raporun tarihinden sonraki aybaşından başlanarak verilecektir. .Erken Yaşlananlar Kıdem Tazminatı Alabilir mi? -4447 sayılı Yasa uyarınca İş Kanunun kıdem tazminatını düzenleyen madde hükmüne getirilen düzenleme ile; emekli aylığı bağlanabilmesi için gerekli olan gün sayısı ve sigortalılık süresini yerine getiren sigortalıların, sadece yaş haddi nedeni ile emekli olamamaları halinde, kendi isteği ile kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilmelerine imkan tanınmıştır. -Dolayısıyla bu hak emeklilik için yasada öngörülen yıl ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip sadece yaşı bekleyecek olan sigortalılara tanınmıştır. -Sayın KUŞ, Annenizin normal emeklilik şartı olan sigortalılık yılı ve prim ödeme şartını tamamlamamış olması nedeniyle bu haktan şu an yararlanma imkanı bulunmamaktadır. -Ancak anneniz erken yaşlanma nedeniyle emekli olabilirse, kıdem tazminatı alabilecektir. Erken Yaşlananlarda Yıl Şartı Aranacak mı? -Sayın KUŞ, annenizin erken yaşlandığını belgeleyebilmesi halinde, 15 yıl şartını 01.02.2009 yılında tamamlayacağı için, mevcut 4.800 gününü (yıl şartı aranmaksızın) 5.000 güne ikmal ederek daha yakın bir tarihte emekli olması mümkündür. Sağlıcakla ve sosyal güvenlikle kalın...

AMERİKA FOTOĞRAFLARI
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
• The USS Ronald Reagan aircraft carrier• The north side of the White House, home and work place of the U.S. president• The west front of the United States Capitol, which houses the United States Congress• Immigrants landing at Ellis Island, New York, 1902• U.S. growth by date of statehood and ratification of the Constitution• Declaration of Independence, by John Trumbull, 1817–18• The Mayflower transported Pilgrims to the New World in 1620• Formerly endangered, the bald eagle has been the national bird of the United States since 1782• Climate zones of the continental United States• Great Seal• Flag

Uçak savuran rüzgar... / Video
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Portekiz'de Madeira Havaalanı'nda büyük panik. Havalimanına inişe gelen uçaklar ecel terleri döktü. Sert esen rüzgarda pisti pas geçen bir uçak yere çakılmaktan son anda kurtuldu... 10 Aralık 2007 15:48 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } Portekiz'de Madeira Havaalanı'nda büyük panik. Havalimanına inişe gelen uçaklar ecel terleri döktü. Pistin denize birleşik kısmından amatör bir kamerayla çekilen görüntülerde ilk uçak sağa sola yattıktan sonra pisti doğruladı ve inişini zar zor gerçekleştirdi. Ancak piste yönelen ikinci uçak o kadar şanslı değildi. Aynı uçak 2. denemesinde pisti tuttururken büyük panik yaşandı....İŞTE MADEİRA HAVALİMANI'NDA YAŞANAN KORKU DOLU ANLARliveleak

Sosyal güvenlik reformu şirket ortaklarını vuracak
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Meclis’e gönderilen sosyal güvenlik reformu şirket ortakları için de büyük dezavantaj oluşturacak ince ayrıntıları var. Hatır ortakları bile bakın ne kadar prim ödeyecek: 10 Aralık 2007 12:34 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } Yahya Arıkan'ın analizi Reform sonrası hatır ortağı olanlar bile aylık en az 196 YTL prim ödemek zorunda olacak. Halen yürürlükte olan Bağ-Kur Kanunu’na göre; şirket ortakları kaç şirkette ortak olurlarsa olsunlar her ay sadece bir defa prim ödemektedirler. Çünkü, Bağ-Kur primini ortak oldukları şirketler değil, bizzat kendileri ödemektedir. Yani, halen ödenecek Bağ-Kur primi ortak olunan şirket sayısına bağlı olmayıp, bulunduğu basamağa göre, aylık bir kez ödenmektedir. 5510 Sayılı Kanun yürürlüğe girerse haksız ve adaletsiz bir uygulama başlayacak. Örneğin, 10 ayrı limited şirkette yüzde 1 ile yüzde 3 arasında hisse sahibi olup, Bağ-Kur’un 12. basamağından aylık 274.98 YTL Bağ-Kur primi ödeyen iş adamı Hüseyin Bey, sosyal güvenlik reformu yürürlüğe girdikten sonra asgari ücret üzerinden prim ödese bile her bir şirket için aylık 196 YTL olmak üzere 10 ayrı şirkete ortak olduğu için, toplam 10 x 196 YTL= 1.960 YTL Bağ-Kur primi ödeyecek. (Bugünkü asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır) Söz konusu iş adamının çalıştırdığı işçilere yüksek ücret ödediği düşünüldüğünde, 10 şirkette ortaklığı olan bir iş adamının ödeyeceği tutar aylık 5-6 bin YTL’den fazla olabilecek. Hatır ortakları yandı Doktor, mali müşavir, mühendis, mimar gibi bir çok kişinin gerçekten hiçbir ortaklığı olmamasına rağmen sırf Ticaret Kanunu hükümlerine uygunluk sağlanması için hatır ortağı olduğu görülmektedir. Reform yürürlüğe girdiğinde, hatır ortağı olanlar buradan hiçbir ticari geliri olmadığı halde bu durumdaki her bir şirket ortaklığı için en az aylık 196 YTL prim ödeme zorunluluğu geliyor. İşçi ücreti yüksek olanlarda bu tutar 1.482 YTL’ye kadar çıkıyor. (Bugünkü asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır) Destek primi artacak Halen yürürlükte olan uygulamaya göre, Bağ-Kurdan emekli olup ticari faaliyetine devam edenlerin Bağ-Kur emekli aylığından yüzde 10 (yaklaşık 68 YTL) oranında, Bağ-Kur dışındaki kurumlardan emekli olanlardan ise 12. basamağın yüzde 10’u oranında sosyal güvenlik destek primi alınmaktadır. Oysa sosyal güvenlik reformu ile almakta oldukları aylıklarının yüzde 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi alınması öngörülüyor. Bu tutar yaklaşık 100 YTL’ye çıkartılıyor. Diğer bir deyişle Bağ-Kur’lu emeklilerin destek primi artırılıyor! Aylığını kesip çalışan dul kadını cezalandırıyor Halen yürürlükte olan uygulamaya göre, çalışan kadınlar vefat eden eşlerinden dolayı dul aylığını çalışmayan kadınlarla aynı düzeyde (aylık alan çocuğu olmayan kadınlarda yüzde 75) almaktadır. Ancak, 5510 sayılı Kanun’la çalışan kadına dul aylığı yüzde 25 eksiltilerek verilecek olup, adeta çalışan kadınlar cezalandırılmakta, toplum tembelliğe yönlendirilmektedir. Çalışan, üreten bir kadına vefat eden kocasından dolayı alması gereken dul aylığının sadece yüzde 50’si ödenmektedir. Oysa, çalışmayan veya kendi çalışması nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde yüzde 75’inin ödeneceği öngörülmektedir. Bu şekliyle reform çalışan kadını cezalandırmaktadır. Reform, işçi ücretlerini kayıt dışına itecek Bu düzenlemeyle; Bağ-Kur’lu olmasını gerektirecek bir faaliyette bulunan kişiler asgari ücretle, asgari ücretin 6.5 katı arasında olmak koşuluyla her ay dilediği rakam üzerinden yüzde 33.5 ila yüzde 39 prim ödemekle yükümlü olacak. Ancak, reform ile sigortalı çalıştıran şirket ortaklarının beyan edeceği aylık kazancının, çalıştırdığı sigortalıların kazancının en yükseğinden az olamayacağı öngörülüyor. Bu durum, yüksek Bağ-Kur primi ödemek istemeyen işverenlerin, işçi ücretlerini düşürerek kayıtdışına itilmesini teşvik etmektedir. Örneğin, limited şirket ortağı Mehmet Bey, şirketinde en yüksek ücreti 3.802,50 YTL ile müdürü Hüseyin Bey’e ödemektedir. Mehmet Bey, reformdan sonra en yüksek ücret ödediği işçisinden daha az matrah beyan edemeyeceğinden ayda 3.802,50 YTL üzerinden ayda en az 1.274 YTL kadar primi ödeyecektir. (Vatan)

Bugün yayınlanan SOSYAL GÜVENLİK Haberleri
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Ali Tezel:Sosyal güvenlik başsız nereye gideceği de belli değil 10,6 milyon kişi sigortasız çalışıyor `Devlet sosyal güvenliğe sahip çıkmadı` Sosyal Güvenlik Rant İçermiyor Sosyal güvenlik yasasına karşı çağrı Esas sorun medya satışı değil sosyal güvenlik reformu! SSK provizyon kavgasında savunmaya geçti Sosyal güvenlik reformuna tepkiler Emeklilik çetesine operasyon; 4 tutuklama Neden Sosyal Güvenlik Reformunu yazmıyorum?

Ali Tezel:Sosyal güvenlik başsız nereye gideceği de belli değil
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Ali Tezel Sosyal güvenlik reformunun en çok konuşulduğu günler ama 70 milyona hizmet eden SGK başsız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , SGK Başkanı Birol Bey izinli diyor ama SGK Başkanı Birol Aydemir istifa ettiğini, bir daha da geriye dönmeyeceğini açıklıyor. Ekim 2006’da kendisinin davetiyle ilk defa tanışmış ve kaynaşmıştık. Şimdi tam bir yıl sonra ayrılması hoş olmadı. O dönemde Birol Aydemir ile 4 ay kadar gece-gündüz birlikte çalışmış kendisini yakinen tanımıştım. Aşırı derecede zeki ve inanılamayacak kadar da çalışkan birisiydi. Aslında teknik olarak uzak sayılması geeken konuları bile bir kere anlatmakla hemen kapıyor, üstelik detaylara bile inebiliyordu. Öte yandan 4 ay süresince her gün sabah 09.00’da başlayan ve gece saat 03.00’te biten yoğun bir çalışma temposu uyguluyordu. Öyle ki birçok kere, meslektaşım Resul Kurt ile birlikte, “her işi öğrenmek zorunda değilsin, her işi illa ben karar vereceğim diyemezsin sen başkansın işi yapacak birilerini görev vermen gerekir, yapamazsa da değiştirirsin..” şeklinde eleştirilerimize bile gülüp geçen birisiydi. Şimdi ise istifa ettim dönmem artık diyor. Bana göre de istifasının altında yatan en önemli sebep SGK ’nın olmazsa olmazı olan “ÖZERKLİK” konusudur. Zira, bu kurum özerk olmazsa, imza yetkisi olmayan ama ağzıyla talimat verip, talimatının sorumluluğunu üstlenmeyen siyasilerin çiftliği olursa batar. Şimdiki gibi her 2 yılda bir reform yaparız!!! İşin en kötü yanı ise yeni kurulan SGK ’nın 2 yılı tamamlayamadan 2 başkan eskitmesidir. Ülke nüfusunun hemen hemen tamamına hizmet veren SGK ’nın yeniden yapılanmasını sürdürdüğü bugünlerde başsız kalması doğru değil. Reformun direksiyonu da boş Sosyal güvenlik reformu niçin gerekli, gerçekten bir reform veya düzenleme yapmak zorunda mıyız? Yoksa birileri istiyor diye mi yapıyoruz? İşte bunun değişik cevapları var, esasen sosyal güvenlikte düzenleme yapmanın iki değişik ve taban tabana zıt gerekçesi var. 1-Bu sene 26 milyar YTL ’ye ulaşacağı tahmin edilen açıkların kapatılması, 2-Üç farklı sosyal güvenlik kurumunun uyguladığı beş farklı sosyal sigorta kanunlarındaki nimet külfet dengesinin olmaması yani bilinen adıyla NORM ve STANDART birlikteliğinin olmaması. u İlk gerekçeyi savunanlar, açıklar çok fazla bu nedenle açıkların azaltılması için sosyal sigorta yardımları azaltılmalı diyorlar yani daha az emekli aylığı, daha az süt veya cenaze yardımı, daha az geçici işgöremezlik ödenekleri verilmesini savunuyorlar ki şu an TBMM ’deki hükümet tasarısı da bunu öngörüyor. Bu görüşün ürünü hatta yetmiyor uluslararası finans ve not çevrelerinin de bu görüşü destek verir beyanatları basında çarşaf çarşaf yayınlanıyor. u İkinci gerekçeyi savunanlar ise SSK ’lı dul ve yetime 900 günle aylık veriyorsun, iş memura gelince 3600 gün arıyorsun, en çok prim ödeyen Bağ -Kur’luya en az aylığı, en az prim ödeyen kamu görevlisine en çok aylığı veriyorsun nerede adalet diyenler . İşte bunlar adaletçi olanlar, gelirin yeniden paylaşımında fakiri-fukarayı da düşünenler. İşi norm ve standarda bağlamaya çalışanlar. İşte iki görüşün çarpıştığı, milletini sevenlerle, sermayeye uşaklık edenlerin savaştığı bu reformun direksiyonu şu an boş. Bir an önce doldurulmazsa da şarampole doğru gideriz, hatta şu an yoldan çıkmış durumdayız. Bağ -Kur’dan basamak satın alanlar Sayın Ali Tezel , bizlerin sanki umut ışığı haline geldiniz. Biz Bağ -Kur’da uğradığımız haksızlığı sadece sizlere anlatabildik. Bundan dolayı ki her gün ilk işimiz sizlerin köşe yazılarına bakmak oldu, sizin bir yazınızda Bağ -Kur basamağı satın alıp da mağdur olanlara müjde vereceğim diyordunuz. Biz bu müjdeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Birçok yere mesaj çektim, çoğu yerden cevap dahi gelmedi. Bağ -Kur Genel Müdürlüğü ise bizimle dalga geçer gibi hesaplamalarda yanlışlık yok şeklinde cevap gönderdi. Basamak satın alıp da hakkımızı almak için ne yapmalıyız. Lütfen bizlere ne yapmamız gerektiği konusunda yardımcı olunuz. Çünkü bizler devletine güvenip devletinden basamak satın almaktan başka suç işlemedik. l Haydar Yamçıçıer-Tokat Sayın okurum, sizler gerçekten haksızlığa uğramış 12 bin Bağ -Kur’dan basamak satın almış kişilerden birisisiniz. Ancak, basamak satın alırken dairesini, tarlasını satıp o zamanki paralarla 30-40 hatta 50 milyar lira (bugünkü parayla 100 bin liradan fazla) para ödeyip 10 basamak satın alan sizlere, Bağ -Kur şimdi aylık hesaplarken bunu gözetmeden 10-20 lira gibi komik farklar veriyor. Bunun tek sebebi var Bağ -Kur bilgisayar programının yenisini yapamadılar, bunu da size söyleyemiyorlar. İstifa ettiğini açıklayan SGK Başkanı Birol Aydemir ile daha önce sizlerin durumu ile ilgili bir gece vakti görüşmemizde “Biz basamak satın alanları çok mağdur ettik şimdi de geçmiş farklarını da sanki son basamaklarından emekli olmuş gibi hesaplayacağız, bunun için genelge ve bilgisayar programı hazırlıyoruz” dediği için müjde vereceğim demiştim. Şimdi ise Birol Aydemir artık yok. Sizlere tavsiyem en yakın iş mahkemesine gidip dava etmenizdir. Zira geçen iki hafta önce Sayın Cumhurbaşkanımızın hemşehrisi olan 300 Kayserili dava açmak için danıştılar sanırım açmışlardır. Davanızda bana düşen bir iş olursa da hakimin isteği üzerine hemen yerine getiririm. Kanada ’da ve Maltepe ’deki Ali Tezel ’leri rahatsız etmeyin Dün Kanada ’dan bir mesaj geldi, diyor ki, “Benim adım da Ali Tezel ama ben Kanada ’da yaşıyorum. Size gelmesi gereken bir sürü e-mail bana geliyor. Lütfen duyurun, posta kutum her gün doluyor”. İşte bu nedenle sadece bu sayfada yazan e-posta adreslerine gönderimde bulunun yoksa alitezel@gmail .com yazarsanız Kanada ’ya gidiyormuş haberiniz olsun. Öte taraftan Türk Telekom ’un eski adıyla bilinmeyen numaralar 11811 bölümünü arayıp “Ali Tezel ” ismine kayıtlı ev telefonu soranlara ise İstanbul Maltepe ’de oturan bir adaşımın numarasını veriyorlar. Adamcağız gece gündüz ben o değilim demekten usanmış ama bir o kadar da “sizinle aynı ismi taşımaktan gururluyum ” diyor. “ÇOK ÖNEMLİ DUYURU Birçok okurumuzun ısrarla istediği emekli aylığı hesaplama modülü www .alitezel.com web sayfasına yerleştirilmiştir. Siteye girip kendi kendinize bugün emekli olsam ne kadar emekli aylığım olurun cevabını bulabilirsiniz...” 08.12.2007 2007-12-08 04:11:04 Akşam

10,6 milyon kişi sigortasız çalışıyor
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Çalışma Bakanı Faruk Çelik TÜİK`in 2006 yılı verilerine göre 10 milyon 655 bin kişi kayıt dışı çalışıyor. Bu kişilerin kayıt altına alınması halinde devlet yaklaşık 17 milyar YTL sigorta prim geliri elde edebilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , DSP Milletvekili Süleyman Yağız `ın soru önergesi üzerine, kayıt dışı istihdamla ilgili açıklamalarda bulundu. Çelik, kayıt dışı istihdamın yol açtığı gelir kaybına ilişkin şu bilgiyi verdi: "TÜİK `in 2006 Hane Halkı İş Gücü Anketi Nisan Dönemi sonuçlarına göre; SSK `ya kayıtlı çalışması gereken 3 milyon 861 bin kişi, Bağ -Kur`a kayıtlı olarak çalışması gereken 3 milyon 757 bin kişi, ücretsiz aile işçisi sayılan 3 milyon 37 bin kişi olmak üzere toplam 10 milyon 655 bin kişi kayıt dışı çalışmaktadır." Bakan, kayıt dışı ile mücadeleyi planlı ve koordineli bir şekilde yönetmek için bakanlık bünyesinde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Koordinatörlüğü kurulduğunu ifade etti. Bu kapsamda, Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Projesi , 2006 yılında uygulamaya konuldu. Proje kapsamında 3 bin adet kitapçık hazırlanarak dağıtıldı. Ayrıca 40 bin 840 kişiye, sosyal güvenlik ve sigortalılık bilincinin artırılması yönünde eğitim verildi. Projenin icrası, İçişleri Bakanlığı , Maliye Bakanlığı , Milli Eğitim Bakanlığı , Sanayi ve Ticaret Bakanlığı , Ulaştırma Bakanlığı , Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı , Hazine Müsteşarlığı , Gümrük Müsteşarlığı ile Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı `nın koordinasyonunda gerçekleştiriliyor. Ankara , Zaman 2007-12-09 02:13:58 Zaman

`Devlet sosyal güvenliğe sahip çıkmadı`
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
AKP Hükümeti `nin yılbaşına kadar Meclis `ten geçireceğini açıkladığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS ) Kanun Tasarısı `na bilim insanlarından da tepki geldi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Güzel , tasarının diğer yasal düzenlemelere hiç benzemediğini belirterek "Diğer düzenlemeler toplumun belli kesimlerini ilgilendirirken sosyal güvenlik toplumun bütününü ilgilendiriyor. Türkiye `deki sosyal güvenlik sistemi hiçbir zaman bir devlet politikasına dönüşmedi. Devlet, sosyal güvenliğe sahip çıkmadı" değerlendirmesinde bulundu. Siyasi iktidarların, Türkiye bütçesinden sonra en yüksek bütçeye sahip sosyal güvenlik kurumlarının kaynaklarını devlet borçlarında kullandığını ifade eden Güzel, "İktidarlar kaynakları eritme yoluna gitti ve sosyal güvenlik sistemi kimi iktidarlarca `oy toplama aracı` haline getirildi. Şimdi uygulanmak istenen model ise `sosyal güvenlik, sağlık, devletin görevi değildir. Devlet bu alandan elini çekmelidir. Birey kendi geleceğini, sağlık sorumluluğunu kendi üstlenmelidir` anlayışına dayanmaktadır" diye konuştu. `REFORM YANILGILAR ÜZERİNE KURULU` Sosyal güvenlik hakkının sosyal devleti yaşama geçiren unsurlardan birisi olduğunu belirten Güzel şunları kaydetti: "Söz konusu reform sosyal devlete karşı olan Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF ) tarafından üretildi. SSGSS `nin yaşama geçmesiyle temel insan hakları ortadan kalkacak, sosyal güvenlik piyasa kurallarına feda edilmiş olacaktır. Reform yanılgılar üzerine kuruludur, bilimsel dayanaktan uzaktır. 1980`li yıllarda ilk kez Şili `de sosyal güvenliğin özelleştirilmesine gidilmiş ve sistemin kısa süre içinde çöktüğü görülmüştür. Uluslararası Çalışma Örgütü , Polonya , Macaristan ve Çek Cum -huriyeti`nde de uygulanan sosyal reformun ne getirdiğini araştırmış ve prim oranlarında yükseliş, emekli aylıklarda düşüş gibi nedenlerle toplumda kaos ortamının yaratıldığını ortaya koymuştur." Güzel, bugüne kadar hiçbir iktidarın işsizliği önleyici politikalar üretmediğini vurgulayarak, sosyal güvenlikteki sorunların çözülebilmesinin istihdam alanı yaratmak ve kaçak istihdamın önüne geçmekle mümkün olabileceğini kaydetti. MUHALEFET VEKİLLERİNDEN ELEŞTİRİ Öte yandan muhalefet milletvekilleri mecliste, TBMM Sağlık , Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasan üzerindeki görüş ve önerilerini dile getiriyor. DTP ve CHP `li milletveilleri, yaptıkları konuşmada, AKP `nin SSGSS `yi hazırlarken ne kendilerinin ne de sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin dikkate almamasını eleştirdi. DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır herkese rağmen yasa çıkartılmasının yanlış olacağını vurgulayarak, "Katılımcılık, uzlaşı, sosyal devlet olgusu nerede kaldı? Sosyal güvenlik kuruluşlarının kara delikleri kapatılmak istenirken, sosyal devlet olgusunda kara delikler açılıyor. Sivil toplum kuruluşlarının görüşleri mutlaka dikkate alınmalı" dedi. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarıyı hiçbir sivil toplum kuruluşunun içine sindiremediğini söyledi. Tasarıyı tali komisyon olarak ele almalarının kendilerini incittiğini ifade eden Bingöl , Plan ve Bütçe Komisyonunun asli komisyon yapılmasını eleştirdi. CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ise, Bağ -Kur`luların sosyal güvenlik sisteminde sürekli mağdur edildiğini söyledi. Bağ -Kur`luların prim borçları ödememeleri durumunda sağlık hizmeti alamadıklarını hatırlatan Susam, tasarıdaki bu düzenlemenin kaldırılmasını ya da sürenin uzatılmasını istedi. Erdöl `ün "Öneriniz ne?" diye sorması üzerine de Susam, devletin prim borçlarını amme alacakları kapsamında tahsil etmesi gerektiğini, sağlık hizmeti verilmesindeki bu koşulun tamamen kaldırılmasını istedi. ÖZLEM ZORCAN ANKARA 2007-12-08 11:00:05 Birgün

Sosyal Güvenlik Rant İçermiyor
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Sosyal Güvenlik Rant İçermiyor`Çelik:Sosyal Güvenlik Tasarısı,gelecek nesillere yönelik bir düzenleme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin siyasi rant içermediğini belirterek, sokaklara taşınmaması gerektiğini söyledi. Faruk Çelik , Meclis Genel Kurulu `nda, sosyal güvenlik sistemiyle ilgili eleştirileri yanıtladı. Çelik, "Çocuklarımıza, torunlarımıza dönük bir düzenlemedir. Alanlara, sokaklara taşınması gereken bir konu değil" dedi. Sosyal tarafların görüşlerine önem verdiklerini ifade eden Çelik, tasarıyla ilgili katkılara Genel Kurul aşamasında da açık olacaklarını söyledi. 2007-12-08 19:09:33 TRT

Sosyal güvenlik yasasına karşı çağrı
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
HABER MERKEZİ Çeşitli meslek odaları ve sendikaların İstanbul şubeleri yarın bir araya gelerek AKP hükümetinin 2006"da IMF ile Dünya Bankası "nın talimatıyla uygulamaya koyduğu Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu "nu, toplumda yaratacağı sorunları ve mücadele yöntemlerini tartışacak. Aralarında TMMOB , DİSK , KESK , İstanbul Tabip Odası , Türk-İş ve Türk Dişhekimleri Birliği "nin de bulunduğu örgütlerin İstanbul şubelerinin katılacağı toplantı hakkında bir çağrı yayınlayan düzenleme kurulu metninde, "Herkese Sağlık , Güvenli Gelecek talebiyle yürütülmekte olan mücadeleye ivme kazandırmak, hukuksal ve siyasal durum hakkında bilgilendirme yapmak ve İstanbul `da yapılabilecekleri değerlendirmek amacıyla düzenleyeceğimiz toplantıya katılımınız bizlere güç katacaktır" dedi. Toplantıya davet Çağrı metninde herkese sağlık ve güvenli gelecek için birlikte mücadeleye vurgu yapılarak AKP Hükümeti `nin IMF ve Dünya Bankası `nın direktifiyle 2006 yılı Mayıs ayında çıkardığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nun bir dizi maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından Aralık ayında iptal edildiği bilgisine yer verildi. Çağrıda, "hükümet söz konusu kanunun yürürlüğünü önce 1 Temmuz 2007`ye erteledi. Ancak vatandaşların çok büyük bölümünün sağlık ve sosyal güvenlik haklarını yok eden bu kanuna karşı toplumun göstereceği tepkiyi genel seçimler öncesinde göze alamadı ve yürürlük tarihi ikinci defa 1 Ocak 2008`e ertelendi. AKP Hükümeti `nin hazırladığı yeni kanun tasarısı geçen hafta TBMM `ye gönderildi. Tasarı eğer yasalaşırsa sağlık ve sosyal güvenlik, yasalarda dahi bir hak olmaktan çıkacak ve verili haklarımızda bir dizi kayıp oluşacak. Bu gayri vicdani, gayri ahlaki, gayri insani girişimi durdurmak için "Herkese Sağlık , Güvenli Gelecek " talebiyle yürütülmekte olan mücadeleye ivme kazandırmak, hukuksal ve siyasal durum hakkında bilgilendirme yapmak ve İstanbul `da yapılabilecekleri değerlendirmek amacıyla düzenleyeceğimiz toplantıya katılımınız bizlere güç katacaktır" denildi. Toplantı 9 Aralık Pazar (yarın) saat 15:00"te İstanbul Mecidiyeköy Kültür Merkezi "nde düzenleniyor. Toplantıya İstanbul Tabip Odası , İstanbul Dişhekimleri Odası , İstanbul Veteriner Hekimler Odası , İstanbul Eczacı Odası , İstanbul Barosu , İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası , TMMOB , Türk-İş İstanbul Şubeleri, KESK İstanbul Şubeler Platformu ve DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği katılıyor. 2007-12-08 08:52:23 soL

Esas sorun medya satışı değil sosyal güvenlik reformu!
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Deniz Gökçe Dün bu köşede, yurtdışında yazılmış, ABD ve dolar için felaket senaryolarını aktardım. Tabii “Bu yazının içinde on tane ekonomik saçma var” diyerek! Saçma sayısı konusunda tutucu davranmış olabilriim, belki de on beş saçma bile çıkar! Ancak bir Türk vatandaşı olarak günde elli tane saçma ekonomi yorumu ile bombardıman edilenler artık saçmakolik haline gelmiş bulunuyorlar! Bu nedenle de esas dikkat edilmesi gerekenleri ıskalıyorlar. Dün Doğan Grubu medyası ve özellikle Ertuğrul Özkök , patronunun 500 milyon dolarlık çeki davetsiz TMSF kapısına dayanıp bugün 1.1 milyar dolar peşin para ile satılan ATV ve Sabah’ı ucuza kapatamamış olmanın üzüntüsü içinde idiler. Başlıklar “Taban Fiyatına Medya”, “SABAH-ATV Şipşak Satıldı”, “Başbakanın Damadı Çalık ’ın başında!” gibi ilginç yaklaşımlarla atıldı. Ama özür talep eden Ertuğrul Özkök ’ün esas özür dilemesi gereken kişi olduğunu da Yavuz Semerci açık seçik belirtti. Acaba sahiden kimin utanması ve özür dilemesi gerekiyor? Doğan medyasında manşette yer alması gereken, fakat bazılarınca pek itibar edilmeyen ve manşete çıkarılması gerekirken çıkarılmayan, esas ekonomi haberi ise Sosyal Güvenlik Reformu ile ilgili idi. Çalışma Bakanı Faruk Çelik açık ve seçik söylemişti! Manşete çıkamayan sayfalara gizlenen “esas haber” aşağıdaki cümle! “1994-2007 arasında sosyal güvenlik açığının maliyeti bugünkü değerler ile 851 milyar YTL ”dir!” Tekrar edelim “851 milyar YTL ”. Dolar olarak gene bugünkü değerler ile kabaca yuvarlak hesap 700 milyar dolarcık kadar. Yani bu ülkenin 73 milyon nüfusunun önümüzdeki yıl üreteceği tüm gelirin tamamından da fazla! Biz bu hesabın bile küçük olduğunu düşünüyoruz! Birincisi “Babamız” sosyal güvenlik sistemi ile oynayarak 1970’li yılların başında bir kere batırmış, ILO ’dan gelen Zalenka adlı uzman düzeltmişti. Sonra ikinci defa 1991 seçimlerinde siyaseten vaat vererek, bando mızıka ile tekrar, ikinci defa batırdı. 1994 yılına gelindiğinde sosyal güvenlik sistemi açıkları GSMH oranı olarak yüzde ikiye yollanmıştı. Bugün ise yüzde 5’e yollanıyor. Yani yılda 25 milyar doları aşmak üzere. 1999 yılında yeni kanun çıkarıldı ve Anayasa Mahkemesi ’ne müracaat edenler, geçiş hükümlerini iptal ettirerek, reformu uygulanamaz hale getirdiler. Milyarlarca dolar da bu yaklaşım ekledi. Sonra 2006 yılında bir kere daha muhalefet, cumhurbaşkanlığı ve sendikalar, konuyu anlamaya çalışacaklarına, reformu engellediler. Bu da milyar dolarlar ekledi. Sonuçta bugün sosyal güvenlik ve sağlık reformu konusu (yılda 30 milyar doları aşan ithal enerji bağımlılığı maliyeti ile beraber) bu toplumun en büyük ekonomik sorunudur. Bir kere daha söyleyelim. Birincisi, yeni reform 30 yıl sonra uygulanacak birtakım önlemler getiriyor. Engellemeyin! İkincisi, reforma izin verilmediği takdirde bu ülke dünyanın en genç nüfusu ile dünyanın en ahmakça sosyal güvenlik ve sağlık sistemi çöküşünü yaşar ! Korkun! Üçüncüsü, birçok ekonomi cahili, ülkenin iç ve dış borçlarından bahsediyor. Sosyal güvenlik sisteminin şu anda çalışanlara ileride ödemeye mecbur olduğu borçlarını ve şu anda emekli kişilerin, yaşam sonuna kadar sosyal güvenlik ve sağlık sisteminden olan alacaklarını kimse hesaplamış mı? Hesaplayın ! Önce ülkenin iç ve dış borcuna bak! Sosyal güvenlik ve sağlık sisteminin geleceğe dönük ödemelerinden (yukarıdaki iki tür ödemeden) doğacak borçlar mı daha büyük, yoksa iç ve dış borç toplamı mı? Var mı bir hesap yapan? Kork ve hesapla! 08.12.2007 2007-12-08 04:11:04 Akşam

Fener, Galatasaray ve Beşiktaş’a müjde-Şükrü KIZILOT
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Şükrü KIZILOT SADECE Fenerbahçe , Galatasaray ve Beşiktaş ’a değil, diğer kulüplere de müjde!.. Korkulu bir rüyadan kurtuluyorlar. 1 Ocak 2008’den itibaren, ne yapacaklarını şaşırıp, soğuk terler dökecekleri, büyük bir sorun çözümleniyor. OLAY NE? Futbolcular, birkaç yıldır vergi cennetinde yaşıyorlar. Ödenen transfer ücretlerinin tamamı, gelir vergisinden müstesna. Yalnızca yüzde 15 stopaja (vergi kesintisine) tabi tutuluyor (Bkz. Gelir Vergisi Kanunu , Geçici Madde 64). Bu balayı, 31 Aralık 2007 tarihinde sona erecek. Yeni bir yasa çıkmadığı takdirde, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren futbolculara yapılacak ödemeler, yüzde 35 oranında gelir vergisine tabi olacak. Buna göre; Fenerbahçe ’nin; Alex , Roberto Carlos , Kezman , Deivid , Edu , Lugano , Galatasaray ’ın Lincoln , Linderoth , Bouzid, Nonda , Beşiktaş ’ın Delgado , Cisse , Tello, Diatta , Higuen gibi yabancı futbolcular başta olmak üzere, diğer futbolculara ödenecek transfer ücretleri, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren, yüzde 35 gelir vergisine tabi olacaktı. Futbolcular, kulüpleriyle genellikle "net transfer ücreti" üzerinden anlaştıkları için, bu vergi kulüp tarafından üstlenilecek, böyle olunca da (Gençlerbirliği hariç) borçtan gırtlağına kadar gömülmüş olan kulüpler, çok zor durumda kalacaklardı. MÜJDE NE? Müjde tahmin ettiğiniz gibi... Kulüplerin uzun süredir bekledikleri müjdeyi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan verdi ve Gelir Vergisi Kanunu ’nun Geçici 64. maddesinin, yılbaşına kadar çıkartılacak bir yasa ile uzatılacağını açıkladı. Böylelikle, futbol kulüplerine tanınan "vergi avantajı" 2008 yılından itibaren de devam edecek. Sporculara, transfer ücretleri dahil, ödenen tüm ücretler, yine Gelir Vergisi ’nden müstesna tutulacak, ödemelerden yalnızca yüzde 15 vergi kesintisi yapılacak. Özetle, futbolcular ve kulüpler yine yaşadı... Ütü SARIŞIN yanmış iki kulağıyla doktora gider. Doktor: - Kulaklarına ne oldu? Sarışın: - Ütü yapıyordum ve telefon çaldı. Ben de telefon diye ütüyü koydum kulağıma... Doktor: - Peki öteki kulağına ne oldu? Sarışın: - Lanet olası tekrar aradı!.. (Teşekkürler Av . Bülent KURDOĞLU ) Ayda 500 YTL ASKERDEN yeni dönen ve iş arayan delikanlı, gazetede iş ilanı okur. Büyük bir müzikhol, striptizci kızlar için diplomalı bir masajcı arıyor. Hemen bildirilen adrese gider ve kendini tanıtır. - Efendim. Aradığınız bütün vasıflara sahibim. Bunlar da diplomalarım. Eğer kabul ederseniz hemen striptizci kızlara masaj yapmaya başlayabilirim. Yetkili kişi, diplomalarını inceler ve sorar: - Ayda 500 YTL kabul mü? Delikanlı, acınacak bir yüz ifadesiyle; - Efendim, uzun zamandır işsizim. Mümkünse biraz indirin, bu kadar parayı her ay veremem... Taktik HIZLI bir çapkın, arkadaşına taktik veriyordu. - Güzel bir kadına , duyacağı bir şekilde "Kendini beğenmiş sen de!..", çirkin kadına ise "Güzel ama, zavallının bundan haberi yok" diye laf attın mı, ikisi de avucunun içine düşer. Sosyal Güvenlik Yasası ve kadınlar SOSYAL güvenlik yasa tasarısı, mevcut şekliyle yasalaşırsa, kadınları çok üzeceğe benziyor. Örneğin; - Kocası ölen kadın çalışmıyorsa, "dul aylığı"nın yüzde 75 oranında, çalışıyorsa yüzde 25 eksiltilerek, yüzde 50 oranında bağlanması öngörülüyor. Bu da "Yeni yasada, çalışan kadınlar cezalandırılıyor" tepkisine neden oluyor... - SSK ’lının dul eşine aylık bağlanabilmesindeki 900 günlük prim ödeme koşulu, 1.800 güne çıkartılıp, dul kalan kadınlar mağdur ediliyor. - Yürürlükteki mevzuata göre, inek doğum yaptığında 80 YTL ’den başlayan ve 104 YTL ’yi bulan bir yardım yapılıyor. Kadın doğum yaptığında ise, yapılacak yardım 58 YTL !.. Bu da "Yeni yasada, kadının inek kadar değeri yok" şeklinde yorumlara neden oluyor. Dünyayı kadınlar yönetseydi Alışveriş bir spor türü olurdu. Erkekler namuslu görünerek "kısmet" beklerdi. Kadının ideal kilosu 20 kg . artardı. Erkekler oturup, kadının ne istediğini ve onu nasıl kendine bağlayacağı gibi sorunları çözmeye çalışırdı. Dergilerde mayolu erkek resimleri olurdu. Erkekler "Sen artık beni sevmiyorsun" diye ağlardı. Erkekler buluşup karısını metresinden koparmak için büyücüye giderdi. Kocasını öldüren kadınlar "Kadınlığıma dil uzattı hakim bey " diye ceza indirimi isterdi. Cinsel ilişki kuran erkeğin namusu kirlenirdi. KADIN VE ERKEK Bir kadın olmadan yaşanmayacağı doğru değildir. Bir kadın olmadan yaşanmış olunmaz sadece... Karl Kraus Kadın, kocasını daha az sevmeli ama daha çok anlamalı, Erkek, karısını daha çok sevmeli ama anlamaya çalışmamalıdır. Oscar Wilde Kadınlar, sevmedikleri adama asla acımazlar. Alexandre Dumas ÖĞRENCİLİK VE TATLI YALANLAR Derslerim çok iyi anne. Bu Hoca bana kafayı taktı. Vallahi hayatımda hiç kopya çekmedim Hocam . Aslında sorular çok kolaydı. Anne, bu akşam arkadaşlara ders çalışmaya gideceğim. DÖRT DURUM Taş atıldıktan sonra, Söz ağızdan çıktıktan sonra, Fırsat kaçtıktan sonra, Zaman geçtikten sonra, Telafi edilemez. (Teşekkürler Av . Zafer KÖKEN) EVLİLİK VE YILLAR Evliliğin ilk yılında, adam konuşur kadın dinler. İkinci yılında, kadın konuşur adam dinler. Üçüncü yılında, her ikisi de konuşur, komşular dinler. (Teşekkürler Reyhan YILDIZHAN ) İyiler asla düşmansız olamaz. Alessandro Manzoni 2007-12-09 02:44:30 Hürriyet

SSK provizyon kavgasında savunmaya geçti
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
BİR türlü normal çalışmayan provizyon sistemi eczacıyı ve vatandaşı mağdur ederken SSK savunmaya geçti. Provizyon sistemindeki aksaklıklar eczanelerde hastane kuyruklarını aratmayan görüntüler oluşturuyor. SSK Genel Müdürü Sami Türkoğlu sorunun sadece Sosyal Güvenlik Kurumu "ndan değil, Telekom ve eczacı bilgisayarındaki aksaklıklardan da kaynaklandığını belirtti. Sami Türkoğlu "Ne zaman sistemde bir sorun olsa suçu bizim üstümüze atıyorlar. Oysa bizden kaynaklı herhangi bir sorun yaşandığı takdirde zaten "provizyon sistemimiz çalışmamaktadır" diye duyuru yapıyoruz " dedi. "2 SAAT BİLE ÇALIŞMIYOR" SİTEMİ TEİS Genel Başkanı Nurten Saydan ise, eczacılar 24 hizmet verdiklerini anımsatarak, provizyon sisteminin 24 saat içinde 1-2 saat bile düzgün çalışmadığını kaydetti. Nurten Saydan "Bizler eczanelerimizde 24 saat hizmet veriyoruz ve bir türlü doğru çalışmayan bir sistemle çalışıyoruz. Şunu belirtmeliyim ki, eczanelerimizde son teknolojiyi kullanıyoruz. Biz askeri reçeteleri de karşılıyoruz. TSK provizyon sistemi eczanelerimizde çalışıyor da, SGK "nın provizyon sistemi neden çalışmıyor? Eczaneler bilgisayarlarda en son teknolojiyi kullanmaktadır" diye konuştu. 2007-12-08 09:01:46 Star

Sosyal güvenlik reformuna tepkiler
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
AA - Sivil toplum kuruşları, TBMM Sağlık , Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarı üzerinde görüş ve önerilerini dile getirdi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken , halen Türkiye `de 325 bin esnaf ve sanatkarın, sosyal güvenlik destek primi olarak devlete 160-180 trilyon lira civarında ödeme yaptığını söyledi. Görüşülen yasa tasarısıyla esnaf ve sanatkarlardan alınan destek priminin artırıldığına dikkati çeken Palandöken , "Bu tasarıyla 2001 krizinin mağduru olan esnaf ve sanatkarlar zor durumda kalacak. Devlet esnaf ve sanatkardan aldığı bu destek primlerinden vazgeçmeli" dedi. TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler de tasarıda işverenler için sorun yaratan maddelerin bulunduğunu anlatan Pirler , "Yüzde 5`lik SSK prim indiriminden bahsedildiği bir dönemde işverenler ciddi prim artışlarıyla karşı karşıya" dedi. Pirler , tasarının yasalaşması halinde, "kayıt dışılığın artacağı" iddiasında bulundu. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ise sosyal güvenlik açıklarının "kara delik" olarak nitelendirilmesini eleştirdi. Bu ifadenin sosyal devlet anlayışına yakışmadığını belirten Akyıldız , sosyal güvenlik açıklarının kapatılması için kayıt dışılığın kayıt altına alınması gerektiğini söyledi. Memur-Sen`e bağlı Sağlık-Sen Genel Mali Sekreteri Yaşar Başaran , yasa tasarısının iyi ve kötü yönlerinin bulunduğunu, ancak tasarıya "toptan kabul veya toptan ret" mantığıyla bakılmaması gerektiğini belirtti. Başaran , Memur-Sen olarak KESK , DİSK ve Türk Tabipler Birliği gibi kuruluşların düzenleme hakkındaki görüşlerine katılmadıklarını söyledi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da mutlaka aktif koruyucu hekimlik sistemine geçilmesi gerektiğini ifade ederek, "Uygulanan sağlık sistemi, ilaç ve teknoloji tüketimini körüklüyor. Bu da açıkların artmasına neden oluyor. Sağlıkta şalter, devletin elinde olmalı. Bu sayede kara delikler kapatılır" dedi. DİSK Genel Sekreter Yardımcısı Perihan Sarı da tasarı hazırlanırken sosyal tarafların görüşlerinin dikkate alınmadığı iddiasında bulundu. Tasarıyla "kazanılmış hakların korunduğu" iddiasında bulunduğunu, ancak bunun gerçek olmadığını dile getiren Sarı , "Doğacak olan çocuklarımızın hakları elinden alınırken bize susmamız gerektiği telkini yapılıyor. Çalışanların hakları sınıfsal olarak kazanılmıştır. Bunları korumak da bize düşer" dedi. TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi de tasarıyla gazetecilerin yıpranma haklarının elinden alındığına dikkati çekerek, "Yıpranma hakkı bir imtiyaz değil, 30 yıllık kazançtır. Fiili hizmet zammıyla ilgili işverenden yüzde 3 oranında prim kesiliyor. Bu paradan Sosyal Güvenlik Kurumu mahrum edilecek" dedi. Gazetecilerin zor koşullar altında çalıştığını anlatan İpekçi , "Buna bir örnek vermek gerekirse, Isparta `daki uçak kazasında olay yerine gecenin bir yarısında ilk gidenler jandarma, sağlık ekipleri ve gazetecilerdir. Hangi koşullar içinde çalıştığımız konusunda takdir sizindir. Ağır koşullarda çalışıp çalışmadığımızın takdirini size bırakıyorum " diye konuştu. PMD Başkanı Hıdır Göktaş da basın çalışanlarının güçlü olması durumunda kamunun sağlıklı haber alacağına dikkati çekti. Bunun için gazetecilerin mevcut haklarının daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Göktaş , "30 yıllık yıpranma hakkımız elimizden alınıyor. 30 yılda ne değişti de yıpranma kaldırılıyor" diye sordu. 2007-12-08 08:36:00 HaberX

Emeklilik çetesine operasyon; 4 tutuklama
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Manisa`da para karşılığında Bağ-Kur ve SSK`ya bağlı kişilerin haksız şekilde emekli olmalarını sağladığı iddia edilen aralarında doktorların da bulunduğu 8 kişi ile haksız şekilde emekli olduğu öne sürülen 10 kişi yakalandı. Zanlılardan 4`ü tutuklandı. Manisa Jandarma Alay Komutanlığı `na bağlı istihbarat birimleri, para karşılığında Bağ -Kur ve SSK `ya bağlı çalışan kişilere sağlık raporu ve bilgisayar ortamında gün artırımı yaparak, emekli olmalarını sağladığı iddia edilen şebekeye yönelik operasyon gerçekleştirdi. Operasyonda, Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi `nde görevli uzman doktorlar O.Ö.Ö. ve E.E., İzmir SSK Bölge Müdürlüğü `nde memur A.E., Manisa Bağ -Kur İl Müdürlüğü `nde memur Ü.B. ile aracılık yaptıkları öne sürülen M.B., İ.M., D.Ş. ve E.Ö. gözaltına alındı. Haksız şekilde emekli oldukları öne sürülen 10 kişi de yakalandı. Mahkemeye sevk edilen zanlılardan iş takipçisi Ü.B., aracılar İ.M., D.Ş. ve E.Ö. tutuklandı. Diğer şahıslar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Manisa , aa 2007-12-09 01:40:22 Zaman

Neden Sosyal Güvenlik Reformunu yazmıyorum?
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
Şerif Akcan Bilindiği üzere, sosyal güvenlik sistemimizi A`dan Z`ye değiştirecek olan "Sosyal Güvenlik R ... Bilindiği üzere, sosyal güvenlik sistemimizi A`dan Z`ye değiştirecek olan "Sosyal Güvenlik Reform Kanun Tasarısı " Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu. Meclis Çalışma, Sosyal İşler ve Aile Komisyonu söz konusu tasarıyı görüşerek Meclis Başkanlığına iletti. Bundan sonra Plan ve Bütçe Komisyonu `nda görüşülecek. Tasarıya asıl şekil verilecek yer burasıdır. Daha sonra Genel Kurulda nihai şeklini alacak ve kanunlaşacaktır. Son günlerde bazı okuyucularımızdan neden bu kadar önemli bir tasarı hakkında değerlendirme yapmadığımıza dair eleştiriler almaya başladık. Böyle düşünen okuyucularımız haklılar. Biz tasarının her aşamasını ciddi bir şekilde takip ediyoruz. Bundan şüpheniz olmasın. Ancak, söz konusu tasarının mevcut hali ile devam etmeyeceğini düşünüyoruz. Gerçekten önemli eksiklikleri ve yanlışlıkları içinde barındıran tasarı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda daha ciddi bir şekilde ele alınacaktır. Muhtemelen de çok önemli değişiklikler yapılacak. Yapılması gerektiğini de düşünüyoruz. Değişmesi muhtemel bir tasarı hakkında yorumlar yaparak kafaları karıştırmak istemiyoruz. Biraz sabırlı olunuz. Biz bu reformun siyasi veya felsefi boyutunu bu köşede tartışmıyoruz. Somut olarak hukuki sonuçlarını ele alacağız. Hukuksal anlamda neler getiriyor, neler götüruyor? Bunlara bakacağız. Bu kısa açıklamadan sonra bu hafta tamamen okuyucularımızdan aldığımız ve uzun zamandan beri cevaplayamadığımız bazı soruları cevaplandıracağız. >> OKUYUCULARA CEVAPLAR Sigorta müdürlüğüne başvurunuz A. Öz: Sosyal güvenlik kanunlarımıza göre işçilerin işe alındıkları günden itibaren sigortalı yapılmaları gerekir. Bir yıl gibi uzun bir süre sigorta tescilinizin yapılmaması ciddi bir eksiklik. Bu konuda ücret alacaklarınız ve tazminatlar için Bölge Çalışma Müdürlügüne, sigorta haklarınız için ise Sigorta Müdürlüklerine müracaat ediniz. Denetim yapılmadan işinizden ayrılmayınız. Ayrılırsanız mahkeme yolu ile hak aramanız gerekecektir. Yaş haddini bekleyeceksiniz A. Kara: İzmir -Verdiğiniz bilgilere göre, yaklaşık üç yıl daha çalıştıktan sonra prim ödeme gün sayınız 5000 günü geçecektir. Ancak sigortalılık süreniz 25 yıldan az olduğu için emekli olmak için en az 25 yıllık sigortalılık sürenizin tamamlanmasını beklemek durumundasınız. Ayrıca kademeli yaş haddine göre emeklilik hesabınız yapılacak. Buna göre en erken 48 yaşınızı ikmal ederek emekli olabilirsiniz. M. Kalaycı: Bağ -Kur`dan normal şartlarda emekli olabilmeniz için en az 25 tam yıl prim ödemeniz gerekmektedir. Ancak en az 15 tam yıl prim ödemek şartı ile 56 yaşınızı tamamlayarak emekli olabilirsiniz. Verdiğiniz bilgilerden yaklaşık 15 yıl prim ödediğiniz anlaşılıyor. Askerlik borçlanması yapmanıza gerek yok. Prim ödemeden beklerseniz yaş haddinden dolayı 4 yıl sonra kısmi emekli olabilirsiniz. Y. Erdil : Emekli Sandığı `ndan erkek sigortalıların emekli olabilmesi içi normal şartlarda en az 25 yıl fiili hizmetin bulunması gerekmektedir. Verilerinize göre askerlik borçlanması dahil 19 yıllık hizmetiniz var. Yaş haddi dışında kalmışsınız. Yaş ile ilgili sorun yok. Yaklaşık 6 yıl daha çalışmaya devam etmeniz gerekiyor. 25 tam fiili hizmet süresiyle emekli olabilirsiniz. Muhtarlar Bağ -Kur`lu olmak zorunda Y. Aslantaş : Bildiğiniz üzere, muhtarlar Bağ -Kur sigortasına tabi olmak zorundadırlar. Siz muhtar seçildiğiniz tarihte başka bir kurumda sigortalı olarak çalışmadığınız için Bağ -Kur sigortasına girmeniz yasal bir zorunluluk. SSK `dan emekli olabilmek için, Bağ -Kur sigortalılığını gerektiren durumunuzun sona ermesi ve SSK sigortasına girip en az 3.5 yıl prim ödemeniz gerekiyor. İsteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek 3.5 yılı tamamlayabilirsiniz. Ancak, eski SSK hizmetlerinizin toplamının en az 1080 gün olması lazım. Muhtar olduğunuz sürece SSK sigortasına giremezsiniz. Hizmet birleştirmesi yapabilirsiniz S. Bahadıroğlu : Verilerinize göre 25 yıllık sigortalılık sürenizin tamamlanacağı Ağustos 2008 ayı içinde emeklilik müracaatı yapabilirsiniz. Son yıllarda SSK `ya isteğe bağlı olarak ve normal sigortalı olarak prim ödemeniz, emekliliğinizde olumsuz bir neticeye neden olmaz. Bağ -Kur hizmetiniz eski yıllara ait olduğu için herhangi bir sorun yaşamazsınız. Bağ -Kur hizmetleri emeklilik aşamasında birleştirilecektir. Emeklilik talep formunda ne kadar Bağ -Kur hizmetinizin olduğunu yazarsanız, SSK `da kendiliğinden hizmet birleştirmesi yapılır. Mutlaka birleştirmek istiyorsanız müracaatınızı yapabilirsiniz. K. Aslan : Sigortalılık başlangıcınız 1975 olduğuna ve 2000 yılından sonra 3.5 yıldan fazla SSK `ya prim ödediğinize göre hemen yaşlılık aylığı talebinde bulunabilirsiniz. Askerlik borçlanmasının sizin için bir anlamı kalmamış . Tercih size aittir. 2007-12-09 03:19:19 Türkiye

Süper Fotoğraf Galerileri
10 Aralık 2007 Pazartesi, 23:00:02
1-25 TURKEY PHOTO GALLERY 101-125 Turkey Photo Gallery 126-150 Turkey Photo Gallery 151-175 Turkey Photo Gallery 176-200 Turkey Photo Gallery 201-225 Turkey Photo Gallery 26- 50 TURKEY PHOTO GALLERY 51- 75 TURKEY PHOTO GALLERY 76- 100 TURKEY PHOTO GALLERY ALANYA PHOTO GALLERY ANKARA PHOTO GALLERY ANTALYA PHOTO GALLERY ATATURK PHOTO GALLERY DUBAI PHOTO GALLERY Emblem Fethiye Photo Gallery Flag iNEBOLU PHOTO GALLERY iSTANBUL PHOTO GALLERY iZMiR PHOTO GALLERY KONYA PHOTO GALLERY Marmaris Photo Gallery Motto SUPER DUVAR KAGITLARI Turkish Cuisine Photo Gallery WORLD PHOTO GALLERY 25

TURKEY PHOTO GALLERY
09 Aralık 2007 Pazar, 19:58:13
TURKEY PHOTO GALLERY Geführte Wüstentour im Emirat Dubai Moschee in Dubai, Jumeirah Strand Abra über den Dubai Creek Dubai mit Dubai Creek – Tradition und Moderne Dubai, Wolkenkratzer an der Scheich-Said-Straße International Convention Centre Glòries at night The entrance to Gaudi's "Park Güell" Barcelona from the air Bautätigkeit an der Scheich-Said-Straße Jumeirah Mall of the Emirates Gold-Suk DUBAi PHOTO GALLERY The Sony Ericsson building at Dubai Internet City Dubai Media City The campus of the American University in Dubai. Old and New water transportation (Abra (boat)) in Dubai Dubai International Airport. Dubai Marina. The Burj Al Arab in Dubai. Jumeirah Mosque in Dubai. The Margham desert sand dunes south of the city of Dubai Old watch tower in Bur Dubai Kategorilerim 1-25 TURKEY PHOTO GALLERY 101-125 Turkey Photo Gallery 126-150 Turkey Photo Gallery 151-175 Turkey Photo Gallery 176-200 Turkey Photo Gallery 201-225 Turkey Photo Gallery 26- 50 TURKEY PHOTO GALLERY 51- 75 TURKEY PHOTO GALLERY 76- 100 TURKEY PHOTO GALLERY ALANYA PHOTO GALLERY ANKARA PHOTO GALLERY ANTALYA PHOTO GALLERY ATATURK PHOTO GALLERY DUBAI PHOTO GALLERY Emblem Fethiye Photo Gallery Flag iNEBOLU PHOTO GALLERY iSTANBUL PHOTO GALLERY iZMiR PHOTO GALLERY KONYA PHOTO GALLERY Marmaris Photo Gallery Motto SUPER DUVAR KAGITLARI Turkish Cuisine Photo Gallery Arkadaşlarım ferrariphotogallery EarthGuide bbcworldnews photoarchive Europephotogallery Bağlantılarım 500 SÜPER LİNK YACHT PHOTO GALLERY FERRARİ PHOTO GALLERY EUROPE PHOTO GALLERY İGOOGLE NEWS WOODEN HOUSE PHOTO GALLERY

Değerli Grup üyelerimiz hepinize merhaba
09 Aralık 2007 Pazar, 19:58:13
Değerli Grup üyelerimiz hepinize merhaba; Büyük bir özveri ve gayretle ULUSAL BASINDA YAYINLANAN SSK VE BAĞKUR HABERLERİNİ derleyip sizlere ulaştırıyorum. Elbette bu hizmetimize ilgi zaman alacaktır. Grubumuza her gün ortalama 20-30 kişi üye olmaktadır. Siz değerli üyelerimizden istirhamım grubumuza kendi mail listenizsdeki arkadaşlarınızı davet etmenizdir. Üyelerimizin üye davet etme hakkı bulunmaktadır. Grubumuz üyesi olarak arkadaşlarınızı Üyeleri e-posta ile davet et buraya tıklayıp davet edebilirsiniz. Çok yakından tanıdığınız dostlarınızı ise davet etmeksizin Üyeleri doğrudan ekle bölümüne tıklayarak listeye abone yapabilirsiniz. Bu talep ve istirhamıma gereken ilgiyi göstereceğinizi umuyorum. Saygılarımla...

Uçak Resimleri
08 Aralık 2007 Cumartesi, 19:17:18
• Airbus A380• Airbus A350• Airbus A340• Airbus A330• Airbus A320 family• Airbus A310• Airbus A300

Atatürk, Suudi Kralı’nın oğlu için protokolü çiğnemişti
08 Aralık 2007 Cumartesi, 19:17:18
* Mustafa Armağan m.armagan@zaman.com.tr Gelin görün ki, aynı çevrelerin arkasına sığındıkları Atatürk’ün, sağlığında Suudi rejimine bakışı, zannedildiği kadar olumsuz değildir. Hatta olumsuz bile olduğu söylenemez. Birazdan göreceğiz: Atatürk, Suudi Arabistan devletinin kuruluşunu desteklemiş, hatta onu Türkiye’nin en sıkı müttefiklerinden biri olarak görmüştü. İşte Atatürk’ün 1932 yılında “Şeriatçı” Suudi yönetimine karşı şimdilerde bize şaşırtıcı görünen olumlu yaklaşımı. Emir Faysal Türkiye’de Bugünkü Suudi Arabistan devleti Hicaz, Necd ve yöresi topraklarını birleştiren Abdülaziz ibn Suud’un 8 Ocak 1926 tarihinde Melik, yani Kral ilan edilmesiyle bağımsızlığına kavuştuğunda İslam âleminde olduğu kadar Türkiye’de de iyimserlik meltemleri estirmişti. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti yönetici kadrosunun, çöken Osmanlı Devleti’nin küllerinden doğan üçüncü bağımsız devlet kimliğiyle Suudi Arabistan’la yakınlaşma, hatta dayanışma içerisine girmekte tereddüt göstermediklerini biliyoruz. (Bir not olarak belirtelim ki, bizden önce bağımsızlığına kavuşan ilk Müslüman devlet, İmam Yahya’nın önderliğinde kurulan Yemen’dir ve bağımsızlık tarihi, Osmanlı Devleti’nin savaştan çekiliş tarihi olan Mondros Mütarekesinin imzalandığı 30 Ekim 1918 kabul edilir.) 1932 yılında Suudi Arabistan’ı resmen tanıyan ilk devletin Türkiye Cumhuriyeti, ilk kutlama mesajını çeken devlet başkanının da Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal olması, bu şaşırtıcı gerçeğin ipuçlarından bir kaçıdır sadece. Ancak daha ilginç bir nokta ise şudur: Yıllar sonra Suudi Arabistan tahtına oturacak ve 1975 yılında hanedan içi bir suikaste kurban gidecek olan Kral Abdülaziz ibn Suud’un oğlu genç vezir Emir Faysal, 1932 yılında kendilerini resmen tanıyan ülkelere çıktığı teşekkür turunda Türkiye’ye de uğramıştı. Emir Faysal, Türkiye’ye yaptığı ziyarette kelimenin tam anlamıyla “krallar gibi” karşılanmış, yani kralın oğlu olduğu halde kendisine Türkiye Cumhuriyeti’nin kraliyet protokolü uygulanmıştı. Bu protokol dışı muamele, bir istisna olarak tarihe geçecektir. Faysal Türkiye’de başta Cumhurbaşkanı Atatürk, Başbakan İsmet İnönü, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Meclis Başkanı Kâzım Özalp ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras olmak üzere devlet adamları ve askerî erkândan, ayrıca da halktan çok yakın ve sıcak bir ilgi görmüş, hatta gazete haberlerine bakılırsa sokağa çıktığında halk tarafından coşkulu bir şekilde alkışlanmıştır. İşin tuhaf yanı, Türk basınının bu ziyaret sırasında Suudi rejiminin “Şeriatçı” olup olmadığıyla değil, bağımsızlığına yeni kavuşmuş bir kardeş İslam ülkesiyle buluşma bağlamında ilgilenmiş olmasıdır. Hele bu ziyaret vesilesiyle Yunus Nadi’nin Cumhuriyet gazetesine yazdığı bir yazı vardır ki, birazdan okuyunca hep beraber göreceğiz ki, bugün o yazının aynı gazetede yayınlanması maalesef tam bir hayal olmuştur! Yunus Nadi’nin Suudi muhabbeti 14 Haziran 1932 tarihli “Hicaz Melîki’nin oğlu Ankara’da” başlığını taşıyan bu şaşırtıcı yazıda Misak-ı Milli sınırları kavramına da açıklık getiren Yunus Nadi, onun yalnız Türkiye’nin bağımsızlığını değil, aynı zamanda Osmanlı’dan ayrılan ülkelerin de bağımsızlığını içeren bir proje olduğunu söyler. Buna göre, aslında Türkiye’ye Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalmış olan ‘İslam âlemini koruma ve kollama’ görevi, Misak-ı Milli’nin de kapsama alanına dahildir! Emir Faysal’ın ziyaretinden fazlasıyla heyecana kapılmış olan Yunus Nadi, bu yazısında Arapların birleşmesini dahi savunmaya kalkmıştır. İşte bu konuşmadan ibretlik bir pasaj: Biz, imparatorluğun zaruri tasfiyesini idrak ve tespit eden Millî Misakımızdaki esasa bağlandığımızı açıklık ve kesinlikle ilan ettik: 1. Türkiye’nin istiklâli, 2. Türkiye’den ayrılan Müslüman memleketlerin istiklâli. İmparatorluğun tasfiyesini kabul eden Türkler, kendi istiklâllerinin yanı başında, İmparatorluktan ayrılan dünkü kardeş insanların dahi kendi sınırları içinde kendi istiklâl haklarına sâhip birer mevcudiyet hâlinde tebarüz etmelerini istediler. Biz hiçbir muahedede [antlaşmada] İmparatorluktan ayrılan hiçbir milletin herhangi bir esaret altında kalabilmesi ihtimâlini kabul etmedik. Adı değişmiş bir istilâ demek olan “Manda”, bizim andlaşmalarımızda yer bulmamıştır. Biz İmparatorluktan ayrılan Müslüman milletlerin müstakil bir hayata kavuşmalarını esas tuttuk. Hızını alamayan Yunus Nadi, bırakın Suudileri ‘Şeriatçı’ diye eleştirmeyi, aksine onları övgüye boğacaktır. Şöyle yazar Cumhuriyet’teki köşesinde: İlk günlerden beri bu Hükûmetle maalmemnuniye [memnuniyetle] temas ve münasebete geçtik ve işte şimdi, Melîk Abdülaziz Hazretleri’nin mahdumlarının [oğullarının] şahsında, bu müstakil ve haysiyetli Devletin asîl bir mümessilini selâmlamakla saadet duyuyoruz.(…) Millî hissiyâtın tekâmülüne hürmetimiz öyledir ki, şimdi muhtelif mıntıka ve sınırlarda bir nevi’ müteferrik hayat yaşayan Arapların aralarında müttehid [birleşik] ve fakat dâimâ millî istiklâl esâsına dayanan bir câmiaya doğru terakki etmelerini bile bizce yalnız hoş sayılacak değil, hattâ arzuya pek layık görülecek bir gaye olarak ilânda tereddüde mahâl görmeyiz. Atatürk Çankaya’da protokolü atlıyor Bugünün penceresinden baktığımızda bu ziyaretle ilgili şaşırtıcı bir gerçeğe daha tosluyoruz. Emir Faysal’ın zaman zaman tercüman kullanmayıp İstanbul şivesiyle Türkçe konuştuğunu öğrenince o zamanın gazetecileri gibi bizim de hayret damarlarımız kabarıyor. Sebep basittir oysa: Fethi Tevetoğlu’nun verdiği bilgilere göre, Emir Faysal’ın dedesi Muhammed es-Sanayan, vaktiyle Osmanlı ordusunda savaşırken şehit düşmüştür! Üstelik gezi sırasında Faysal’ın yaverlik ve tercümanlığını yapan Binbaşı Halid Bey de Çanakkale gazilerindendir! (Ne tuhaf: Kral Abdullah’ın dedesiyle benim dedem Çanakkale’de aynı saflarda çarpışmış.) 11 Haziran 1932 akşamı Suudi heyeti İstanbul’dan Ankara’ya yola çıkmışlardır. Ancak küçük bir ayrıntı, yine Atatürk’ün bu ‘özel misafir’e ne denli önem verdiğini gösterecektir. Atatürk, yurt seyahatlerinde kullandığı yataklı vagonu, Hicaz Emiri Faysal Hazretleri’ne tahsis etmiştir. Ankara’ya Atatürk’ün kendisine tahsis ettiği özel yataklı vagonla gelen Faysal, garda resmi erkân yanında kalabalık bir halk topluluğu tarafından karşılanmış ve yollarda alkışlanmıştır. Karşılamaya gelenler arasında kimler yoktur ki: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Yusuf Hikmet Bayur, Atatürk’ün Başyaveri Celal Bey, TBMM Başkan Vekili Hasan Saka, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, CHP Genel Sekreteri Recep Peker ve diğer protokol Şehzade Faysal’ı alıp İstanbul Palas Oteli’ne bırakmışlardır. Ardından Dışişri Bakanı Emir şerefine bir öğle yemeği vermiş ve yemekte yine kalabalık bir protokol hazır bulunmuştur. Ve ertesi gün Emir Faysal Çankaya’dadır. Saat 15,30’da Atatürk tarafından kabul edilen Emir Faysal’a, aynı günün akşamı saat 18.00’da iade-i ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı, gece 20.30’da ise misafirin şerefine Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde bir ziyafet vermiştir. Ziyafette bütün bakanlar ve hükümet erkânı hazır bulunmuştur. Ertesi gün Anadolu Ajansı “Gazi Hazretleri”nin gezi münasebetiyle “irad ettikleri” şu nutku yayınlayacaktır: [Bu ziyaret] münasebetlerini samimiyet ve karşılıklı itimad esasları üzerine kurmuş bulunan Türkiye Cumhuriyeti ile Hicaz-Necd ve Yöresi Devleti arasındaki bağları daha ziyâde kuvvetlendirecektir... Memleketlerinizin terakki yolunda inkişafı için sarfolunmakta bulunan gayret, Türkiye’de alâka ve takdirle takip olunmaktadır... Sonu, kavi devlet ve millî saadet ve refah temin eden mesai ve gayret ne kadar azimkârane olursa, muvaffakiyetin o kadar tam ve çabuk olacağına şüphe yoktur. Türk milleti, devletiniz ve milletiniz için devrin icablarına göğüs gerecek ciddî mesâide büyük muvaffakiyetler kazanılmasını bütün samimiyetiyle arzu etmektedir. Haşmetlû Melik Hazretleri ile yüksek Hânedânının saadeti ve Devletinizin ikbal ve tealisi hakkındaki kalbî temennilerimi bu vesile ile de ifade etmek isterim. Bunun bende hâsıl ettiği zevk büyüktür. Ancak dikkat; yanılmayalım: Bunlar diplomatik nezaket kelamlarından ibaret sözler değildir. Öyle olsaydı Atatürk’ün Suudi Arabistan’ın bağımsızlığını ilk tebrik eden devlet başkanı olmak için onca acelesine ne lüzum vardı? 1932’den bu yana ne değişti? Buraya kadar anlattıklarımızı okuduktan sonra o zamanlar Suudi Arabistan’ın bugünkü gibi “katı” bir şeriat rejimiyle yönetilmediğini söyleyip, daha az Vehhabi ve daha az “İslamcı” olduğunu bahane etmeye kalkacaklar fazla heveslenmesinler. Zira Emir Faysal’ın İstanbul’daki basın toplantısında yaptığı konuşma ve gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar basına yansımış ve hiçbir gazete de “Şeriatçılar adam kesiyor” yaygarası koparmamıştır. Genç devlet adamı, basın mensuplarına, lafı eğip bükmeden, ülkesinde Şeriat hükümlerinin geçerli olduğunu, hırsızlık yapanların ellerinin kesildiğini, katillere kısas uygulandığını, içki içenlerin mülklerinin ellerinden alınıp sınır dışı edildiğini, tiyatro ve sinemanın yasak olduğunu söylemiştir. Yine çıt çıkmamıştır! Garip değil mi? Peki o günden bu güne ne değişti acaba? Neden o zaman aziz misafirimiz diye karşılanan bir devletin başkanına bugün adeta hakaret etme yarışı içindedir basınımız? Anlamak mümkün değil. Türkiye Atatürk zamanından daha mı laik oldu yoksa? Ya da Suudi Arabistan mı daha Şeriatçı oldu? Hayır, ikisi de oldukları yerde duruyor. Hatta ters yönde hareket ederek birbirlerine eskisinden daha yakın olduklarını bile söyleyebiliriz. Yani onlar Kral Abdülaziz ibn Suud zamanındakinden daha açıklar, biz ise daha muhafazakârlaştık. Buna rağmen Atatürk dönemi basınının olgun tavrını mumla aramaktayız. Demek ki, 1930’lardan 1990’lara gelene kadar kafalarımız epeyce yıkandı, çitilendi, ütülendi. Baksanıza, Cumhuriyet gazetesi dahi artık Atatürk gibi bakamıyor Suudi Arabistan Kralına. O zaman son bir soru soralım: 1932’den beri Suudi Arabistan mı, yoksa biz mi çok değiştik? Ya da şu sorunun kuyruğunu çekelim: Bugün Suudi Arabistan Kralına ‘alçak’, ‘rezil’ diyecek kadar gemi azıya almış olan birileri, Atatürk’ün izinden gitmiyor olabilirler mi? İçinizden sanki, “Zaten onu hiç izlememişlerdi ki!” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Öyleyse? Öyleysesi şu: Kolları sıvayıp yakın tarihin içine girecek ve ihtilallerin beyinlerimizi nasıl yıkadığını sabırla deşifre edeceğiz. Öncelikle de şu 27 Mayıs’ın sadece Menderes’e değil, beyinlerimize ne korkunç darağaçları kurduğunu ortaya çıkarma zamanı gelmiştir de geçmektedir bile. Faust öyle demişti değil mi: “Dostum, geçmiş bizim için yedi mühürlü bir kitaptır.” Mühürler açılacağı günü bekliyor. Murat Bardakçı nasıl yanıldı? 25 Mart 2001 tarihli Hürriyet’te Tanzimat Fermanı’nı 1826’da, yani 13 yıl önce ilan ettirerek mutlu bir erken doğum yaptıran(!) Murat Bardakçı, 13 Ağustos 2006 günü aynı gazetede Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın ülkemizi ziyaretiyle ilgili bir yazı kaleme almıştı. Başlık her zaman olduğu gibi çarpıcıydı: “Gayet sıcak ağırladığımız Suudi Kralı Abdullah’ın büyük dedesinin kellesini kesmiştik.” Kuşkusuz olay doğru. Ancak bir tarih yazarı için vahim olan nokta, aktarılan bilgilerde tam 2 yıllık ciddi bir sapma olması. Dahası Murat Bardakçı, meslekten bir iktisatçıdır, yani hesap kitabının benden iyi olması gerekir. Murat Bardakçı, idam olayının 1820 yılında cereyan ettiğini söylüyor ve kaynak olarak kullandığı Târih-i Cevdet’deki 15 Safer 1234 tarihini garip bir şekilde Rumi takvime göre verilmiş zannediyor. Halbuki bilindiği üzere Safer ayı, Ramazan, Şaban, Şevval gibi Hicri aylardandır. Rumi takvimde Safer diye bir ay olmadığını bilecek kadar müktesebatı olduğunu sanıyordum tarihçimizin. En azından İslam Ansiklopedisi’ne bakmış olsaydı, orada doğru çevrilmiş tarihi görür ve bu vahim hatayı işlemezdi. Bu durumda Kral Abdullah’ın büyük dedesi Abdullah ibn Suud’un idam tarihi, 14 Aralık 1818 gününe denk gelmektedir. Üstelik Sayın Bardakçı’nın yazdığı gibi, bu tarihte bayram filan yoktu. Safer ayında ne bayramı bu üstad?

SGK HABER
08 Aralık 2007 Cumartesi, 19:17:18
Dünya Gazetesi: İhbar tazminatının ödenme süresi ve süresinde ödenmemesinin sonuçları Radikal:Sorun yanıtlayalım POSTA Gazetesi: Yasa yeni hak getiriyor diye bekleyen boşa beklemiş olur Türkiye Gazetesi-Grup şirketlerinde kıdem tazminatı Bulgaristan Göçmeni Türkiye’de Emekli Olabilir mi? Akşam Gazetesi-Kefen parasında kamu görevlileri çok avantajlı-Çalışan emekliler de ücretli değil mi? Sözcü-İşçi-Çalışanlara Asgari Geçim İndirimi Başlıyor--46 yaş 9 aylık iken emekli olacak Sosyal güvenlik`te asıl sorun emeklilik değil, sağlık giderleri Sizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist YAZARLAR AHMET KIVANC ALi OZTURK ALi TEZEL EKREM SARISU iBRAHiM ISIKLI RESUL KURT SELiM EROL SERiF AKCAN SEVKET TEZEL ZiYA PERVER

`2 çalışana 1 emekli düşüyor, bunu dünya standartına çekeceğiz`
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Sosyal Güvenlik Reformu `na yönelik eleştirileri yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , kimsenin şu aşamada tasarının yangından mal kaçırır gibi parlementoya getirildiğini iddia edemeyeceğini vurguladı. Erdoğan "Bugün çalışan her 2 kişiden biri, 1 emeklimizi finanse ediyor. Dünyada 4 çalışana 1 emeklidir. Bu dengeyi tutturmamız kaçınılmaz" dedi. Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ise kıdem tazminatına dokunulduğu taktirde greve gideceklerini ifade etti. Türk-İş`in 20. Olağan Genel Kurulu dün Ankara `da başladı. Genel kurulda, mevcut başkan Salih Kılıç ile Genel Sekreter Mustafa Kumlu 2 ayrı listeyle başkanlık için yarışıyor. Genel kurul çalışmaları 9 Aralık pazar günü yapılacak seçimlerle son bulacak . Genel kurulun dünkü bölümüne TBMM Başkanı Köksal Toptan , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , DSP Genel Başkanı Zeki Sezer , BBP Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve milletvekilleri de katıldı. `Hükümet işçi dostudur` Kurulda konuşan Erdoğan, işçi dostu bir hükümetin görev yaptığını belirterek, uzun süredir çalışmaları devam eden istihdam paketinin de yılbaşına kadar tamamlanacağını söyledi. Konuşmasında özellikle Sosyal Güvenlik Reformu `na dair eleştirileri yanıtlayan Erdoğan, kimsenin şu aşamada tasarının yangından mal kaçırır gibi parlementoya getirildiğini iddia edemeyeceğini vurguladı. Erdoğan şöyle konuştu: "Bugün çalışan her iki kişiden biri, bir emeklimizi finanse etmek için çalışıyor. 1960 yılında 24 çalışana 1 emekli düşerken, süreç içerisindeki savurganlık, sorumsuzluk nedeniyle 2 çalışana 1 emekli seviyesine gelinmiştir. Bunun standardı dünyada 4 çalışana 1 emeklidir. Bizim de bu dengeyi tutturmamız artık kaçınılmaz hale gelmiştir." `Kıdeme dokunmak grev demek` Kılıç ise Sosyal Güvenlik Reformu "na dair eleştirelirini dile getirdi. Kılıç , kurumun finansman açığının büyümesine neden olan en temel etkenin prim, tahakkuk ve tahsilatındaki yetersizlikleri ile prim affı uygulamaları olduğunu kaydederek, "Sayın Başbakan 4 yıl önceki genel kurulumuzda bu kürsüden sendikalara örgütlenme çağrısında bulunmuştu. Bu açıklama bize şevk vermişti. Sizin bu çağrınızla birlikte örgütlenme çalışması yapan sendikalarımız ve işçilerimiz ağır bedeller ödemiştir" diye konuştu. 2003-2007 yıllarında Türk-İş üyesi sendikalarca yapılan örgütlenme faaliyetleri sonucunda yalnızca sendikalara üye oldukları için 20-25 binden fazla işçinin işten atıldığını hatırlatan Kılıç , kıdem tazminatı hakkının geriye götürülmesi durumunda genel greve gideceklerini de bir kez daha yineledi. TBMM Başkanı Köksal Toptan ise yeni anayasa çalışmalarını anlatırken, CHP Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi , MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici ime DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de hükümeti kimseyi dinlememekle eleştirdi. 2007-12-07 01:55:54 Referans

`Ulusal değil sosyal güvenlik tehdit altında`
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Basın meslek örgütleri, bugün yapılacak büyük yürüyüş öncesi dün Meclis `te gazetecilerin `yıpranma hakkı` tazminatlarını ortadan kaldıran SSGSS Yasa Tasarısı `nın yasalaşmaması için destek aradıkları Meclis ziyaretlerine devam etti. ÖDP Genel Başkanı ve ÖDP İstanbul milletvekili Ufuk Uras ile biraraya gelen Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi , hükümetin, basın emekçileri için 30 yıldır uygulanan yıpranma payını kaldırmayı amaçladığını belirterek "Yasa tasarısının sosyal güvenlik kurumlarının açıklarını kapatmayı amaçladığı söyleniyor ancak gazetecilerden yüzde 3 oranında fazla prim kesiliyor. Bu ayda 1 milyon YTL yapıyor. Eğer yıpranma payı ortadan kaldırılırsa bu farktan da mahrum olunacak. Eski hakkın devamını istiyoruz" dedi. Ufuk Uras da, hükümetin yaptığı düzenlemeye ilişkin "madem hükümet basın emekçilerinin durumunu çok iyi görüyor o halde milletvekili maaş ve özlük hakları da basın emekçilerinin maaş ve özlük haklarına endekstensin" önerisini getirdi. Dünyanın her yerinde milletvekili maaşlarının kamu çalışanlarına endeksli olduğunu hatırlatan ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras , basın emekçilerinin yıpranma payının hiçbir şekilde düşürülemeyeceğini vurgulayarak, gazeteci örgütlerine "Taleplerinizin her zaman yanında olacağız. Hep ulusal güvenlik tehdit altında denir ama asıl sosyal güvenlik tehdit altında" dedi. Gazeteciler, dün haklarının korunması amacıyla TBMM `de yakalarına kokart takarak eylem yapmak istedi, ancak Meclis İçtüzüğü `ne aykırı olduğu gerekçesiyle kokartlar polislerin uyarısıyla çıkarıldı. Ziyaretleri öncesinde TBMM Başkanlığı Şeref Ho -lü`nün önünde bakan ve milletvekillerinin gelmesini bekleyen gazeteciler, yakalarına "yıpranma hakkı gasp edilemez", "yıpranıyoruz" ve "geleceğimize dokunma" yazılı kokart taktı. BÜYÜK YÜRÜYÜŞ BUGÜN Gazeteciler, kendi hakları, çocukları ve sevdiklerinden çalınan zamanları, törpülenen ömürleri adına bugün Taksim Meydanı `ndan seslerini yükseltecekler. Yıpranma hakkının kaldırılmasına ve diğer haklarının çiğnenmesine karşı çıkan gazeteciler, bugün saat 09:45`te Taksim Meydanı `ndaki tramvay durağında toplanacak, saat 10:00` da tramvay durağından başlatacakları yürüyüşle Galatasaray Lisesi önüne gelerek, burada yazdıkları dilekçeleri imzalayıp hükümet yetkililerine postalayacak. 2007-12-05 01:59:45 Birgün

Asgari geçim indirimi yılbaşında başlıyor
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
İşçi ve memurlar, 1 Ocak 2008’de uygulamaya girecek olan asgari geçim indirimi için çalıştıkları kurumlara aile bildirimi verecek Asgari geçim indirimi tutarı ücretliye o ayki ücretle birlikte nakden ödenecek MALİYE Bakanlığı , asgari geçim indiriminin uygulama esaslarını Gelir Vergisi Genel Tebliği ile belirledi. Başbakanlığa gönderilen tebliğe göre, net ücret üzerinden anlaşmak suretiyle çalışanlar da asgari geçim indiriminden yararlanacak. Bunların hesaplanan vergiden mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarları, net ücretleri ile birlikte ödenecek. Peşin ödenen ücretler, asgari geçim indirimi uygulaması yönünden, nakden veya hesaben ödemenin yapıldığı dönemin geliri sayılacak. Maaşlara eklenecek Asgari geçim indirimi tutarının, ücretlinin aylık hesaplanan vergisinden fazla olması halinde fazlası dikkate alınmayacak. Ücretlinin faydalanacağı azami indirim tutarı, elde edilen ücret geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisi ile sınırlı olacak. Bu nedenle mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde ücretliye herhangi bir iade yapılmayacak. Bu arada uygulama öncesi ücretliler, medeni durumları ve çocuk sayıları ile eşinin iş ve gelir durumu hakkında ‘’Aile Durumu Bildirimi’’ ile işverenlerine bildirimde bulunacaklar, durumlarında herhangi bir değişiklik olması halinde de bu değişiklikleri işverene 1 ay içinde bildirecekler. İşverenler, mevcut medeni durum ve çocuk sayısı bilgileri doğrultusunda, her yıl ocak ayı itibarıyla Asgari Geçim İndirimi Bordrosu düzenleyecek. Yıl içerisinde meydana gelen değişiklikler için ayrı bir bordro düzenlenebileceği gibi değişiklikler, aynı bordro üzerinde de gösterilebilecek. İşverenler tarafından hizmet erbabının ücret gelirlerinden kesilen gelir vergisinden mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarı, ücretliye o ayki ücretle birlikte nakden ödenecek. Aksi halde, asgari geçim indirimi, işverenler tarafından haksız yere yapılan bir mahsup işlemi niteliğini taşıyacak. Bu durumda, işverenler hakkında cezalı tarhiyat yapılacak. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ’ın verdiği bilgiye göre maaşlarda 90 YTL ’ye varan artış olacak. (AA) Sosyal Güvenlik Yasası yine ertelenecek 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe girecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ’nun yürürlüğü, bütçe kanununun maddelerinde verilecek bir önerge ile 1 Temmuz 2008 tarihine ertelenecek. Alınan bilgiye göre, kanunda değişiklik öngören tasarının görüşmelerinin yeni yıldan önce tamamlanamayacağı ihtimalinin ağırlık kazanması üzerine, kamuoyunda “Sosyal Güvenlik Kanunu ” olarak bilinen kanunun yürürlük tarihinin 3. kez ertelenmesi kararlaştırıldı. 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ’nın maddeleri görüşülürken verilecek bir önergeyle Kanunun yürürlük tarihi 1 Temmuz 2008’e ertelenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ’in bugün saat 11.00’de basın toplantısı düzenleyerek, konuyla ilgili alınan kararları kamuoyuna açıklaması bekleniyor. Sosyal Güvenlik Kanunu ; sağlık giderlerinin ödenmesi, emekli maaşlarının bağlanması, devlet memurları ile işçi statüsünde çalışanların emekli olmalarına ilişkin bir takım yeni düzenlemeler içeriyor. (AA) 2007-12-05 14:16:06 HO Tercüman

"Sosyal güvenlik reformunda ben bildim, ben ...
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Sosyal güvenlik reformunun Meclis komisyonundaki görüşmeleri başladı. Komisyonda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , tasarının çok kapsamlı ve katkıya muhtaç bir tasarı olduğunu belirterek, "Bizim olaya bakışımız, çok samimi ve net. Ben bildim, ben yaptım, anlayışıyla bir şeyi gerçekleştirme niyetinde değiliz" dedi. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası `nda değişiklik öngören kanun tasarısı , tali komisyon olan TBMM Sağlık , Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmeye başlandı. Milletvekillerine tasarı hakkında sunum yapan Çelik, taslağı, ilgili sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle paylaştıklarını vurgulayarak, "Sosyal taraflardan, 25 Ekim ile 18 Kasım arasında 198 öneri geldi. Bunların 71`i, o gün çalıştığımız taslakta yerini aldı ve değişiklik olarak yansıdı" dedi. sunumunun ardından tasarı üzerinde usul tartışması yaşandı. CHP `li milletvekilleri, tasarı üzerinde alt komisyon kurulmasını, AK Parti `li milletvekilleri ise sadece tümü üzerinde görüşme yapılmasını istedi. Komisyon ise AK Parti `li üyelerin önerisini kabul etti. 2007-12-07 01:55:53 Referans

Sosyal güvenlikte parçalı bulutlu tablo
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Sosyal güvenlik reformunun bu yıl bitmeden yasalaşacağı, bazı maddelerin Ocak ve Mayıs aylarında yürürlüğe gireceği belirtilirken, IMF`le 7`nci gözden geçirme için bütçenin yasalaşması beklenecek Devlet Bakanı Mehmet Şimşek , sosyal güvenlik reformunun bu yıl bitmeden yasalaştırılaca- ğını , bazı maddelerinin Ocak 2008`de, alt yapı çalışması gereken bazı maddelerinin de Mayıs 2008`de yürürlüğe gireceğini söyledi. Şimşek, dün öğleden sonra da TBMM `de bütçe görüşmeleri sürerken, kuliste sosyal güvenlik reformunun bazı maddelerinin 6 ay kadar erteleneceğini bildirdi. TEMMUZA ERTELENECEK Hükümet bütçenin maddelerine geçildiğinde bir önergeyle sosyal güvenlik reformunun bazı maddelerinin uygulamasını 1 Temmuz 2008`e bırakmayı planlarken, Bakan Şimşek, katıldığı TÜSİAD `ın "Türkiye Ekonomisi için büyüme stratejileri" konferansı sonrasında, sosyal güvenlik reformunun TBMM `nin ilgili komisyonların hala gündemine alınmaması konusuna açıklık getirdi. Şimşek, `Maalesef yasal sınırlamalar nedeniyle sistem çok uzun bir süre dengeye gelemeyecektir. Ama yine de uygulamaya koyacağımız bu reform, Türkiye `de önümüzdeki dönemlerde yapacağımız potansiyel üretimi artırıcı adımlar için gerekli mali imkanı oluşturabilecek nitelikte bir reformdur` dedi. Şimşek "IMF heyetini 7. gözden geçirme için davet edecek duruma geldik mi?" sorusu üzerine, "davet ettiğimiz de öğrenirsiniz" dedi. "Gözden geçirme bu yıl biter mi?" sorusuna "Bu yılın sonunda veya gelecek yılın başında tamamlanır" karşılığını veren Şimşek, "Ön koşul mu var?" sorusuna karşılık da "Bütçe meclisten bir çıksın hele" dedi. Şimşek, Merkez Bankası `ndaki 2 atamanın ne zaman yapılacağı yönündeki bir başka soruya "Şu anda Para Politikası Kurulu çalışıyor, atamalar zamanı geldiğinde yapılır" yanıtını verdi. ENFLASYON HEDEFİ ŞAŞTI `Bu sene aslında çekirdek enflasyon itibariyle ciddi bir başarı elde edilmişti` diyen Şimşek, enerji, emtia ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu ciddi bir şekilde hedeften uzaklaştırdığına işaret etti. Çekirdek enflasyona yoğunlaşmada fayda bulunduğuna işaret eden Şimşek, `Petrol fiyatları 50 dolarlardan 100 dolarlara çıkmıştır. Ama bunun tekrarlanmayacağını varsayarsak, enflasyondaki başarı aslında ortadadır. Yani orta dönemde Türkiye , düşük tek haneli enflasyonu gerçekleştirme hedefinde kararlı bir şekilde yoluna devam etmiştir` diye konuştu. ALİ BERAT MERİÇ / ANKARA 2007-12-05 02:12:20 Yeni Şafak

Sosyal Güvenlik Reformu Temmuz 2008`e kalıyor
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Kamuoyunda `Sosyal Güvenlik Reformu` olarak bilinen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı geçen hafta TBMM`ye sunuldu. Anayasa Mahkemesi `nin 22 maddesini iptal ettiği tasarının tekrar erteleneceğine yönelik söylentilere Devlet Bakanı Mehmet Şimşek açıklık getirdi. TÜSİAD `ın düzenlediği `Türkiye ekonomisi için büyüme stratejileri` konferansına katılan Şimşek, reformun yıl sonuna kadar yasalaşacağını; ancak bazı maddelerinin yürürlük tarihinin Mayıs 2008 olacağını duyurdu. Reformun önümüzdeki dönemin en önemli yapısal değişikliği olacağını belirten Şimşek, reforma rağmen sistemin dengeye oturmasının uzun süre alacağını vurguladı. 1 Ocak 2008`de yürürlüğe girecek kanunun yürürlüğü, Bütçe Kanunu `nun maddelerinde verilecek bir önerge ile 1 Temmuz 2008`e ertelenecek. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ise konferanstaki konuşmasında, makroekonomik alandaki başarılara rağmen, halen atılması gereken adımlar olduğunu söyledi. "İşsizlik, yurtiçi tasarruf açığı, bölgesel gelişim farklılıkları, kayıt dışı ekonomi, teknoloji ve innovasyonun yaygınlaştırılması gibi temel ekonomik alanlarda tıkanıklıklar ne yazık ki devam ediyor." diye konuşan Yalçındağ , önümüzdeki 6 yıllık dönemde ortalama yüzde 7,5 büyümenin, geride kalan son 5 yıla oranla çok daha zor olacağına dikkat çekti. TÜSİAD Başkanı, 2014 yılında Türkiye `de kişi başı gelirin AB ortalamasının en az yarısı kadar olmasının, üyelik sürecinde ülkenin eline güçlü bir koz vereceğini vurguladı. Hüseyin Sümer , Ankara 2007-12-05 01:41:50 Zaman

SSGSS’de ‘sosyal güvenlik’ hakkı 2
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Herkes sigorta kapsamına alınacak prim karşılığı olmayan sigorta hizmeti kaldırılacak! ‘Sosyal sigorta’ kavramı değişti Mevcut sisteme göre; sigortalılar prim ödeyerek, hastalık, analık, iş kazası ve meslek hastalığı, malûllük , işsizlik, yaşlılık ve ölüm sigortalarından; kendi hesabına çalışanlar yine prim ödeyerek, sağlık, malûllük , yaşlılık ve ölüm sigortalarından; devlet memurları malûllük , yaşlılık ve ölüm sigortalarından prim ödeyerek hastalık ve analık sigortalarından ise prim ödemeden (genel bütçeden) yararlanma hakkına sahip. Yeni yasa sosyal sigorta normlarını gelire göre iki kategoriye ayırdı. Birincisinde; kısa vadeli sigorta kolları kapsamında, hastalık, analık, iş kazası ve meslek hastalığı sigortaları; ikincisinde; uzun vadeli sigorta kolları kapsamında, malûllük , vazife malûllüğü, yaşlılık ve ölüm sigortaları yer alıyor. Kısa vadeli sigorta kolları için verilecek sağlık hizmetlerinin finansmanını Genel Sağlık Sigortası (GSS ) sağlayacak ve bu hizmetin sınırları Kurum tarafından belirlenecek. Eski yasalarda prim oranları 506 sayılı Yasa kapsamındakiler; prime esas kazancın yüzde 11’i kadar (yüzde 5 sigortalı, yüzde 6 işveren) hastalık primi, yüzde 1.5-7 arasında (tamamı işveren tarafından) iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi, yüzde 20-22 (yüzde 9 sigortalı, yüzde 11-13 işveren) malûllük , yaşlılık ve ölüm sigortası primi öderken; ayrıca analık sigortası için yüzde 1 (işveren), işsizlik sigortası için yüzde 4 (yüzde 1 sigortalı, yüzde 2 işveren, yüzde 1 devlet) oranında prim ödüyor. Toplam prim; prime esas kazancın yüzde 37.5-45 arasında (devlet yüzde 1, sigortalı yüzde 15, işveren yüzde 21.5-29). Bağ -Kur kapsamındaki sigortalılar gelir basamağı tutarının yüzde 20’si kadar isteğe bağlı sağlık primi, yüzde 20’si kadar da yaşlılık ve ölüm sigorta primi ödüyorlar. Emekli Sandığı kapsamındakiler için emekliliğe esas aylık tutar üzerinden toplam yüzde 36 (yüzde 16 iştirakçi, yüzde 20 kurum) prim ödeniyor. Yeni yasada prim oranları Hastalık ve analık sigortası herkes için zorunlu olurken, tüm çalışanlar için prim oranları aynı olacak. GSS için yüzde 5 sigortalı, yüzde 7.5 işveren hissesi olmak üzere prime esas kazancın yüzde 12.5’i oranında prim toplanacak. Yalnızca GSS ’ye tabi olanlar ise (bu kişiler muhtemelen düşük gelirliler olacak) yüzde 12 oranında primi kendisi ödeyecek. Memurlar adına emekliliğe esas aylık tutar üzerinden yüzde 12.5 (yüzde 5 memur, yüzde 7.5 devlet) prim GSS için yatırılacak. Prime esas kazancın yüzde 1-6.5 arasında (tamamı işveren tarafından) prim ödenmesi gereken iş kazası ve meslek hastalığı sigortası 5510 sayılı Yasa ile çalışan herkes için zorunlu hale gelmesine rağmen Anayasa Mahkemesi ’nin iptal kararı sonrasında taslakta uygulama memurlar yönünden kaldırıldı. Ancak, yeni düzenlemeye göre kamu çalışanları için vazife malullüğü ve ölüm aylığına karşılık olmak üzere kamu bütçesinden yüzde 5 ek prim aktarılacak. Uzun vadeli sigorta kolları zorunlu olmayacak ve herkesi kapsamayacak. Prime esas kazancın yüzde 20’si (yüzde 9 sigortalı, yüzde 11 işveren) oranında uzun vadeli sigorta primi (fiili hizmet zammı olan işlerde bu oran yüzde 12 kadar artabilir) ödenecek. Memurlar adına emekliliğe esas aylık tutar üzerinden yüzde 23.5 (yüzde 11 memur, yüzde 12.5 devlet) oranında prim uzun vadeli sigorta kolları için yatırılacak. Memurlar dışındakiler için ödenmesi gereken toplam prim oranları (işsizlik sigortası da eklendiğinde) prime esas kazancın yüzde 37.5-43 arasında (yüzde 15 sigortalı, yüzde 21.5-27 işveren, yüzde 1 devlet) değişmektedir. Eski ve yeni yasalar prim açısından karşılaştırıldığında 506 sayılı Yasa kapsamındakiler için hastalık primi oranları; yüzde 11’den yüzde 12.5’e çıkmıştır (sigortalı hissesinde yüzde 20, işveren hissesinde yüzde 16.6 artış). İş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi işveren lehine değişmiştir. Uzun vadeli sigorta kolları için ödenen prim oranları çalışanlar için aynı kalırken, işveren lehine yüzde 2 düşürülmüştür. Bağ -Kur kapsamındakiler için sağlık primi oranı düşmüştür, ancak “isteğe bağlı” özelliği nedeniyle emekli olanlar GSS ’den yararlanabilmek için geçmişe dönük prim ödemek zorunda kalacaklar. Bağ -Kur sigortalılarının uzun vadeli sigorta kolları priminde değişiklik olmadı. Emekli Sandığı kapsamındakiler; daha önce kesilen emekliliğe esas aylık tutar üzerinden değişmeksizin toplam yüzde 36 (yüzde 16 memur, yüzde 20 devlet) prim ödeyecek. 3816 sayılı Kanun kapsamındaki sadece GSS ’ye tabi olan yeşil kartlılar bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde; “Harcamaları, taşınır ve taşınmaz malları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak test edilecek her türlü gelirin aylık tutarı net asgari ücretin üçte birinden az olan kişiler” dikkate alınacak. Bugünkü rakamlar üzerinden hesap yaptığımızda, aylık geliri 140 YTL ’den az olanlar GSS hakkından yararlanacak. Aylık geliri 140 YTL sınırını aşanlar, prime esas aylık kazanç üzerinden 2007 rakamlarıyla aylık 70 YTL GSS primi ödeyecek. “En yaygın finansman modeli, özünde tahsis edilmiş vasıtalı vergi niteliğindeki sigorta primleri ile karşılanan sosyal sigorta sistemidir” vurgusunu yapan yasa gerekçesinden de anlaşılacağı gibi; siyasi iktidar, sosyal güvenlik hizmetinin maliyetini üzerinden atıp, sistemin finansmanını kişilere yükleyerek, toplanan primlere (ek vergiler) karşılık sosyal güvenlikten yararlanma hakkı getirecek yeni bir sistem kurguluyor. YARIN: Yeni yasa kimleri kapsıyor 2007-12-06 12:49:12 Evrensel

Çelik: Sizi değil gelecek kuşağı mezarda emekli edeceğiz
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Hükümet Sosyal Güvenlik `Reformu `nu gelen tepkiler üzerine kadameli olarak yürürlüğe sokmayı planlıyor. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , yasaya gelen tepkilerin `anlamadan, incelemeden yapıldığını` iddi ederken, daha büyük bir gaf yaparak "Hem şimdi emekli olanlara bir zararı yok ki bu yasanın" diyerek, yasayla gelecek kuşakların mezarda emekliliğe mahkum olacaklarını ifade etti. Daha sonra Sosyal Güvenlik `Reformu ` ile ilgili yasanın yürürlüğe konması hakkında kararlı olduklarını vurgulayan Çelik, yasanın bazı maddelerinin yürürlük tarihlerinin ise farklı farklı olabileceğini belirtti. Çelik, "Yürürlük tarihi, yasanın alacağı şekle göre bazı maddeler için 3, bazı maddeler için 5, bazı maddeler için 8`inci ayı bulabilir" dedi. MUHALEFETE AÇIK DEĞİL! Sosyal Güvenlik `Reformu `nu savunan Faruk Çelik , yasanın muhalefet etmeye açık bir konu olmadığını, konunun muhalefet etme aracı gibi düşünülmemesi gerektiğini öne sürerek, "Türkiye `nin geleceği, meydanlara taşınmamak" dedi. Tasarıyı TBMM `ye sevk etmeden önce, sosyal taraflarla yaptıkları görüşmelerde "konuyla ilgili ilgisiz" 198 öneri aldıklarını savunan Çelik, "Elimizdeki dosyada kim ne öneride bulunmuş tamamı mevcut. Hangileri hangi gerekçelerle taslakta yerini almış, hangisi almamış burada var. Getirilen önerilerden 71`i taslakta yerini almıştır" iddiasında bulundu. Meclis `e sevk edilen tasarıyla ilgili sosyal taraflardan esasa ilişkin herhangi bir teklif gelmediğini öne süren Çelik, eleştirilerin önemli bir bölümünün, basında yer alan haberler üzerinden yapıldığını savundu . YASA ARALIK `TA TBMM `DEN GEÇİRİLECEK Sosyal taraflarla önümüzdeki günlerde bir araya gelerek tasarının son şekliyle ilgili katkılarını isteyeceklerini bildiren Çelik, başta fiili hizmet sürelerinin kaldırılması gibi konuları da TBMM `de kurulacak alt komisyonda ele alabileceklerini anlattı. Çalışmaları yoğun şekilde sürdürdüklerini belirten Çelik, "Aralık ayının bu yasanın geçmesi için yeterli olacağını diye düşünüyorum" dedi. Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Birol Aydemir `in görevden alınıp alınmadığına ilişkin bir soruya karşılık da, Aydemir `in 12 günlük izne çıktığını, görevden alınması veya istifasının söz konusu olmadığını belirtti. "SSK `de bir Daire Başkanlığı görevinde iken hakkındaki iddialar nedeniyle yargılanan Hülya Özdemir `in, yargılama sürerken ilaç ödemelerine karar veren komisyonun başkanlığına getirildiği"ne ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine Çelik, komisyonunun nasıl oluşturulduğu, ne amaca dönük olduğunun değerlendirileceğini, bu konuda almaları gereken bir önlem varsa alacaklarını ifade etti. Çelik, bir soru üzerine, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği yasa taslağını da 2008 yılının ilk çeyreğinde parlamentoya göndermeyi amaçladıklarını kaydetti. HAK-İŞ BİLE ELEŞTİRDİ AKP `in arka bahçesi olduğu yönünde eleştirilen ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası `na karşı birleşen hemen bütün emek örgütleri ve meslek örgütleri arasında yer almayacağını ve eylemlere katılmayacağını açıklayan Hak-İş Konfederasyonu , 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nun hazırlanış şekli ve içeriğini kabul etmediklerini, bazı maddelerine yönelik itirazları bulunduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde yapılan genel kuruluna Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan `ın katıldığı Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu , kanun ile ilgili yeterli tartışma ortamı oluşmadan tasarının TBMM `ye sevk edilmesini eleştirerek, Sosyal Güvenlik `Reformu `nun, tüm vatandaşları kapsaması, norm ve standart birliği sağlayarak, herkese eşit hizmetler sunan tek bir sistem olarak hayata geçirilmesi gerektiğini savundu. Uslu, "Aksi takdirde bu bir reform değil, sosyal konsolidas-yondur, sosyal hakların geriletilmesi ve ötelenme-sidir" dedi. Birgün, 2007-12-06 09:58:08 Birgün

Banka emeklisi işyeri açabilir mi?
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
RESUL KURT Yazılarınızı star gazetesinden takip etmeye çalışıyorum. Sizler sayesinde edindiğim bilgilerle çevremdekilere yardımcı olmaya çalışıyorum, bunun için de ayrıca teşekkür ederim. Babam, bir bankadan emekli olduktan sonra kendi üzerine bir işyeri açıp elektronik eşya alım satım işini düşünmeye başladı. Sorum kısaca şöyle; babam lise mezunu ve 1999 yılında bankadan emekli oldu. Bir işyeri açara Bağ -Kur"a herhangi bir ödeme yapması gerekir mi? 5510 sayılı yasa yürürlüğe girerse babamın durumunu etkiler mi? Yusuf Baş Diğer emekliler gibi, banka emeklileri de işyeri açabilir ve ticari faaliyette bulunabilir. Ancak, Bağ -Kur Kanunu dışındaki diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık veya malullük aylığı bağlananlardan Bağ -Kur Kanunu kapsamında olmayı gerektiren bir faaliyette bulunanlar, çalışmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil, Bağ -Kur Kanununa göre belirlenen onikinci gelir basamağının % 10"u (68,75.-YTL ) oranında sosyal güvenlik destek primi öderler. Bu şekilde sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler Bağ -Kur kanununa göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmemekte, sigortalılara toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve 2829 sayılı " Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun " hükümleri de uygulanmamaktadır. Ayrıca, sosyal güvenlik destek primi ödenen süreler yaşlılık aylığında herhangi bir artışa yol açmadığı gibi diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından emekli olup diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlanan ve Bağ -Kur"a destek primi ödeyenler için ikinci bir yaşlılık/malullük aylığı bağlanması da mümkün bulunmamaktadır. Bağ -Kur destek primi için Bağ -Kur müdürlüğüne müracaat edilerek örneği Bağ -Kur müdürlüklerinden temin edilebilecek matbu olarak hazırlanmış bulunan talep dilekçesi ile SGK Bağ -Kur müdürlüğüne başvurmanız gerekmektedir. 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışanlar (eski ifadeyle Bağ -Kur"lular) için sosyal güvenlik destek primi oranı almakta oldukları aylıklarının % 15"i olarak öngörülmüştür. 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra sosyal güvenlik destek primine tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilecektir. Emeklinin çalışması yasaklanıyor mu? Ben emeklilik hakkımı almama rağmen hala SSK "lı olarak bir işyerinde çalışmaktayım. Yeni çıkacak sosyal güvenlik reformuna göre emekli olanlar tekrar herhangi bir yerde çalışamayacak mı? Bu tarihten önce emekli olmam benim için avantaj olur mu? Ramazan Keleş Sosyal Güvenlik Reformu ile ilgili olarak kamuoyunda yanlış anlaşılan konulardan birisi de emeklilerin çalışmasıyla ilgilidir. Gerek halen sigortalı olarak çalışanlar ve gerekse de sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık aylığı alanlar sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabileceklerdir. Bunların çalışmaya başlamaları halinde emekli aylıklarının kesilmesi söz konusu değildir. Ancak, sosyal güvenlik reformu olarak adlandırılan 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilmesi öngörülmektedir. Bunlardan çalıştıkları süre zarfında prime esas kazançları üzerinden kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır. Yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara yazılı istek tarihini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanacaktır. 2007-12-06 07:52:10 Star

SON 375 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Sosyal Güvenlik Reformu üçüncü kez erteleniyor- Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Kasım-Aralık 2007 Sahteciliğe karşı ilaçlar tüketiciye kadar izlenecek Apne hastaları SGK"dan şikayetçi Emeklilerin yüzde 60`ı mevcut emeklilik yaşının altında Sosyal devlet kömüre kaldı İşverene prim artışı şoku: İndirimden önce bindirim... Uslu`dan Sosyal Güvenlik Eleştirisi Faruk Çelik`ten Eleştirilere Yanıt Sosyal güvenlik bu yıl yasalaşacak Sosyal Güvenlik Tasarısına Tepkiler Sosyal güvenlik Ağustos"u bulabilir Sosyal Güvenlik geçerse Türkiye"nin notuna yansır Sosyal Güvenlik"e üçüncü "erteleme" Sosyal güvenlik geçerse kredi notunuz da yükselir Sosyal Güvenlik Kanunu`na erteleme Sahteciliği önlemek için ilaç takip sistemi geliyor 70 milyar dolarlık bütçeyi kim bırakmak ister? Sosyal Güvenlik Yasası`na Erteleme Meclis`te bütçe görüşmelerine sert polemikler damgasını vurdu Sosyal güvensizlik reformu tartışılıyor SSGSSKT Sosyal güvenlik reformu kademeli olarak yürürlüğe girecek Çelik: Sosyal Güvenlik"te bazı maddeler ocakta da yürürlüğe girebilir Sosyal güvenlik reformu için 3 aşamalı uygulama SSK`lıya kapıyı kapatma hazırlığı "Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez" "Eğer kazanamıyorsa, taviz verir" "İlk önce anlaşılmayı isterler" "Kazan / kaybet anlayışı hakimdir" "Acil olan şeyi en önce yaparlar" "Açık bir hedefle çalışmazlar" "Tepkiseldirler" Hugo Chavez, ABD'yi tehdit etti Stalin'in gözü de Türkiye'de imiş... İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu meslek dalları Acilen 400 bin eleman aranıyor! Melih Arat, bu kez etkisiz insanların 7 ortak özelliğini yazdı. 'Sezer, atamak için CHP'li arıyordu' Karttan para çeken bu haberi iyi okusun Castro, Chavez'i uyardı: Kendini kolla Kürtler şerefli kardeş, PKK şerefsiz örgüt 99 YTL’ye Atatürk süveteri Uçak 10 saat içinde 5 sefer yapmış Acemi sürücülere müjde Stajyer yetimin aylığı kesilemez Emeklilik veya toptan ödeme seçeneği arasında karar vermek Muayene parası ve yatan hasta katkı payı da başlıyor Sağlıkta fark mı yoksa katkı payı mı baslıyor? Malul aylığı alan çalışamaz Nüfusun yarısı emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor Değerli Blogcular bize sitenizde link vererek ziyaretçilerinizin SOSYAL GÜVENLİK konusunda bilinçlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.... Bir okurdan Ali TEZEL'e tebrik İşte Isparta'da düşen uçağın resmi Türkiye'nin 21 önemli uçak kazası Feci kazanın tanıkları o anı anlattı İnternet ucuzluyor: ADSL'de yeni indirim müjdesi geldi EL CEZİRE: Kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti. LE MONDE:“Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı. CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü. Kaza dünyada flaş haber oldu Sizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Korkunç şüphe: Uçak düşürüldü mü? 57 kişinin öldüğü korkunç kazada hayatını kaybedenlerin arasında önemli kişiler varmış Mali Müşavir ve Sosyal Güvenlik Genç Astsubaydan Sitem Bağ-kur'dan emekli olanlar SSK'dan yetim aylığı alamazlar-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Uçağa binmedi, ölümden döndü Eğer memurluktan bu gün istifa etsem hizmetimi SSK'ya aktarma şansım var mıdır?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Yeni Çağ: AKP, emeklinin maaşını kesiyor İşte madde madde sağlıkta devrim SSK"lı işçiye çeyiz parası (evlenme yardımı) verilmez Sizce Bağ-kur'dan mı yoksa SSK'dan mı emekli olsam iyi olur?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bağkur borcumdan kurtulmak için ek 19. maddeden yararlanmak istiyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist SON 300 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Emeklilerin yüzde 60`ı mevcut emeklilik yaşının altında
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı`nın hazırlanış sürecinde, her kesimin görüşlerinin gözönünde bulundurulduğunu belirterek, ``Şimdi bu noktada hiç kimse bu tasarı, `yangından mal kaçırır gibi parlamentoya gelmiştir, çok acele bir şekilde çıkartılmıştır` diyemez`` dedi. Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu `nda düzenlenen Türk-İş 20. Genel Kurulu `nun açılışında yaptığı konuşmada, Türk-İş`in, Türkiye `de emek hareketinin, çalışma şartlarının, çalışanların haklarının korunmasında, mevcut noktalara taşınmasında tarihi katkıları olduğunu söyledi. Sosyal güvenlik sistemine de değinen Erdoğan, geçmiş iktidarlar döneminde yapılan hataların, popülist uygulamaların, Türkiye `ye çok ağır bir bedel ödettiğini belirti. Erdoğan, şunları kaydetti: ``Bugün çalışan her iki kişiden biri, bir emeklimizi finanse etmek için çalışıyor. Yani Türkiye `de her iki çalışana bir emekli düşüyor. 1960 yılında 24 çalışana 1 emekli düşerken, süreç içerisindeki savurganlık, sorumsuzluk nedeniyle 2 çalışana 1 emekli seviyesine gelinmiştir. Bunu Türkiye uzun süreli taşıyamaz, bu bedeli uzun süre ödememiz mümkün değildir. Bunun standardı dünyada 4 çalışana 1 emeklidir. Bizim de bu dengeyi tutturmamız artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Dikkat edin şu anda emeklilerimizin yüzde 60`ı mevcut emeklilik yaş sınırının altındadır. Yani çalışabilir yaşta olan milyonlarca vatandaşımızdan prim almak yerine emekli aylığı ödüyoruz. Bununla kalıyor mu? Hayır. İkinci bir iş, ama o ikinci iş kayıt dışı iş.`` -``EMEKLİ AYLIKLARINDA İYİLEŞTİRMELER YAPTIK``- Erdoğan, emeklilere milletin vefa borcu olduğunu, emeklilerin, yıllarca çalıştıktan, emek sarf ettikten sonra artık insanca bir yaşam standardına kavuşmayı hak ettiklerini, emekli aylıkları konusunda hükümet olarak imkanların çok üzerinde iyileştirmeler yaptıklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan , 2002 yılından bugüne kadar SSK emekli aylığını yüzde 113, tarımdan Bağ -Kur emeklisi olanların aylığını yüzde 334, memur emekli aylığı yüzde 90 ve 65 yaş aylığını da yüzde 229 oranında arttırdıklarını belirterek, yapılan iyileştirmeleri yeterli bulmadıklarını ve zaman içerisinde aylıkları daha iyi yerlere getireceklerini söyledi. -``BU ÜLKEDE DOĞAN SİGORTALI OLARAK DOĞACAKTIR``- Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir hale getirmek zorunda olduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan , sözlerini şöyle sürdürdü: ``Bu noktada bir düzenleme yapacağız. Çalışmalarımız da devam ediyor. Getirdiğimiz yeni düzenlemeyle geliri asgari ücretin üçte birinden az olanların genel sağlık primleri Hazine tarafından karşılanacaktır. 18 yaş altındaki herkes prim borcu, sigortalılık ve benzeri hiçbir şart aranmaksızın sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir. Yani, bunun anlamı şudur; Bu ülkede doğan sigortalı olarak doğacaktır. Bu sosyal güvenlik sisteminde kelimenin tam anlamıyla bir devrimdir. Sosyal devlet, sosyal koruma da işte bu şekilde olur. Yani demokratik, laik sosyal bir hukuk devletinin gereği budur. Vatansızlar ve sığınmacılar dahil Türkiye `de genel sağlık sigortası kapsamında bulunmayan hiç kimse kalmayacaktır. Anayasa Mahkemesi `nin iptal gerekçelerini dikkate alarak ama reformun norm ve standart birliği amacına da uygun yeni bir tasarı hazırlandı. Bu tasarı, 25 Ekim 2007`de toplanan Üçlü Danışma Kurulunda sosyal taraflara sunuldu. Siyasi parti gruplarına, üniversitelere ilgili kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluşlarına gönderilerek, görüşleri istendi. Bu süreçte işçi, işveren ve memur konfederasyonları başta olmak üzere meslek örgütlerinden, sivil toplum örgütlerinden ve kamu kurumlarından alınan görüşler hazırlanan tasarıya yansıtılmıştır. Dolayısıyla her kesimin katkı ve katılımlarını esas alan bir süreci işlettik.`` Başbakan Erdoğan , gelen tüm görüş ve öneriler ışığında tasarıya son şekli verildiğini, Bakanlar Kurulunun bilgisine sunularak, TBMM `ye gönderildiğini anımsattı. Erdoğan, ``Şimdi bu noktada hiç kimse bu tasarı, `yangından mal kaçırır gibi parlamentoya gelmiştir, çok acele bir şekilde çıkartılmaktadır` diyemez. Her şey kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir. Tüm sosyal tarafların görüşlerine başvurulmuş, bu görüşlerden de büyük ölçüde yararlanılmıştır. Her şey bu şekilde gayet ciddiyetle ele alınarak, bir sona doğru gidiyoruz`` diye konuştu. Zaman zaman tasarıyı eleştirenlerin bulunduğunu belirten Erdoğan, ``Ancak, bakıyoruz ki tasarının, kapağını dahi açmamışlar, incelememişler. Anayasa tartışmalarında olduğu gibi hiç aklımızın ucundan dahi geçmeyen şeylerle yargılandığımız gibi. Az önce TBMM Başkanımızın ifade ettiği gibi, öyle şeyler konuşuldu ki hiç gündemimizde olmayan anayasayı dahi, taslağı dahi görmemiş olanların yaklaşım tarzları. Bunlar hep üzücü şeyler. Enerjimizi bu tür bilmediğimiz, görmediğimiz taslaklar üzerinden yapmamalıyız`` diye konuştu. Öte yandan, Başbakan Erdoğan `ın konuşmasının sonlarına doğru salonun üst katında bulunan bir işçi, Erdoğan`a seslendi. Başbakan Erdoğan `a sorununu anlatmak istediğini belirten İsa Çakmak adlı işçi, Erdoğan`ın talimatı üzerine korumalar tarafından oturduğu yerden alınarak Başbakan`ın yanına götürüldü. Daha sonra Başbakan Erdoğan `ın bu kişiyle bir süre görüşerek sorununu dinlediği öğrenildi. TCDD Genel Müdürlüğü `nde geçici işçi olarak çalışan Çakmak `ın, Başbakan Erdoğan `a, geçici işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili çalışmanın dışında tutulduğunu, kendisinin de aralarında bulunduğu bir grup işçinin kadroya alınmasının ``bürokratlarca engellendiğini`` ileri sürdüğü ifade edildi. Erdoğan`ın Çakmak ile görüşmesi sırasında yanlarında bulunan Demiryol -İş Sendikası Genel Başkanı Ergun Atalay , Çakmak `ın da aralarında bulunduğu işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili bir sorun olmadığını, bu konudaki gecikmenin yürütülen çalışmalardan kaynaklandığını, bu bilgiyi Başbakan Erdoğan `a da aktardıklarını söyledi. 2007-12-06 14:09:50 Zaman

Sosyal devlet kömüre kaldı
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Hükümet sosyal devlet anlayışını kendi ideolojik bakış açısıyla yorumylayarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bütçeyi buna göre tasarlıyor. 2008 bütçesine ilişkin maraton önceki gün Meclis Genel Kurulu `nda başladı. İki hafta boyunca devam edecek olan bütçe görüşmelerinin ilk gününde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan `ın verdiği rakamlar, hükümetin "sosyal devlef`ten ücretsiz kömür ve kitap dağıtımını anladığını ortaya koydu. 60. hükümetin bütçesini "sosyal yönü güçlü bütçe" sözleriyle savunan Başbakan Erdoğan buna örnek olarak ise 2008 yılında yapılacak ücretsiz kömür dağıtımı ve kitap yardımını gösterdi. Erdoğan`ın sözleri, 2009 yılında yapılacak yerel seçimler öncesinde hükümetin en önemli seçim yatırımlarından birinin, yaklaşık 5 yıldır uygulanan ücretsiz kömür dağıtımı olacağının da işaretini verdi. 232 MİLYONLUK ÜCRETSİZ KÖMÜR İşsizliği çözemeyen, çalışanların tepkilerine rağmen, emekçiler aleyhine düzenlemeler öngören Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısını IMF `nin istekleri doğrultusunda hazırlayan, gerek kamu çalışanlarına gerekse asgari ücretliye verilecek zam oranlarında "sosyal devlet" ilkesini göz ardı eden AKP hükümeti, muhalefetin "sadaka kültürünün yaygınlaşmasına neden olduğu eleştirilerine rağmen, 2008 yılında, varoşlarda AKP `li belediyeler aracılığıyla 232 milyon YTL `lik ücretsiz kömür dağıtacak. Hükümet, ücretsiz kömür yardımının yanı sıra ilkokul ve liselerde ücretsiz kitap yardımını 2008 yılında da sürdürecek. Bunun için de bütçeye 290 milyon YTL ödenek konuldu. MAAŞLARA İLGİNÇ SAVUNMA Bütçe konuşmasında, kamu çalışanlarının maaşlarına da değinen Erdoğan, göreve geldiklerinde memuru, işçiyi, emekliyi, Bağ -Kur`luyu enflasyona ezdirmeyeceklerini söylediklerini ve ezdirtmedikleri-ni savundu. En düşük devlet memuru maaşının 2002 Aralık ayında 392 YTL olduğunu, bu rakamı 2007 Aralık ayında 843 YTL `ye çıkardıklarını belirten Erdoğan, bu dönemde en düşük memur maaşının yüzde 115 oranında arttığını kaydetti. Erdoğan, 5 yılda kamu çalışanlarına yapılan zammı ise "Maaşlar enflasyon oranında artmış olsaydı, bugün en düşük memur maaşının 631 YTL olması gerekirdi" sözleriyle savundu. 2008 yılında kamu çalışanlarının maaşlarında yapılacak zam oranlarına ilişkin de bilgi veren Başbakan, 2008 Ocak ayında en düşük memur maaşının 887 YTL , Temmuz ayında ise 925 YTL olacağını belirtti. Erdoğan, 2008`de en düşük memur maaşının yüzde 10.5, ortalama memur maaşının yüzde 7.6 ve en yüksek memur maaşının ise yüzde 4.1 oranında artacağını bildirdi. Erdoğan, net asgari ücretin 184 YTL `den 419 YTL `ye yükseldiğini dile getirirken en düşük SSK emekli aylığının da yüzde 33.8 oranında arttığını söyledi. EVRIN GÜVENDİK ANKARA 2007-12-06 09:58:07 Birgün

İşverene prim artışı şoku: İndirimden önce bindirim...
07 Aralık 2007 Cuma, 19:10:32
Uzun süredir SSK primlerinde 5 puanlık indirim bekleyen işveren yeni sosyal güvenlik reformuyla hayal kırıklığına uğruyor. Meclis `te görüşülmeye başlayan yeni tasarı birçok sektörde işverenin prim yükünü 2-4 puan artırmayı öngörüyor. Hükümetin programında yer alan 5 puanlık SSK işveren prim indiriminin bekleyen iş dünyası, yeni sosyal güvenlik reformuyla, çeşitli sektörlerde 2-4 puan arasında değişen prim artışlarıyla karşılaşacak. Reform taslağında yer alan 80. ve 40. maddelerle birçok sektörde işverene ilave prim artışı getiriliyor. İlave prim artışının belli sektörlerde 4 puana kadar çıktığı belirtilirken, birçok sektörde 2.5-3.5 puan arasında bir prim artışının kaçınılmaz olduğunu vurgulanıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi `nde dün görüşmeleri başlayan sosyal güvenlik reformu tasarısı, tartışılmaya devam ediyor. Tasarıda yer alan bazı maddelerle, işverenin prim yükünün artacağına dikkat çekiliyor. Buna göre, tasarıda yer alan 40. madde ile bazı sektörlerde fiili hizmet zammı uygulaması kaldırılırken, birçok yeni sektörde ise bu uygulama başlatılıyor. Taslağın yasalaşmasının ardından kurşun ve arsenik işleri, cam fabrika ve atölyeleri, civa üretimi, çimento fabrikaları, kok fabrikaları, termik santrallar, alüminyum, demir çelik döküm fabrikaları, asit üretimi yapan fabrika ve atölyeler, yeraltı işleri ve radyoaktif maddelerle yapılan işlerde "fiili hizmet zammı" uygulamasına geçilecek. Yetkililer söz konusu tazminatın geçerli olduğu sektörlerde işverenin prim yükünün 2 puan artacağını belirtiyor. İkramiye ve primler hesaba giriyor Kaynakların verdiği bilgiye göre, tasarının 80. maddesi de işverenler için ortalama 1.5-2 puanlık SSK prim artışını öngörüyor. Maddeye göre tasarının yasalaşmasının ardından, çalışana maaş dışında prim veya ikramiye olarak yapılan ödemeler de, o ayın prime esas kazanç hesabına dahil edilecek. Ancak dahil edilen rakamla birlikte, o ay için prime esas kazanç prim tavanı aşılıyorsa; aşan kısım diğer ayların "prime esas kazancına" dahil ediliyor. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, şu anda prime esas kazançta tavan 3 bin 800 YTL düzeyinde bulunuyor. Net 1.500-2 bin YTL düzeyinde maaş alan bir çalışana prim veya ikramiye adı altında ek bir ödeme yapıldığında tavanın aşılacağına dikkat çeken yetkililer, artan rakamın da diğer ayın prime esas kazançlarına ekleneceğini belirtiyor. Bu yolla, işverenin prim yükünün de ortalama 1-2 puan arttığını kaydeden yetkililer, "Birçok işletme bu düzenlemeden olumsuz etkilenecek" bilgisini verdi. Sosyal güvenlik tasarısıyla prim yükü artacak olan işverenler bir süredir, hükümetin seçim vaadi olan SSK işveren primlerindeki 5 puanlık indirimin takvimlendirilmesini bekliyor. Hükümet programında da yer alan düzenlemeye için, 2008-2012 yıllarına dönük olarak hazırlanan eylem planında da yer verilldi. Planda, 2008 yılı son çeyreğinde yasal düzenlemenin yapılması, 2009 yılında da 5 puanlık indirimin yürürlüğe girmesi öngörüldü. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da, geçtiğimiz günlerde SSK primlerindeki 5 puanlık indirimin yapılacağını belirtirken, "Bu indirim rakamlara yansımazsa, yeniden bindiririz" değerlendirmesinde bulunmuştu. Mevcut durumda

Sosyal Güvenlik Reformu üçüncü kez erteleniyor- Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Kasım-Aralık 2007
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Ali ÖZTÜRK Ekonomist TEKSKON Dergisi Kasım-Aralık 2007 Sosyal Güvenlik Yazısı Sosyal Güvenlik Reformu üçüncü kez erteleniyor... Reform 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girmesi beklenirken Anayasa Mahkemesinin bazı maddelerini iptal etmesinin ardından önce 1 Temmuz 2007'ye sonra da 1 Ocak 2008'e ertelendi. Yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ''Sosyal güvenlik reformu Kasım ayının ikinci yarısı komisyona sevk edilecek. Komisyonda da Kasım sonu ele alınır. Aralık ayının ilk haftasında Meclis Genel Kurulu'na gelir. Yürürlük tarihininse teknik gerekçelerle Nisan ayının sonu Mayıs ayınını başı gibi olacağını tahmin ediyoruz'' diyor. Böylece sosyal güvenlik reformumuz üçüncü bir ertelemeyle Mayıs 2008'e kalıyor. Reformun ikide bir ertelenmesi ise en çok SSK'da olduğu gibi 900 günden ölüm aylığı almak isteyen Bağ-kur ve Emekli Sandığı mensuplarını hayal kırıklığına uğratıyor. Fakat aşağıdaki alt başlıkta belirttiğim gibi yeni hazırlanan reform taslağı meclisten geçerse bu artık mümkün olmayacak. SSK'da 900 Günden Ölüm Aylığı Uygulaması Kalkabilir... Değerli okurlar bilindiği üzere SSK daha önce ölmüş olan sigortalıların hak sahibi eş ve çocuklarına ne zaman öldüğüne bakılmaksızın 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 günlük yani 2,5 yıl ödenmiş primle ölüm aylığı bağlıyor. Bu uygulamaya ilgi o kadar yoğun oldu ki on binlerce kişi ölüm aylığı almaya hak kazandı. Halihazırdaki duruma göre ölüm aylığı için SSK 2,5 yıl, Bağ-kur 5 yıl , Emekli Sandığı 10 yıl ödenmiş hizmet şartı arıyor. Eğer yeni sosyal güvenlik reformu yasa tasarısı olduğu gibi meclisten geçerse; kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahipleri için ölüm aylığı SSK, Bağ-kur ve Emekli Sandığı mensubu olan herkese ''En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi'' ödeme şartına bağlanacak. Bu durumda SSK'lılar 900 günden ölüm aylığına hak kazanma konusunda avantaj kaybederken şimdiki kanuna göre 3600 günden ölüm aylığına hak kazanabilen Emekli Sandığı mensupları 1800 güne indiği için karlı çıkacak. Bağ-kur sigortalıları içinse hem şimdi hem de reform yasası çıktığında 1800 gün şartı arandığından değişen bir şey olmayacak. SGDP Sosyal Güvenlik Destek Primi Kademeli Olarak Uygulanacak. SGK tarafından hazırlanan reform taslağına göre emekli olduğu halde vergi mükellefi olanlarla yani Bağ-kur kapsamına giren emeklilere yaşlarına göre SGDP kesintisi uygulanacak. Buna göre; 55 ve altındaki yaşlarda olan emeklilerden aylık prime esas kazancın yüzde 16'sı; 56 ve üstü yaştaki emeklilerden ise aylık prime esas kazancın yüzde 14'ü sosyal güvenlik destek primi olarak kesilecek. Ali Tezel'e de her şeyi yazdırmıyorlar... Sosyal güvenlik alanında hiç kuşkusuz en büyük üstat Ali Tezel. O bir fenomen. Hep fildişi kulelerinden yazıyor diye kendisine gıpta ederdim. Fakat son yaşanan olaylardan sonra O'nunda ayağına birilerinin basabildiğini hep beraber gördük. Ali Tezel'e mevcut bir uyanıklığı kamuoyu ile paylaştığı için ayıp edildi. Aslında kanuni bir uyanıklıktı bu. 1 Ocak 2000 tarihinden sonra emekli aylığı bağlama yöntemi değiştirildi. Eskiden emekli olup düşük emekli maaşı alanlar emekli maaşını kestirip yeniden işe girerek birkaç gün çalışıp yeniden emeklilik başvurusunda bulunuyor, yeni bağlanan emekli maaşına ülkenin gelişme hızındaki artış yani refah payı yansıtılınca da vatandaşın maaşı eskiye oranla %40'lara varan oranda artıyordu. Bunu herkes bilmiyordu ama bilenler uyguluyor emekli maaşlarını artıyordu. 10.500 kişi bundan yararlandı. Ali Tezel herkes bilsin ve faydalansın istedi. Engellediler. Hem kanunu değiştirdiler hem de Ali beyi grup başkanlığı görevinden aldılar. Fakat şu da bir gerçek ki kaç vatandaş SGK Başkanını veya SSK genel müdürünü tanır? Ali Tezel herkes tarafından tanınıyor ve seviliyor. Çünkü vatandaşa faydalı bir iş yapıyor. O'nu gerek kurum içinden gerekse dışından popüler olduğundan dolayı çekemeyenlerin olduğunu dile getirmeye gerek yok. Bu dünyanın her yerinde böyle. Çok başarılı adamları birileri hep çelmeliyor. Haksız yere emekli aylığı aldığı tespit edilenlerin aylıkları kesiliyor. SSK, Bağ-kur ve Emekli Sandığının birleşmesiyle otomasyon sisteminin uygulanmaya başlatılmasının ardından bu üç kurumdan haksız yere maaş alanlar bir bir tespit edilerek aylıkları kesiliyor. Karmaşık sosyal güvenlik sistemimiz masum sigortalıları hak ve yükümlülüklerini bilme ve talep etme açısından mağdur ederken uyanık kötü niyetli vatandaşı bir bakıma ödüllendiriyordu. Bu tespitin ne kadar doğru olduğunu ise; 79.433 kişinin otomasyondan sonra haksız yere maaş aldığının ortaya çıkarılması ve bu kişilerin aylıklarının kesilmesi tescil etti. 30 kişiyi sahte evraklarla emekli yapan SSK dolandırıcıları yakalandı... Kurdukları paravan turizm ve temizlik şirketleriyle vatandaşlara emeklilik vaat eden bir şebeke İstanbul'da yakalandı. Söz konusu çetenin 30 kişiyi sahte evraklarla emekli ettiği aynı şekilde 26 kişi içinde iş göremez raporu aldığı öğrenildi. Evet yanlış okumadınız tam 1.613 sahte sağlık karnesi de operasyonda ele geçirildi. Başka bir gazeteye göre ise zanlılar sahte evraklarla 13 ayrı şirket kurmuşlar ve bu işyerlerinde 1.250 kişiyi çalışıyor gösterip bu kişilerin yakınlarına sağlık karnesi almışlar. SGK'nın bu dolandırıcılık olayın zararı 925 bin YTL yani eski parayla 925 milyarmış. Ulusal basına yansıyan bu haberlere yorum yapmak istiyorum. Değerli okurlar insan nasıl olur da sahte evraklarla birilerinin kendisini emekli yapmasını kabul edebilir? Buna inanamıyorum. Ya halkımız çok çaresiz son çare böyle bir çıkmaz yola umut bağlayıp sahte de olsa emekli olmayı kabul ediyor ya da kendini çok uyanık ve akıllı zannediyor. Bu resmen ahmak uyanıklığı... Ey kendini uyanık zanneden ahmaklar bak nasıl tespit edildiniz şimdi sizden aldığınız o paraları bakın nasıl geri alacaklar. Oh olsun size... Böylelerine zerre kadar acımayın değerli okurlar bunlar akıllarınca SGK'yı dolandırdıklarını sanıyorlar ama asıl dolandırdıkları 70 milyonluk Türkiye'dir. Resmi Nikahı Olmayanlara 900 Günden Maaş Bağlanır mı? Özellikle; SSK'da 900 günden ölüm aylığı bağlanmasının ardından bu tip sorular çoğalmaya başladı. Bir Mali Müşavir okurumuz; ölen bir sigortalıdan çocuklarının ölüm aylığı aldığını ancak resmi nikahı olmadığı için çocukların anasının maaş alamadığını belirterek ne yapmaları gerektiğini soruyor. Çocuklar babalarının üzerine nüfusa kayıtlı ise ölen babalarından dolayı ölüm aylığı alırlar. Ancak medeni kanunun kabulünden sonra imam nikahlı anne ; her ne kadar o çocukların nüfusta annesi olarak gözükse de ölen sigortalı ile resmi nikah bağı olmadığından ölen kişiden dul aylığı alamaz. Sorularınıza Cevaplar... Acaba geçmişe dönük bir borçlanma söz konusu olabilir mi? Ali bey merhaba. Sizi BURSA BEBE ÇOCUK GİYİM DERGİSİ ve internette dolaşırken gördüğüm sitenizden takip etmekteyim. Babam 11.08.2003 tarihinde vefat etti. SSK'dan sadece 175 gün ödenmiş primi var. Askerlik borçlanması yaptırmak için müracaat ettim fakat 20 ay askerlik yaptığından ( 20*30=600) + 175 = 775 güne ancak ulaşabiliyorum. Bu da anladığım kadarıyla anneme ölüm aylık bağlanması için yeterli bir rakam değil. Babamın şöylede bir durumu var. Kendisi 1979-81 ve 1983-1987 aralıklarında iki ayrı iş yeri açmış ve çalıştırmış . Fakat Bağ-kur kaydının olmadığını biliyoruz. Acaba geçmişe dönük bir borçlanma söz konusu olabilir mi? Eğer mümkünse nerelere nasıl başvurmam gerekiyor ve hangi evrakları ayarlamam gerekiyor? Yardımcı olabilirseniz memnun olurum. Saygılar. Yıldız Etiket Ölen kişinin hak sahiplerinin SSK'dan ölüm aylığı alabilmesi için sigortalının öldüğünde SSK'lı olması ve 5 yıllık sigortalılık süresi+900 gün prim koşullarını taşıması gerekiyor.Askerliği borçlansanız bile 775 günde kalacağından bu durumda ölüm aylığına hak kazanamazsınız. İkinci olarak ''Babam 1979-81 ve 1983-1987 aralıklarında iki ayrı iş yeri açmış ve çalıştırmış . Fakat Bağ-kur kaydının olmadığını biliyoruz. Acaba geçmişe dönük bir borçlanma söz konusu olabilir mi?'' diye soruyorsunuz. Bir defa babanızın sağlığında bile bu yılları borçlanabilmesi için ''1979-81 dönemi için 20.4.1982 öncesinde Bağ-kur kaydının olması gerekiyordu. 1983-1987 döneminin borçlanılması içinse 4.10.2000 öncesi Bağ-kur kaydının olması lazımdı. Babanızın Bağ-kur kaydı olmadığını sorunuzda belirtmişsiniz. Dolayısıyla bu günkü SSK ve Bağ-kur kanunlarına göre ölüm aylığı almanız mümkün görünmemektedir Emekliyim vergi mükellefi olacağım.‏ Sayın Ali Öztürk; internette bir siteden isminize ulaşmış bulunmaktayım. Emekli sandığından emekli olan bir kişiyim. Tüccar basit usulde vergi mükellefi olacağım. Benim Bağ-kur'lu olma zorunluluğum var mıdır? Bağ-kur'a düzenli olarak herhangi bir prim yada başka ad altında ödeme yapmam gerekiyor mu? Bağ-kur'a mail gönderdim, cevap alamadım. Teşekkürler. Hüseyin Akkuş Hüseyin bey emekli olduğunuz halde vergi mükellefi olursanız SGDP sosyal güvenlik destek primi ödemek durumundasınız. Siz Emekli Sandığından emekli olduğunuz için bağlı bulunduğunuz vergi dairesinden alacağınız vergi kaydınızı gösteren İB formu ile Bağ-kur'a gidiniz emekli olduğunuzu ve SGDP için kendinizi bildirmek istediğinizi söyleyiniz. Size Bağ-kur dışındaki kurumlardan (SSK, Emekli Sandığı ) emekli olup SGDP ödeyecekler için ''Kimlik bilgilerim yukarıda belirtilmiş olup, 1479 sayılı Kanunun Ek 20. maddesi gereğince 12. gelir basamağının %10’u oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyeceğimi arz ederim.'' şeklinde biten matbu bir beyan dilekçesi imzalattırıp başvurunuzu kabul edeceklerdir. Bundan sonra da Bağ-kur'a yaklaşık 69 YTL SGDP ödeyeceksiniz. Emeklilik ve diğer hususlardaki sorularınız için aliozturk.tr@hotmail.com adresine mesaj gönderebilirsiniz. Sorularınız yanıtlanacaktır. Lütfen TEKSKON BEBE ÇOCUK GİYİM DERGİSİ okuru olduğunuzu belirtiniz… Not: Bu yazı 12 Kasım 2007 tarihinde yazılmıştır.

Sahteciliğe karşı ilaçlar tüketiciye kadar izlenecek
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
SAHTE ilaçlara karşı dünyada ilk kez Türkiye "de kapsamlı takip sistemi kurulacak. Toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit eden sahte ilaca karşı önlem olarak Sağlık Bakanlığı "nca geliştirilen ilaç takip sistemi projesini destekleyen ilaç sektörü, sistemin pilot uygulamadan sonra hayata geçirilmesini öneriyor. Sağlık Bakanlığı pilot uygulama yerine geçiş süresi verilmesini planlıyor. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Gümrükçüoğlu , ilaç takip sisteminin hem Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ) hem de vatandaşların bedelini ödeyecekleri ilaçlar için uygulanacağını söyledi. Her ürünün bir kimlik numarası olacağını, ilaç firmasının bu numarayı depolara ürün göndereceği zaman SGK "nın provizyon sistemine aktaracağını anlatan Gümrükçüoğlu , depoların da eczanelere çıkış yaptığı zaman, hangi ürünleri hangi eczaneye göndereceğini bildireceğini söyledi. 2008"DE BAŞLANACAK Eczanenİn de bir ürünün satışını yaparken sistemden provizyon alacağını ifade eden Gümrükçüoğlu "Bildirilmiş bir numara değilse sistem uyarı verecek ve o satış noktası hakkında işlem yapılacak. 2008"de başlanması planlanan sistemle, kopyalanma söz konusuysa ve ürün daha önce o seri numarasıyla provizyon almışsa sistemin ikinci giriş yeri ve ilk satış noktası belirlenebilecek. 2007-12-04 08:54:18 Star

Apne hastaları SGK"dan şikayetçi
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Özel hastane ve tıp merkezlerinin uyku laboratuarlarından alınan uyku apnesi raporlarının kabul edilmediğini söyleyen uyku apnesi hastaları Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan şikayetçi. İZMİR - Her an uykuda ölebilecekleri endişesiyle yaşadıklarını söyleyen uyku apnesi hastaları, kurumun tedavi için değeri 2 bin 500 YTL "yi bulan solunum maskesinin bedelini ödemesini istiyor.Uykuda solunumun kısa süreli durması ve kandaki oksijen seviyesinin düşmesiyle baş gösteren bir hastalık "uyku apnesi . Uyku apnesinin kesin teşhisi ve şiddetinin ölçülebilmesi için uyku laboratuvarlarında inceleme yapılması gerekiyor. Uyku sırasında bir çok parametre kaydedilerek, kalp fonksiyonu, solunum fonksiyonu, uykunun yapısı ve uyku bozuklukları hakkında en sağlıklı bilgilerin alınması sağlanıyor. Ölümcül olabilen bu hastalığın tedavisi için, hastalar, değeri 2 bin 500 YTL "yi bulan solunum maskesini kullanmak zorunda. Ancak bu maskeyi almak kolay olmuyor. Cihazı alamayan hastalar ise büyük tedirginlik yaşıyor, çünkü uyku apnesi uykuda ani ölümlere neden olabiliyor. Uyku apnesi hastaları tedavi için değeri 2 bin 500 YTL "yi bulan solunum maskesinin bedelini Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmesini, Sağlık Bakanlığı "nın bu konuda yeni düzenlemeye gitmesini ve mağduriyetin giderilmesini istiyor. 2007-12-05 11:36:42 NTV-MSNBC

Uslu`dan Sosyal Güvenlik Eleştirisi
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
"Tüm vatandaşları kapsamalı ve eşit hizmet sunmalı, aksi takdirde..." Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu , sosyal güvenlik reformunun tüm vatandaşları kapsaması ve herkese eşit hizmetler sunması gerektiğini söyledi. Uslu, "Aksi takdirde bu bir reform değil, sosyal hakların geriletilmesi ve ötelenmesidir" dedi. Salim Uslu düzenlediği basın toplantısında, Meclis `te yasalaşması beklenen Sosyal Güvenlik Reformu `nu eleştirdi. Uslu, yasayla, memur tanımına girenler için ayrı ve imtiyazlı bir sınıfın yaratılmaya çalışıldığını savundu. Uslu, Kamu Personel Reformu yapılmadan Sosyal Güvenlik Reformu `nun mümkün olmayacağını kaydetti. 2007-12-05 12:30:45 TRT

Faruk Çelik`ten Eleştirilere Yanıt
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Faruk Çelik`ten Eleştirilere Yanıt"Sosyal tarafların görüşleri Sosyal Güvenlik Tasarısı`na yansıtıldı" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Meclis `e gönderilen yeni Sosyal Güvenlik Tasarısı `nın Anayasa Mahkemesi `nin iptal kararı çerçevesinde düzenlendiğini söyledi. Tasarıya yönelik eleştirileri de değerlendiren Çelik, "Sosyal taraflarla bir araya geldik, onların görüşlerini sunması için bir süre tanıdık. Onlardan gelen 198 önerinin 71`i tasarıya yansıtıldı" diye konuştu. Çelik, sivil toplum kuruluşları ne önerdi, hangi öneri tasarıya yansıdı ya da neden yansımadı bunların hepsinin açıklamalarıyla dosya olarak ellerinde bulunduğunu da belirtti. 2007-12-05 12:10:51 TRT

Sosyal Güvenlik Yasası`na Erteleme
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Sosyal Güvenlik Yasası`na ErtelemeYürürlük tarihi Temmuz 2008`e ertelenecek. Sosyal Güvenlik Yasası `nın yürürlük tarihi üçüncü kez erteleniyor.... 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe girmesi gereken Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nun yürürlük tarihi 1 Temmuz 2008`e ertelenecek. Anayasa Mahkemesi `nin iptal ettiği Sosyal Güvenlik Kanunu ile ilgili olarak yeniden hazırlanan tasarının görüşmelerinin yılbaşına kadar tamamlanamayacağı ihtimalininin ağırlık kazanması üzerine, kanunun yürürlük tarihinin üçüncü kez ertelenmesi gündeme geldi. Meclis Genel Kurulu `nda görüşmeleri devam eden 2008 Bütçesi`nin maddeleri ele alınırken bir önerge verilerek, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nun yürürlük tarihi 1 Temmuz 2008`e ertelenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik `in yarın (05.12.2007) bir basın toplantısı düzenleyerek, konuya ilişkin ayrıntıları açıklaması bekleniyor. 2007-12-04 17:21:51 TRT

Sosyal güvenlik bu yıl yasalaşacak
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Devlet Bakanı Şimşek, sosyal güvenlik reformunun yıl sonuna kadar yasalaşacağını ancak bazı maddelerinin yürürlük tarihinin Mayıs 2008 olacağını söyledi. ANKARA - TÜSİAD "ın düzenlediği eTürkiye ekonomisi için büyüme stratejileri" konferansına katılan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek , sosyal güvenlik reformunun önümüzdeki dönemin en önemli yapısal düzenlemesi olacağını söyledi.Şimşek, reforma rağmen sistemin dengeye oturmasının uzun süre alacağını vurguladı. Devlet Bakanı Şimşek, yasanın Meclis komisyonundaki görüşmelerinin ertelenmesi ile ilgili bir soru üzerine, düzenlemenin bu yıl yasalaşacağını vurguladı. Şimşek, yürürlük tarihi konusunda ise, bazı maddeler için hemen, bazı maddeler için ise Mayıs 2008 tarihini verdi. Enflasyondaki yükselişi değerlendiren Şimşek, "Çekirdek enflasyon bir ay öncesine kadar yüzde 5-6 arasındaydı. Kuraklık ve enerji fiyatlarındaki artışlar enflasyonu yukarı doğru itti. Biz bunun geçici bir şok olmasını ümit ediyoruz. Bu türden şoklar kalıcı değildir. 12 ay sonra bu şokun etkisi sistemden çıkar diye bakıyoruz dedi. Hazır olduklarında IMF "yi çağıracaklarını kaydeden Şimşek, bu yıl veya 2008"in başında gözden geçirme çalışmalarının tamamlanacağını ifade etti. 2007-12-04 11:39:48 NTV-MSNBC

Sosyal Güvenlik Tasarısına Tepkiler
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Kamu-Sen:İptal gerekçesi dikkate alınmadı; Hak-İş: Herkesi kapsamalı Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı `na tepkiler sürüyor. AK Parti Grubu `nu ziyaret eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Tasarısı `ndan, kamu çalışanlarına ilişkin düzenlemenin çıkarılmasını istedi. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu , sosyal güvenlik reformunun tüm vatandaşları kapsaması ve herkese eşit hizmetler sunması gerektiğini söyledi. Akyıldız : "İptal Gerekçeleri Dikkate Alınmadı" Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız , AK Parti Grup Başkanvekilleri Sadullah Ergin ve Mustafa Elitaş `ı ziyaret etti. Akyıldız , Anayasa Mahkemesi `nin iptal gerekçelerinin dikkate alınmadığını öne sürdü. Sadullah Ergin de kamu çalışanlarının haklarını gözetirken, ülkenin geleceğini gözardı etmeden dengeli bir politika izlenmesi gerektiğini söyledi. Ergin , Sosyal Güvenlik Reformu `nun ilgili komisyonlarda görüşülmesi sırasında sosyal tarafların vereceği katkılarla daha da olgunlaşacağını belirtti. Mustafa Elitaş da 2008 bütçesinde kamu çalışanlarının haklarının gözetildiğini bildirdi. Uslu: "Tüm Vatandaşları Kapsamalı ve Eşit Hizmetler Sunmalı" Öte yandan, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da Sosyal Güvenlik Reformu `nun tüm vatandaşları kapsaması ve herkese eşit hizmetler sunması gerektiğini söyledi. Uslu, "Aksi takdirde bu bir reform değil, sosyal hakların geriletilmesi ve ötelenmesidir" dedi. Salim Uslu düzenlediği basın toplantısında, Meclis `te yasalaşması beklenen Sosyal Güvenlik Reformu `nu eleştirdi. Uslu, yasayla, memur tanımına girenler için ayrı ve imtiyazlı bir sınıfın yaratılmaya çalışıldığını savundu. Uslu, Kamu Personel Reformu yapılmadan Sosyal Güvenlik Reformu `nun mümkün olmayacağını kaydetti. 2007-12-05 15:23:43 TRT

Sosyal güvenlik Ağustos"u bulabilir
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Çalışma Bakanı Çelik, sosyal güvenlik reformuyla ilgili yasanın maddelerinin yürürlük tarihlerinin farklı olabileceğini belirterek, "Yasanın alacağı şekle göre bazı maddeler için 3, bazı maddeler için 5, bazı maddeler için 8"inci ayı bulabilir dedi. ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , TBMM "de bulunan sosyal güvenlik reformunun kademeli olarak yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan Faruk Çelik , bazı maddeler için yürürlük tarihinin gelecek yılın Ağustos ayını bulabileceğini söyledi.Çelik düzenlediği basın toplantısında, "Bazı maddelerin yürürlüğü 3. ayı, bazıları 5. ayı, bazıları ise 8. ayı bulabilir dedi. Reform konusunda gelecek her türlü katkı ve öneriye açık olduklarını söyleyen Çelik,, Reform tasarısını siyasi arenaya çekmeyi doğru bulmuyorum diye konuştu. Sosyal taraflarla Pazartesi günü yeniden bir araya geleceklerini de kaydeden Çelik, Aralık ayında tasarıyı parlamentodan geçirmeyi düşündüklerini belirtti. HAK İŞ "TEN TEPKİ Öte yandan, Hak-İş Başkanı Salim Uslu , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu "nun hazırlanış şekli ve içeriğini kabul etmediklerini, bazı maddelerine yönelik itirazları bulunduğunu söyledi. Uslu, tasarının yeterli tartışma ortamı oluşmadan Meclis "e sevk edilmesini de eleştirdi. Uslu, sosyal güvenlik reformundan önce kamu personel reformunun gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu. Salim Uslu , reforma tepki olarak yapılan sendika toplantılarının, sadece DİSK tarafından yürütülmesine de tepki gösterdi. 2007-12-05 14:08:45 NTV-MSNBC

Sosyal Güvenlik geçerse Türkiye"nin notuna yansır
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
LONDRA/ANKARA - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard and Poor"s"un Türkiye analisti Faruk Soussa, Sosyal Güvenlik Reformunun Meclis"ten başarılı bir şekilde geçmesinin, Türkiye"nin kredi notu açısından mevcut "olumlu" ekonomik görünü... LONDRA /ANKARA - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard and Poor`s`un Türkiye analisti Faruk Soussa , Sosyal Güvenlik Reformunun Meclis `ten başarılı bir şekilde geçmesinin, Türkiye `nin kredi notu açısından mevcut "olumlu" ekonomik görünümünü daha da güçlendireceğini söyledi. Faruk Soussa , Meclise sevk edilen Sosyal Güvenlik Reformu `nun Türkiye ekonomisine ve kredi notu üzerindeki etkilerine yönelik sorularını yanıtladı. Sosyal Güvenlik Reformu `nun, kısa vadede, Türkiye `nin mali dinamikleri üzerinde herhangi bir etkide bulunmayacağını belirten Soussa , orta ve uzun vadede, mali dinamikleri güçlendireceğini vurguladı. Adil ve üzerinde uzlaşılan bir Sosyal Güvenlik Reformu `nun etkinlik açısından önemine dikkat çeken Soussa , bu reformun başarılı bir şekilde Meclis `ten geçmesinin iki önemi bulunduğunu belirterek, bu etkileri şöyle sıraladı: "Bunlardan ilki, sosyal direnci yüksek, zor ve popülist olmayan bir reformun yürürlüğe girmesi; Hükümet`in, reformları gerçekleştirebileceği, mali disiplini korumaya kararlı olduğu konusunda, hem ulusal hem de uluslararası piyasalara çok güçlü bir sinyal verecek. İkinci önemli konu ise bu reform, yurt içi tasarrufların yükselmesine ve mevcut cari açığın azalmasına katkıda bulunacak." Açıklar yüzde 1`e iner Sosyal güvenlik reformunun yürürlüğe girmesinin, kredi notunun mutlaka yükseltileceği anlamına gelmediğine de dikkat çeken Soussa , ancak bu reformun, mevcut belirsiz küresel finansal ortamda, Türkiye `nin dış kırılganlığını azaltacağını söyledi. 30 yıllık bir süreçte, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini amaçlayan Sosyal Güvenlik Reformu çerçevesinde, halen, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla `nın yüzde 5`i düzeyindeki sosyal güvenlik finansman açığının, ilk 10 yıl içinde yüzde 1 oranında azalması bekleniyor. Analistler, ülkeler açısından gerçekleştirilmesi en zor reformlardan biri olan Sosyal Güvenlik Reformu `nu, Türkiye `nin kredi notunu yükseltebilecek en önemli unsurlardan biri olarak değerlendiriyorlar. 2007-12-04 16:24:02 Dünya

Sosyal Güvenlik"e üçüncü "erteleme"
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
ANKARA - 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun yürürlüğü, bütçe kanununun maddelerinde verilecek bir önerge ile 1 Temmuz 2008 tarihine erteleniyor. Kanunda değişiklik öngören tasarının... ANKARA - 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nun yürürlüğü, bütçe kanununun maddelerinde verilecek bir önerge ile 1 Temmuz 2008 tarihine erteleniyor. Kanunda değişiklik öngören tasarının görüşmelerinin yeni yıldan önce tamamlanamayacağı ihtimalinin ağırlık kazanması üzerine, kamuoyunda "Sosyal Güvenlik Kanunu " olarak bilinen kanunun yürürlük tarihinin 3. kez ertelenmesi kararlaştırıldı. 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddeleri görüşülürken verilecek bir önergeyle Kanunun yürürlük tarihi 1 Temmuz 2008`e ertelenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik `in yarın saat 11.00`de basın toplantısı düzenleyerek, konuyla ilgili alınan kararları kamuoyuna açıklaması bekleniyor. Sosyal Güvenlik Kanunu ; sağlık giderlerinin ödenmesi, emekli maaşlarının bağlanması, devlet memurları ile işçi statüsünde çalışanların emekli olmalarına ilişkin bir takım yeni düzenlemeler içeriyor. 2007-12-04 23:14:20 Dünya

Sosyal güvenlik geçerse kredi notunuz da yükselir
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Standard and Poor"s Türkiye analisti Soussa , Sosyal Güvenlik Reformu "nun Meclis "ten geçmesinin Türkiye "nin "olumlu" kredi notu görünümünü güçlendireceğini söyledi. Soussa reformun orta ve uzun vadede mali dinamikleri kuvvetlendireceğini belirtti ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard and Poor"s"un Türkiye analisti Faruk Soussa , Sosyal Güvenlik Reformu "nun Meclis "ten başarılı bir şekilde geçmesinin, Türkiye "nin kredi notu açısından mevcut "olumlu" ekonomik görünümünü daha da güçlendireceğini söyledi. Sosyal Güvenlik Reformu "nun, kısa vadede Türkiye "nin mali dinamikleri üzerinde herhangi bir etkide bulunmayacağını belirten Soussa , reformun orta ve uzun vadede, mali dinamikleri güçlendireceğini vurguladı. CARİ AÇIĞI DÜŞÜRÜR ADİL ve üzerinde uzlaşılan bir Sosyal Güvenlik Reformu "nun etkinlik açısından önemine dikkat çeken Soussa , bu reformun başarılı bir şekilde Meclis "ten geçmesinin iki önemi bulunduğunu belirterek, bu etkileri şöyle sıraladı: "Bunlardan ilki, sosyal direnci yüksek, zor ve popülist olmayan bir reformun yürürlüğe girmesi, hükümetin reformları gerçekleştirebileceği, mali disiplini korumaya kararlı olduğu konusunda, hem ulusal hem de uluslararası piyasalara çok güçlü bir sinyal verecek. İkinci önemli konu ise bu reform, yurtiçi tasarrufların yükselmesine ve mevcut cari açığın azalmasına katkıda bulunacak." KIRILGANLIĞI AZALTIR SOSYAL Güvenlik Reformu "nun yürürlüğe girmesinin, kredi notunun mutlaka yükseltileceği anlamına gelmediğine de dikkat çeken Soussa , ancak bu reformun, mevcut belirsiz küresel finansal ortamda, Türkiye "nin dış kırılganlığını azaltacağını söyledi. 30 yıllık bir süreçte, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini amaçlayan Sosyal Güvenlik Reformu çerçevesinde, halen, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla "nın yüzde 5"i düzeyindeki sosyal güvenlik finansman açığının, ilk 10 yıl içinde yüzde 1 oranında azalması bekleniyor. Analistler, ülkeler açısından gerçekleştirilmesi en zor reformlardan biri olan Sosyal Güvenlik Reformu "nun Türkiye "nin kredi notunu yükseltebilecek en önemli unsurlardan biri olarak değerlendiriyorlar. 2007-12-04 08:54:18 Star

Sosyal Güvenlik Kanunu`na erteleme
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe girecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğü, 1 Temmuz 2008 tarihine ertelenecek. Kanunda değişiklik öngören tasarının görüşmelerinin yeni yıldan önce tamamlanamayacağı ihtimalinin ağırlık kazanması üzerine, kamuoyunda "Sosyal Güvenlik Kanunu " olarak bilinen kanunun yürürlük tarihinin 3. kez ertelenmesi kararlaştırıldı. 2008 Bütçesi görüşülürken verilecek bir önergeyle kanunun yürürlük tarihi 1 Temmuz 2008`e ertelenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik `in yarın saat 11.00`de basın toplantısı düzenleyerek, konuyla ilgili alınan kararları kamuoyuna açıklaması bekleniyor. 2007-12-04 18:05:55 TGRT Haber

Sahteciliği önlemek için ilaç takip sistemi geliyor
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
İlaçta sahteciliğe karşı, her ilaca bir kimlik numarası uygulaması esasına dayanan ilaç takip sisteminin yürürlüğe girmesi planlanıyor TOPLUM sağlığını ciddi şekilde tehdit eden sahte ilaca karşı önlem olarak Sağlık Bakanlığı ’nca geliştirilen ilaç takip sistemi, dünyada uygulanacak ilk geniş kapsamlı proje olma özelliğini taşıyor. Projeyi destekleyen ilaç sektörü, sistemin pilot uygulamadan sonra hayata geçirilmesini önerirken, Sağlık Bakanlığı pilot uygulama yerine geçiş süresi verilmesini planlıyor. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Gümrükçüoğlu , ilaç takip sisteminin hem Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ) hem de vatandaşların bedelini ödeyecekleri ilaçlar için uygulanacağını söyledi. Yeni sistemde her ürünün bir kimlik numarası olacağını, ilaç firmasının bu numarayı depolara ürün göndereceği zaman SGK ’nın provizyon sistemine aktaracağını anlatan Gümrükçüoğlu , depoların da eczanelere çıkış yaptığı zaman, hangi ürünleri hangi eczaneye göndereceğini bildireceğini söyledi. 2009’da başlar Eczanenin de bir ürünün satışını yaparken sistemden provizyon alacağını ifade eden Gümrükçüoğlu , “Önceden bildirilen bir numara söz konusu değilse sistem uyarı verecek ve o satış noktası hakkında işlem yapılacak. Bir şekilde kopyalanma söz konusuysa ve ürün daha önce o seri numarasıyla provizyon almışsa bu durumda sistemin ikinci giriş yeri ve ilk satış noktası hakkında uyarı verecek, her iki satış noktasıyla ilgili de işlem yapılacak” diye konuştu. 31 Ekim -1 Kasım tarihleri arasında Londra ’da yapılan GS1 (Türkiye ’nin de üye olduğu, dünyanın barkod otoritesi olan birlik ) Healthcare Konferansı ’nda Türkiye ’de uygulanacak sistemle ilgili bilgi verildiğini bildiren Gümrükçüoğlu , “Information Sharing System Model-4” olarak kayıtlara geçen Türk sisteminin “Dünyadaki ilk geniş kapsamlı uygulama” olarak kabul edildiğini belirtti. 2008 yılı içinde İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir ekip tarafından altyapı çalışmalarının tamamlanacağını belirten Gümrükçüoğlu , 2009 yılı başından itibaren hiçbir ilacın “ikincil tanımlayıcı” (barkod ) olmaksızın basılmayacağını bildirdi. (AA) 2007-12-05 06:17:27 HO Tercüman

70 milyar dolarlık bütçeyi kim bırakmak ister?
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Sosyal Güvenlik Kanunu`nun hazırlanması safhalarını çok iyi hatırlıyorum. Hükümet, o günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu`nun sendikalar ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki itibarını çok iyi değerlendirerek sessiz sedasız yasanın oluşmasını sağladı. Ufak tefek karşı çıkışlar dışında yasanın Anayasa Mahkemesi dışında çok fazla karşı duranı olmadı. Şimdi mahkemenin iptali nedeniyle bazı maddeler üzerindeki çalışmalar tekrar yapıldı. Bu tür yasaların hazırlanması sadece Türkiye için değil bütün dünyada da kolay olmuyor. Toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir konuda geneli memnun etmek hiç kolay değil. Sonuçta o günler aşıldı; Bağ -Kur, SSK ve Emekli Sandığı , Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ) çatısı altında birleşti. Başına ise daha sonraları AK Parti çevrelerince çok tartışılan Tuncay Teksöz getirildi. Sıkıntılı ve sancılı dönemler, kurumun ilk başkanı Teksöz `le aşıldı. Sonuçta bir belgeye attığı imza nedeniyle, Başesgioğlu `nun, `istifa et` demesi ile görevden elini eteğini çekti. Tabii böylesi etkin bir kurumun başına gelmiş bir kişiyi birçok kurum kendi bünyesinde çalıştırmak ister. Her ne kadar SGK `nın başında bulunduğu dönemlerde, `ilaç şirketlerinin ekmeğine yağ sürüyor` eleştirisi yapılmış olsa da Teksöz , bugün Pfizer ilaç şirketinde sağlık politikası koordinatörlüğü görevini sürdürüyor. Nihayetinde devlet geleneğinden gelip özel sektöre giden önemli isimler arasına katılmış oldu. Bir insanı yetiştirmek kolay değil. Hele hele sözünü ettiğimiz kişi kamuda ise on kat daha zor. Bu zorlukları aşıp gelen Teksöz `den boşalan koltuğa bu kez DPT Müsteşar Yardımcısı Birol Aydemir oturdu. Aydemir , 2002 yılındaki AK Parti `nin acil eylem planının hazırlanmasında etkin rol aldı. SGK Başkanlığı koltuğunda da önemli projelere imza attı. Üniversite hastanelerinin kapısını bütün sigortalılara açarak adından söz ettirdi. Şimdi ise sıkıntılar yaşadığına dair bilgiler Ankara kulislerinde dolaşıyor. Murat Başesgioğlu döneminde de bakanla sık sık anlaşmazlığa düştüğü bilinen Başkan , farklı sorunları bu kez yeni Bakan Faruk Çelik `le yaşamaya başladı. Tabii ben burada kişiler arası problemlere değinmek amacında değilim. Kurumlar kalıcı, insanlar gidici. Kurum kültürünü oluşturmak işin özünü oluşturuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SGK arasında yaşanan sıkıntının püf noktası da bu olsa gerek. SGK tarafından istenen; tıpkı Enerji Piyasası Denetleme Kurulu `nda (EPDK ) ya da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu `nda (BDDK ) olduğu gibi bağımsız olma çabası. Buna karşın Çalışma Bakanlığı , etki gücü çok büyük olan SGK `yı bırakmak istemiyor. Belki de bağımsız olmasının getireceği sakıncaları düşünüyor; bunları henüz bilmiyoruz. 70 milyar dolarlık bütçenin patronunun kim olacağı henüz belli değilken Anayasa Mahkemesi `nin iptal kararı nedeniyle, yürürlük tarihi bir yıl ertelenen Sosyal Güvenlik Reformu `nun yeni hali bu hafta Meclis `te görüşülmeye başlanacak. Türkiye `nin önümüzdeki günlerde Meclis `e gelecek olan reformu hayata geçirmesini gerektiren en önemli neden sosyal güvenlik açıkları. 2006`da 26,4 milyar YTL olan açıklar, 2007`de 29 milyar YTL `yi bulacak. Milli gelire oranı yüzde 5`e yükselen açıklar, bütçenin de en büyük kara deliğini oluşturuyor. Öte yandan tasarı, bazı işkollarında başta pilotlar ve gazeteciler olmak üzere `yıpranma payını` kaldırıyor. Son uçak kazasından sonra bir kez daha pilotlar konusunun tartışılması gerekiyor. Öte yandan gazetecilerin konumunun gözden geçirilmesi ayrı bir konu. Gelirleri 57 milyar, giderleri 81 milyar YTL olan koca bir kurum var ortada. Burada yaşanan her şey büyüklüğü ölçüsünde önem arz ediyor. SGK `nın ve Çalışma Bakanlığı `nın önünde yukarıda sözünü ettiğim çözüm bekleyen birçok konu varken yapılan tartışmalar doğal olarak kamuoyunun da dikkatini çekiyor. Kimse alınmasın! 2007-12-04 02:06:05 Zaman

Meclis`te bütçe görüşmelerine sert polemikler damgasını vurdu
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
2008 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu`nda görüşülmeye başlandı. Bütçe görüşmelerinin ilk gününe liderlerin polemikleri damgasını vurdu. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan `ın sunuş konuşmasıyla başlayan oturumda liderlerden ilk olarak CHP Lideri Baykal kürsüye geldi. Baykal `ı MHP Lideri Bahçeli takip etti. Liderlerden en son kürsüye çıkan isim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu. İlk olarak kürsüye CHP Lideri Baykal geldi. Baykal , ``Geride baktığımız dönemde, Türkiye , o kriz döneminde şekillendirilen maliye politikasıyla yürüdü. Bu politika, başlangıçta güzel sonuçlar da verdi. Enflasyon, 2002`deki iktidar değişikliğinden önce yüzde 70`lerden yüzde 29`a düştü, ekonomik büyüme çok çarpıcı şekilde kendini gösterdi`` diye konuştu. Bu politikanın, 5 yıldan bu yana kararlılıkla uygulandığını ifade eden Baykal , artık bu politikanın aynı sonuçlar vermediğinin ve yeni sorunlara neden olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Baykal , ekonomik büyümenin 2004`ten bu yana ciddi şekilde düştüğünü ifade ederek, ekonomi politikasının amacının büyüme olduğunu, Türkiye gibi bir ülkenin, ekonomik büyümeyi istikrarlı bir şekilde sürdürebilmesi halinde, mali, siyasi ve sosyal istikrarı sağlayabileceğini vurguladı. Baykal , Türkiye `nin ekonomik büyümesinin 2004`te yüzde 9,9, 2005`te yüzde 7,6, 2006`da yüzde 6 ve 2007`de yüzde 5 olduğunu anımsattı. Baykal , 2007 yılının başlangıcı ile sonu arasındaki 3 aylık dönemlere bakıldığında, büyüme kırılmasının, kalıcı şekilde şekillendiğinin görüldüğünü vurguladı. Baykal , ``Yüzde 5, bizim yeterli sayamayacağımız, mutlaka artırmamız gereken bir düzeydir`` dedi. -``MALİYE POLİTİKASINI SAVUNMAK MÜMKÜN DEĞİL``- Bütçenin, her an açık vermeye hazır bir yapı içinde olduğunu, seçim olasılığının bütçe dengelerini allak bullak edebileceğinin bu yıl içinde yaşananlarla ortaya çıktığını ifade eden Baykal , 2006`da 4 milyar dolar açık veren bütçesinin, 2007`de 16-17 milyar dolar açık vereceğini söyledi. Baykal , bütçenin açık verdiğini, bu yılın maliye politikasını savunmanın ve sahip çıkmanın mümkün olmadığını vurguladı. Baykal , dış ticaret açığının kabul edilemez ölçekte olduğunu, bunun, cari açığa indirgendiğini dile getirerek, cari açığın alarm verdiğini belirtti. Baykal , cari açığın bu yıl 36 milyar dolar olacağını, Hükümetin göreve geldiği dönemde bu rakamın 1,5 milyar dolar olduğunu söyledi. Türkiye `nin, 1 yılda verdiği cari açık kadar, GSMH `sini büyütemediğini, 1 dolar zenginleşmek için 1 dolardan daha fazla cari açık vermek durumuna geldiğini belirten Baykal , Türkiye `nin, yoksullaştıran bir büyüme, dış ticaret düzeni ve ithalat patlamasına sürüklendiğini savundu. -``SICAK PARA CENNETİ ``- Baykal , izlenen kur politikasını da eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: ``Türkiye , kendisini pahalılaştırıyor, yabancı ülkeleri ucuzlaştırıyor. Bunun sonucu, Türkiye `de sağlanabilecek üretim, dışardan ithal ediliyor, üretime değil, ithalata şartlanmış ekonomi haline geliyoruz. Aldığımız her ürünle, içerdeki üretimi darbeliyoruz. Bu çark, sıcak parayla ve borçlanmayla dönüyor. Türkiye , sıcak para cenneti olmuştur. 100 milyar doların üzerinde sıcak para var. Türkiye , varını, yoğunu borç ödemeye, faize ayırmıştır ama borçlanmaya da devam etmektedir. Sıcak para, dünyanın en yüksek reel faiziyle Türkiye `de oturuyor. Sıcak para, dünyanın en yüksek reel faizini Türk ekonomisinden alıyor. Türkiye , o faizi kimin sırtından ödüyor, kim ödüyor büyük faizi o insanlara? Bu hale gelmiş ekonominin, üretim ekonomisi olduğundan söz etme imkanı var mı? Bu bir rant ekonomisi, haram,kazanç, faiz ekonomisidir. Türkiye , böyle bir yapının içine oturtulmuştur. Bunun, üretime, emeğe, alın terine, çabaya ödül veren bir ekonomi politikası olduğu söylenemez. Türk ekonomisi, reel faizle kanıyor. Bu kadar büyük borç, sıcak para, açık, reel faiz, bu Türk ekonomisini perişan etmenin reçetesidir. Bu reçete uygulanıyor.`` -``EKONOMİ EL DEĞİŞTİRİYOR``- ``Enflasyon tınmadan devam ediyor`` diyen Baykal , resmi rakamlara göre Türkiye `deki 29 milyon kişinin yoksul olduğunu, 1 milyon kişinin ise gece yatağına aç girdiğini söyledi. Türkiye `nin rant ekonomisine dönüştürüldüğünü, izlenen politikalarla ekonominin el değiştirdiğini savunan Baykal , borsanın yüzde 70`inin yabancıların kontrolünde, bankaların yüzde 43`ü ile sigorta sektörünün 3`te 2`sinin yabancıların elinde olduğunu kaydetti. Baykal , Türkiye `nin kur politikasını ve ekonomik yapısını değiştirmesi, sanayileşme, yatırım, kalkınma politikasına yönelmesi gerektiğini vurguladı. -``YOLSUZLUK İLE İÇ İÇE ``- GAP `ın, Türkiye `nin tarımsal kalkınma, enerji, sosyal değişim ve barış projesi olduğunu, ancak ihmal edildiğini, iktidarın bunu rafa kaldırdığını, buzdolabına koyduğunu ileri süren Baykal , Türkiye `nin ``Büyük Ortadoğu Projesi (BOP ) ile değil, GAP ile kalkınacağını`` ifade etti. Baykal , teşvik politikalarının da köklü şekilde değiştirilmesi gerektiğini dile getirerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu `ya verilen tüm teşviklerin, Bursa `nın altında olduğunu söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal , ``Türkiye `de izlenen ekonomi politikası, yolsuzluk tablosuyla el ele, iç içe gerçekleştiriliyor`` dedi. ``HADİ BAKANLARIN DOKUNULMAZLIĞI VAR, MAHDUMLARIN DA MI DOKUNULMAZLIĞI VAR?`` Baykal , Türkiye `de herkesi rahatsız eden bir yolsuzluk manzarası olduğunu söyledi. Yolsuzluğun nitelik değiştirdiğini, yaygınlaştığını ve kökleştiğini ifade eden Baykal , ``Artık bunun ansiklopedik bir anlam kazanmaya başladığını görüyoruz`` dedi. Deniz Baykal , iktidarın ``hortumu kestik`` dediğini, ancak hortumun bir yerden alınıp, bir başka yere, iktidarın kendi yandaşlarına doğru bağlandığının anlaşıldığını öne sürdü. Türkiye `deki yolsuzluk iddialarına ilişkin örnekler veren CHP Genel Başkanı Baykal , Tüpraş `ın yüzde 14.76`lık hissesinin satışında 750 milyon dolarlık bir yolsuzluk olduğunu savundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yolsuzluklarla içli-dışlı bir bakanlık haline geldiğini, yolsuzluk denilince akla bu bakanlığın geldiğini ileri süren Baykal , Hükümet ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının, Beyaz Enerji yolsuzluğunu üzerine almadan seyrettiğini öne sürdü. Beyaz Enerji yolsuzluğunun hesabı sorulmadan, Mavi Akım yolsuzluğunun gündeme geldiğini anımsatan Baykal , bunların hepsinin AK Parti `nin önerisiyle atanmış üst düzey bürokratlar görev başındayken yaşanan manzaralar olduğunu iddia etti. CHP Genel Başkanı Baykal , PETKİM `in özelleştirme ihalesine, ``hakkında ihalelere katılmama hükmü verilmiş kişilerin de katıldığı``nın, artık sıradan gazete haberi haline geldiğini savundu . -MALİYE BAKANI UNAKITAN `IN OĞLUNUN ŞİRKETİ- Tokat Sigara Fabrikasının satışıyla ilgili olarak, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan `ın oğlunun şirketinde görev yapan santral memuruna, onayın ertesi günü 30 bin doların geldiğini iddia eden Baykal , şöyle konuştu: ``Müfettiş gidiyor, bu kişinin ifadesini alıyor, `Sen, kimin gönderdiğini biliyor musun?` diyor. `Hayır, bilmiyorum` diyor. Sana bu paranın gelmesinin bir sebebi var mı? `Hayır` diyor. 30 bin dolar... Peki nasıl alınıyor ? Bu santral memuru, o şirketin saymanıyla birlikte gidiyor, onunla alınıyor. Sayman paraya el koyuyor, bunu gönderiyor. Kim bu kişi? Kimin şirketi? Maliye Bakanının oğlunun şirketi... Peki Maliye Bakanının bu işle bir ilgisi var mı? Parayı gönderen kim? Mahkemeye intikal etmiş olan, yeni diye verilmiş olan ikinci el makinayı satmış olan şirket. Parayı gönderen o şirket. Parayı alan, bu şirketin bu söylediğim insanları... Ne oldu? Ne yapıldı? Aylardır bu konuda hiçbir ciddi adli mekanizma harekete geçirilmemiştir. Hadi bakanların dokunulmazlığı var, mahdumların da mı dokunulmazlığı var?`` Yolsuzlukların önlenebilmesi için dokunulmazlık konusunun çözülmesi gerektiğini anlatan Baykal , ``Dokunulmazlıklardan medet uman siyasetçilerin elinde ülke yönetildiği sürece, yolsuzluklarla mücadeleyi başarıya götürmek mümkün değildir`` dedi. -KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI- Dokunulmazlığa muhtaç ve bağımlı siyasetçilerin yönettiği ülkelerde, yolsuzlukların ortaya çıkacağına işaret eden Baykal , ``Yapılması gereken çok açıktır. Burada kürsü dokunulmazlığı olur, herkes düşüncesini söyler ama işlenen suçlardan dolayı yargı karşısında, ister milletvekili ol, ister sade vatandaş ol, herkes hesap vermemelidir. Bunu sağlamak zorundayız. Ne yazık ki bu konuda daha önce verilen sözlere rağmen hiçbir ilerleme gerçekleştirilememiştir`` diye konuştu. -BELEDİYELERDE YOLSUZLUK- Belediyelerde olağanüstü bir yolsuzluk tezgahının işlediğini ileri süren Baykal , geçmiş dönemlerde normal 5 yıllık bir belediye yönetiminde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 400 kadar imar dosyası gündeme geldiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan `ın belediye başkanlığı döneminde bu sayının katlanarak artmaya başladığını ileri süren Deniz Baykal , ``Şimdi son 3.5 yılık dönemde akla mantığa sığmayan imar plan değişiklikleri belediyeyi meşgul etmeye başlamıştır. Son 3.5 yılda belediyeden geçen değişiklik sayısı 3 bin 850`dir. 400 nerede 3 bin 850 nerede?`` dedi. -``MİLLETE DEĞİL, KENDİNİZE ÇALIŞIYORSUNUZ``- Baykal , ``Çalışıyoruz`` diye laf atan AK Parti milletvekillerine, ``Evet çalıştığınız açık ama hayra değil, şerre çalışıyorsunuz. Millete değil kendinize çalışıyorsunuz`` karşılığını verdi. Plan değişiklerinin, parsel bazında ve kişiye yönelik olduğunu savunan Baykal , kendisine laf atan AK Parti milletvekillerine şöyle seslendi: ``Bu yolsuzluklar karşısında iki grup duruş var. Birisi doğrudan yolsuzluğa bulaşmış olanlar. Onların tepki göstermesini anlıyorum. Ama yolsuzluğa doğrudan bulaşmamış insanların, partizanca gayretlerle yolsuzluğu savunmaya kalkmaları, yolsuzluğu yapmaktan çok daha ağır bir suç işlemek anlamına gelir. Yolsuzluk karşısında cesaretle sesinizi çıkaramıyorsanız, hiç olmazsa sesini çıkaranların karşısına çıkmayın...`` CHP Genel Başkanı Baykal , imar değişikliklerinin tamamına yakınının bürokratların muhalefetine karşın geçtiğini kaydetti. UNAKITAN BAYKAL `A CEVAP VERDİ: ``HANGİ BİRİNİZ BAKAN OLDUĞU ZAMAN ÇOCUĞU ÇALIŞMADI Baykal `ın kendisine ve ailesine yönelik iddiaları nedeniyle söz alan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan , Baykal `ın konuşmasında iftira kampanyasının devam ettiğini söyledi. Baykal `a, ``Şu iftiralardan vazgeç artık, bununla bir yere varılmıyor`` diye seslenen Unakıtan, Deniz Baykal `ın, ``PETKİM ihalesinde yasaklı firma ihaleye girdi`` sözünün, gerçeği yansıtmadığını söyledi. Unakıtan, Baykal `ın, ``TÜPRAŞ `ın yüzde 14.76`sı satıldı, devlet 700 milyon dolar zarar etti`` sözünü de kabul etmediğini ifade ederek, ``Hayır, efendim. Eğer o TÜPRAŞ `ın yüzde 14.76`sı satılmasaydı, devlet 458 milyon dolar zarara uğrardı`` dedi. Bununla ilgili mahkemeye gidildiğini kaydeden Kemal Unakıtan , ``Özelleştirme idarecilerini mahkemeye verdiler. Ankara 28. Asliye Asliye Ceza Mahkemesi , `Burada kamu zararı yoktur` diye karar verdi`` diyerek, mahkeme kararını gösterdi. -``DİNLEYİN, DİNLEYİN``- Maliye Bakanı Unakıtan , CHP `li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine, ``Dinleyin, dinleyin. Buraya geliyorsunuz, at, at... Ona iftira, buna iftira... Olmaz böyle bir şey`` dedi. ``TEKEL `in aldığı makinelerden dolayı benim oğluma 30 bin dolar gelmiş. Bir defa, TEKEL öyle makineleri almadı`` sözlerine ``aldı aldı`` diyerek tepki gösteren CHP `lilere , Unakıtan, ``Bırak şimdi. Almadı geri gönderdi, yok öyle bir şey`` karşılığını verdi. Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Köksal Toptan , CHP `li milletvekillerinin, laf atmalarını ve tepkilerini sürdürmeleri üzerine, ``Sayın Deniz Baykal , çok önemli bir iddiayı kürsüye getirdi. Sayın Bakanla ilgili önemli ithamlar var, Sayın Bakan da bu iddialara cevap veriyor. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Lütfen susar mısınız?`` diye konuştu. -``PARA GETİRDİ DENİLEN ADAM, OĞLUMUN ŞİRKETİNDE ÇALIŞMIYOR``- Kemal Unakıtan , sürekli kendisine laf atan CHP `li milletvekillerine yönelik şunları söyledi: ``(Para getirdi) denilen adam, o tarihte söyledikleri, tarihte bir defa oğlumun şirketinde çalışmıyor. O para ne şirketin adına ne oğlumun adına ne benim bir yakınımın adına geliyor. Gelip gelmediği de belli değil. O adam çok sonradan bir şirkete geliyor, çalışıyor ve çıkıyor. Çalıştığı tarihte böyle bir şey yok. Ondan çok evvel çalışmadığı tarihte, böyle bir şeyle bize yamandırmaya niye çalışıyorlar? O şirket, bırakın 30 bin dolar, milyonlarca dolar vergi veriyor. Sizin burada aldığınız vergilerin bir çoğunu o veriyor. Ondan sonra kalkıyorsunuz, illa bir şeyi bir şeye yamandırmak için... Deyin ki; `Bakanların çocukları çalışamaz, söyleyin öyle bir şey, bir kanun çıkarın` anlayalım. Hangi biriniz bakan olduğu zaman çocuğu çalışmadı, söyleyin, bir tane örnek verin bana. Çocukları çalışmayan bir milletvekiliniz var mı? Millet her şeyi biliyor. Bunları daha önce de yaptınız, bu millet size cevabını verdi. Sayın Baykal , bu türlü politikalara lütfen devam etmeyin, sonra sizi biz bile kurtaramayacağız bak...`` Maliye Bakanı Unakıtan `ın konuşmasının sonunda, ``Sayın Baykal , sizin bu Angora evlerinde kaçak yapılarınız vardı, ne oldu onlara acaba? Kamunun malı, işgal ettiğiniz yerler vardı, onlar ne oldu, onu da merak ediyorum`` demesini, CHP `li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak protesto etti. BAHÇELİ KÜRSÜDE Unakıtan`ın Baykal `a cevap verdiği konuşmanın ardından kürsüye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geldi. Bahçeli, ``Karşımızdaki gerçek Türkiye tablosu ile AKP `nin çizmeye çalıştığı pembe tablolar arasında fark, gece ve gündüz farkı kadar büyüktür`` dedi. Bahçeli, bütçe görüşmelerinin, hükümetlerin icraatlarının muhasebesinin yapıldığı, muhalefetin; siyasi iktidarın politikaları açısından uyarı, tenkit ve tavsiyelerini dile getirdiği önemli bir imkan olduğunu söyledi. Bahçeli, 3 Kasım 2002 seçimleri ile iktidara gelen ve 22 Temmuz`da yetki tazeleyen AK Parti `nin, 5 yıldır ülke yönetiminde olduğunu, bu süreçte AK Parti hükümetlerinin, ``Millet öncelikli siyaseti şiar edindiklerini, büyüme ve adaletli kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeyi ve Türkiye `yi bir hukuk devleti haline getirmeyi amaçladıklarını`` söylediklerini kaydetti. ``İçeride, siyasi, ekonomik güven ve istikrar ortamı, dışarıda da güçlü ve itibarlı bir Türkiye `nin``, AK Parti hükümetleri tarafından klişe bir slogan olarak kullanıldığını ifade eden Devlet Bahçeli , ``Ancak Türkiye `nin gerçekleri ve yaşanan gelişmeler, bu sloganların içinin doldurulamadığını, izlenen politikaların fiili sonuçlarının, bunların boş bir iddia olduğunu ortaya koymuştur. Karşımızdaki gerçek Türkiye tablosu ile AKP `nin çizmeye çalıştığı pembe tablolar arasında fark, gece ve gündüz farkı kadar büyüktür`` diye konuştu. Bütçelere güven duyulabilmesi için öngörülebilir hedeflere ve sağlam kaynaklara dayanması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, bütçenin başarısının, mali disiplin ile birlikte yapısal reformların gerçekleştirilmesine, vergi geliri performansının artırılmasına ve faiz dışı ekonominin azaltılmasına bağlı olduğunu bildirdi. Dar ve sabit gelirlilerin yükünü artıracak, adil olmayan tedbirlerden kaçınılmasının bir zaruret olduğunu vurgulayan Bahçeli, AK Parti iktidarının, kendisinden önce yapılanları yok saydığını bildirdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, başta enflasyon hedeflemesi ve dalgalı kur politikası olmak üzere bugün Türkiye `de uygulanan ekonomik politikaların temellerinin, 57. hükümet döneminde atıldığına dikkati çekerek, 2001 krizi sonrası hayata geçirilen ekonomik programa değindi. Bu program kapsamında, ekonominin yapısal sorunlarının giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınıp uygulanmaya konulduğunu anlatan Bahçeli, 57. Hükümet döneminde Merkez Bankasının bağımsızlığına kavuştuğunu, BDDK `nın faaliyete geçirildiğini, hortumlanan bankaların TMSF `ye devredildiğini anlattı. -``HORTUM İSTİSMARI``- ``AKP `nin hortum edebiyatını istismarı hakkında bir noktaya dikkat çekmek isterim`` diyen Devlet Bahçeli , 22 Temmuz seçimleri öncesinde, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, parti sözcülerinin, batık bankaların ``57. Hükümet döneminde hortumlandığı`` gibi bir takdime gittiğini, bunun siyasi etikle bağdaşmadığını söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti: ``Bu konuda karalama kampanyası başlatan AKP `nin, 57. Hükümet döneminde yolsuzluk operasyonlarıyla tutuklanan ve mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir kararı konulan bir çok hortumcunun vergi borçlarını affetmesi, kendileri açısından hazin bir ibret vesilesi olarak hatırlatırım. 58 ve 59. hükümetlerin en büyük şansı, böyle bir tabloyu devralmış olmasıdır. Yeni bir program hazırlamak bir yana devraldığı ekonomik programın hakkını vererek uygulama basiretini gösteremeyen Hükümet, alması gereken önlemleri zamanında almamıştır. Bunun yerine uluslararası piyasalarda faizlerin düşmesi, likidite bollaşması gibi konjonktür gelişmelerin ekonomide yarattığı bazı olumlu etkileri kendi başarısı zannederek, sürdürülebilirliği şüpheli başarıları, gerçek ekonomik gelişme ve ekonomik kalkınmaya tercih etmiştir. Türkiye ekonomisi, bütün bu yanlış anlama ve uygulamalar neticesinde yeniden aşırı değerlenmiş Türk Lirası , çok yüksek dış açıklar, bunca özelleştirme ve yerli şirketlerin yabancılara satışına rağmen, artan iç ve dış borçlar, işsizlik ve yoksulluk sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır.`` -DIŞ BORÇLANMA MALİYETİ- Uygulanan sıcak paraya dayalı ekonomik politikaları desteklemek için elde tutulan rezervlerin, maliyeti giderek arttığını, bu maliyetin milyar dolarları geçtiğini anlatan Bahçeli, ``Hükümet dış borçlanma maliyetlerinin yüzde 7`ler civarında seyrettiği bir dönemde, elde bulunan rezervlerin yüzde kaç getiri ile plase edildiğini ve aradaki farktan dolayı ne kadar kaynağımızın başta ABD olmak üzere Batılı ülkelere transfer edildiğini açıklamalıdır`` dedi. Devlet Bahçeli , AK Parti hükümetleri döneminde yaşanan iç talep, yüksek değerli TL ve ithalata bağımlı büyümenin, ancak dışarıdan sermaye ya da borç bulunduğu sürece sürdürülebileceğini ifade ederek, şunları söyledi: ``Türkiye `de ekonominin bu derece sıcak paraya ve dış borca bağımlı kılınması bu Hükümetler döneminde dış politikamızın da bir finansman aracı haline gelmesine sebep olmuştur. Hükümetin 2004 yılından itibaren sıcak para girişlerini denetleme yoluna gitmemesi, ülkemiz ekonomisini kur hareketlerine aşırı derecede duyarlı hale getirmiş ve Hükümetin elini kolunu bağlamıştır. Yanlış anlaşılan ve uygulanan enflasyon hedeflemesi, ülkemizde örtülü bir kur hedeflemesi sistemine dönüşmüştür. Bugün ülkemizde yaşanan enflasyon düşüşü ve büyüme, baştan sona aşırı değerlenen TL ve kısa vadeli sermaye girişlerinin bir sonucudur. Bütün bunlardan daha vahim olanı Sayın Başbakan`ın durumu anlamamakta ısrar ederek TL `nin aşırı değerlenmesinden mütevellit dolar cinsinden GSMH hesaplarıyla kişi başına gelirin 7 bin dolarlara çıktığını iddia etmesidir. Cumhuriyetin kişi başına geliri 80 yılda 2500 dolara çıkardığı, oysa kendi dönemlerinde bunun 5 bin doları geçtiğini söyleyerek kendi dönemlerinde yapılanları, Cumhuriyetin bütün yaptıklarından daha fazla olduğunu söyleyecek kadar ölçüyü kaçıran Sayın Başbakan, bunun sebebinin yüksek faiz ve sıcak para olduğunu hala görememekte yada görmek istememektedir.`` Uygulanan ekonomik politikaların bugüne kadar çökmemiş olmasının, ``Güney Amerika `daki Peso problemi`` vakasına işaret ettiğini dile getiren Bahçeli, önümüzdeki süreçte Türkiye `nin düşük kur, yüksek faiz politikalarından vazgeçmediği ve ihracata ve ülkenin döviz cinsinden gelirlerini artırıcı politikalara yönelmediği sürece, işsizlik ve yoksulluğun azalmayacağını, dış açıkların kapanmayacağını bildirdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, ``Büyük dış açıkların borçla ve sıcak parayla finansmanı, uyuşturucu ile tedavi gibidir ve bu süreçte hastalık tedavi edilmemekte aksine ilerlemektedir`` diye konuştu. ERDOĞAN MUHALEFET LİDERLERİNE CEVAP VERDİ Erdoğan`ın konuşmasından bölümler: Göreve geldiğimizde Merkez Bankası `nın döviz rezervi 27 milyar dolardı şimdi 70 milyar doları aştı. Ne diyelim söylemeyelim mi? Gerçekçi olalım. MHP `YE YTL ELEŞTİRİSİ Hele hele Türk lirasının değerlendirmesinden rahatsız olanları takip ediyorum. Paramız değer kaybına uğradığı zaman Türk parası delik deşik oldu demiyorlar mıydı? Türk parası değerlendi diye milliyetçi kardeşlerimiz niye rahatsız oluyor. Döviz büroları kapandı. Artık cebinde yeni türk lirası var. Önümüzdeki yıldan itibaren de YTL olmayacak Türk lirası olacak. Türkiye , bir felaketin eşiğindeydi. Türkiye kriz ortamından çıkmıştır. Türkiye 10 yıllar içinde yapamadığını 5 yıl içinde yapmıştır. Milletimiz bunu 22 Temmuz `da görmüştür. Yüzde 47 oyu milletimiz verdiyse bundan dolayı vermiştir. 2004 yılında tek haneye indirilmiş bir enflasyon var. 2007 yılı kasım ayı itibariyle TÜFE `nin yıllık artış hızı 8,4`tür. IMF POLİTİKALARI ELEŞTİRİSİNE CEVAP Herkes IMF `ye vuruyor. Biz IMF `ye borçlanırken yüzde kaçla borçlanıyoruz ona bakarız. Başarıda insan yönetimi ne kadar önemliyse para yönetimi de o kadar önemlidir. IMF `ye olan borç biz göreve geldiğimizde 23 milyar dolardı. Bugün 7 milyar dolardır. Bunu söylemeyeyim mi? Devraldığımız borçlarımızı eritiyoruz. Merkez Bankamız rezervini devamlı artıyor. Geçen yıl Mayıs Haziran aylarında yaşanan kriz Merkez Bankamız bu kadar güçlü olmasaydı korkunç boyutlarda Türkiye `yi vurabilirdi. FAİZ ORANLARINA ELEŞTİRİYE CEVAP Geldiğinizde faiz yüzde 63`tü . 1995-1996`da CHP lideri Başbakan yardımcılığı yaptı. Enflasyon yüzde 8.4 nominal faiz ise yüzde 16`dır. Aradaki farkı hesap edin. Reel faiz yüzde 10`un altına inmiştir. İŞSİZLİK ELEŞTİRİSİNE CEVAP Avrupa `da İspanya `dan sonra en fazla tarım dışı istihdam oluşturan ülke Türkiye `dir. İlk günkü azim ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Bu yolun Türkiye `yi aydınlığa götüreceğine samimiyetle inanıyoruz. Türkiye güçleniyor. Onun Türkiye `nin borç miktarları bizi o kadar alakadar etmiyor. Benim milli gelirim 180`den 480`e çıkmış. Vergi gelirlerinin yüzde 84`ünü faiz ödemek için kullanıyordu. Bırakın ihtiyaçları karşılamayı yatırım yapmayı, memurun maaşlarını bile ödemekte zorlanır hale gelirsiniz. Biz bu oranı yüzde yüzde 33`e indirdik. En düşük devlet memuru maaşı 2002 yılı sonunda 392 YTL `ydi. 2007 Aralık ayında 843 YTL olmuştur. Enflasyon oranı dikkate alındığında En düşük memur maaşı 630 YTL olması gerekirdi. 2008 Ocak ayında en düşük devlet memuru maaşı 880 YT , Haziran`da ise bu rakam 925 YTL `ye yükselecektir. Net asgari ücret 184 YTL iken bugün 419 YTL `dir. En düşük SSK aylığı yüzde 113 artmıştır. Tarım emekli aylığı yüzde 138 oranında artmıştır. KLAVUZU KARGA OLANIN BURNU SIKINTIDAN KURTULAMAZ. İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle ilgili iddialar. Kargayı klavuz yapanın burnu sıkıntıdan kurtulmaz. 14 ay sonra Belediye seçimi var. Halkımız belediyeden şikayetçiyse halkımız İstanbul `daki belediyelerden AK Parti `yi def eder CHP `ye teslim eder. Niye rahatsız oluyorsunuz. `HOPLAMA BAYKAL !` Siz ta ailelere varınca kadar konuşacaksınız. Ama sizin karanlık defterleriniz açıldığı zaman hoplayacaksınız. Sayın Baykal , hoplama yerinde otur . Rahat ol. Sayın Unakıtan `ın oğlunun dokunulmazlığı yok. Suç duyurusu yapın. Hakkında soruşturma açılsın . İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Suç duyurusunda bulunursunuz. Gereği yapılır. `TÜRKİYE `NİN DERDİ GAP DEĞİL, CHP `DİR` GAP `la ilgili konuşuyorsunuz. Türkiye `nin derdi GAP değil, CHP `dir. Hayatınızda hiçbir zaman bunun derdi olmadı ki? GAP `a tarihinde yapılan yatırımların ortalaması yüzde 7`dir. Bizim dönemimizde GAP `a yapılan yatırımlar ortalamanın kesinlikle altında değildir. Üstündedir. 2007-12-04 19:01:05 Zaman

Sosyal güvensizlik reformu tartışılıyor
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Sosyal Güvenlik Reformu milletvekileri dışında tüm çalışanların aleyhine düzenlemeler içeriyor. Süt ve cenaze parasını bile düşüren, yıpranma payını kaldıran tasarı yasalaşırsa, yaklaşık 35 milyon kişi emekliliği unutacak. İSTANBUL - Kamuoyunda "Sosyal Güvenlik Reformu olarak bilinen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı geçen hafta TBMM "ye sunuldu ve daha TBMM "de görüşmeler başlamadan sert eleştirilere hedef oldu. Tasarı, geçen yıl TBMM "den geçen, ancak 22 maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından "kamu görevlilerinin diğer çalışanlarla eşit olamayacağı, hatta aynı yasada birlikte isimlerinin geçemeyeceği görüşü ile iptal edilmişti. Hükümet"in yeniden gündeme getirdiği tasarının bu yıl sonuna kadar yasalaşması bekleniyor.Protestolar sürerken, Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel , NTVMSNBC"ye tasarının ne getireceğini, ne götüreceğini anlattı. Tezel "in verdiği bilgiye göre; tasarı kanunlaşırsa aylık geliri asgari ücretten az olan çiftçi, amele ve küçük esnaf emekliliği unutacak. Yaklaşık 35 milyon kişi emeklilik sisteminin dışına çıkacak. Fakirler emekli olamadan ölecek. Memur ve işçi emeklileri ile Bağ -Kur emeklilileri arasında farklılıklar nedeniyle kaos doğacak. Ali Tezel tasarının detaylarını anlatıyor Gazeteci, postacı, makinist ve infaz koruma memuru gibi işlerde, diğer meslek gruplarına göre fazla prim ödeme karşılığı "yıpranma hakkı kaldırılacak. TSK , Emniyet ve MİT personelinin yıpranma hakkı ise korunacak. Özellikle esnafın ve işçinin zararına olacak tasarıya göre 1999 ile 2008 yılları arasında işe girenlerin emekli aylığı büyük oranda düşecek. Süt ve cenaze parasını da düşüren tasarı sadece milletvekillerine yarayacak. Prof. Güzel"e göre iflas projesi DİSK , TÜRK-İŞ, TESK , Kamu-Sen, Memur-Sen, Tabibler Birliği , Türk Diş Hekimleri Birliği , Eczacılar Birliği , TÜRMOB , Barolar Birliği , Emekli Dernekleri gibi sayıları 14"ü bulan sendika ve sivil toplum kuruluşu, çıkarılmak istenen yeni yasaya karşı güçbirliği yapma kararı aldılar. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi , küreselleşmenin sonucunda birçok ülkede uygulanan benzeri düzenlemeler sonucunda sosyal güvenlik ve sağlık sistemlerinin çöktüğüne dikkat çekerek şunları söyledi: Bir tek nedenden, yeni dünya düzeninin acımasızlığının en etkin biçimde uygulanmasıdır. IMF "nin talebinin yerine getirilmesidir. Sağlığı bir biçimde özelleştirmeyi, insan sağlığı üzerinde sermayeye, özel hastane sahiplerine kaynak aktarımının amacı olarak tasarlanıyor bu yasa. Bir yandan sosyal güvenlik açıklarının büyüdüğü söylenirken bir yandan da sağlık alanındaki uygulamalarla, özel hastaneler ve sağlık tekellerine aktarılan kaynağı arttırmayı hedefliyor. Küreselleşmenin sonucu birçok ülkede bu tip uygulamalar var ama bunların çoğunun sosyal güvenlik ve sağlık sistemi çökmüştür. Gazeteciler nasıl yıprandıklarını gösterecek 2007-12-04 16:36:48 NTV-MSNBC

SSGSSKT
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
SSGSSKT Mustafa Aysan Ankara `da `reform`dan söz edilmesi beni endişelendiriyor. Daha önce birçok reform(!) girişiminin `deformasyon`a (bozulmaya) yol açtığı görülmüştür. Hele, TBMM `de tartışılmakta olan tasarı maddeleri konusunda belirli beklentilere girmemek daha doğrudur. Önceki dönemlerde, yıllar süren araştırmalardan sonra Meclis `e sunulan kanun tasarılarının, önerilenin tam tersi hükümlerle Meclis `ten çıktığı görülen örneklerdendir. 1970`lerin başında `büyük reform` olarak Meclis `e sunulan `Devlet Personel Kanunu Tasarısı `nın başına gelenler bu açıdan incelenebilir. SSGSSKT`de (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı da) benzer bir kadere doğru yönelmiş gibi gözükmektedir. 5510 sayı ile Meclis `te kanunlaştıktan sonra, SSGSSKT`de Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile uygulaması bir yıl ertelenmiş bulunan bu kanun, şimdi Meclis `e sunulan SSGSSKT`de Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun `da Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun `la yeniden değiştirilmektedir. Gerçekten sosyal güvenlik kurumlarımızın mali durumları içinden çıkılmaz haldedir; kurumların açıklarının ödeme yükümlülükleri de devlet bütçesi üzerindedir; bu bozulmanın düzeltilmesi zorunludur. Aksi halde, enflasyonun temel kaynağı olan bütçe açıklarını daha da azaltmanın çaresi yoktur. Aslında, bilimsel yaklaşımla sorun çok basittir: Sosyal Sigortalar Kurumu , Bağ -Kur ve T.C. Emekli Sandığı `ndan oluşan üç büyük sosyal güvenlik kuruluşumuzun, 20.05.2006 tarihli ve 5502 sayılı kanunla, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak birleştirilmesinden sonra, 16.06.2006 tarihli ve 5510 sayılı kanunla, sosyal güvenlik kurumları açıklarının azaltılması amacıyla sistemin değiştirilmesine çalışılmıştır. Önemli maddelerin Anayasa Mahkemesi `nce iptal edilmesi sonucunda bu kanunun uygulanması 01.01.2008`e kadar ertelenmişti. Meclis `te görüşülmeye başlanan kanun tasarısı , 5510 sayılı `reform kanunu`nu yeniden yürürlüğe koyacaktır. Sistem, çok sık değişen kanun hükümleriyle içinden çıkılmaz durumdadır. Bu yeni değişiklikler sistemi daha da karmaşıklaştırmamalıdır. Çözümler bilimsel yaklaşımla aranmalıdır: - Geçmişte, sosyal sigorta kurumları sırtından halka kaynağı düşünülmeden ikramlarda bulunulması, sistemin bozukluk nedenlerinden en önemlisidir. Şimdi bunların düzeltilmesi için, kazanılmış haklara dokunmayan bir çözüm bulunmalıdır. Bu çözüm aslında bulunmuş ve önceden verilmiş hesapsız hakların azaltılmasının, kanun çıktıktan sonra işe girenlere uygulanması yolu seçilmiştir. Bu yöntem seçildikten sonra, yeni kanunda bu hakları değiştirmeye çalışmak yanlıştır. - Bundan sonrası bilimsel matematik bir hesap meselesidir: Her kurumun primleri farklı olduğu için, üç kurumun sigortalısına sağladığı hakları eşitlemeyi sonraya bırakarak, gelirine göre, gelecekte ne ölçüde hak elde edebileceğini tespit etmek için `aktüaryel hesap` yapmak teknik bir iştir. Dünyadaki tüm sigorta kurumları aynı hesabı yaparlar ve sigortalıdan elde ettikleri olanaklarla hem sigortalıya söz verdikleri ödemeleri yaparlar, üstüne de para kazanırlar. - Bizim sosyal güvenlik kurumlarımızın gelirleri, uzun yıllar boyunca, amaçlar dışında kullanılmış olduğundan giderleri karşılayamamakta ve açıkları da devletçe ödenmektedir. Bu yanlışın da düzeltilmesi zorunludur. Sosyal güvenlik kuruluşlarımızın açıkları gerçekten çok fazladır (2006 bütçe giderleri toplamının yüzde 15`i); yıllık artış hızı çok yüksektir (yüzde 12 kadar) ve giderilmelidir. Yukarıda önerilen bilimsel hesap yapılmalı, bundan sonra kurumların gelirlerine dokunulmamalı, işe yeni girenlerin emeklilik ve öteki konulardaki primden doğan hakları eksiksiz karşılanmalıdır. Bilimsel yaklaşım tüm sorunları çözecektir. Gelecekte konu yeniden ele alınacaktır. 2007-12-05 05:01:38 Radikal

SSK`lıya kapıyı kapatma hazırlığı
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
SSK`lıya kapıyı kapatma hazırlığı Özel sağlık kurumları Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası nedeniyle diken üstünde. `Yasa uygulanırsa nasıl olsa batacağız` görüşünü taşıyan sektörün eylemi, hastaneleri devlete kapatmaya kadar gidecek Nazlı Topçuoğlu / Referans Gazetesi Yeni yılda uygulamaya girmesi beklenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası özel sektörde panik yarattı. Özel sağlık kurumları, SSK `lı hastalardan alınan ücret farklarının en fazla yüzde 20 ile sınırlandırılmasını öngören yasa tasarısına karşı eylem hazırlığında. Orta yol bulunmazsa sektörün tepkisi hastaneleri devlete kapatma eylemine kadar gidecek. Özel hastanelerin temsilcileri önceki gün eylem planı oluşturmak için masaya oturdu. 219 hastanenin temsilcilerini bir araya getiren toplantıda Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD ) tam yetki alarak hükümet görüşmelerine başladı. OHSAD yönetimi dün ve bugün Ankara `da ilgili bakanlıklar ve Başbakanlık `a özel sektörün taleplerini iletecek. OHSAD görüşmelerin ardından pazartesi günü de eylem planını açıklayacak. Barıştan yanayız ama yaşamak istiyoruz Sağlık Bakanlığı `nın "herkese tüm hastanelerde aynı fiyattan hizmet vaadi ", sigortalı hastaları hedefleyen özel sektörü diken üstünde tutuyor. Fark almaksızın maliyetlerini kurtaramayacaklarını ifade eden özel hastaneler bakanlığı yolundan çevirmek için her türlü eylemi yapacaklarını söylüyor. OHSAD Genel Sekreteri Yaşar Yıldırım Türkiye `nin yüzde 85`lik yatak kapasitesini oluşturan 219 hastaneden yetki aldıklarını ve hükümet görüşmelerinden umutlu olduklarını ifade etti. Buna karşılık yatırımlarının çoğunu sosyal sigortalı hastaları hedefleyerek yapan sektördeki panik havası, hükümetle bir orta yol bulunmazsa hastaneleri devlete kapatma eylemine gideceğine işaret ediyor. İsmini vermek istemeyen bir yönetici kamu fark alımını yasaklarsa ayakta kalamayacaklarını ve tepkilerini koymak için "zaten batacak olan hastaneleri" devlete kapatacaklarını söyledi. Bu tepkiler doğrultusunda Yaşar Yıldırım da şu açıklamayı yaptı: "Şu anda görüşmelerin sonucu belli değil. Biz barıştan ve hizmeti sürdürmekten yanayız. Ama yaşamak istiyoruz." Erteleme gündeme gelebilir Diğer taraftan iki kez ertelenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası `nın tekrar ertelenmesi gündemde. Yasada yapılacak değişikliklerin ardından yeni yılda uygulanması beklenen sistemin 1 Temmuz`a erteleneceği Meclis kulislerinde dolaşıyor. Söylentilerin özel sektöre yansıması ise "En azından biraz zaman kazanır; kamuyla orta yol buluruz" şeklinde. OHSAD Genel Sekreteri Yaşar Yıldırım ertelenme söylentilerini de "Henüz resmi bir açıklama olmadı ama erteleme kararı ağırlık kazandı. Bu bize ve hükümete zaman kazandıracaktır ve avantaja dönüşecektir. Bu erteleme gerekli düzeltmelere yol açabilir. Yoksa bu kadar dar zamanda hareket etmek çok zor" diye değerlendirdi. 2007-12-05 15:12:10 Milliyet

Sosyal güvenlik reformu kademeli olarak yürürlüğe girecek
06 Aralık 2007 Perşembe, 18:07:29
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Güvenlik Reformu `nun kademeli şekilde yürürlüğe gireceğini bildirerek, "Yürürlülük tarihi ikinci mevzuatın hazırlanmasına göre belli olacak. Yasanın çıkış şekline bağlı olarak ikinci mevzuat düzenlemeleri seri ve yoğun şekilde yapılacak. Bundan dolayı bazı maddeler üçüncü ayda bazı maddeler beşinci ayda bazı maddeler ise sekizinci ayda yürürlüğe girecek. Ocakta da yürürlüğe girebilecek bazı maddeler olabilir" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik , Sosyal Güvenlik Reformu ile ilgili yapılan eleştirilere düzenlediği basın toplantısında yanıt verdi. Sosyal Güvenlik Reformu `na ilişkin yeni yasa tasarısının TBMM `de olduğunu anımsatan Çelik, Sosyal Güvenlik Reformu `nun herkesi ilgilendirdiğini, bu yüzden de yapılan yorumlardan rahatsız olmadıklarını söyledi. Çelik, Sosyal Güvenlik Reformu `nun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ifade ederek, iptal sonrasında Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu ve bilim adamları ile yapılan toplantılarda reformun devam edilmesine karar verildiği kaydetti. SOSYAL GÜVENLİK REFORMU UZUN İNCE BİR YOL Anayasa Mahkemesi `nin iptal kararından sonra Sosyal Güvenlik Reformu `nun değerlendirilerek yeniden taslak haline getirildiğine dikkat çeken Çelik, Sosyal Güvenlik Reformu `nun uzun ince bir yol olduğunun altını çizdi. Çelik, "Gök kubbe içerisinde bu konu ile ilgili söylenmedik laf kalmamıştır. Konuşulması gerekenler söylenmiştir" dedi. Sosyal taraflara `Sosyal Güvenlik Reformu `nun çok önemli olduğunu, bu işin çok sürümcemede` kaldığını söylediklerini kaydeden Çelik, reform ile ilgili Çalışma Bakanlığı ile sosyal tarafların teknik çalışma yaptığının söyledi. Yapılan çalışmalar sonrasında sosyal tarafların konu ile ilgili 198 görüş ve öneride bulunduğunu, 71 tanesinin tasarıya yansıtıldığını dile getiren Çelik, dosyaları göstererek "Bunların içeriğinde sosyal tarafların görüşleri kimin ne söylediği yer alıyor" dedi. Mecliste olan reformun hala görüşlere açık olduğunu vurgulayan Çelik, 5434 sayılı yasaya göre kamu çalışanları ve 5510 sayılı yasaya göre kamu çalışanları reformun merkezi olmasına rağmen bu konu ile ilgili sosyal taraflardan teklif gelmediğini kaydetti. REFORM MUHALEFET ARACI OLMAYA MÜSAİT DEĞİL "Diyaloğa kapalı bir bakan veya bir yönetim anlayışı olur ise minderden çekilirsiniz" diyen Çelik, buna saygı duyacaklarını, fakat işin başından beri diyalogtan yana olduklarını söyledi. Gelecek nesilleri ilgilendiren yasa ile ilgili görüş ve önerilere sonuna kadar açık olduklarını vurgulayan Çelik, "Minderden kaçmak yok. Kimse minderden işi başka yerlere taşımaya kalkmasın. Görüş ve önerilere 24 saat açık bir bakanlıktan bahsediyorum. Konuştuğumuz konu Türkiye `nin geleceği. Bu konuyu muhalefet etme aracı yapma gibi yanlışlığa düşmeyelim. Bu konu muhalefet etme aracı olmaya müsait ve olmaya açık bir konu değil. Kapılar sonuna kadar açık. Kimse `dialog görüş ve düşüncelerimi yansıtmada dikkate alınmadım` gibi bir şey söyleme lüksüne sahip değil. Bundan sonra da olmayacak" diye konuştu. Reformu bir muhalefet stratejisine veya siyasi arenaya çekmeyi doğru bulmadığını belirten Çelik, Türkiye `nin geleceğinin meydanlara taşınmaması gerektiğini kaydetti. "TASARININ KAPAĞINI AÇMADAN DEĞERLENDİRME YAPIYORLAR" Sosyal Güvenlik ile ilgili yapılan yorumları yakından takip ettiklerini ifade eden Çelik, "İnanın çok az sayıdaki arkadaşımız veya konunu uzmanları tasarının kapağını açmış durumda. Ne var bunun içerisinde konusunu değerlendiren maalesef çok az sayıda insan var. Genelde yapılan değerlendirmeler siyasi mesajlara dönüşmekten ibaret" dedi. Sosyal Güvenlik Reformu `nda eleştirilen bazı konulara da değinen Çelik, özellikle emzirme yardımının çok tartışıldığını söyledi. Çelik, "SSK `lılar 58 YTL emzirme yardımı alıyor. Biz reformla emzirme yardımını hem 200 YTL `ye çıkardık hem de Bağ -Kur`luları emzirme yardımı kapsamına alarak, kapsamı genişlettik" diye konuştu. Çelik, Türkiye `de 18 yaşın altında 24 milyon 389 bin nüfusun, asgari ücretin üçte birinden daha az alan vatandaşın, sığınmacıların ve vatanı olmayanların genel sağlık sigortası kapsamına alındığına dikkat çekti. "YANLIŞ DEĞERLENDİRMELER YAPILIYOR" Sosyal güvenlik reformunun madde boyutunda incelenmemesinden dolayı yanlış değerlendirmelerin yapıldığını vurgulyan Çelik, "Sanki Güvenlik Reformu yürürlüğe girince maddeler hemen uygulamaya başlayacak gibi yorumlar yapılıyor. Sosyal Güvenlik Reformu gelecek nesillere dönük reformdur" dedi. Emeklilikte 60 yaş sınırının da 2028, 65 yaş emekliliğin ise 2048 yılında uygulamaya geçeceğini ifade eden Çelik, emekliliğin sabahleyin başlayacakmış gibi toplumun önüne sunulduğunu kaydetti. Prim ödeme gününde 7 binden 9 bine hemen çıkarılmayacağını dile getiren Çelik, 2008-2009 da işe girecek olan vatandaşın 9 bin iş günü prim ödemesi gerektiği yorumlarının da doğruyu yansıtmadığını kaydetti. Çelik, 20 yıl sonra ilk defa işe girecekler için 9 bin prim günü ödenmesi gerektiğini dile getirerek, her yıl kademeli olarak prim gününün 100 gün artırılacağını söyledi. Çelik, emeklilerinde destek primi ödeyerek çalışamayacak düzenlemesinin olduğunu fakat bunun da 20-30 yıl sonra emekli olacakları kapsayacağını ifade etti. SOSYAL GÜVENLİK AÇIĞI TÜRKİYE `NİN BİR YILINI GÖTÜRÜYOR Sosyal güvenlik açıkları ile yapılan yorumlara tepki gösteren Çelik, Sosyal güvenlik açığının yüzde 4-10 olsun değerlendirmelerini sorumluluk anlayışı ile bağdaştıramadığını kaydetti. Çelik, Türkiye `nin GSMH 2007 sonu olarak 640 milyar YTL civarında, toplam borç stokunun ise 350 milyar YTL civarında olacağına dikkat çekerek, Türkiye `nin 1994-2007 yıllarındaki sosyal güvenlik açığının kamuya maliyetinin ise 851 milyar YTL olduğuna işaret etti. Bu açığın Türkiye `nin bir yılı götürdüğünün altını çizen Çelik, bunu körlerin bile görebileceğini kaydetti. Parlamentoda alt komisyon kurulmadan önce perşembe günü tasarının Çalışma Sağlık Komisyonu `nda ele alınacağını ifade eden Çelik, "Çalışmalar parlamento düzeyinde devam ettiği sırada sosyal taraflarla önümüzdeki pazartesi günü tekrar bir araya gelmeyi düşünüyoruz. Komisyon safhasında da pek çok konuyu ele alacağız. Basının fiili hizmet zammı gibi konuları alt komisyonda ele alcağız" diye konuştu. Yalnız Sosyal Güvenlik Reformu ile değil sendika yasaları ile ilgili bir değişiklik takvimi belirlediklerini belirten Çelik, Aralık ayına kadar teknik heyetlerin çalışacağını, Ocak ayında da Üçlü Danışma Kurulu `nun bir araya gelerek son değerlendirmeyi yapacağını söyledi. İKİNCİ MEVZUAT ÇALIŞMALARI YÜRÜRLÜLÜK TARİHİNİ ETKİLEYECEK Basının yürürlülükle ilgili soruların yanıtlayan Çelik, ikinci mevzuatın hazırlanmasının, yasanın çıkış şekline bağlı olduğunu kaydetti. Bu konularla ilgili yoğun ve seri çalışmayı yasa çıkmadığı için gerçekleştiremediklerini belirten Çelik, yasanın alacağını şekilin altyapı çalışmalarını etkilediğini söyledi. İkinci mevzuattan dolayı bazı maddelerin üçüncü ayda, bazı maddelerin beşinci ayda, belki bazı maddelerin ise sekizinci ayı bulabileceğini açıklayan Çelik, bununla ilgili teknik çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. Maddelerin yürürlülük tarihlerinin farklı olacağını açıklayan Çelik, ilk yapılan çalışmalara göre emekli sandığını ilgilendiren bölümlerle ilgili yürürlülük tarihinin daha önce gerçekleşebileceğini kaydetti. Çelik, Ocak `ta da yürürlüğe girecek maddelerin olabileceğine dikkat çekti. Herkesi memnun edecek köklü bir düzenlemeyi yapmanın mümkün olmadığını, yasaların dörtdörtlük olamayacağını, 2 ay sonra yapılan toplantıda değiştirilebileceğini söyledi. İSTİFA EDEN 21 MİLLETVEKİLİ TEMSİL TAZMİNATI ALIYOR Milletvekili maaşlarının Sosyal Güvenlik Reformu ile bağlantılı olmadığının altını çizen Çelik, milletvekili özlük haklarını düzenleyen bir değişiklik yapıldığını söyledi. 21. döneme kadar milletvekillerine temsil tazminatı ödendiğini dile getiren Çelik, istifa eden 21 milletvekilinin temsil tazminatı aldığını kaydetti. Çelik, 21 döneme kadar uygulanan temsil tazminatının meclis bütçesi uygulamasına yönelik bir karar olduğunu vurguladı. Emekli aylığı bağlama oranı ile ilgi soru üzerine Çelik, yüzde 3`lerde olan emekli aylığı bağlama oranının bütün dünya ülkelerinin üzerinde olduğunu ifade etti. Sosyal Güvenlik Reformu yasasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildikten sonra Türkiye `nin zaman kaybettiğini dile getiren Çelik, Türkiye `nin iç çekişmelerden dolayı zaman kaybettiğini söyledi. "SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI İZİNLİ" Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Birol Aydemir `in görevden alındığına ilişkin soru üzerine ise Çelik, "Başkan 12 gün izinli. Görevden alınma söz konusu değil" dedi. (ANKA) 2007-12-05 15:53:45 Sabah

65 yaş aylıkları hafta sonunda alınabilecek
04 Aralık 2007 Salı, 23:06:14
Ziraat Bankası`nın işlem yükü fazla şubeleri, 65 yaş ve Emekli Sandığı ödemelerinin çakışmasının yol açtığı yoğunluk sebebiyle hafta sonu da hizmet verecek. Bankadan yapılan açıklamada, 1 Aralık Cumartesi ve 2 Aralık 2007 Pazar günü 65 yaş ödemelerinin yoğunlukla yapıldığı şubelerin açık bulundurulacağı kaydedildi. 2007-12-01 02:03:13 Zaman

Sosyal güvenlik reformu Aydemir`in başını yemek üz...
04 Aralık 2007 Salı, 23:06:14
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, sosyal güvenlik reformu maalesef bir teknokratın daha başını yemek üzere. Kim diyecek olursanız... Duyduğuma göre Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ) Başkanı Birol Aydemir , görevini bırakmaya hazırlanıyor. Hatırlayacaksınız 2006 yılının Ağustos ayında Kurumun Başkanı Tuncay Teksöz görevinden istifa etmişti. Teksöz , sosyal güvenlik reformunu hazırlayan ekibin başındaydı ve reformun mimarı olarak tanınıyordu. Teksöz "ün sürpriz istifası tüm kesimlerde şok etkisi yaratmıştı. İstifa gerekçesi olarak da, bakanlık bürokrasisi ile yaşadığı sorunlar gösteriliyordu. Tuncay Teksöz "ün istifasından iki ay sonra da, ekim ayında, Kurumun Başkanlığına, Devlet Planlama Teşkilatı "nda (DPT ) 2002 yılından beri Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapan Birol Aydemir atandı. O dönemlerde Aydemir "in adı Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı için de geçiyordu. Hatırladığım kadarıyla AK Parti hükümeti, Birol Aydemir ile Mehmet Şimşek "in Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı , Al Baraka Türk Genel Müdürü Ahmet Büyükdeniz "in de bankanın başkanlığına atanması için kararname hazırlamış ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer "den geri dönmüştü. Bildiğim kadarıyla da Birol Aydemir , hem AK Parti "nin parti programının hem de Acil Önlemler Paketi"nin hazırlanmasında etkin görev almıştı. Anlayacağınız Aydemir , AK Parti "ye yakın teknokratlardandı. Gerekçe, Tuncay Teksöz ile aynı Bu yüzden de sosyal güvenlik reformunun önemli kısımlarından olan Genel Sağlık Sigortası ile emeklilik sistemini 2007"nin başında uygulamaya sokmak isteyen hükümet -ki, sonrada 2008"e ertelendi ve bu tarihte de uygulanıp, uygulanmayacağı belli değil- Birol Aydemir "i SGK "nın başına getirdi. Şimdi ise Birol Aydemir "in görevinden istifa edeceği konuşuluyor. Gerekçe ise Tuncay Teksöz "ün istifa gerekçesiyle aynı; bakanlık bürokrasisinde yaşanan sorunlar. İşin aslını isterseniz ne Teksöz "ün ne de Aydemir "in istifaları beni pek de şaşırtmadı. Çünkü sosyal güvenlik reformunun en önemli bacağını SSK , Bağ -Kur, Emekli Sandığı "nı tek çatı altında toplayan SGK oluşturuyordu. Bu çerçevede de 1945"te kurulan SSK , 1949"da kurulan Emekli Sandığı , 1971"den beri faaliyet gösteren Bağ -Kur; yerini, tüm vatandaşları çatısı altında bulunduran Sosyal Güvenlik Kurumu "na bırakıyordu. Dolayısıyla ortaya gerek teşkilat yapısı, gerek bütçesi, gerek verdiği hizmet ile bir dev çıkıyordu. Ve bu devin bir taraftan Sağlık Bakanlığı diğer taraftan da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ortak çalışması gerekiyordu. Sorun da zaten buradan çıkıyordu. Abdullah Gül devreye girdi mi Nitekim Birol Aydemir "in uzun zamandır hem Sağlık Bakanlığı ile hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile arasının iyi olmadığı, anlaşamadığı kulislerde konuşuluyordu. Hatta her iki bakanlığın da Birol Aydemir "e sormadan kuruma atamalar yapmasından duyduğu rahatsızlığı Aydemir , yakın çevresi ile paylaşıyordu. Ne ilginçtir ki, geçtiğimiz haftalarda hükümetin Genel Sağlık Sigortası "nda yaptığı değişiklikleri SGK "nın internet sitesinden kamuoyuna duyurduğu gün; Birol Aydemir , apar topar izne ayrılmıştı. Ve bu davranış, "istifaya hazırlanıyor" yorumlarına neden olmuştu. Aldığım duyumlara göre Aydemir , hem yetki karmaşasından hem de bakanlık bürokrasisinden duyduğu sıkıntıdan bunalmış ve ayrılacağını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile paylaşmış. Gül de, Başbakan Tayyip Erdoğan "a; Aydemir "e herhangi bir görev düşünülmüyorsa, Köşk"e, yanına alacağını söylemiş. Tayyip Erdoğan ise, Aydemir "i eski görevine yani, DPT Müsteşar Yardımcılığına getireceğini söylemiş. Sizin anlayacağınız Birol Aydemir , SGK Başkanlığından ayrılacak ve uzun yıllar sürdürdüğü DTP Müsteşar Yardımcılığı görevine yeniden atanacak. Bu atamanın da önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor. 70 milyar doları kim yönetecek Konuyu merak edip, ilgili çevrelere sordum; topu topu iki yıldan biraz fazla bir zamanda SGK gibi bu kadar önemli bir kurumda neden iki başkan istifa ediyor? Huzursuzluk nereden kaynaklanıyor? Aldığım yanıt ilginç... SGK "nın yıllık bütçesinin 70 milyar dolar gibi inanılmaz bir rakam olduğunu, bakanlıkların ise bütçesinin (Örnek olarak da Sağlık Bakanlığı "nın bütçesini veriyorlar) taşı çatlatsanız yıllık 10 milyar doları bulduğunu söylüyorlar ve hiçbir bakanın altındaki bir bürokratın kendisinden yedi kat büyük bütçeli bir kurumu yönetmesini istemeyeceğini ve çekemeyeceğini vurguluyorlar. Ayrıca SGK Başkanlığı "nın müsteşar ayarında bir konum olduğunu, oysa her iki Bakanlıkta da yani, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı "nda da birer müsteşar bulunduğunu, dolayısıyla da kimin kimin üzerinde olduğu, kimin kime hesap vermesi gerektiği gibi yıllardır ciddi bir yetki karmaşasının yaşandığını da belirtiyorlar. Bu noktada da konuştuğum kişiler, SGK "nın tıpkı Rekabet Kurumu , Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDKK ) gibi bağımsız ve tamamen Başbakana bağlı bir kurum olması gerektiği üzerinde ısrarla da duruyorlar. Görünen o ki, SGK yapısı gereği hem bakanlıklar arasında sorun oluyor hem de hedef haline geliyor. Dolayısıyla başına kimi atarsanız atın , Kurum"un yapısı değişmedikçe bu sorun bitmeyecek. Tuncay Teksöz gidecek, yerine Birol Aydemir gelecek, o da gidecek, başkası gelecek. Bu böyle sürecek. Sosyal güvenlik reformunun temel direğinde daha şimdiden bu kadar ciddi sorunlar yaşanırsa, ileride reform diye konuşacak bir konumuz olmayacak. 2007-12-03 01:55:58 Referans

Bir Vatandaşın Sorusuna Cevap:
04 Aralık 2007 Salı, 23:06:14
Mehmet Şevket Eygi Ayda Kaç Lira Maaş ve Ücret Alıyorum? HABER 5"te yayınlanan bir yazımın altına okuyanlardan biri şöyle bir mesaj göndermiş, önce onu okuyalım (aynen alıyorum), sonra cevabımı. mehmet şevki beye ... abim benim çok medyatik birisin valla... ben ahmet hakanın müslüman olduğuna 100 inanıyorum şüphemde yok ama sende şüphe varki bir müslümana saldırmakla ne elde ediyorsun bilemiyorum yoksa tekbir giyime ortak filanmısın yoksa oradan mı nemalanıyorsun yoksa bu kadar baskı yapmazsın bırakın şu goygoyculuğu abi sahi ya b, işe soracam maaşın ne kadar Mehmet abi yan gelirin nedir buraya yazarsan memnun olurum ben 750 ytl alıyorum açıkçası... mehmet halı / 30 kasım 2007 Cevaplarım: İsmimi Şevki diye yazmışsınız, halbuki Şevket "tir. Size dikkatsiz desem darılır kızar mısınız? Ahmet Hakan "a ben saldırmadım, o bana saldırdı , savunma hakkı kutsaldır, cevap verdim. Tekbir Giyim "le bir alakam yoktur. Gelelim maaşıma; Millî Gazete "de 1991"den beri maaş ve ücret almadan yazıyorum. Tam 16 yıldır. Niçin? Çünkü ben bu yazılarımla dinime hizmet ettiğime inanıyorum. Az veya çok... Para almamayı uygun görüyorum. Benim yazılarım misyon yazılarıdır. Başka tür gazetecilik hizmetleri yapsam maaş ve telif ücreti alırım, bu yazılardan almam. Bu benim vicdanî kanaatimdir. Kimseye bir şey dediğim de yoktur. 1966 ile 1971 yılları arasında BUGÜN gazetesini yayınlıyordum. Her sene Ramazan ayında okuyucularıma açık mal ve servet beyanında bulunurdum. O zaman hiçbir gayr-i menkulüm (taşınmaz malım) yoktu. Vatandaşların, hele okuyucuların gazetecilerden, köşe yazarlarından mal beyanı istemeleri onların en tabiî haklarındandır. Yazıp çiziyorlar, atıp tutuyorlar, ileri geri fikir beyan ediyorlar, elbette bunların karşılığında ne aldıklarının bilinmesi gerekir. Mal beyanım şöyledir: 1. Oturduğum daire. 2. İstanbul civarında tek katlı bir bağ evi. Kesinlikle villa değildir. Çok mütevazıdır. 3. 1951 modeli eski bir otomobil. Satsam 5 bin lira etmez. 4. Şahsî zengin bir kütüphanem var, bir yere bağışlamayı düşünüyorum. 5. Salon mu dersiniz oda mı, işte onun duvarlarında hatlarım var. 6. Banka hesabım yoktur. Dolayısıyla çek defterim de yoktur. Kredi kartı falan da kullanmam. Bir hayır işinde kullanmak üzere bir kenarda tuttuğum birkaç bin lira , birkaç bin dolar emanet para var. Geçimime gelince: Bağ -Kur emeklisiyim. Ayda 400 küsur lira alıyorum. Küçük bir yayınevim vardır, oradan geçimim için her hafta harçlık gelir. Zaman zaman, yazdırdığım hatlardan, yaptırdığım tezhiplerden birkaç yüz lira ... Bu beyanlarımın doğru ve şeffaf olmadığına inanıyorsanız size vekaletname vereyim, istediğiniz inceleme, araştırma ve tahkikatı yapın. Benim aylık gelirim , birtakım kalemşörlerin şarap, rakı ve meze masraflarından kat kat azdır. Türk medyasında bir ara (şimdi o kadar alan var mı bilmiyorum) ayda 150 bin dolar maaş ve ücret alanlar vardı. Hatta günlük bir gazetenin genel yönetmeni, ayda 10 bin dolar kira ödeyerek lüks bir rezidansta oturuyordu. Mesajınıza kızmadım, üzülmedim... Keşke biraz insaflı, âdil olsaydınız. Bana sorduğunuz soruyu bana saldıranlara da sormanızda yarar vardır sanıyorum. Selâm ve hürmetlerimle... Başka bir zatın sorusuna da cevap vermek isterim: Gazeteciliğe 1960"da haftalık Yeni İstiklâl gazetesinde başladım. O zaman ne siyasal İslâm vardı, ne de İslâmcılık cereyanı. İslâm vardı, Müslümanlar vardı... Bütüncü/entegrist bir Müslümanım . İtikad ve amelde mezhebim Ehl -i Sünnet ve Cemaattir. Tasavvuf konusundaki meşrebimi ve muhabbetimi kesinlikle açıklamam. En nefret ettiğim şey din ve mukaddesat yoluyla para vurmak, servet sahibi olmaktır. Din sömürücülerini, harbî kâfirlerden daha zararlı görürüm. Siyasî veya şahsî hiçbir emelim yoktur. Siyasetten fazla anlamam (bazıları hiç anlamıyor...), binaenaleyh siyasete karışmam. Elli yıla yakın bir zamandan beri çok hakarete, haksızlığa, iftiraya uğradım. Artık kanıksadım. Kaybedecek bir şeyim yoktur. Vicdanım ve kalemim satılık veya kiralık değildir. Kur"ân"dan, Sünnetten , fıkıhtan, ahkâm -ı şer"iyeden, ahlâk-ı islâmiyeden, hikmetten, gerçek tasavvuftan başka referans kabul etmem. Benlik sahibi miyim? Bu soruya kim değilim cevabını verebilir? Keşke bir hiç olabilsem... 2007-12-02 00:52:03 Milli Gazete

Ev hanımlarına emeklilik olanağı
04 Aralık 2007 Salı, 23:06:14
Çalışmayan kadınlar, isterlerse hem SSK ya da Bağ -Kur sigortalısı olabilir, hem de belirli bir süre prim ödemek şartıyla emekli de olabilirler. 1-Öncelikle Bağ -Kur Yasası `nın ev kadınlarına "isteğe bağlı sigortalı olma" imkanı tanıyan değişik 79. maddesi hükümlerini ele alalım. Herhangi bir işyerinde çalışmayan ev kadınlarının, Bağ -Kur`dan isteğe bağlı sigortalı olabilmeleri için, görevli "Bağ -Kur İl Müdürlüğü "ne yazılı olarak başvurmaları gereklidir. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın çalışmayan eşlerinin ise, Bağ -Kur Genel Müdürlüğü `ne başvurmaları gerekiyor. Başvurular posta ile de yapılabilir. İsteğe bağlı sigortalı olmak isteyen ev kadınlarının, Bağ -Kur gelir basamaklarının ilk 12`si arasından, diledikleri bir basamağı seçmeleri gerekmektedir. Daha önce, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşu kapsamında çalışmış olan ev kadınlarının bu kurumlardaki hizmet süresi de göz önünde bulundurularak basamak belirlemesi yapılmaktadır. Sözkonusu İlk 12 basamağın, her bir basamağındaki bekleme süresi bir (1) yıl; 13-24 arası basamaklardaki bekleme süresi ise iki (2) yıldır. İsteğe bağlı sigortalılık, sigortalılık tescil talebinin kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlar ve terk talebinin kuruma intikal ettiği tarihte veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına tâbi olarak çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce veya sigortalının toplam borcunun üç aylık prim ve ceza tutarından fazla olması halinde sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sona erer . 2926 sayılı Tarım Bağ -Kur Kanunu kapsamına girmeden önce, Esnaf Bağ -Kur Kanunu kapsamında isteğe bağlı sigortalı olanların, isteğe bağlı sigortalılıkları devam eder. Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, Bağ -Kur Kanunu `nun 24. maddesi kapsamına girmeyenlerden ev kadınları - bir mesleği icra eden kadınlar hariç -, isteğe bağlı Bağ -Kur sigortalısı olabilmektedir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi , 13.10.1983 tarih ve 4319 / 4967 sayılı Kararı`nda "ev kadınlığı" sıfatı üzerinde titizlikle durmuş; isteğe bağlı sigortalılıkta ev kadınının bu sıfatına itiraz edeni, iddiasını ispatla yükümlü tutmuştur. Bununla birlikte ev kadını olduğuna ilişkin belgeyi ikametgah muhtarlığı dışında bir muhtarlığa onaylatması halinde ise ispat yükümlülüğünün ev kadınına düşeceği görüşünü de açıklamıştır. İsteğe bağlı sigortalılık için, BAĞ -KUR`A İSTEĞE BAĞLI SİGORTALI GİRİŞ BİLDİRGESİ ile müracaat edilmelidir. Yurtiçinden isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler, daimi ikametgahlarının bulunduğu yerdeki İl Müdürlüğüne; yurtdışından isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenler, doğrudan Genel Müdürlüğe müracaat ederler. İsteğe bağlı sigortalılık, terk talebinin kuruma intikal ettiği tarihte veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışmaya başlama tarihi itibariyle sona erer . Ayrıca, 3201 sayılı Yasa uyarınca, yurtdışında bir veya birçok işyerinde çalışan erkek vatandaşlarımızın yanlarında bulunan ve herhangi bir işte çalışmayan eşleri de, isteğe bağlı sigortalılık hakkından yararlanabilmektedirler. Sigorta primleri ilgili ayın sonuna kadar ödenir. Ödenmemiş borcun, üç aylık prim ve ceza tutarından fazla olması halinde, daha önce ödenen primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle isteğe bağlı sigortalılık sona erer . 2-Bir işte çalışan sigortalı ev hanımları, çeşitli nedenlerle işten ayrılırlarsa, SSK sigortalısı olmayı devam ettirerek emekliliğe hak kazanmaları da mümkündür. Bunun için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gereklidir: a)İsteğe bağlı olarak, sigortalılığa devam edeceğini belirten bir yazıyla Kuruma başvurmak, b)Kuruma en az 1080 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, c)Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak ve buralardan kendi çalışmalarından dolayı aylık bağlanmamış olmak, d)İsteğe bağlı olarak sigortaya devam edeceğini belirten başvurunun, Kurumca alındığı tarihi izleyen ayın başından itibaren başlayarak, her ay kesintisiz 30 gün üzerinden "malullük , yaşlılık ve ölüm sigortaları primi" ödemek. İsteğe bağlı olarak, sigortalılıklarını devam ettirmek isteyen ev hanımları, ödeyecekleri sigorta primlerini, prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak koşuluyla kendileri belirlerler (SSK Md. 85). Belirlenen tutarın da, yüzde 30`u oranında prim öderler. Daha önce yüzde 20 olan bu oran , 1 Mayıs 2003 itibariyle yüzde 50`lik artışla, 30`a yükseltildi. İsteğe bağlı sigorta primlerinin en geç ilgili olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi gerekiyor. Primlerini ardarda üç ay ödemeyenlerin sigortalılıkları, primi ödenmiş son ayın bitiminden itibaren sona erer. 3.İsteğe bağlı sigortalı ev kadınlarına, Bağ -Kur mevzuatındaki tam yıl prim ödeme ve yaş şartlarını; veya sosyal sigortalar mevzuatındaki sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve öngörülmüşse yaş şartlarını yerine getirirlerse "yaşlılık ve malullük sigortasından aylıkları" bağlanmaktadır. Sigortalının ölümü halinde ise, yakını olan hak sahiplerine "ölüm aylığı" bağlanacaktır. İsteğe bağlı sigortalı olan ev kadınları, sadece emeklilik dönemlerinde `sağlık sigortası` hizmetlerinden de yararlanabilirler. Enson haber 2007-12-03 13:26:42 Haber7

Atlasjet yolcularının ölüm nedenleri
04 Aralık 2007 Salı, 23:06:14
Isparta`da düşen Atlasjet uçağının gövdesi sağlam kaldı, yangın çıkmadı. Peki yolcuların tamamı niçin hayatını kaybetti. ODTÜ Profesörü Cüneyt Can, bu durumu şöyle açıkladı: Düşen Atlasjet uçağının gövde kısmının sağlam kalması ve yangın çıkmamasına rağmen yolcuların tümünün neden öldüğünün ardında basit bir fizik kanunu bulunuyor. Kazada ölen fizikçi Prof. Dr. Engin Arık ile birçok projede ortak çalışmış olan ODTÜ Fizik Profesörlerinden Cüneyt Can, ölüm nedenini şöyle açıkladı: "Bu uçak iniş için hazırlandığına göre hızı 300-400 km/saat düzeyine düşmüş olmalı. Dağa çarptığı yerde fazla sürüklenmemiş olması, uçağın en azından 10 g"lik (yerçekimi ivmesinin 10 katı) bir yavaşlama ivmesiyle, çok kısa sürede ve çok kısa mesafede durduğu olasılığını kuvvetlendiriyor. 10 g insanlar için azami ivme olarak düşünülür. Dolayısıyla yolcuların bu büyük ivme nedeniyle çok büyük kuvvetlerin etkisi altında kaldıklarını ve bedenlerinin belki de dışarıdan görülmeyen tahribata ve iç kanamalara uğradığını sanıyorum. Bu olayın benzerleri duvardan ayaklar üstüne düşüldüğünde veya kafa kafaya araba kazalarında da görülür. Bu nedenledir ki, çok küçük yaşta bile yataktan atladığımızda dizlerimizi bükeriz ve yerle çarpışma süresini ve yavaşlama mesafesini artırırız. Böylece üzerimizde oluşan kuvvetler azalır." Hürriyet 2007-12-03 08:51:15 Haber7

Yeni piyade tüfekleri G-3`ü tahtından indirecek
04 Aralık 2007 Salı, 23:06:14
Savunma Sanayi Müşteşarı Murad Bayır , G-3`ün yerine son teknoloji bir piyade tüfeğinin geliştirildiğini söyledi. Yeni piyade tüfekleri G-3`ü hem tahtından indirecek, hem de hafif ve bakımı kolay olacak.. Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar , yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin piyade tüfeği ihtiyacını karşılayan G-3`ün yerine son teknolojiler kullanılarak yeni bir piyade tüfeği geliştirilmesi konusunda karar aşamasına gelindiğini belirtti. Bayar , Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında yeni model gerilla savaşına uygun teknolojilerle üretilecek piyade tüfeği geliştirilmesi konusunda karar verilmesinin beklendiğini söyledi. G-3 GÖREVİNİ YAPTI G-3`lerin tutukluk yaptığı veya namlunun şiştiği şeklinde eleştirilere maruz kalması konusundaki tartışmalara da değinen Murad Bayar , şunları kaydetti: ``Daha modern bir silah üzerinde çalışıyoruz. Bunun geliştirilmesi konusunda icra kurulunda karar alınması bekleniyor. G-3 tüfekleri görevini yaptı. Zaten bu silahlar düzenli ordu savaşları için üretilmişti. Daha hafif ve bakımı kolay gerilla savaşlarında kullanılabilecek yeni bir silaha ihtiyaç duyuldu. G-3 model tüfekler çok güçlü bir silah, vurduğunda öldüren cinsten. Yeni silahlar öyle değil, yaralamaya dönük, etkisiz hale getirmeye dönük silahlar.`` 3 TÜFEK GELİŞTİRİLİYOR Ayrıca tamamen bilgisayar destekli tasarım ve üretim yapabilen bir Ar -Ge birimi oluşturan MKE , 7.62 mm ve 5.56 mm piyade tüfeklerinin 3 adet geliştirilmiş modeli ile biri yarı otomatik, diğeri tek atışlı iki adet sniper (keskin nişancı) tüfeği üretti. TAI , F-35 iCiN 500 MUHENDiS ALACAK Dünyanın en gelişmiş savaş uçakları arasında gösterilen F-35 görünmez savaş uçakları üretiminde görev alan TAI , (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A .Ş.- Turkish Aerospace Industries), üstlendiği iş payına yönelik hazırlıkları başlattı. Katılımcı firmalar arasında yapılan iş paylaşımı çerçevesinde TAI , bu uçakların orta gövde kompozet parça üretimini yapacak. Programa göre, ilk uçağın orta gövde kompozet parça üretimi TAI `nın Ankara `daki tesislerinde önümüzdeki yılın haziran ayında gerçekleştirilecek. F-35, F-16’LARIN YERİNİ ALACAK F-16 savaş uçağı üretimine sağladığı yüzde 90 oranındaki yerli katkı payı ile bu alanda önemli kabiliyet kazanan TAI , F-35 uçak üretimi ile de teknolojik kazanımlar elde etmeyi hedefliyor. Bu arada TAI , hedeflediği kabiliyetlerle ülke ekonomisine yapacağı katkının yanı sıra 20 yıl boyunca 500 mühendis ve teknisyene iş olanağı da sağlamış olacak. ABD `li Lockheed Martin `in ana üstleniciliğini yapacağı ``Müşterek Taarruz uçağı`` uçan en güçlü tek motorlu taarruz uçağı olacak. Süpersonik, çok fonksiyonlu beşinci jenerasyon bir casus taarruz uçağı olan F- 35, F-A-18, AV -8B, A-10 ve Türkiye `nin de kullandığı F-16 uçaklarının da yerini alacak. 2007-12-03 01:47:08 Bugün

Tükçe konuşma yasağı geri tepti
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Almanya'nın Bottrop kentindeki bir okulda başlatılan Türkçe konuşma yasağı Türk ailelerin yoğun tepkilere neden olunca Başkonsolosluk devreye girdi ve sorun aşıldı. 03 Aralık 2007 00:40 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Yaklaşık 500 Türk öğrencinin eğitim gördüğü okulun müdürü Detlef Greyebellus ile Başkonsolosluk binasında görüşen Eğitim Ataşesi Ali Çevik, daha sonra Türk veli temsilcileriyle toplantı düzenleyerek, okulda Türkçe konuşulmaması uygulamasından vazgeçildiğini bildirdi. Toplantıda konuşan Muavin Konsolos Süalp Erdoğan, okul müdürüyle yapılan görüşmede kendisinin yasal haklar konusunda bilgilendirildiğini ifade etti. Erdoğan, "Çocuklarımıza yapılan baskılar yanlıştır. Bu konuda haklarımızın üzerine hukuk yoluyla gitmeye çalışıyoruz, bizim duruşumuz böyle olmalı. Biz sorun yaratan taraf değiliz. Burada bir gerilim var. Tahrik edici uygulamalardan kaçınmalıyız. Karşı tarafa haklarımızı bildirdik, şimdi uygulama bekliyoruz" dedi. Çevik de, okul müdürünün "Okulda Türkçe konuşma yasağı yok" şeklinde açıklama yaptığını belirterek, "Biz kendilerinden uygulama istedik. Aksi takdirde yargı yoluna başvuracağımızı da kendilerine ilettik' diye konuştu. Türk veli temsilcilerinden İlyas Usluer de, okul müdürünün gelecek günlerde öğrenci velileriyle toplantı yapmak istediğini, bu isteğin öğrenciler aracılığıyla ailelere iletildiğini söyledi. Okul Müdürü Greyebellus'un Türk öğrencilere okul bahçesinde ve aralarında Türkçe konuşmalarını yasaklaması tepkiyle karşılanmış, protesto amacıyla Türk velilerden toplanan yaklaşık 1000 imza okul idaresine iletilmiş, Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Eğitim Bakanlığı, KRV Aile ve Uyum Bakanlığı, Münster Valiliği, KRV Yabancılar Meclisi ve Türk Veliler Federasyonuna da birer duyuru gönderilmişti.

'Türk ordusu halkımızı hedef almaz'
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Türk Ordusu'nun Kuzey Irak halkını hedef almayacağını düşünen Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nden Dr. Fuad Hüseyin, 'Türkiye'nin son saldırsına operasyon diyemeyiz' dedi. 03 Aralık 2007 00:20 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Genelkurmay Başkanlığı'nın, Kuzey Irak'ta bazı hedeflerin vurulduğu yönündeki internetten yaptığı açıklamayı değerlendiren Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Bölge Başkanlığı Divan Başkanı Hüseyin, Türk Ordusu'nun bölgesel yönetimi ya da halkı hedef alacağına inanmadığını söyledi. Bölgedeki krizin kontrol altına alındığını savunan Hüseyin, "Yeni kontaklar, yeni görüşmeler olacaktır. Türkiye, Irak, İran ve bölgesel yönetim yeni görüşmeler ile bu problemi sona erdirecektir. Türkiye, genel anlamı ile diyalog dili kullanıyor" dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Garkuk bölgesine füze saldırısı yaparak, bölgedeki dağlık alanı topçu ateşine tuttuğunu söyleyen Hüseyin, "Buna Kuzey Irak'a askeri operasyon yapıldı diyemeyiz. Türkiye ve İran, sınırdaki dağlık alanları 1 aydan beri zaman zaman topçu ateşine tutuyor" diye konuştu. PKK konusunda Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin Türkiye ve ABD ile özel bir anlaşmaları bulunmadığını kaydeden Hüseyin, Türkiye'nin ABD ile görüşmesinin ardından ABD'nin de bu konuda Kürt liderler ile görüştüğünü söyledi. Hüseyin, krizin kontrol altına alınması ve durumun yönetilmesi anlamında Türkiye ve ABD ile ortak çalışma anlamında görüş birliği içinde olduklarını sözlerine ekledi.İHA

Askerlik borçlanması ile ilgili olarak kanun taslağında bir değişiklik var mı?-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
İyi günler Ali bey, öncelikle hazırlamış olduğunuz siteden askerlik borçlanması ile ilgili bulabildiğim yazıları okudum ama problemimi çözemedim. Benim sıkıntım babam 1985 te bağkura girmiş bu güne kadar borcumuz yok halen esnaf olarak çalışıyor.Bağkurdan bize askerlik borçlanmasını yaparsanız mayıs 2008 de emekliliğe hak kazanacağını ve dilekçemizi verebileceğimizi söylediler. Benim problemim maddi durumumuz şu anda iyi değil askerlik borçlanmasını yapma durumumuz pek yok ama yeni çıkacak olan yasada askerlik borçlanmasının kalkması(benim korkum bu hakkımızın yeni yasa ile elimizden gitmesi) gibi bir durumu olabilir mi? ben taslağı internetten buldum ama askerlikle ilgili bir açıklamayı bulamadım kanunlardanda haberdar ollmadığımız için konuyu çözümleyemedim.Sizden istediğim bu alanın uzmanı olarak bana ve aileme yardımcı olmanız.(Askerlik borçlanması ile ilgili olarak kanun taslağında bir değişiklik var mı? ve askerlik borçlanmasının kanunen tam şartları nelerdir? Bu konuda ne yapmamı önerirsiniz ne yap yap yeni kanun çıkmadan borçlan veya korkulacak bir durum yok mu dersiniz?) Eğer problemimle ilgilenirseniz bir aileyi mutlu edeceksiniz. Şimdiden işlerinizde ve hayatınızda sağlık başarı ve mutluluklar dilerim. TEŞEKKÜRLER Cevap: Askerlik borçlanması hakkı kalkmayacak endişe etmeyin. Ama hemen başvurunuzu yapın. Size 6 ay süre verilecek. Ödemeyi Mayıs ayının başında da yaparsınız. 31 Aralıktan önce yapmanızı öneririm. SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com

Basın örgütlerinden CHP`ye "yıpranma" ziyareti.
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Ankara - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu , "(Hak verilmez alınır) sloganı tersine döndü. Eskiden sendikaların söylediğini şimdi hükümet söylüyor" dedi. Basın meslek örgütleri temsilcileri, "Gazetecilerin yıpranma hakkının kaldırılmasını da öngören" yasa tasarısının değiştirilmesi için CHP Grubunu ziyaret ederek destek istedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi , Türkiye Gazeteciler Cemiyeti , Çağdaş Gazeteciler Derneği , Parlamento , Foto , Ekonomi ile Diplomasi muhabirleri dernekleri, Avrupa Gazeteciler Birliği , Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası temsilcilerinden oluşan heyet, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu `nu ziyaret etti. Ercan İpekçi , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarıda, gazetecilik iş kolunda çalışan basın emekçilerinin yıpranma hakkının ortadan kaldırılmasının öngörüldüğünü kaydetti. Yıpranma hakkının gazetecilere tanınmış bir imtiyaz olmadığını vurgulayan İpekçi , basın emekçilerinden diğer iş kollarına göre her ay 3 puan fazla SSK primi kesildiğini belirterek, bu primin işveren tarafından karşılandığını söyledi. Gazetecilere yıpranma hakkının 30 yıl önce tanındığını ve o günden beri uygulandığını anlatan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı İpekçi , "30 yıldır yerleşmiş bir uygulamanın tartışılmaması gerekir. Gazetecilerin yıpranma hakkı, bir imtiyaz olarak kabul edilmemelidir. Gazeteciler de en az yıpranma hakkı olan polisler ve askerler kadar mesai harcıyor" diye konuştu. "Başbakan, intikam alıyor..." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre gazetecilik iş kolunda 15 bin kişinin çalıştığını, TÜİK verilerine göre ise çalışanların sayısının 28 bin olduğunu kaydeden İpekçi , 13 bin gazetecinin de kayıt dışı çalıştırıldığını bildirdi. Ercan İpekçi , gazetecilerin yıpranma payının kaldırılmak istenmesiyle sağlanacak olan faydanın, kayıt dışı çalışanların kayıt altına alınarak elde edilebileceğini ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan `ın bazen medyayı eleştirdiğini hatırlatan İpekçi , "Başbakan medya patronlarını eleştirirken, intikamını gazetecilerden alıyor" dedi. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu da sendikaların eskiden, "Hak verilmez, alınır" sloganının bugün Hükümet tarafından söylenmeye başlandığını belirterek, "Slogan tersine döndü. Eskiden sendikacıların söylediğini şimdi Hükümet söylüyor" diye konuştu. Gazetecilik mesleğinin güçlüklerine işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu , "Gazeteciler, 08.00-17.00 arasında haber olmasını bekleyemez. Gece uçak düşer, olay yerine koşarlar. Gazetecilik mesleği, normal iş ortamı gibi değerlendirilmemeli. Mesai saati gözetilmeden haber yapılıyor" dedi. 2007-11-30 13:15:36 HaberX

SGK`den KEY Hesapları Açıklaması
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
"Hak sahiplerinin listeleri açıklanacak, başvuru yapmaya gerek yok." Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ), konut edindirme yardımları (KEY ) için hak sahiplerinden müracaatta bulunmamalarını istedi. Sosyal Güvenlik Kurumu `ndan yapılan açıklamada, konut edindirme yardımlarından faydalanacak olan hak sahiplerinin listelerinin, önümüzdeki dönemde TOKİ ve Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı `na ait internet sayfaları ile Resmi Gazete `de yayımlanacağı bildirildi. Emekli ya da sigortalı olan hak sahiplerinin bu tarihe kadar başka bir müracaatta bulunmalarına gerek olmadığı belirtilen açıklamada, "Yardım tutarlarının nakit ya da hisse senedi olarak alınabilmesi amacıyla SSK il müdürlüklerine başvuruda bulunulmasına da gerek bulunmamaktadır" denildi. 2007-11-30 17:08:24 TRT

Sağlıkta birçok ülkeden öndeyiz
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Türk-İş 9. Bölge Temsilciliğini ziyaret eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ , Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlıktaki dönüşümlerden iftihar edebileceklerini söyledi. Bakan Akdağ , "Sağlıkta birçok Avrupa ülkesinden öndeyiz. Vatandaşlarımız , sağlıkta birçok Avrupa ülkesinden daha çabuk hizmetlere ulaşabiliyor. Bu ülkede göreve geldiğimizde vatandaşın cebinden sağlığa harcaması yüzde 30`du , bugün yüzde 19`lara düştü. Bu ülkede doktor açığı var ve biz bunu önümüzdeki dönemde bir şekilde kapatacağız. Kayseri `de geçmişte bir devlet hastanesi ile SSK hastanesi vardı. Aralarında yüksekçe bir duvar vardı. Arasına birkaç metre duvar koymuşlar, işçiler bu tarafa geçemiyordu. Bu ülkede herkes bu devletin vatandaşı. İlk işimiz bu duvarı yıkmak oldu" dedi. 2007-12-02 02:11:24 Yeni Şafak

`1.5 milyar dolar yatırdık, yasa çıkarsa batarız`
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Özel sağlık kurumları Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `na karşı harekete geçiyor. Sektör temsilcileri, `Yasa çıkarsa birçok özel hastane kapanmak zorunda kalacak` uyarısında bulundu. Özel sağlık kurumları, SSK `lı hastalardan alınan ücret farklarının en fazla yüzde 20 ile sınırlandırılmasını öngören Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (GSS ) Kanunu `na karşı çıkmak için olağanüstü zirve kararı aldı. "Yasa çıkarsa birçok özel hastane kapanacak" diyen üst düzey hastane yöneticileri eylem planı hazırlamak için pazartesi günü İstanbul Eresin Otel `de toplantı yapacak. SSK `lı hastalara da hizmet verebilmek için sektörün 1.5 milyar dolarlık yatırım yaptığını belirten Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri Yaşar Yıldırım , "Yasa çıkarsa birçok özel hastane kapanmak zorunda kalacak. Sistemin değişmesi ile yılda 35 milyon muayene, 850 bin ameliyat ve 200 bin anjio yapan sektör çökecek. Bu yasa özel hastaneleri 20 yıl geriye götürecek ve hastaneleri kapanma tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak. Durumun vahameti küçümsenmemelidir" açıklamasını yaptı. Referans Gazetesi `nin sponsorluğunda gerçekleşen "Özel Hastanelerin Geleceği" konulu konferansta konuşan Yaşar Yıldırım , 3 Aralık Pazartesi günü Eresin Otel `de sektör üst düzey yetkilileri ile bir araya gelip yeni düzenlemeyi masaya yatıracaklarını söyledi. Yıldırım, "Daha önce 240 hastaneyi temsilen 150 hastane yöneticisinin katıldığı bir toplantı yapmıştık. Şimdi de derneğimiz üyesi olan ve olmayan tüm özel hastane sahiplerini, yönetim kurulu üyelerini veya hastane adına imza atmaya yetkili üst düzey yöneticileri toplantıya davet ediyoruz" diye konuştu. 2007 yılı içinde SSK sözleşmesi ve sağlık sigortası yasasının son şeklini aldığını, özel sektörün de buna bağlı olarak yatırımlar yaptığını dile getiren Yıldırım, yeni düzenlemenin yaratacağı sıkıntıyı anlatmak için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan `dan randevu istediklerini belirtti. İyi planlama şart Konferansa katılan ABD `nin önde gelen medikal danışmanlık şirketi HAYES Consultancy`den Dr. Larry Perin de "Hekimler İçin Modern Hastanecilik Örnekleri" konulu konuşmasında özel sağlık kurumlarının mutlaka kuvvetli vizyona sahip olması gerektiğini belirtti. Perin , "Ne tip yemek pişireceğinizi ve kimi davet etmek istediğinizi bilmelisiniz. Eğer sektörde kalmak istiyorsanız pazardaki konumunuzu iyi planlamalısınız. Eğer uluslararası bir pazara hizmet edecekseniz teknoloji sizin için çalışmalı" dedi. Amerikan Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Danışmanı George Rountree, özel hastanelerin yabancı bir tıp fakültesi ile işbirliği içine girerek doktorlarını eğitmesinin fark yaratabileceğini ve uluslararası bir hastane eğitim programı uygulanması gerektiğini söyledi. Philips Medikal Sistemler Güneydoğu Avrupa Ülkeleri ve Türkiye Genel Müdürü Willem Theodoor Rozenberg, 60 yaş grubunun arttığına işaret ederek, 2050 yılında dünyada 2 milyar kişinin 80 yaşın üstünde olacağını belirtti. Türkiye `de kişi başı sağlık harcamalarının Almanya ve Hollanda `nın altıda biri kadar olduğunu dile getiren Rozenberg, yeni teknolojik gelişmelere de açık olunması grektiğini ifade etti. BSK`dan Anadolu `da 3 yılda 100 milyon dolarlık yatırım Esas ve Eren Holding `in ortak olduğu Birleşik Sağlık Kurumları (BSK), Anadolu `daki bağımsız küçük ve orta ölçekteki hastaneleri bir şemsiye altında birleştirmek için yola çıktı. Ekim ayında kurulan BSK, şimdiden 20 hastaneden ortaklık teklifi aldı, 4 hastane ile niyet anlaşması imzaladı. BSK CEO `su Dr. Murat Dayanıklı , 3 yıl içinde 100 milyon doların üzerinde bir yatırıma imza atacaklarını açıkladı. "Küçük veya büyük ortak olarak girerek hastanelerle hissedarlarının çalışanlarının ve hastalarının mutlu olacağı bir sistem yaratmayı hedefliyoruz" diyen Dayanıklı, şöyle devam etti: "Türkiye `nin en büyük ve coğrafi olarak en kapsamlı hastane zincirini oluşturacağız. Projeyi oluştururkan hedef kitlemizi 50 yatak ve üzerinde 28 ilde var olan 100`ün üzerindeki hastane olarak belirledik. 29 adet hastanenin bu sistemde ortak olmayı arzu ettiğimiz niteliklere sahip olduğunu gördük. Çok ciddi bir talep var. Gelecek kasım ayına kadar en az 10 ortağı olan bir sistem yaratmak, üç sene içinde 30 hastanenin içinde olduğu Türkiye `nin en yaygın hizmet ağına sahip bir sistem kurmayı amaçlıyoruz." 2007-12-01 01:56:30 Referans

Bütün emekçiler eşittir memurlar daha eşittir
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Tasarı aynen çıkarsa, işçiyle esnafın prim ödenen her yıla ilişkin emekli aylığı bağlama oranı daha da düşecek. Tasarıda memurların oranına dokunulmadı... AHMET KIVANÇ (Arşivi ) Yeni sistemde işçi-esnaf emeklileriyle memur emekli aylıkları arasında halen yüzde 15 olan makas yüzde 50`ye ulaşacak. ANKARA - 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSSK ) Tasarısı `nda yapılacak değişiklikle, işçi ve esnafın prim ödedikleri her yıla ilişkin emekli aylığı bağlama oranı yıllık yüzde 2.6`dan yüzde 2`ye çekilirken, işçi ve memur arasındaki emekli aylığı uçurumu daha da açılacak. Halen aynı süredeki ve aynı kazançtaki çalışmaya karşılık memur emeklileri yüzde 75, işçi ve esnaf emeklileri yüzde 65 emekli aylığı alabiliyor. Yeni sistemde memurlarınki aynı kalacak, işçi ve esnafın emekli aylığı ise yüzde 50`ye düşecek. 20 yıldır aylık ortalama bin YTL gelirle çalışmakta olan bir işçi, 25 yılın sonunda mevcut sistemde emekli olsaydı 650 YTL emekli aylığı alabilecekken, yeni sistemde 620 YTL emekli aylığı alabilecek. Hükümetin önceki gün TBMM `ye sunduğu, Anayasa Mahkemesi `nce memurlarla ilgili maddeleri iptal edildiği için yürürlük tarihi 1 Ocak 2008`e ertelenen 5510 Sayılı Kanun `da değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısı, işçilerle memurlar arasındaki emekli aylığı makasını daha da açacak. Halen 25 yıllık sigortalılık süresi için SSK ve Bağ -Kur`da prime esas kazancın yüzde 65`i oranında; Emekli Sandığı `nda (ES) ise emeklilik keseneğine esas kazancın yüzde 75`i oranında emekli aylığı bağlanıyor. Makas daha da açılacak Bu oranlar yıllık bazda SSK ve Bağ -Kur`da yüzde 2.6`ya, ES`de ise yüzde 3`e denk geliyor. 25 yılın üzerine çalışılan ilave her yıl için aylık bağlama oranlarında SSK ve Bağ -Kur`da yüzde 1.5, ES`de ise yüzde 1 artış yapılıyor. 5510 Sayılı Kanun `da, memurlar da dahil tüm çalışanlar için aylık bağlama oranının 2016`ya kadar yüzde 2.5 olarak uygulanması, 2016`dan sonra da yüzde 2`ye çekilmesi öngörüldü. Ancak, TBMM `ye sunulan tasarıda kademeli geçiş süresi kaldırılarak, yasa yürürlüğe girdikten sonra işçi ve esnafın aylık bağlama oranının yüzde 2 olması öngörülüyor. 25 yılın üzerine çalışılan her yıl için halen yüzde 1.5 olan aylık bağlama oranı da bundan sonra yüzde 2 olarak uygulanacak. Yapılan bu değişiklik, halen bir işte çalışmakta olan işçi ve esnafın, yasanın yürürlüğe gireceği tarihten sonraki çalışma sürelerini de olumsuz etkileyecek. Mevcut memurlar ise halen olduğu gibi yüzde 3 aylık bağlama oranıyla çalışmaya devam edecekler. Yasa yürürlüğe girdikten sonra işe giren tüm işçi ve memurlar ile esnafın aylık bağlama oranı ise çalışma yaşamları boyunca yüzde 2 olarak uygulanacak. Mevcut sistemde, prime esas kazancı çalışma yaşamı boyunca bin YTL varsayılan bir işçi 25 yıllık çalışma sonunda 650 YTL `lik emekli aylığına hak kazanıyor. Aynı durumdaki bir memur ise 750 YTL emekli aylığı alıyor. Anayasa Mahkemesi `nce iptal edilen 5510 Sayılı Kanun, işçi, memur ve esnaf arasındaki emekli aylığı uçurumunu kapatmayı öngörüyordu. İptal kararıyla memurların sosyal güvenlikle ilgili mevcut tüm hakları koruma altına alındığı için onlara dokunulmadı. Ancak işçi ve esnafın aylık bağlama oranının düşürülmesiyle, işçi-esnaf emeklileriyle memur emekli aylıkları arasında halen yüzde 15 seviyesinde olan makas yüzde 50`ye ulaşacak. Çünkü yeni sistemde 25 yıllık çalışmanın sonunda bin lira maaşlı memurlar 750 YTL emekli aylığı almaya devam ederken, işçi ve esnafın emekli aylığı 650 YTL `den 500 YTL `ye düşecek. Çalışanlar ne olacak? Getirilen bu uygulamadan, halen çalışmakta olan işçi ve esnafın bundan sonraki çalışma süreleri de etkilenecek. Örneğin, 20 yıldır aylık ortalama bin YTL gelirle çalışmakta olan bir işçi, 25 yılın sonunda mevcut sistemde emekli olsaydı 650 YTL emekli aylığı alabilecekken, yeni sistemde 620 YTL aylık alabilecek. Vekile avanta para Halen çalışmakta olan işçi ve esnafın emekliliğe kalan süresi ne kadar artarsa, alabileceği emekli aylığı miktarı da o kadar düşecek. Aynı örnekten hareketle, 15 yıldır aylık ortalama bin YTL gelirle çalışmakta olan ve kalan çalışma süresini de aynı gelirle sürdüreceği varsayılan bir işçi, yeni sistemde 650 YTL yerine 590 YTL ; mevcut sistemde 10 yıl, yeni sistemde de 15 yıl geçirecek bir kişi ise 650 YTL yerine 560 YTL emekli aylığı elde edebilecek. Değişiklik tasarısının Çalışma Bakanlığı `ndaki görüşmeleri sırasında, herhangi bir işte çalışmayan ve emekli aylığı da almayan eski milletvekillerine, bir işte çalışıncaya kadar her ay 30 bin gösterge rakamının memur maaş katsayısıyla çarpımına tekabül eden 1.480 YTL tutarında temsil tazminatı ödenmesini öngören düzenlemeden ise, gelen tepkiler üzerine vazgeçildi. Bu durumdaki eski vekillere herhangi bir ödeme yapılmayacak. DİSK Başkanı: Emek cephesini bölme taktiği DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi , sosyal güvenlik yasa tasarısıyla ilgili olarak Çalışma Bakanlığı `nda sosyal taraflarla gerçekleştirilen görüşme sürecini eleştirdi. Tasarı daha önce 85 maddeden oluşmasına karşın, en son 16 Kasım Cuma günü yapılan toplantıda önlerine 35 maddelik bir taslak konulduğunu kaydeden Çelebi , "Çalışma Bakanı Faruk Çelik , önümüze bu kadar kapsamlı bir değişiklik getirilmiş olmasına rağmen taslağı 19 Kasım Pazartesi günü Bakanlar Kurulu `na sunacağını söyledi. Taslağı incelemek için süre verilmesini istedik ama kabul etmedi" dedi. 5510 Sayılı Kanun `un sosyal güvenlik alanında yapılacak değişikliklerin Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu `nda ele alınmasını öngördüğünü, bunun yapılmadığı gibi Çalışma Bakanlığı `ndaki toplantıların işçilerle ayrı, memurlarla ayrı gerçekleştirildiğini ifade eden Çelebi , "Memurun ne dediğini işçiler bilmiyor, işçinin ne dediğini memurlar bilmiyor" dedi. Çelebi , bakanın yapmadığı Yüksek Danışma Kurulu toplantısını kendilerinin yapma kararı aldıklarını belirterek, 3 Aralık günü Türk-İş`te yapılacak toplantıya, Yüksek Danışma Kurulu `nun Hak-İş dışındaki tüm emek kanadının katılacağını söyledi. İşçi ve esnafın aylık bağlama oranının düşürülerek daha düşük emekli aylığının yolunun açılmasını değerlendiren Çelebi , bunun emek cephesini bölme taktiği olduğunu, böylece bir tarafın susturulmasının amaçlandığını savundu. Çelebi , sosyal güvenlikle ilgili en büyük adaletsizliğin Anayasa Mahkemesi `nin iptal kararıyla memurların sistemin dışına çıkartılması olduğunu vurgulayarak, "Anayasa Mahkemesi `nin görmediği olay bizim sürekli haksızlığa uğramamızdır. Artık ortak bir yasa olmuyor bu yasa; ortak bir sosyal güvenlik şemsiyesi de değil. Memurla işçiyi karşı karşıya getiren bir anlayışı doğru bulmayız. Böl parçala sisteminin bir stratejisidir bu" dedi. 2007-11-30 10:51:47 Radikal

Gazeteci `yıpranma` için Meclis`te
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Sosyal Güvenlik Reformu`nda yıpranma hakkı kaldırılan gazeteciler, muhalefeti ziyaret etti. TGS Başkanı İpekçi, "Yıpranma payı bir imtiyaz değil, haktır" diye konuştu.. Meclis `e gönderilen ve 18 Aralık `a kadar yasalaşması beklenen Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası `ndaki düzenlemeyle yıpranma hakkı kaldırılan meslek grubu içinde yer alan gazeteciler, dün Meclis `te muhalefeti ziyaret etti. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi , Türkiye Gazeteciler Cemiyeti , Çağdaş Gazeteciler Derneği , Parlamento Muhabirleri Derneği , Foto Muhabirleri Derneği , Ekonomi Muhabirleri Derneği ile Diplomasi Muhabirleri Derneği temsilcileri ile Avrupa Gazeteciler Birliği , Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası temsilcilerinden oluşan heyet, dün önce CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu `nu ziyaret etti. Ercan İpekçi , Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu `nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarıda, gazetecilik iş kolunda çalışan basın emekçilerinin yıpranma hakkının ortadan kaldırılmasının öngörüldüğünü hatırlattı. Yıpranma hakkının gazetecilere tanınmış bir imtiyaz olmadığını vurgulayan İpekçi , basın emekçilerinden diğer iş kollarına göre her ay 3 puan fazla SSK primi kesildiğini belirterek, bu primin işveren tarafından karşılandığını söyledi. Gazetecilere yıpranma hakkının 30 yıl önce tanındığını ve o günden beri uygulandığını anlatan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı İpekçi , "30 yıldır yerleşmiş bir uygulamanın tartışılmaması gerekir. Gazetecilerin yıpranma hakkı, bir imtiyaz olarak kabul edilmemelidir. Gazeteciler de en az yıpranma hakkı olan polisler ve askerler kadar mesai harcıyor" dedi. Temsilciler, diğer muhalefet partileri ile iktidar partisi yetkililerini de ziyaret ederek, sıkıntıları anlatacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre gazetecilik iş kolunda 15 bin kişi çalışıyor. TÜİK verilerine göre ise çalışanların sayısının 28 bin. 13 bin gazeteci ise kayıtdışı çalışıyor. 2007-12-01 01:52:40 Sabah

Askerlik borçlanmasının erken emekliliğe faydası olur mu?
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
RESUL KURT 01.01.1970 doğumluyum. 01.09.1995"de ilk defa sigortalı oldum. Yeni kanuna göre 5750 prim ve 01.01.2025 yılında emekli olabiliyorum. Benim esas sormak istediğim şu: 30.05.1990"da askere gittim 18 ay (550 gün) askerlik yaptım. Bu askerlik borçlanmasını yatırırsam emeklilik günümde veya prim ödeme günümde ne gibi faydası olur? Harun Hato Askerlik borçlanması hem gün sayısını artırmakta, hem de askerden sonra sigortalı olanların başlangıç tarihlerini geriye götürmektedir. SSK kapsamında sigortalı olanlar, askerlikte er/erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen sürelerinin tamamını veya bir kısmını borçlanabilirler. Eğer, askerlik borçlanması yaparsanız, sigorta başlangıç tarihi geriye gideceğinden 54 yaşını, 5675 prim gün sayısını doldurmak koşuluyla 01.01.2024 tarihinden sonra emekli olabileceksiniz. Bu nedenle askerlik borçlanması yapmanızı tavsiye ederim. *** SSK "dan malulen emeklilik Annem 1953 doğumlu. İlk sigortasını 20/10/1997 de olmuş, o sene sadece 11 gün prim ödenmiş. 2005"e kadar hiç prim ödenmemiş. 2005 de 94 gün, 2006 da 360 gün, 2007 de 360 gün prim ödemesi yapılmış. Halen de çalışıyor. Öğrenmek istediğim şu; raporu aldık diyelim -ki sanırım alacak, 900 (180*5) günü tamamlayınca (bu yıl sonu itibariyle toplam 825 gün olacak) malulen emekli olma şansı var mı? Yani bu tabloya göre 2008"de 3-4 ay daha prim ödese ve raporunu alsa malulen emekli olma hakkı doğuyor mu? Didem Gezer Sosyal Sigortalar Kanununa göre, en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük , yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması ve çalışma gücünün en az 2/3"ünün yitirildiğinin tespit edilmesi halinde maluliyet aylığı bağlanmaktadır. Ancak okurumuzun annesi ilk defa 20.10.1997 tarihinde sigortalı olduğu için çalışma gücünün en az 2/3"ünün yitirdiğinin tespit edilmesi ve 1800 prim gün sayısını doldurması halinde malulen emekli olabilir. *** Ne zaman emekli olacak? Sayın Resul Kurt , öncelikle böyle bir hizmet sunduğunuz için tüm star gazetesi okurları adına bir okurunuz olarak çok teşekkür ediyorum. Benim iki tane sorum var. Birincisi ben 15.05.1963 doğumluyum. 01.10.1980 tarihinde sigorta girişim var. Kesintisiz 960 gün. 1983 yılında askere gittim. Askerden döndükten sonra 01.04.1985 yılında aktif Bağ -Kur"lu oldum (Askerlik borçlanması yatırmadım). Hala devam etmekteyim. 22 yıl 7 ay Bağ -Kur"luyum. Ben ne zaman emekli olabilirim ? İkinci sorum 13. basamaktan emekli olan 12. basamaktan emekli olandan daha mı az maaş alıyor? Eğer doğru ise bu bir çelişki değil midir? Mehmet Şimşek Okurumuz Mehmet Şimşek "in, 01.06.2002 tarihi itibariyle hizmet süresi 19 yıl 10 ay olup, bu tarihte 25 yılı tamamlamasına 5 yıldan fazla-6 yıl 6 ay ve daha az bir süre kaldığı için 47 yaşını ve 25 tam yılını doldurması halinde emekli olabilecektir. Siz 25 tam yılı doldurmuş olmanıza karşın yaşınızın dolmasını beklemeniz gerekmektedir. Askerlik sürenizi belirtmemişsiniz ancak, askerlik borçlanmasıyla 1 yıl daha erken emekli olabilmeniz de mümkün olacaktır. İkinci sorusuna gelince eski tarihli Bağ -Kur emeklileri ile Bağ -Kur"dan yeni emekli olanlara bağlanan aylıklar arasında farklılık bulunabilmektedir. Bu durum bir çelişki gibi görünse de, Bağ -Kur emeklilerinin maaşlarında TÜFE kadar artış yapılmasına karşın, emekli aylığı hesaplanmasında kullanılan ve her yıl Ocak (bazen de Ocak /Temmuz) ayında değiştirilen gelir tablosunun enflasyon oranının altında artırılmasından kaynaklanmaktadır. 2007-12-01 08:52:33 Star

KEY`de liste bildirimine 3 ay uzatma
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
HAZİNE , 3-5 milyon arasında olduğu tahmin edilen hak sahibi listelerinin bildirilmesine ilişkin bugün dolacak sürenin 3 ay daha uzatılması için hazırladığı yazıyı Başbakanlık `a gönderdi. KEY birimi de uzatım talebinde bulunursa, hak sahipleri en erken mayıstan sonra ilan edilebilecek. Süre uzatımının hükümet tarafından uygun bulunması durumunda, ilgili kurumlar, listelerini şubat ayı sonuna kadar listelere ilişkin bilgi girişini yapan tasfiye halindeki Emlak Bankası `nm KEY Birimi `ne iletebilecek. Mayıs ayında çıkarılan KEY Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanun ve buna dayanarak çıkarılan yönetmelik uyarınca, hak sahibi olanlara nakit veya hisse senedi olarak yapılacak ödemelerin belirlenmesi için, kurumlara, kesinti yapılan personele ilişkin listelerin iletilmesi için 30 Kasım `a kadar süre verilmişti. Bu tarihe kadar, işçiler için SSK bölge müdürlüklerinin, memurlar için de ödemeyi yapan kurum hangisi ise defterdarlıklar , saymanlıklar , mal müdürlüklerinin, kanunla kurulan kuruluşlar ve bankaların da doğrudan listelerini Tasfiye Halindeki Emlak Bankası bünyesindeki KEY birimine iletilmesi gerekiyordu. Listelerde, 1 Ocak 1987 ile 31 Aralık 1995 tarihleri arasında adlarına kesinti yapılan personele ilişkin bilgiler ve kesinti tutarları yer alacak. 2007-11-30 11:08:52 Birgün

SSK prim indirimi sanayiciye ne sağlayacak?
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Esin Gedik Sanayiciler uzun süredir hükümetten mikro reformlar yapmasını bekliyor; bu reformların içinde de ilk sıraya istihdam üzerindeki yükleri koyuyor. Yeni hükümetin kurulmasının ardından iş dünyası da beklentilerini yüksek sesle dile getirmeye başladı. “Hükümetin seçim beyannamesine koyduğu ve seçimden sonra da söylediği SSK primlerinde 5 puanlık indirimin yapılmasını istiyoruz” diyordu herkes. IMF ile toplantıdan dönen bakan Mehmet Şimşek , “kemer sıkmamız gerek, indirim olmayacak” deyince sanayici panikledi, ekonomiden sorumlu diğer bakanlar ‘çalışıyoruz’ diyerek tepkileri yumuşattı. Nihayet hem Başbakan hem de eski bir sanayici olan Çalışma Bakanı Zafer Çağlayan , SSK primlerinde 5 puanlık indirimin 2008 yılında yapılacağını açıkladı. 2009’da mı uygulanacak? Ancak sanayicilerin kafası hâlâ karışık; çünkü söylentiler SSK primindeki indirimin 2008 yılında yapılıp, bir sonraki yıl uygulamaya konulacağı yönünde. Hükümetin diğer üyelerinin açıklamaları ve IMF ’nin beklentileri göz önüne alındığında bu söylentinin gerçek olma olasılığı oldukça yüksek görünüyor. Geçen hafta İstanbul Sanayi Odası ’nın düzenlediği Sanayi Kongresi ’nde sanayicilerin gündeminde yine bu prim vardı. Sanayicilere “prim indirimi şirketinize ne kadar katkı sağlayacak, hesapladınız mı?” diye sordum. Yanıtlar çok çeşitliydi; çoğu henüz böyle bir hesaplama yapmamıştı, yapanlar da farklı oranlar üzerinde yapıyordu kesintiyi. Bir sanayici şöyle bir hesap yapmış: Bir işçinin işveren üzerindeki toplam maliyeti yüzde 56, bu indirim SSK primi üzerinden yapılacağına göre yüzde 35’lik bölüm, yüzde 30’a inecek. Ortalama bir işçiye 1 milyar maaş verdiğimizi hesapladığımızda işçi başına 40-50 YTL indirim olacak.” Bir diğer sanayici ise bu kadar yüksek bir indirimin mümkün olmadığını asgari ücretli bir işçi için ancak 15 YTL avantaj sağlayacağını belirtiyordu. Anlayacağınız sanayici indirim istiyor ancak bunun kendisine ne kadar bir maliyet avantajı sağlayacağını hesaplamamış. İşçi başına 50 YTL sağlasa bile 100 işçi çalıştıran bir işyerinde bu rakam ancak 5 bin YTL yapar ki bir işveren için ne kadar önemli bir miktar siz karar verin! Aklıma daha önce yaşadığımız şu tablo geldi. Birkaç yıl önce tekstil ve hazır giyim sektörünün temsilcileri Başbakan Erdoğan ’la bir araya gelmişti. Büyük beklentilerle yapılan toplantının ardından KDV ’de indirim çıkmış ve deyim yerindeyse attıkları taş kurbağayı ürkütmemişti. Durumlarında herhangi bir değişiklik olmayan tekstil ve hazır giyimciler itiraz ettiklerinde hükümet “istediğiniz verdik işte” demişti. Sanki yine aynı durum yaşanacak gibi; primler düşecek, hükümet “sanayiciye istediğini verdik” diyecek, ancak bu karar işletmeleri rahatlatmaya yetmeyecek! Sanayici de sürekli devletten bir şeyler bekleyen, kamuya bağımlı görünüşünü sürdürecek. İndirimden önce 2 puanlık artış Herkes indirim diye beklerken sosyal güvenlik reformu kapsamında SSK primlerine 2 puanlık indirim haberi geldi. Anayasa Mahkemesi daha önce yapılan bir başvuruyu değerlendirerek 506 sayılı Sigortalar Kanunu ’nun ek beşinci maddesinde değişik yapılmasını kabul etti ve SSK prim oranlarında toplam 2 puanlık bir artış yapılmasına karar verdi. Bu karar karşısında şaşkınlığa uğrayan işadamları, hükümetten aralık ayında Meclis ’te görüşülecek olan Sosyal Güvenlik Kanunu ’nda değişiklik yapılmasını talep ediyor. İş dünyası, bu kararın sadece işverenleri zor duruma sokmayacağını, toplumsal refahı da olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. 02.12.2007 2007-12-02 04:13:27 Akşam

Uçak kazasında "Da Vinci kodları" tesadüfü!
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
Bugün, yani 30 Kasım 2007 tarihinin iki önemli haberi bulunuyor. Birisi "ilginç" birisi "flash" haber. İlk haber kuşkusuz Isparta"da yaşanan ve tüm ülkeyi yasa sürükleyen uçak kazası. Bu kazayla ilgili en önemli bilgi ise, hayatını kaybedenlerin içinde bulunan altı bilim adamımız. iyibilgi Ankara Şu sıralarda bile tüm internet haber portalları (iyibilgi bilim adamlarımızla ilgili seri özel haberler ve bilgileri aktardı) bilim insanlarımızın kimlileri, yaptıkları çalışmalar üzerinde duruyor. Bu bilim insanlarımızım özellikle fizik, nükleer santraller, toryum ve uluslar arası çalışmaları hakkında haberler hatta spekülasyonlar ve komplo teorileri kaleme alınıyor. Elbette uçağın neden düştüğüne ilişkin olarak da bunlar yapılıyor. İkinci haber ise dünyaca ünlü yazar Dan Brown "un yeni kitabı hakkındaki duyurular ve haberler. Bu haber tüm internet sitelerinde genişçe tartışılıyor ve yorumlanıyor. Ancak iki haber arasında önemli bir bağlantı daha doğrusu çok ilginç bir tesadüf var. Hiç yorum yapmadan ve herhangi bir komlo teorisi yaklaşımına prim vermeden, bağlantıyı yazıyoruz. İşte ntvmsnbc"nin diğer haber kanalları ile birlikte verdiği haberden bir spot: "Isparta yakınlarında düşen Atlasjet uçağında konferans vermek üzere Isparta "ya giden bilim adamları da bulunuyordu. Kazada ölen Prof. Dr. Engin Arık , İsviçre "deki "European Organization for Nuclear Research -CERN "deki "Atlas Deneyi"nde çalışıyordu." Bu da Dan Brown "un Melekler ve Şeytanlar isimli kitabının ilk cümlesi: " GERÇEK: Dünyanın en büyük bilimsel araştırma merkezi İsviçre "deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi yakın zaman önce ilk karşı madde zerreciklerini üretmeyi başardı." Kitap da zaten bu merkezin küresel tezgahları üzerine kurgulanıyordu. Kitap, Türkiye "de de büyük okur kitlesine ulaşmıştı. 14:41 2007-12-02 00:17:05 iyibilgi.com

Esrarengiz kaza: Akıl karıştıran detaylar!
03 Aralık 2007 Pazartesi, 22:10:16
CHP lideri Deniz Baykal Isparta`daki kaza ile ilgili `düşündürücü` tespitinde bulunuyor. Baykal kuşku duymakta pek de haksız sayılmaz. Çünkü kaza ile ilgili detaylar üst üste konduğunda çok ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. İşte akıl karıştıran detaylar... iyibilgi zoom CHP lideri Deniz Baykal kaza haberini alır almaz taziye mesajı yayınladı ve kazanın düşündürücü olduğunu belirtti. CHP liderini kazayı "düşündürücü" diye tanımlamaya neler itti bilinmez ancak kazayla ilgili detaylar ve Türkiye `nin içinde bulunduğu tartışmalar kaza ile ilgili farklı soru işaretlerine yol açıyor. Havacılara göre esrarengiz bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü kaza sırasında uçağı kazaya itebilecek gözle görülür bir neden yok. İki pilot son simülasyon eğitiminden başarıyla dönmüş uzman pilotlar... Uçağın teknik bakımının da eksiksiz olduğu açıklandı. Hava koşulları da normaldi. Abla Öztan : Sabotaj! Soru işaretleri kazada yakınlarını kaybedenler için de geçerli. Uçağı kullanan kaptan pilot Serhat Özdemir"in İzmir "de yaşayan ablası Nevin Öztan , kardeşinin çok iyi bir pilot olduğunu, uçağın pilot hatasından veya teknik arızadan dolayı düştüğüne inanmadıklarını, olayın sabotaj olabileceğini belirtiyor. Abla Öztan kardeşinin Hava Harp Okulu mezunu olduğunu, İTÜ elektrik-elektronik mühendisliğini bölümünü bitirdiğini, 1981 yılından bu yana pilotluk yaptığını ve çok başarılı olduğunu belirtiyor. Öztan şunları söylüyor: Benim kardeşim profesyonel bir pilottu. Teknik arızası olan bir uçakla kesinlikle uçmazdı. Uçakta öğretim üyeleri de varmış. Uçağın pilot hatasından veya teknik bir arızadan dolayı düştüğüne inanmıyorum. Sabotaj olabilir. Acil durum sinyali yok! Kaza ile ilgili ilginç bir detay da düşen uçaktan kontrol merkezine acil durum sinyalinin gitmemesi. Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kulesinin, pilotlara ``yaklaşmaya devam edin `` uyarısı yaptığı sırada uçakla bağlantının kesildiği, ancak bağlantının kesilmesinden önce uçaktan acil durumlar için gönderilen sinyalin gelmediği belirtiliyor. Acil durum sinyalinin Antalya ve Ankara `daki radar istasyonlarının yanı sıra Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kulesinden ve bölgede uçuşunu sürdüren uçaklardan da alınabileceği, bu sinyal sayesinde düşen uçağın yerinin çok daha kısa sürede tespit edilebileceği ifade ediliyor. Nükleer alanda çalışan bilim adamları! Kaza ile ilgili akıl karıştıran en önemli detay ise yolcular arasında Türkiye `ye önemli katkıları bulunan bilimadamlarının yolcuların arasında bulunması. Türkiye `de nükleer tartışmalar yaşanırken bu kazanın meydana gelmesi ve alanında uzman ve başarılı altı bilimadamının hayatını kaybetmesi gelecek günlerin önemli tartışma konularından birisi olacağa benziyor. Isparta `ya gelen bilim adamlarının, Eğirdir ilçesinde gerçekleştirilecek `Türk Hızlandırıcı Merkezinin Teknik Tasarımı ve Test Laboratuvarının Kurulması` başlıklı DPT projesinin IV . Çalışma toplantısına katılmak için yola çıktıkları biliniyor. Kazada hayatını kaybedenlerin arasında bulunan 6 bilimadamının Türkiye `nin nükleer araştırmalarında çok önemli role sahip oldukları da. iyibilgi.com 2007-12-02 00:17:05 iyibilgi.com

Hükümet, 2008'de asgari ücrete ne kadar zam planlıyor?
02 Aralık 2007 Pazar, 21:29:22
12-13 milyon kişinin zam pazarlığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu, gelecek yıl geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için ilk toplantısını yarın yapacak. Hükümet, 2008'de asgari ücrete ne kadar zam planlıyor? 02 Aralık 2007 14:59 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2008 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere komisyonu toplantıya çağırdı. Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki toplantı yarın saat 10.00'da başlayacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 5'i işçi, 5'i işveren, 5'i de hükümet temsilcisi olmak üzere, toplam 15 kişiden oluşuyor. Komisyonda işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını ise TİSK temsil ediyor. İş Kanunu gereğince, ücretlerin asgari düzeyinin komisyon aracılığı ile en geç 2 yılda bir belirlenmesi gerekiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın tespit ettiği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğu ile karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluk sağladığı kabul ediliyor. Komisyon, asgari ücretin belirlenmesinde, ''ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumunu ve geçim şartlarını'' göz önünde bulunduruyor. Öte yandan, işverenlerin, yanlarında çalışan işçilere komisyonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödememe yükümlülüğü bulunuyor. İşverenlerin, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapmamaları gerekiyor. İşverenlerin, yayımlanan asgari ücretleri iş yerlerinde işçilerin kolayca görebilecekleri bir yerde ilan etmek zorunluluğu bulunuyor. Asgari ücret halen 16 yaşını doldurmuş işçiler için brüt 585, net 419,15 YTL olarak uygulanıyor. Asgari ücretten yapılan kesintiler 165,85 YTL'yi buluyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti ise 710,78 YTL'ye karşılık geliyor. 2008 Yılı Hükümet Programı'nda asgari ücretin Ocak ayında yüzde 6 oranında artırılması öngörülüyor. ALIM GÜCÜ ARAŞTIRMASI Bu arada, DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Dairesi'nin ''TÜİK madde fiyatları üzerinden indeksleme yöntemi ile yaptığı'' belirtilen araştırmada, 2007 yılında asgari ücrete yapılan yaklaşık yüzde 10'luk zammın temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat artışlarının gerisinde kaldığı savunuldu. Asgari ücrete yapılan zammın en önemli harcama kalemi olan ekmekteki fiyat artışları karşısında alım gücünü 8 ayda tamamen kaybettiği öne sürülen araştırmada, Ekim ayı içinde kaybın yüzde 3'e ulaştığı iddia edildi. Araştırmada, ''Aralık 2006'ya göre asgari ücretli 37 adet daha az ekmek alabiliyor. Asgari ücretlinin aldığı 38 YTL zamma karşılık ev kiralarındaki artış yılın 10 ayında 54 YTL'ye ulaştı. Asgari ücretliye yapılan zam kira karşısında ancak Haziran ayına kadar yetti'' denildi. Bu dönemde servis, dolmuş, banliyo trenleri, metro, belediye otobüsü fiyatlarının ortalama yüzde 18,9 artış gösterdiği belirtilen araştırmada, asgari ücretin toplu ulaşımdaki fiyat artışları karşısında yüzde 7,5'luk kayıp yaşadığı savunuldu. DAHA AZ VE DAHA ÇOK ALINABİLEN ÜRÜNLER Araştırmaya göre, Aralık 2006'dan bu yana asgari ücretin bazı maddeler karşısındaki alım gücündeki değişim şöyle oldu: ''Asgari ücretli 33 kilogram daha az tavuk alabiliyor. Buna karşın 1 kilogram daha fazla dana, 3 kilogram daha fazla koyun eti temin edebiliyor. Asgari ücretli 12 kilogram daha az yoğurt alabilirken, 1,5 kilogram daha fazla süt alabiliyor. Bakliyatta, 19 kilogram daha az mercimek alırken, 1 kilogram kuru fasulye ve 4,65 kilogram daha fazla nohut temin edebiliyor. Beyaz peynir 32 kilogram daha az alınırken, krem ve kaşar peynirin alım gücünde bir artış söz konusu olmadı.'' ''12-13 MİLYON KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR'' Birleşik Metal-İş Yönetim Kurulu'nun konuyla ilgili değerlendirmesinde, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon kayıtlı işçinin yüzde 44'ünün asgari ücretle çalıştığı ya da asgari ücretli olarak gösterildiği, asgari ücretin ailelerle birlikte toplumda yaklaşık 12-13 milyon kişiyi ilgilendirdiği belirtildi. Asgari ücretlinin temel harcama kalemlerindeki fiyat artışlarının, enflasyonun çok altında kaldığı savunulan değerlendirmede, ''Asgari ücretliye geçen yıl verilen yüzde 10'luk zam TÜİK'in enflasyon verilerine rağmen temel harcama kalemlerinin fiyatları karşısında eriyip gitmiştir'' denildi. Değerlendirmede, şu görüşlere yer verildi: ''Antidemokratik yapısı ile işçileri açlığa ve sefalete mahkum eden Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısı emekçilerin ağırlığı artırılarak genişletilmelidir. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır. Asgari ücret net olarak belirlenmeli. Asgari ücret üzerinden alınan vergiler kaldırılmalıdır. Asgari ücretin herkese bölge, yaş, iş kolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır. Bu ülkenin insanı açlıkla terbiye olmayacaktır.'' AA

GÜNÜN SÖZÜ
02 Aralık 2007 Pazar, 21:29:22
"Bir hata işlediğin zaman tozlar içinde sürüklenebilirsin. Fakat o tozlar içinde yatıp kalmamalısın" Chateaubriand

UEFA: Ezeli rakiplerin buluşması
02 Aralık 2007 Pazar, 21:29:22
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), resmi internet sitesinde 13. Avrupa Futbol Şampiyonası Gruplarını “Ezeli rakiplerin buluşması” başlığıyla değerlendirdi. 02 Aralık 2007 15:31 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Sitede yapılan değerlendirmede, Hollanda, İtalya, Romanya ve Fransa'dan oluşan (C) Grubu, ağır sıkletlerin buluştuğu grup olarak gösterildi. Haberde, bu şampiyonayı daha önce kazanan Hollanda, İtalya ve Fransa'yı ağır sıklet olarak değerlendiren UEFA, Avrupa Şampiyonası eleme gruplarında Hollanda ile aynı grupta yer alan ve Hollanda'nın önünde bu şampiyonaya katılmaya hak kazanan Romanya'yı da dikkat edilmesi gereken takımlar arasında gösterdi. Sitede yapılan haberde, grup kuralarında ezeli rakiplerin birbirlerini buldukları belirtilirken, 2006 Dünya Kupası finalistleri İtalya ve Fransa'nın aralarındaki hesaplaşmanın bu turnuvada da devam edeceği ifade edildi. Grup kuralarında (B) Grubunda yer alan ev sahibi Avusturya ile komşusu ve ezeli rakibi Almanya arasındaki mücadelenin de önemli olduğu belirtildi. AA

Meraklı vatandaşlar enkaz bölgesinde
02 Aralık 2007 Pazar, 21:29:22
Meraklı vatandaşlar enkaz bölgesinde Süleyman Demirel Havaalanı'na inmek üzereyken düşen Atlasjet uçağının enkazı, meraklı vatandaşların akınına uğradı. Jandarma, meraklı vatandaşların kaza bölgesine girerek enkazı yakından görmelerine izin verdi 02 Aralık 2007 14:41 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen Atlasjet'e ait yolcu uçağının enkazını görmek üzere çok sayıda vatandaş bölgeye geldi. İstanbul-Isparta seferini yaptığı sırada Süleyman Demirel Havaalanı'na inmek üzereyken düşen Atlasjet Havayollarına ait yolcu uçağının enkazı, meraklı vatandaşların akınına uğradı. Kaza bölgesine gelerek uçağın enkazını görmek isteyen vatandaşlar ile jandarma arasında zaman zaman tartışma çıktı. Vatandaşlar, kaza görüntülerini televizyondan izlediklerini belirterek, enkazı yakından görmek konusunda ısrar edince, jandarma kısa süreliğine vatandaşların kaza bölgesine girmelerine izin verdi. Enkazı görmeye gelenlerin Isparta, Burdur, Afyonkarahisar ve ilçelerinden olduğu öğrenildi. Öte yandan, düşen uçakta incelemelerde bulunmak üzere McDonnel Douglas firmasından bir ekip de bölgeye gelecek.AA

'Acı çeken' eşini öldürdü
02 Aralık 2007 Pazar, 21:29:22
'Acı çeken' eşini öldürdü İtalya'da 77 yaşındaki bir kişi, Alzheimer tedavisi gören 82 yaşındaki karısını "acı çektiğini görmeye dayanamadığı" için öldürdü. Saldırının ardından tutuklanan yaşlı adama nasıl bir ceza verileceği henüz bilinmiyor. 02 Aralık 2007 15:10 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Yerel basının haberine göre, Toskana'da meydana gelen olayda adı açıklanmayan yaşlı adam, dün akşam üzeri karısının Alzheimer tedavisi gördüğü hastaneye giderek, diğer hastaların ve hastane personelinin gözü önünde eşine 3 el ateş ederek öldürdü. Saldırının ardından tutuklanan yaşlı adama nasıl bir ceza verileceği henüz bilinmiyor. Polis, eşinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden yaşlı kadının 8 yıldır Alzheimer hastası olduğu ve hafta başında hastaneye yatırıldığını belirtti. AA

Atlasjet Uçuş 4203
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25

Düşen Atlasjet MD-83 TC-AKM uçağı
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25

BANKA KREDİSİYLE HACCA GİDİLİR Mİ?
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Banka kredisiyle Hac ve 'boş ol' sözü BANKA KREDİSİYLE HACCA GİDİLİR Mİ? SORU: 60 yaşındayım. Bir takım sağlık problemlerim var. Hac ibadetini yerine getirmeyi çok arzu etmeme rağmen maddi imkansızlıklar sebebiyle nasip olmadı. Gelecek yıllarda belki maddi imkanım olur. Ama sağlığım elvermeyebilir. Ölmeden önce hacca gitmeyi çok arzu ediyorum. Emekli maaşımdan artırarak Diyanet İşleri Başkanlığının bir hac ibadeti için talep ettiği miktarı temin ettim. Fakat hac ibadetini ifa edeceğim süre içerisinde cebime ve evde kalan aileme harçlık kalmadı. Bu harçlığı temin etmek için bankadan 1000 YTL kredi çekmek istiyorum. Banka kredisiyle hacca gidebilir miyim? CEVAP: Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Hac ibadeti hem mali hem de bedeni bir ibadettir. Herkese farz değildir. Ayette şöyle buyrulmaktadır: "(hacc ibadeti için) yolculuğa gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" (Al-i imran 3/97) Bu ayete göre haccın farz olabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: - Müslüman olmak - Akıl-baliğ olmak Yukarda ki iki şart bütün ibadetlerden sorumlu olmak için elzem olan şartlardır. Sağlıklı olmak Özgür olmak Yurt dışına çıkma kısıtlılığı bulunmamak Yol güvenliği bulunmak Hac mevsimine yetişmiş olmak Can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmış olmak Ekonomik yönden hac görevini yapma imkanına sahip olmak Bu son şartı açıklayalım. Hac yolculuğuna çıkacak kişinin, gidip dönünceye kadar hem kendisinin hem de bakmakla yükümlü olduğu kimselerin sosyal seviyelerine uygun biçimde geçimlerini sağlayacak mali güce sahip olması gerekir. Yukarda saymış olduğumuz şartların tamamına sahip olmayan kimselere hac ibadeti farz değildir. Buna göre siz hac ibadetiyle sorumlu değilsiniz. Gelelim banka kredisiyle hacca gitme meselesine Hiçbir banka faizsiz kredi vermez. Faiz ise İslam’a göre haramdır. Bir taraftan bir ibadeti yerine getirip sevap elde edeyim derken diğer taraftan harama bulaşmak dine de akla da aykırıdır. Buna göre banka kredisiyle hac yapmak caiz değildir. EŞİM 3 KEZ BOŞ OL DEDİ, BEN BOŞANDIM MI?SORU: 10 yıllık evliyim. Bu süreçte eşimle ciddi hiçbir problemimiz olmadı. Birkaç gün önce eşim şaka yollu üç defa seni boşadım dedi. Eşim inançlıdır. Ancak dini vecibelerini yerine getiren ve dini hassasiyetleri dikkate alan biri değildir. "üç defa boşadım" sözü de onun için önem arz etmediği gibi evliliğe de herhangi bir zarar gelmediğine inanmaktadır. Eşim beni boşamış olur mu? Boşanma gerçekleşmiş olur mu? CEVAP: Evlilik ve aile ciddi bir kurumdur. Bu kurumu devam ettirirken ciddi olmak elzemdir. Şaka yollu bu türlü sözler söylemek aile müessesesini yıpratır. Ayrıca eşler birbirlerinin hassasiyetlerine kıymet ve değer verirlerse bu kurumun devamı kolaylaşır. Bir erkek, nikahlı eşine, iki adet kanaması arasındaki süre içinde ister şaka yollu, ister gerçek olarak "Seni boşadım" sözünü söylerse bir talak(boşama) gerçekleşmiş olur; kaç kez derse desin eşini bir talakla boşamış olur. Karısına daha sonraki iki adet arasında iken bir daha (şaka yollu yada gerçek olarak) "Seni boşadım" derse ikinci boşama da gerçekleşmiş olur. Bu durum daha sonra bir daha tekerrür ederse üçüncü boşama gerçekleşir; işte bu takdirde bu çiftin evliliğe dönmeleri -kadın ciddi olarak (birinci eşe dönmek için bir çare olarak değil) ikinci bir evlilik geçirmedikçe- imkansız hale gelir. Siz, yeniden nikah akdi yaparak evliliğe dönebilirsiniz, ama kocanızın iki boşama hakkı kalmış olur, bundan sonra bu hakkı kullanmasın, eşiniz boşama hakkını israf etmesin. Böylece birbirinize olan sevgi ve muhabbeti de israf etmemiş olursunuz. KILMADIĞIM NAMAZLARIN KAZASI NASIL OLUR?SORU: Uzun zamandan beri namaz kılmadım. Şimdi ise namazlarımı vaktinde kılıyorum. Eskiden kılamadığım namazları kaza etmek istiyorum. Fakat ne kadar kaza namazım olduğunu bilmiyorum. Kılamadığım namazları nasıl kaza edebilirim? CEVAP: Namazların vaktinde kılınması gerekir. Vaktinde kılınamayan namazlar kaza edilmek suretiyle eda edilir. Kaç vakit namaz kılamadığını bilemeyenler ‘’ niyet ettim Allah rızası için vaktinde kılamadığım ilk sabah, ilk öğle, ilk ikindi, ilk akşam, ilk yatsı namazlarının farzını kılmaya ‘’ diyerek niyet eder. Hangi vakti kaza edecekse o vakte niyet eder. Yada "Niyet ettim Allah rızası için vaktinde kılamadığım son sabah, son öğle, son ikindi, son akşam, son yatsı namazlarının farzını kılmaya" diyerek niyet eder. Bu namazlar ayrı ayrı niyet edilerek kaza edilir. aslan.citir@hotmail.com HABER7

Abdüllatif Şener: Sizi bu millet bitirecektir
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
* Osman Özsoy yazaramesaj@gmail.com Birinci olduğu yarışmada ödülünü almak için sahneye çıktığında başörtüsü nedeniyle Kozan Kaymakamı ve Garnizon Komutanı tarafından kürsüden indirilen İmam Hatip Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tevhide Kütük'ün başına gelenleri biliyorsunuz. Aklın ve havsalanın sınırlarını zorlayan işler oluyor bu ülkede. Üstelik en olmaması gereken zamanda oluyor. Ülke nerede ise bir yangın yeri gibi… Her gün şehit cenazeleri geliyor ülkenin dört bir yanına. Terör belası başörtülü başörtüsüz anne evladı ayırımı yapmadan fidan gibi evlatları vuruyor. Anaların yürekleri yanıyor. Ve bu yangını söndürmek için milletçe daha da kenetlenmemiz gerekirken tam tersi işler oluyor bu ülkede. Kızlarının başarısını alkışlamak için salonda yerini alan anne-babanın, kız evlatlarının kıyafetinden dolayı horlanması ve gözyaşları arasında kürsüden uzaklaştırılması karşısında, içlerinden geçen fırtınanın boyutunu tartabilir mi oradaki askeri ve mülki erkân. Bir empati yapıp, onların hissiyatını anlayabilirler mi? Ne yapmış bu kız evlat, ne suç işlemiş de derdest edilip aşağı indirilmiş. Takdir edilmeyi beklerken tekdir edilmek nasıl bir duygudur hissedebiliyor musunuz? Hele daha küçücük bir çocuk vicdanına sahipseniz... Bir şeker kıvamında ödül beklerken şamarla karşılaşmak nasıl bir şeydir? Değdi mi? Böyle davrandınız da ne oldu? Ülkenin gayri safi milli hâsılası mı arttı, akademik yayın sıralamasında bir basamak yukarı mı çıktık, ülke bir adım daha ileri mi gitti? Yunus Emre bir şiirinde; “Çalış, kazan, ye, yedir / Bir gönül ele getir / Yüz Kâbe’den yeğrektir / Bir gönül ziyareti…” der. Bir gönlü fethetmeyi yüz Kâbe’ye tercih eden bir anlayışın, bir kültürün evlatlarına, 15 yaşındaki bir kız evladının bir kristal kadar hassas gönül tacını kırmak ve gücendirmek yakışık kaldı mı? Bakın yine hoşgörü abidesi Yunus Emre’den devam edelim: “Yunus Emre der ey hoca / İstersen var bin hacca / Hepsinden iyice / Bir gönüle girmektir…” Dayanışmaya en muhtaç olduğumuz bir dönemde teker teker küstürülüyor bu ülkenin evlatları. Güvenlik güçlerine silah çeken Deniz Gezmiş’e haksızlık yapıldı diye 30 yıldır ağıt tutanlar, ölünce beni de Deniz’in yanına gömün diye vasiyet edenler, ne suç işlediğini bile bilmeden kürsüden alaşağı edilen 15 yaşındaki kız evladının uğradığı muamele karşısında sessizliğe gömülüyorlar. Bu ne çirkin bir çifte standarttır, bu nasıl bir anlayıştır. Çare yok, kendi ağıtımızı kendimiz yakacağız demek ki… Tevhide’nin başına gelenlerle ilgili olarak neler yazmak, neler söylemek lazım diye düşünürken ve arşivlerin tozlu rafları arasında dolaşırken, Kur’an Kursları ile ilgili yasal düzenlemelerin tartışıldığı 1999 yılının Temmuz ayında Meclis’te yapılan görüşmelerin tutanakları geçti elime. Bülent Ecevit’in başbakan olduğu, DSP-MHP-ANAP koalisyonunun oluşturduğu 57. Hükümet döneminde Meclis’te yaşanan diyaloglar ilgimi çekti. Bunlardan bazıları şöyle; Cemal Enginyurt (MHP): 57'nci hükûmet başörtüsü meselesini hal'etmeye çalışıyor... Önümüzdeki günlerde, inşaallah başörtüsü meselesini de hal'edeceğiz. Eldeki tek sermaye olan başörtüsü de hal edildikten sonra, sizi Vural Savaş'ın kapatmasına bile gerek kalmayacak. (MHP ve DSP sıralarından alkışlar) Abdüllatif Şener (FP): Hemen konuyu Vural Savaş'a ihale anlayışı, sakat bir anlayıştır. Bu, tek parti, muhalefetsiz bir iktidar anlayışıdır. Sizi bu millet bitirecektir …ve gerçekten de bittiler. Şu an siyaset dışında kalan Abdüllatif Şener o dönemde haklı çıktı. Bir sonraki seçimde bu üç parti de Meclis dışında kaldı. İşlediği suçun ne olduğunu bile bilmeden Tevhide’yi gözyaşları arasında kürsüden alaşağı edenleri de milletin vicdanı hakikaten affetmez. Evet, bu çarpık zihniyetiniz gün gelecek sona erecek, bugün yaptıklarınızdan gelecekte çok utanacaksınız, ama o gün Tevhide’lerin gönlünü kazanmak için belki de çok geç kalınmış olacak. Tevhide’ye değil, inanın sizin durumunuza çok üzülüyorum. İnsan bunu düşmanına yapmaz. Bu kadar gönül kırmaya değer mi?

Evliliğinizi kısırdöngülere mahkum etmeyin!
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Kişinin fasit daireden kendini ve eşini koruyabilmesi için, olumlu özellikler edinmesi gerekiyor. Bunları "olumluluk, açıklık, bağlılık, sosyal çevre ve sorumlulukları paylaşma" olarak adlandırabiliriz. 26 Kasım 2007 11:03 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Öyle zamanlar olur ki, bazı duygu, düşünce ve davranışlarımızdan dolayı bir kısırdöngü içinde dolanıp dururuz. Fakat bizi yalnızlığa ve çaresizliğe iten bu davranışlarımızdan, yine kendi gayretlerimizle kurtulabiliriz. Eşler arasında çözüme kavuşturulamamış kızgınlıklar, ilgisizlik, karşıt gereksinimlerin karşılanmadığına dair düşünceler, sevginin kıtlığı, beraber olmanın yetersizliği, tatillerin nasıl geçirileceği, kıskançlık, sözünü yerine getirememe, ana-babalığın nasıl olacağı, para, güç, beni dinlemiyor gibi birçok konuda çatışma yaşanabilir. "Benim dediğim doğru, benim dediğim olacak" gibi bir davranış içindeyseniz, çatışmayı başlatır ve kısırdöngünüze doğru yol almaya başlarsınız. Bu arada eşinizi de yalnızlığa itersiniz. Anlaşılmadığını ve yalnız kaldığını düşünen eş, zamanla sevgisini yitirmeye başlar. Eşine karşı farkındalığı azalır. Bu noktadaki sevgisizlik ortamını artık siz hayal edin. Siz sevdiğinizi, ilgi duyduğunuzu söyleseniz bile, davranışınızı değiştirmedikçe bu sizin için bir kısırdöngüye dönüşür. Mutlu evliliğe sahip olan eşler de zaman zaman çatışma yaşarlar. Fakat çatışmalarını kavgaya dönüştürmezler. Bardağın dolu tarafını görmeye kendimizi alıştırmalı, sanki bir "özel dedektif" gibi hep olumsuz şeylere odaklanmamalıyız. Olumsuzluklar üzerine yoğunlaştıkça hayattan alınan mutluluk azalır, her şey siyah-beyaz renklere bürünür, başka renkleri düşünemez hale gelirsiniz. Çözüm, "sabır, anlayış ve müsamaha" şifrelerinde gizli. Zamanın her şeyin ilacı olduğunu unutmayalım. * Psikolojik Danışman, Aksaray Özel Sema Koleji Aziz Yıldırım* Zaman

Mutlu evliliğin formülü bulundu
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Bir yastıkta ömür boyu mutlu evlilik yaşamak hayal değil. Uluslararası Aile Terapi Derneği Genel Sekreteri Dr. William J. Hiebert, 30 yıllık araştırmasının sonuçlarını açıkladı. İşte işin sırrı: 21 Kasım 2007 09:39 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } ABD’de 30 yılı aşkın bir üredir evlilik ve aile terapisi konusunda çalışma yürüten Uluslararası Aile Terapi Derneği Genel Sekreteri Dr. William J. Hiebert, günün modern toplumlarında evliliklerin ‘’işlerden arta kalan zamanlarda idare edilmesinden dolayı’’ sorunlar yaşandığını söyledi. Çiftlere, sağlıklı bir ilişki için evliliklerine zaman ayırmalarını öneren Hiebert, ‘’Eşinizle baş başa zaman geçirin. İlişkinizi canlı tutmak için aktivitelerde bulunun’’ dedi. UZMANA DANIŞIN Evlİlİk sorununa Amerikan ve Türk çiftlerinin bakış açısının farklı olduğunu da anlattı. Ülkesinde çiftlerin boşanma aşamasına gelmeden durumdan anne-babalarını haberdar etmediklerini, sorunlarının çözümü için terapiste gittiklerini anlatan Hiebert, Türkiye gibi geleneksel toplumlarda ise bu sorunların ailelere danışıldığını bildirdi. Hiebert, ‘ABD’de aileler, çocuklarının evliliklerine müdahalenin uygun olmadığını düşünür. Çocukları için endişelenirler, hatta terapi için ödeme yapmayı bile önerirler, ama evliliklerine karışmazlar. 25 yıllık bir evlilikte kazanılan tecrübeyle 50 yıllıkta kazanılan tecrübe farklıdır. Oysa Türkiye’de örüntülü ilişkiler, kuşaklar arası meseleler var. Aileler, çocuklarının sorunlarına objektif yaklaşamaz. Her biri kendi kızının ya da oğlunun haklı olduğuna inanır. Tarafsız bir aile terapistinin sorunların çözümüne daha fazla katkısı olur’ diye konuştu. Eğitim ya da iş nedeniyle ailesinden uzaklara yerleşenlerin sayısının artığını kaydeden Hiebert, araya coğrafi uzaklıkların girdiği ailelerde kaynana-kayınpederden kaynaklanan sorunlar yaşanmadığını belirtti. EKONOMİK SORUNLAR Daha düşük sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerde ise bu tür sorunlar yaşanabildiğini ifade eden Hiebert, ABD’de çiftlerin daha çok duygusal yakınlaşma sorunları yaşadıklarını söyledi. Hiebert, kadın ve erkeğin her ikisinin de gününü dışarıda geçiren bireyler olmaları halinde ev işleri ve çocukların paylaşımı, iş yerinde karşı cinsle ilişkiler ve ebeveynlik gibi konularda desteğe gereksinim duyduklarını anlattı. İŞTE İŞİN SIRRI Evliliğinize de işinize ayırdığınız kadar zaman ayırın. İlişkinizi canlı tutmak için eşinizle baş başa zaman geçirin. Sağlıklı bir ilişkide önce evlilik, sonra çocuklar gelmelidir. Ev ve aile ortamı dışında hobilerinizi geliştirebileceğiniz ya da gönüllü olarak çalışabileceğiniz alanlarla ilgilenin. Cinsel isteğin azalması son yıllarda çiftlerin yaşadığı sorunların başında geliyor. İlk çocuk gelinceye kadar bir sorun olmuyor ama sonrasında şikayetler başlıyor. Hem bebek hem de iş yaşamı çiftleri yorgun düşürüyor. Bu nedenle çiftler yaptıkları her şeyi sürekli değerlendirmemeli ve birbirlerine zaman ayırmalıdırlar. Çiftler çok yorgun ya da endişeli olduklarında cinsel yaşamları olumsuz etkilenir. Dolayısıyla planladıkları program çok yorgun ya da endişeli oldukları bir dönem için düşünülmemelidir.’’ Star gazetesi

Evliliğinizi sağlamlaştıracak 5 ipucu
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Kimileri aşkın varolduğuna inanmazken, kimileri ise aşksız yaşayamayanlardan. Peki siz aşka inanıyor musunuz? 30 Kasım 2007 07:47 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Kimileri aşkın varolduğuna inanmazken, kimileri ise aşksız yaşayamayanlardan. Peki siz aşka inanıyor musunuz? Güven veren, mutlu ve sağlıklı bir ilişki mi yaşamak istiyorsunuz? Yanıtınız "evet" ise, mutlu bir aşk için 5 ipucu size yol gösterebilir... 1. Sadık olun: Sağlıklı ve mutluluk verici bir ilişkinin temeli bağlılığa dayanır. Yakınlaşmaktan korktuğunuz için sevdiğinizden uzaklaşmak isteseniz de, sadakat sayesinde ona bağlı kalırsınız. Sadakat, sorumluluk almak, korkuları kontrol etmek ve duygusal olarak hazır olmak demektir. Eğer iki taraf da gereken sadakati gösterirse, sağlıklı bir ilişki için ilk adım atılmış olacaktır. 2. Kişisel sorumluluklar alın: İnsan, olgunlaştıkça kendi sorumluluklarını öğrenir ve bu sorumluluklar çerçevesinde hareket eder. Ancak bazı sorumluluklar vardır ki, bunlar başkasına karşıdır. Partnerinizi olduğu gibi kabul edin. Bu ilişkinin sadece sizin değil, ikinizin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için olduğunu unutmayın. 3. Kendinize iyi bakın: Hiç kimsenin sizin mutluluğunuzu ‘sağlamasını’ beklemeyin. Eğer kendinize iyi bakar, ihtiyaçlarını karşılarsanız, ilişkinizin daha dengeli olmasını sağlarsınız. Partneriniz için her şeyi siz yapmayın. Unutmayın ki, onun ‘kendisine’ iyi bakmayı öğrenmesi gerekiyor. 4. Dürüst olun: Kafanızı karıştıran, sizi üzen konuları, ihtiyaçlarınızı, isteklerinizi, duygularınızı ve sınırlarınızı dürüstçe ve açık olarak ifade edin. Doğruları söyleyip söylememe çelişkisine düşmeyin. Doğruları, ilişkinizi zedelemeyecek biçimde söylemeye dikkat ederseniz, mutlu olursunuz. 5. Kendinize düşen görevi yapın: Sağlıklı ve mutluluk verici bir ilişki çaba gerektirir. Elinizden geldiği kadar ‘canlı’ yaşamaya çalışın, duygusal sorunlarınıza çözüm arayın, her şeyi yönetmeye çalışmayın, geçmişinizdeki sorunlarla yüzleşin ve korkularınızı yenin. Böylece ‘sağlıklı bir ilişki’ için kapasitenizi artırmış olacaksınız! İmedya

Annesiz öğrencinin anneye mektubu ödül aldı
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Yurt genelinde düzenlenen 'Anneye Mektup' yarışmasında annesi olmayan ve yuvada kalan ilköğretim 6. sınıf öğrencisi Bahar Sağır birinci oldu. 28 Kasım 2007 18:32 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Adana'da, emekli öğretmen Namıka Gündeşlioğlu'nun 30 yaşında kaybettiği kızı Gamze Gündeşlioğlu anısına bu yıl 4.'sünü düzenlediği 'Anneye Mektup' yarışmasını Sevgi Çocuk Yuvası'nda kalan ve annesi olmayan Bahar Sağır kazandı. Türkiye genelinde 2 bin 56 mektubun aday gösterildiği yarışmada "Melek Annem" başlıklı mektubuyla birinci olan Sağır, başarısını Vali Hali Halil Işık'la paylaştı. Vali Halil Işık'ı makamında ziyaret eden ilköğretim 6. sınıf öğrencisi Sağır, yazdığı mektubu Vali'ye okuyunca duygulu anlar yaşandı. Vali Halil Işık, Bahar Sağır'a kol saati hediye ederek, "Bahar Sağır, devletimize ve milletimize emanet edilmiş bir öğrencimizdir. Gösterilen başarı hepimiz açısından büyük önem taşıyor. Böyle öğrencilerimizin yetişmesinde görev ve sorumluluk alan herkesi kutluyorum" dedi.

Soğuk Havalarda Sıcak Tutan Yiyecekler!
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Sıcak Tutan Yiyecekler! Soğuk havalarda sıcak şeyler içerek ve kalın giyinerek fiziksel olarak ısı kaybını önleyebiliriz. Ayrıca, doğru bir besin seçimi ile de vücudumuzdaki ısı kaybını engelleyebiliriz... 30 Kasım 2007 22:41 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Soğuk havalarda sıcak şeyler içerek ve kalın giyinerek fiziksel olarak ısı kaybını önleyebiliriz. Ayrıca, doğru bir besin seçimi ile de vücudumuzdaki ısı kaybını engelleyebiliriz... İnsanlarda vücut sıcaklığı dış sıcaklığa aksi olarak değişir. Dış sıcaklık ne kadar azalırsa bedende oksidonyonlar o kadar hızlanır. Bunun neticesi olarak ısı oluşumu o kadar artar. Yalnız soğukta karaciğerde oksidonyonlar artar ve sıcaklık birkaç derece yükselir. Soğuk havalarda sıcak şeyler içmek ve iyi giyinmek suretiyle fiziksel olarak ısı kaybını önleyebiliriz. Doğan Sağlık Grubu Diyetisyeni Emine Sezen; “Yağlar en fazla enerji veren besin öğesidir. Eşit miktarlardaki karbonhidrat ve proteinlerin iki katından fazla enerji verir. Böylece vücut en ekonomik şekilde enerji gereksinimini yağlardan karşılayabilir. Devamlı yağ tabakası ise vücut ısısının kaybını önler. Karbonhidrat ise karaciğerde glikojen olarak depolanır. İhtiyaç duyulduğu anda glikoz formuna dönecek enerji ihtiyacımız karşılanır. Tüm bu bilgiler ışığında kişi duyarlı beslenmeli,tüm besin gruplarından almalı,enerji versin diye tek tip beslenme yapmamalıdır.” dedi. Bu bölümden soğuk iklimlerde fazla yağ alınması fizyolojik bir ihtiyaca cevaptır. Bunun yanı sıra karbonhidratlarda enerji veren kaynaklardandır. Bütün bu nedenle kişiler ihtiyacı olan kaloriyi yalnız yağ veya yalnız karbonhidrat tüketerek değil dengeli bir şekilde yani; Günlük kalori ihtiyacının; Yüzde 50-60 karbonhidrat Yüzde 15-20 prot Yüzde 25-30 yağdan gelecek şekilde beslenmesi en doğru yoldur. Bunları temin ederken de tüm besin gruplarını gün içinde mutlaka tüketmek gerekmektedir. Bunlar; 1. Süt veya yoğurt 2. Et grubu (et, yumurta, peynir) 3. Ekmek grubu (çorba, makarna, pilav, kuru baklagiller) 4. Sebze grubu 5. Meyve grubu 6. Yağ grubu 7. Şeker grubu olarak 7 grubun hepsinden almak gereklidir. Eğer kişi dengesiz beslenirse vücut direnci düşecek ve enfeksiyonlara yakalanma riski artacaktır. Enfeksiyonlar vücut doku ve sıvılardaki C vitamini miktarını azaltmaktadır. Yeşil sebzeler, turunçgiller, çilek, domates, kuşburnu, C vitamini açısından zengindir. Yine maydanoz C vitamini a.ısından çok zengin olmakla birlikte çok az tüketildiği için günlük diyete fazla bir katkısı olmaz. Bunun yanında doğru yöntemle pişirilmiş patates, her mevsim, her yerde bulunduğu ve fazla miktarda kullanıldığı için C vitamini ihtiyacınızı meyve suyu yerine meyvenin kendisini posası ile birlikte almak daha yararlıdır. ÖRNEK MENÜ Sabah · Ihlamur · Peynir · Pekmez+zeytinyağı+domates+salatalık · Ekmek Ara öğün · Ilık süt Öğle · Et yemeği · Yoğurt · Ekmek İkindi · Bir porsiyon hamur tatlısı · Yoğurt · Ekmek Akşam · Çorba · Sebze yemeği · Ekmek Yatmadan önce · Süt · Meyve www.doganhastanesi.com

Yazık Günah: Mükerrer oya 2,5 yıl hapis
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Mükerrer oya iki hapis cezası daha Gaziantep'in İslahiye ilçesine bağlı Boğaziçi beldesinde yaşayan Arslan çifti, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde mükerrer oy kullandıkları gerekçesiyle 2.5'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. 01 Aralık 2007 12:26 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } 28 Mart 2004 seçimleri öncesinde İslahiye ilçesine bağlı Altınüzüm beldesinde yaşayan İhsan-Güler Arslan çifti, 3 çocuklarıyla birlikte seçimlere kısa bir süre kala Boğaziçi beldesine göç etti. Seçimler için her iki beldede de seçmen kağıdı gelen Arslan çifti, her iki beldede de oy kullandı. Çiftin mükerrer oy kullandıkları yapılan inceleme sonucu ortaya çıkınca haklarında dava açıldı. İslahiye Adliyesi'nde yargılanan Arslan çiftine 2.5'ar yıl hapis cezası verildi. Cezalarının onaylanmasından sonra İhsan ve Güler Arslan çifti, 20 Kasım 2006 tarihinde cezalarını çekmek üzere cezaevine teslim oldu. İslahiye'de kadın tutukevi olmadığı için çift, cezalarını çekmek üzere Kilis Cezaevi'ne gönderildi. Burada durumları incelenen çiftin geride kalan çocuklarına bakacak kimse olmadığı için anne Güler Arslan'a çocuklarına bakması için 6 ay özel izin verildi. Baba İhsan Arslan'ın cezaevinde kaldığı sürece anne Güler Arslan'a özel izin verildi. İhsan Arslan cezasını tamamlayarak evine döndü. Şimdi 2008 Nisan ayına kadar izinli olan Güler Arslan, cezaevine girmek için gün sayıyor. Eşinin cezaevine girmemesi için Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yanı sıra Abdullah Gül'e ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazdığını söyleyen İhsan Arslan, "Gerekirse eşimin cezasını ben çekmek istedim, ama olumlu cevap alamadım" dedi. 3 çocuğu bulunduğunu ve cezaevine girmek istemediğini ifade eden Güler Arslan, yetkililerin kendilerine yardımcı olmasını istedi. Güler Arslan, "Ben mükerrer oy kullanmanın suç olduğunu bilmiyordum. İki ayrı beldede oy kullandık. Ancak, sonucunda 2.5 yıl ceza verildi. Ben şimdi 3 çocuğumu kime teslim edip cezaevine gireceğim. Çocuklarımı kime güvenip bırakayım. Benim cezamın affını istiyorum" diye konuştu. Arslan çiftinin çocukları, annelerinin cezaevine girmesini istemediklerini ifade ederek gözyaşları döktü. (aa)

SON 350 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
"Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez" "Eğer kazanamıyorsa, taviz verir" "İlk önce anlaşılmayı isterler" "Kazan / kaybet anlayışı hakimdir" "Acil olan şeyi en önce yaparlar" "Açık bir hedefle çalışmazlar" "Tepkiseldirler" Hugo Chavez, ABD'yi tehdit etti Stalin'in gözü de Türkiye'de imiş... İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu meslek dalları Acilen 400 bin eleman aranıyor! Melih Arat, bu kez etkisiz insanların 7 ortak özelliğini yazdı. 'Sezer, atamak için CHP'li arıyordu' Karttan para çeken bu haberi iyi okusun Castro, Chavez'i uyardı: Kendini kolla Kürtler şerefli kardeş, PKK şerefsiz örgüt 99 YTL’ye Atatürk süveteri Uçak 10 saat içinde 5 sefer yapmış Acemi sürücülere müjde Stajyer yetimin aylığı kesilemez Emeklilik veya toptan ödeme seçeneği arasında karar vermek Muayene parası ve yatan hasta katkı payı da başlıyor Sağlıkta fark mı yoksa katkı payı mı baslıyor? Malul aylığı alan çalışamaz Nüfusun yarısı emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor Değerli Blogcular bize sitenizde link vererek ziyaretçilerinizin SOSYAL GÜVENLİK konusunda bilinçlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.... Bir okurdan Ali TEZEL'e tebrik İşte Isparta'da düşen uçağın resmi Türkiye'nin 21 önemli uçak kazası Feci kazanın tanıkları o anı anlattı İnternet ucuzluyor: ADSL'de yeni indirim müjdesi geldi EL CEZİRE: Kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti. LE MONDE:“Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı. CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü. Kaza dünyada flaş haber oldu Sizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Korkunç şüphe: Uçak düşürüldü mü? 57 kişinin öldüğü korkunç kazada hayatını kaybedenlerin arasında önemli kişiler varmış Mali Müşavir ve Sosyal Güvenlik Genç Astsubaydan Sitem Bağ-kur'dan emekli olanlar SSK'dan yetim aylığı alamazlar-Ali ÖZTÜRK Ekonomist Uçağa binmedi, ölümden döndü Eğer memurluktan bu gün istifa etsem hizmetimi SSK'ya aktarma şansım var mıdır?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Yeni Çağ: AKP, emeklinin maaşını kesiyor İşte madde madde sağlıkta devrim SSK"lı işçiye çeyiz parası (evlenme yardımı) verilmez Sizce Bağ-kur'dan mı yoksa SSK'dan mı emekli olsam iyi olur?- Ali ÖZTÜRK Ekonomist Bağkur borcumdan kurtulmak için ek 19. maddeden yararlanmak istiyorum- Ali ÖZTÜRK Ekonomist SON 300 YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

"Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez" Durum ne kadar kötü olursa olsun, ortaya çıkacak bir değişimden sonra durumun daha kötü olmayacağına ilişkin bir garanti yoktur. Değişimden konferanslarda söz etmeyi çok severler, ama kendilerini değiştirmeye ihtiyaçları yoktur. Onlar zaten mükemmeldir. İyileştirmelerle ilgilenmezler; "damlaya damlaya göl olur" onlara ait bir atasözüdür ve sadece söylendiği dönem için geçerlidir. Büyük bir kriz ortaya çıkmadıkça değişmezler. Ne dersiniz, bir birey olarak sizde bu özellikler var mı, varsa ne yapmayı düşünüyorsunuz? Ben, kendi hesabıma kara kara düşünüyorum.

"Eğer kazanamıyorsa, taviz verir"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "Eğer kazanamıyorsa, taviz verir" Çok kötü kaybetmektense, az kaybetmeyi tercih ederler. Bu birlikte kazanma anlayışına yakın görülebilir, ama aslında ilgisi yoktur. Kıran kırana bir kazan / kaybet mücadelesinden sonra, hâlâ iki tarafın da kaybettiği "başarılı" bir modele varılamamışsa, taraflardan birinin kaybettiği ideal modele ulaşılmış demektir. Artık diyalog içinde birlikte kazanma anlayışını gerçekleştirecek zemin kalmamıştır. Taraflardan birinin galibiyeti kabul ediliyorsa, diğer taraf en az zararla durumu kurtarmak için taviz vermeye başlar.

"İlk önce anlaşılmayı isterler"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "İlk önce anlaşılmayı isterler" Kendileri mutlaka haklı, hatta en haklı olduklarından, önce kendileri konuşmalıdırlar. Diğerleri onların kıymetli mesajlarını anlamalı ve dinlemelidir. Zaten diğerlerinin söyleyecekleri çok da fazla değerli bilgileri yoktur. Kendi söylediklerine odaklı olduklarından hiç kimse birbirini dinlemez ve saatlerce yapılan toplantılardan güçlü olanın kararıyla çıkarlar. Ama herkesin kafasında hâlâ kendi fikri vardır.

"Kazan / kaybet anlayışı hakimdir"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "Kazan / kaybet anlayışı hakimdir" Kafalarında mutlaka kazanmak anlayışı hakimdir. İşte, apartmanda, siyasette ve diğer ortamlarda, diğerleri her zaman rakiptir. Rakiplerle birlikte kazanmak yerine herkesin kaybetmesi yeğdir. Bu hayatta ya kazanırsınız ya kaybedersiniz. Başka türlüsü olamaz. Birlikte kazanma (win-win) masal kitaplarında anlatılan bir hikayedir.

"Acil olan şeyi en önce yaparlar"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "Acil olan şeyi en önce yaparlar" Neyin öncelikli olduğunu hiç belirlemediklerinden, öncelikli yapılması gerekenler geniş zaman dilimleri içinde yapılmazlar, vadeleri bittiğinde, artık bu işler acil işlere dönüşür. Tıpkı dersini zamanında çalışmayıp kendini başka şeylerle oyalayan öğrencilere benzerler. İş teslim zamanı (öğrenci örneğinde sınav günü) geldiğinde kriz içine girerler; acilleşen işlere odaklanırlar. Kriz süreci (iş teslim, iş bitirme süreci) bir şekilde sona erip yeni döneme girildiğinde ders alıp geleceği hedefe göre planlamak yerine, rehavet içine girerler. Bu rehavet ortamı içinde geleceğin krizlerini ortaya çıkaracak işleri yaparlar ya da yapmadıkları işler geleceğin krizlerini ortaya çıkarır.

"Açık bir hedefle çalışmazlar"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "Açık bir hedefle çalışmazlar" Geleceğe ilişkin açık ve net bir hedefleri bulunmaz. Tepkisel yaklaşımlar aslında, hedefsizliğin bir sonucudur. Vizyon, yapılan işin kendisidir. İşin nasıl yapılacağı, ne olduğundan daha önemlidir. Üstelik "işi yapmak gerçekten gerekiyor mu" sorusuyla uğraşılmaz, hatta bu soru çoğu zaman akla bile gelmez. Nasıl sorusu, ne ve niçin sorularını önemsizleştirmiştir.

"Tepkiseldirler"
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN "Tepkiseldirler" Gelişme ve değişim meydana getirmek yerine, başkalarının yaptıklarına tepki verirler. Bir şeyler olur ve üstüne konuşurlar ya da harekete geçerler. Bu tepkisel yaklaşımlar, önemli ölçüde sorgulanmayan bir kültüre, kısa vadeli çıkarlara dayanır.

Melih Arat, bu kez etkisiz insanların 7 ortak özelliğini yazdı.
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Etkisiz insanların 7 tipik özelliği- ZAMAN Kişisel gelişim uzmanı ve yazar Melih Arat, konuları farklı yönleriyle ele almasıyla bilinen bir isim. Melih Arat, bu kez etkisiz insanların 7 ortak özelliğini yazdı. 01 Aralık 2007 11:50 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Amerikalı bir araştırmacı, etkisiz insanların 7 tipik özelliği nedir diye merak etmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşmış. Yedi temel özelliğin başlıkları araştırmacıya, başlıkların altındaki açıklamalar da bana ait. "Değişimden korkar ve iyileştirmelerle ilgilenmez" "Eğer kazanamıyorsa, taviz verir" "İlk önce anlaşılmayı isterler" "Kazan / kaybet anlayışı hakimdir" "Acil olan şeyi en önce yaparlar" "Açık bir hedefle çalışmazlar" "Tepkiseldirler"

'Sezer, atamak için CHP'li arıyordu'
01 Aralık 2007 Cumartesi, 20:48:25
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, anamuhalefet partisinin iktidarda olduğu dönemlerde atanan hakim ve savcıların, o günden buyana “CHP militanı gibi çalıştığı” tartışması yaşandı. 01 Aralık 2007 10:32 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } AK Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün, önceki gün Meclis Genel Kurulu’nda, adalet sistemine pek çok yenilik getiren Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifine “AKP kendine yakın avukatları hakim yapmaya çalışıyor.” diye tepki gösteren CHP’ye cevap verirken Mehmet Moğultay’ı hatırlattı. Muhalefetin “Bu teklifle, sınavı kazanan hakim ve savcı adaylarının başarısı, eğer AK Partili değilse bu adaylar, mülâkat marifetiyle ortadan kaldırılacaktır.” dediğini söyleyen Ergün, şöyle devam etti: “Demek ki, bugün görev yapan hakim ve savcıların başarıları, geçmişte yapılan, iktidar partilerinin hükümette olduğu zamanlarda ortadan kaldırılmış, şimdiki hakim ve savcılar aslında başarısız adamlar ve mülâkat sebebiyle, iktidarda kimse onlar tarafından alınmış ve bugün kendilerini işe alan hakim, savcı yapan hükümetlerin, siyasilerin emri altında çalışan adamlar mıdır? Evvela, bu ifadeler, bugün görev yapan hakim ve savcılara yönelik büyük ithamlardır.” DEMİREL’İN, SOL TANDANSLI ATAMALARIAsıl kadrolaşmanın onaya, idari veya yargısal denetime tabi olmayan kurumlarda yaşandığını da ifade eden AK Partili Ergün, CHP’nin desteğiyle Köşk’e çıkan 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in sol tandanslı atamalara damgasını vurduğunu hatırlattı ve “Sayın Demirel, CHP’nin, o günkü SHP'nin büyük desteğiyle Cumhurbaşkanı olmuştu. Ama Allah için, yedi yıl boyunca sol tandanslı atamalara damgasını vurdu, hiç itiraz eden olmadı” dedi. 50-60 KİŞİLİK BASKIN NE?Ergün, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bu yasa teklifi eşkıyalık ürünüdür, eşkıyalıkla parlamentoya inmiştir.” yönündeki ifadeleriyle ilgili olarak da “Bu yasa eşkıyalıksa, 50-60 kişiyle Komisyonu basmak ne? O ne? Yasama faaliyetlerine 50-60 kişilik baskınla engel olmaya çalışmak ne?” diye sordu. SEZER RESMEN CHP’Lİ ARADIArdından Köşk’e çıkan 10. Cumhurbaşkanı Sezer’in de atamalarında CHP’li aradığına dikkat çeken Nihat Ergün, şöyle konuştu: “Yedi yıl boyunca Sayın Sezer, Cumhuriyet Halk Partili aradı atamak için. Hatta bazı kişiler ‘Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim, yanlış yapıyorsunuz’ diye atamayı geri çevirdiler. Buralarda çok önemli kadrolaşmalar oldu.” (Vakit)

İnternet ucuzluyor: ADSL'de yeni indirim müjdesi geldi
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
Türk Telekom internet servis sağlayıcı-larına yönelik yeni bir kampanya başlatıyor. 1 Aralık 2007'de başlayacak kampanyada bir indirim, bir de limit artımı bulunuyor. 30 Kasım 2007 16:53 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Bu kampanya kapsamında 1 Aralık sonrasında yeni abone olan müşterilerden 29 YTL’lik bağlantı ücreti alınmayacak ayrıca limitli bağlantı sahibi tüm müşterilere de ücretsiz olarak 2 GB ek limit imkânı sağlanacak. Türkiye’de internet kullanımını kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak için çalışmalarını sürdüren Türk Telekom, ADSL’de yeni bir kampanya başlatıyor. Türk Telekom, toptan satış tarifelerinde Internet Servis Sağlayıcılara(ISS) sunacağı yeni avantajlarla, bu indirimlerin ISS’ler tarafından son kullanıcılara yansıtılmasının yolunu açacak. Türk Telekom’un yeni kampanyası 1 Aralık 2007 tarihinde başlıyor ve 31 Aralık 2007 tarihinde sona eriyor. Kampanyada bir indirim, bir de limit artımı bulunuyor. Buna göre Türk Telekom, ISS’lerden 1 Aralık 2007 tarihi itibarı ile kampanya bitimine kadar olan sürede abone başına 29 YTL’lik bağlantı ücretini almayacak. Türk Telekom ayrıca kampanyada, mevcut durumda limitli bağlantıya sahip tüm aboneler için de 2 GB ekstra limit imkânı sağlıyor. Bu durumda hiçbir ücret talep edilmeden, 4 GB internet kullananların limiti 6GB’ye, 6 GB limiti olanların limiti ise 8 GB’ye yükselecek. Bu uygulama ile internette kullanımı artan ses ve video içeriğinin limit sıkıntısı yaşamadan rahat bir şekilde kullanımına destek sağlanmış olacak. Türk Telekom bu ve benzeri kampanyalarla Türkiye’de 2007 yılında 4,3 milyonu aşan genişbant internet kullanıcı sayısını artırmayı ve tüm Internet Servis Sağlayıcıları’nın yeni ADSL müşterisi kazanmasını ve böylece toplam pazarın büyümesini teşvik etmeyi hedefliyor. Türk Telekom’un toptan tarifelerde yaptığı bu indirimlerle, ISS’ler de kendilerine Türk Telekom tarafından sağlanan imkanları temel alarak ve kendi imkanlarını kullanarak müşterileri için geçmişte olduğu gibi cazip kampanyalar yapabilecekler. HABER 7

EL CEZİRE: Kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti.
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
EL CEZİRE: El Cezire Televizyonu, haberinde ise, kazada kurtulan olmadığını vurgularken kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti. Kanal, kazanın nedeni olarak hava koşullarının dışlandığını da belirtti.

LE MONDE:“Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı.
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
LE MONDE: Fransız Le Monde gazetesi, internet sayfasında ise, 56 kişinin bulunduğu uçağın kazasında kurtulan olmadığını belirtirken “Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı.

CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü. Düşen uçağın şirketi Atlas Jet Genel Müdürü Tuncay Doğaner şu ana kadar kazadan kurtulan kimsenin olmadığını belirtirken uçağın World Focus Havayollarından kiralandığını açıkladı.

BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü.
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü. Uçak 49 yolcu ve 7 mürettabat taşıyordu. Düşmeden önce radardan çıkan uçak İstanbul’dan Isparta’ya gidiyordu. Bir yetkili uçağın pilotunun uçak düşmeden biraz önce iniş için izin aldığını belirtti. Kazayla ilgili olarak kriz masası kuruldu.

Kaza dünyada flaş haber oldu
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
Türkiye'deki uçak kazası dünya basınında geniş yankı buldu. Yabancı medya kuruluşları kazayı birinci ve flaş haber olarak duyurdu. Yabancı basın kuruluşlarında, kazada kurtulan olmadığına dikkat çekildi. 30 Kasım 2007 14:22 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Dünyanın önde gelen basın kuruluşları kazayı ilk flaş haber olarak şöyle duyurdu : BBC : Türkiye’nin güney batısında meydana gelen uçak kazasında 56 kişi öldü. Uçak 49 yolcu ve 7 mürettabat taşıyordu. Düşmeden önce radardan çıkan uçak İstanbul’dan Isparta’ya gidiyordu. Bir yetkili uçağın pilotunun uçak düşmeden biraz önce iniş için izin aldığını belirtti. Kazayla ilgili olarak kriz masası kuruldu. CNN : Türkiye’de 56 kişiyi taşıyan jet yolcu uçağı Türkiye’nin güneyinde pilot inişe hazırlanırken düştü. Düşen uçağın şirketi Atlas Jet Genel Müdürü Tuncay Doğaner şu ana kadar kazadan kurtulan kimsenin olmadığını belirtirken uçağın World Focus Havayollarından kiralandığını açıkladı. EL CEZİRE: El Cezire Televizyonu, haberinde ise, kazada kurtulan olmadığını vurgularken kazanın uçağın inmesinden kısa bir süre önce meydana geldiğini kaydetti. Kanal, kazanın nedeni olarak hava koşullarının dışlandığını da belirtti. LE MONDE: Fransız Le Monde gazetesi, internet sayfasında ise, 56 kişinin bulunduğu uçağın kazasında kurtulan olmadığını belirtirken “Şu an için kazanın nedenleri bilinmiyor” diye yazdı.ANKA

Feci kazanın tanıkları o anı anlattı
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
Isparta'da düşen Atlasjet'e ait yolcu uçağında hayatını kaybeden yolcuların yakınları feci kazanın yaşandığı dakikalarda pistte yaşananları anlattı. İşte tanıkların gözlemleri: 30 Kasım 2007 16:13 Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px; } #haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px; } #nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url(http://image.haber7.com/ads/nealsak/market-bg.jpg) no-repeat; cursor: pointer; } #bannerCorp { width: 272px; height:260px; border: solid 1px #909; text-align: center; padding: 10px 0 0 0; } Isparta'nın Keçiborlu ilçesinde düşen Atlasjet'e ait yolcu uçağında hayatını kaybeden Sibel Uysal'ın (26) annesi Meral Uysal, uçağın Isparta Havalimanı'ndan pas geçtiğini gördüğünü söyledi. Acibadem Hastaneleri'nin eczacısı olan kızı Sibel Uysal'ı karşılamak için havalimanına gittiğini söyleyen acılı anne, saat 01,30 sularında uçağın geldiğini, ancak pas geçerek Keçiborlu istikametine gittiğini, bir daha da dönmediğini ifade etti. UÇAĞIN PAS GEÇTİĞİ İDDİASI Bu arada, uçakta hayatını kaybedenler arasında olan Şakir Özsoy'un babası Fettah Özsoy, “Oğlum Erciyes Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. İstanbul'da bir dış ticaret şirketinde staj yapıyordu. Babaannesinin cenazesi için Burdur'a gelmek üzere Isparta uçağına binmişti” dedi. Fettah Özsoy, oğlu Şakir Özsoy'u karşılamak için dün gece Süleyman Demirel Havalimanı'na gittiğini, bekleme salonunda uçağın inmek üzere olduğunun haber verildiğini, havalimanı personelinin de takoz koymak üzere aprona çıktıklarını anlattı. Fettah Özsoy, “Görevliler bir süre sonra tekrar içeri girdiler. (Uçak pas geçti) dediler. Saatler ilerledikçe Vali, Emniyet Müdürü ve diğer ilgililer geldi. Ne sorsak da cevap alamadık. Kötü bir olay olduğunu anladık” dedi. Fettah Özsoy, “Zaten bu havaalanı sahası bu işlere ters. Her tarafı dağ. 10 gün önce ortağımın içinde bulunduğu uçak 3 kez havalimanını pas geçti. Onlar da büyük korku yaşadıklarını anlatmışlardı” diye konuştu. CENAZELER MORGA GETİRİLİYORIsparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen Atlasjet uçağında hayatını kaybeden yolcularla uçak mürettebatının cenazeleri Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi morguna getirilmeye başlandı. Her biri ikişer cenaze taşıyan ambulansların morg önüne gelmeye başlamasıyla birlikte, hastane önünde bekleyen yolcu yakınlarında da hareketlenme yaşandı. Ambulansların girişi sırasında Morg önünde cenaze yakınlarına seslenen Başkomiser Erol Ülgen, cenaze yakınlarının acil servis önünde toplanmalarını istedi. Acılı ailelere seslenen Başkomiser Ülgen, kendilerinin de çok üzgün olduğunu ifade ederek, cenazelerin teşhis edilmesi için her aileden yalnızca bir kişinin morga alınacağını bildirdi. Ülgen, “Sadece cenazenin en yakını olan bir kişi morga alacağız. Lütfen sakin olun. Teşhis tamamlanınca cenazeleri vereceğiz. Lütfen morga giriş yapan ambulansların peşinden koşmayın” dedi. Hastane güvenlik görevlileri de morg önünde çember oluşturdular. Bu arada, Atlasjet'den bir görevli, İstanbul'a götürülecek cenazelerle, ölenlerin yakınlarının ulaşımı için özel bir uçak kaldırılacağını duyurdu. HABER 7-AA

Sizin yazılarınız sayesinde anneannem emekli oldu-Ali ÖZTÜRK Ekonomist
30 Kasım 2007 Cuma, 20:07:30
Ali bey merhaba;Çok teşekkür ederim. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Sizin yazılarınızsayesinde anneannem emekli oldu. Bugün maaş kartı geldi çok sevinçli nekadar sevaba girdiniz bir bilseniz. Sağolun. Çok sağolun.Dedem vefat ettiği zaman başvurmuştuk emekli olmak için; ama askerlikleberaber 1.770 günü çıktı. Emekli etmediler. Çok üzülmüştü o zaman. Şimdi 10yıl sonra emekli oldu 440 ytl. maaş bağlandı. Çok sevinçli nenem, nasıl duaediyor bir görseniz. Onun tek istediği rahat rahat doktora gitmek. Bugünmaaş kağıdı geldi yarın doktora gidebilir miyim diye soruyor. Düşüneniçindeki özlemi.Teşekkür ediyorum tekrar. Yazılarınızı okumaya büyük bir keyifle devamedeceğim.İyi çalışmalar.KEZBAN ULUĞSU Cevap: Hanımefendi ne mutlu bana çok sevindim. Şu da bir gerçekki 900 günden ölüm aylığı ile ilgili geniş ve kapsamlı yazılarım ulusal yayın yapan bir çok dergide ve internet sitelerinde yayınlandı. Ayrıca emekli olan kişi hemen sağlık hizmetlerinden yararlanabilir. Ninenizin dualarını önemsiyorum. Allah benim adıma dualarını kabul eder inşaallah. Kendisine selamlarımı iletin... Ölüm Aylığına Hak Kazanmak Kolaylaşınca SSK'ya Yapılan Başvurular Arttı... SSK'LI HAKSAHİPLERİNE 900 GÜNDEN ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASINA BAŞLANDI ÖLÜM AYLIĞIYLA İLGİLİ SORULARINIZA CEVAPLAR SSK'da 900 Günden Ölüm Aylığı Uygulaması Kalkabilir... SORUN CEVAPLAYALIM Ali ÖZTÜRK Ekonomist aliozturk.tr@hotmail.com
Tüm öğeleri göster
Görüntüleniyor
200 / 200

Tümü
200
Yeni
59
Sıralama ölçütü:

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,

<$I150 Yorum4>
    <$Co

    <$Blben 15.10.1995 yılında sıgortaya basladım 1956 yılında dogdum.normalde bu ayda emeklı olmam gerekırken yenı kanun cıkartarak emeklılıgımı 7 ay daha uzamıs hesaplamalar dogrumudur? ogrenebılır mıyım?
    ç.ayse özdemir

    <$I1Anonymous ç.ayse adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 1 Ocak 2012 21:32 an> <$Bl 

    <$Blben 15.10.1995 yılında sıgortaya basladım 1956 yılında dogdum.normalde bu ayda emeklı olmam gerekırken yenı kanun cıkartarak emeklılıgımı 7 ay daha uzamıs hesaplamalar dogrumudur? ogrenebılır mıyım?
    ç.ayse özdemir

    <$I1Anonymous ç.ayse adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 1 Ocak 2012 21:32 an> <$Bl 

    <$Bl[url=http://ivlkrwnnz.com]cFoPOBWBxMrU[/url] , NCBeOmuMden , http://hhmgziigpu.com

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 11 Aralık 2012 23:54 an> <$Bl 

    <$BlYou are my breathing in, I have few blogs and often run
    out from post :). "Truth springs from argument amongst friends."
    by David Hume.

    Here is my homepage; sharecash downloader 2012

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 7 Nisan 2013 09:08 an> <$Bl 

    <$BlSome genuinely wonderful content on this site, appreciate it for contribution.
    "A man with a new idea is a crank -- until the idea succeeds." by Mark Twain.


    Have a look at my homepage: minecraft for free

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 11 Nisan 2013 12:27 an> <$Bl 

    <$BlIt is the best time to make some plans for the future and
    it is time to be happy. I've read this post and if I could I wish to suggest you some interesting things or tips. Perhaps you can write next articles referring to this article. I want to read more things about it!

    Also visit my webpage :: Virtapay To Payza Howto

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 12 Nisan 2013 23:19 an> <$Bl 

    <$BlJust desire to say your article is as astounding. The clarity to your submit is
    simply nice and that i can assume you're an expert in this subject. Well along with your permission allow me to clutch your feed to keep up to date with impending post. Thanks a million and please keep up the enjoyable work.

    my weblog - 3d sex games

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 13 Nisan 2013 02:03 an> <$Bl 

    <$BlYou really make it seem so easy with your presentation but
    I find this matter to be actually something that I think I would never understand.
    It seems too complex and very broad for me. I'm looking forward for your next post, I will try to get the hang of it!

    My blog post hack twitter

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 28 Nisan 2013 10:10 an> <$Bl 

    <$BlHowdy! I could have sworn I've been to your blog before but after looking at some of the articles I realized it's new to me.
    Regardless, I'm certainly delighted I discovered it and I'll be
    book-marking it and checking back often!

    Also visit my blog post: download miscrits

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 7 Mayıs 2013 01:25 an> <$Bl 

    <$BlHmm it looks like your website ate my first comment (it was
    super long) so I guess I'll just sum it up what I submitted and say, I'm thoroughly enjoying your blog.
    I as well am an aspiring blog writer but I'm still new to everything. Do you have any points for newbie blog writers? I'd really appreciate it.



    My homepage :: virtapay to lr

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 7 Mayıs 2013 05:52 an> <$Bl 

    <$BlI believe what you composed made a bunch of sense.
    But, what about this? what if you added a little content? I mean,
    I don't want to tell you how to run your website, but what if you added something that grabbed people's attention?
    I mean "http://emeklilik.blogcu.com SON 200 YAZI" is kinda vanilla.

    You should peek at Yahoo's home page and note how they create article titles to grab people to click. You might add a related video or a pic or two to grab people excited about what you've written.
    Just my opinion, it could make your blog a little bit more interesting.


    My page; free psn

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 8 Mayıs 2013 01:28 an> <$Bl 

    <$BlYou actually make it seem so easy with your presentation but I find this
    topic to be actually something which I think I would never understand.
    It seems too complicated and extremely broad for me.
    I'm looking forward for your next post, I will try to get the hang of it!

    Take a look at my web-site - miscrits rare

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 11 Mayıs 2013 06:48 an> <$Bl 

    <$BlHello! Do you know if they make any plugins
    to help with Search Engine Optimization? I'm trying to get my blog to rank for some targeted keywords but I'm not
    seeing very good success. If you know of
    any please share. Thank you!

    Here is my blog :: free psn codes komentiraj nijedan komentar do sada.

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 11 Mayıs 2013 15:34 an> <$Bl 

    <$BlI've been surfing online more than three hours lately, yet I never discovered any attention-grabbing article like yours. It is pretty price enough for me. Personally, if all webmasters and bloggers made good content material as you probably did, the internet will likely be a lot more helpful than ever before. "Baseball is 90 percent mental. The other half is physical." by Lawrence Peter Berra.

    Also visit my web blog :: aimbot For ps3

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 13 Mayıs 2013 16:37 an> <$Bl 

    <$BlUseful information. Lucky me I found your website by accident, and I am stunned why this accident didn't took place earlier! I bookmarked it.

    my blog post forgot password

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 13 Mayıs 2013 18:35 an> <$Bl 

    <$BlThat is very fascinating, You are an overly skilled blogger.
    I've joined your feed and look forward to in the hunt for more of your excellent post. Also, I have shared your website in my social networks

    Feel free to visit my webpage - castleville cheat codes

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 18 Mayıs 2013 16:51 an> <$Bl 

    <$BlIts not my first time to visit this web site, i am browsing this site dailly and take pleasant facts from here everyday.


    Here is my webpage how i make money

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 19 Mayıs 2013 11:39 an> <$Bl 

    <$BlThe particular Lg 42lh5000 - An evaluation

    Feel free to surf to my web-site epson powerlite Home Cinema 3010

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 26 Mayıs 2013 06:26 an> <$Bl 

    <$BlOnkyo Wedding speaker Stands : Sleek And even Sturdy

    Have a look at my website :: BenQ EP5920

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 26 Mayıs 2013 06:34 an> <$Bl 

    <$BlThe manufacturer claims if this can improve text entry speeds by
    30%. The Nexus S, however, has flash while some variants, such as the Samsung Vibrant and Captivate, of the Samsung Galaxy S do not.
    It's just a minor annoyance, because the tablet can fit in one hand, and therefore always stay directed to the user.

    My web site; samsung galaxy tab

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 31 Mayıs 2013 00:44 an> <$Bl 

    <$BlI was wondering if you ever considered changing the page layout of your site?
    Its very well written; I love what youve got to say. But maybe you could a little more in the way of content so people could connect with it better.
    Youve got an awful lot of text for only having one or 2 images.

    Maybe you could space it out better?

    Take a look at my web blog :: pc - mw3 aimbot - working

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 31 Mayıs 2013 08:28 an> <$Bl 

    <$BlXavi Gerad Jude Am. Aiicco Sigorta plc Temsilcisi. Biz 3% anaSayfa Ödeme oraninda Kredi sunuyoruz.Bu (CEO) e-posta adresine bizimle irtibata ilgilenen
    varsa: xavigeradloanfirm@yahoo.com
    Eklendi sadece Aiicco Sigorta plc Izin Alir 20 yas üzeri yazidan.
    Bireysel Krediler Yatirim.
    Isletme Kredileri Yatirim.
    Konsolidasyon Kredi.
    Insaat Krediler.
    Bir'in Daha yaygin Ödeme yasindaki Your Language.
    Plani Çirak AYLIK ve yillik Ödemeler arasinda yorumsuz yapin.
    Esnek Kredi kosullari.
    Yil 5000 8000.000.00 Euro Kadar Kredi yok.
    FIRMAMIZ Güvenilir, Verimli, hizli ve yürüt BIR islemdir. Bize bugün.SR GERAD JUDE Yatirim plc: Yanitlar Isim gönderilmesi gerekmektedir, E- posta: xavigeradloanfirm@yahoo.com

    <$I1Blogger Unknown adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 31 Mayıs 2013 15:11 an> <$Bl 

    <$BlWOW just what I was looking for. Came here by searching for
    balding

    Here is my website; Read Full Article

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 3 Haziran 2013 21:58 an> <$Bl 

    <$BlWow, wonderful blog layout! How long have you been
    blogging for? you made blogging look easy. The overall look of your
    website is wonderful, as well as the content!

    My blog miscrits rare

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 4 Haziran 2013 03:32 an> <$Bl 

    <$BlThis page really has all the information I needed concerning this subject and didn't know who to ask.

    my page; best cellulite treatment

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 5 Haziran 2013 07:27 an> <$Bl 

    <$BlMy brother recommended I might like this blog. He was once totally
    right. This put up actually made my day. You cann't believe just how a lot time I had spent for this info! Thanks!

    Take a look at my website - Online Tv Series

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 7 Haziran 2013 01:58 an> <$Bl 

    <$BlHowdy! I'm at work browsing your blog from my new iphone 4! Just wanted to say I love reading your blog and look forward to all your posts! Carry on the outstanding work!

    Feel free to visit my homepage :: bmr calculator for women

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 7 Haziran 2013 12:49 an> <$Bl 

    <$BlHello friends, how is all, and what you want to say concerning this paragraph, in my
    view its truly awesome designed for me.

    Here is my web-site :: minecraft download free

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 8 Haziran 2013 17:11 an> <$Bl 

    <$BlWould you know performed folks general sizes become what you will want to acknowledge:
    Game plan best saucepan measured to design a special wide range
    of a percentage. Consider issues of safety it's always best to give consideration to on the other hand, taking pictures along initially. You might love is stuffed with important next using the device considering that fall capable to very quickly. Yet, opposite to all the other sleeping rooms in the home, you will see that the kitchen will need many apparatus for example , the oven, oven, wine refrigerator, everything they eat processors, along with put up proceeds on.

    My web-site restaurant big ovens ()

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 14 Haziran 2013 15:50 an> <$Bl 

    <$BlEach of currently the stoves produce twice convection software, featuring a set of addicts and 4 emitters probably
    give good results every in addition or simply progression.
    More real estate treatment contractors will even have a re-scheduling process, but may well help remind someone but if your a ton of widgets usually are as a result to gain concerning examination.
    Add some tomato gravy along with home wine.

    Feel free to surf to my blog small table top ovens

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 15 Haziran 2013 21:19 an> <$Bl 

    <$BlSheldon is the Tin Man, who needs a heart, but he doesn't want one. Morgan brought mischievous charm and heart to the Wizard. This is not the Wicked Witch of the East that the house lands on.

    Also visit my web blog: wizard101 cheats

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 16 Haziran 2013 06:57 an> <$Bl 

    <$BlCaterers, band - Featuring Great Decisions And Fantastic Food

    Here is my web page - video to mp3 online converter

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 16 Haziran 2013 12:18 an> <$Bl 

    <$BlIf you want a Premium Minecraft Account check out
    this generator. With it you can generate a unique Minecraft Premium Account which no
    one else has! You can Download the Free Premium Minecraft Account Generator http://www.
    free-minecraft-download.tk

    I was recommended this website by my cousin. I am not sure whether this post is written by him
    as nobody else know such detailed about my difficulty.
    You're wonderful! Thanks!

    Feel free to visit my page: free minecraft download

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 16 Haziran 2013 20:16 an> <$Bl 

    <$BlIt's really a cool and helpful piece of information. I am satisfied that you shared this helpful info with us. Please keep us informed like this. Thanks for sharing.

    Feel free to surf to my web site dragon on dragonvale

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 16 Haziran 2013 20:24 an> <$Bl 

    <$BlConsult with your Database Administrator for more assistance.
    Your Inner Critic will be alarmed and will Find Excuses And
    Reasons (F. This is not the Wicked Witch of the East that the house
    lands on.

    Here is my web page :: wizard101 hack [http://esdesire.net/]

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 17 Haziran 2013 01:46 an> <$Bl 

    <$BlYou may be called to be a healer with herbs, you may
    be called to making food using more regional ingredients.
    Morgan brought mischievous charm and heart to the Wizard.
    com to learn all you need to know about the 'Wizard of Oz' hanging.



    Also visit my web page ... wizard 101 hack

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 17 Haziran 2013 02:19 an> <$Bl 

    <$BlIf not totally melted, place in microwave again for
    another 30 seconds and then stir again. Try having half a sweet potato in the morning with a serving of protein like eggs or chicken-sausage.
    They are a convenient size and easy to transport so you can
    keep a stack in your car or in your desk drawer to use whenever the need
    arises.

    Here is my homepage; candy crush saga cheats :: ::

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 17 Haziran 2013 04:22 an> <$Bl 

    <$BlWhether you like it or not, and whether you agree philosophically with the idea, these folks are at liberty to look at
    anything you post online. This site was put together
    by the Internet Keep Safe Coalition. Kaboose - - A fun website focused on providing games "for moms and kids".


    Have a look at my page - club penguin cheat

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 17 Haziran 2013 07:14 an> <$Bl 

    <$BlThis news page is updated regularly, and the archives are also created in it.
    Rockhopper has his faithful companion, Yarr, a red puffle who
    travels the on the Migrator with Rockhopper. Zero spam
    - only approved senders can send emails to your children.


    Here is my web-site: club penguin Cheat codes - behjam.ir -

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 17 Haziran 2013 07:15 an> <$Bl 

    <$BlIf you're really concerned, you could give the piece of candy crush cheats level 135 a little taste, but I think your tick-or-treater might have issues with that. Can you probably achieve the same thing by adding some hard liquor to juice. small businesses, there is no government help for you and if you find some'consider it a gift.


    my blog :: candy crush saga cheats

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 18 Haziran 2013 23:02 an> <$Bl 

    <$BlAm xavi Gerad jude, Aiicco inssurance plc bir temsilcisi.
    Size bir kredi ihtiyaci varsa bugün e-posta yoluyla bugün bize ulasin, istediginiz kredi ile size yardimci olabilir:
    (xavigeradloanfirm@yahoo.com)
    Yilbasi kredileri% 3 faiz orani sadece avelable vardir. Ciddi basvuran, ancak daha fazla bilgi için irtibata geçiniz. Biz renging krediler
    sunuyoruz
    3000 sadece US $ Euro ve pound 50,000.000 için.
    Biz dahil kredi her türlü teklif
    Bireysel krediler:
    Isletme Kredileri:
    Ögrenci Kredileri:
    Insaati krediler:
    Ev kredileri:
    Is expandsion krediler:
    Borç konsolidasyonu kredi:
    Biz hizli ve dinamik test edilmis ve güvenilir bulunmaktadir.

    Daha fazla bilgi için (xavigeradloanfirm@yahoo.com): E-posta Iletisim.

    Sr Gerad jude görüyoruz.

    <$I1Blogger Unknown adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 21 Temmuz 2013 04:19 an> <$Bl 

    <$BlEğer size stres olmadan zamanında ihtiyaç tam miktarı verecektir güvenilir bir sağlayıcıdan bir kredi ihtiyacınız var mı? Evet, o zaman doğru yönde bulunmaktadır. Bob Williams, ünlü işadamı ve aynı zamanda özel bir borç veren duyuyorum. Orada önemli bir iş kişiyle beni bağlayabilirsiniz eğer ülkenizde benim iş bir şube kurmak istiyorum. Ben% 2 faiz oranıyla kredi vermek.
    ~ 5 saat maksimum içinde kredi alın.
    ~ Hiçbir milliyet bariyer.
    ~ Onayı Garantili.
    Sen sadece bir mail uzakta kredi alma vardır. İlgilenen kişiler co.operateloanservice@gmail.com aracılığıyla şimdi bana mail gerekir

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 19 Ağustos 2015 19:03 an> <$Bl 

    <$BlMerhaba,
    i Bayan Lopez A Kilisesi finans kredi duyuyorum, meşru bir kredi borç veren, biz yatırım ve finansal çözmek için kişisel kredi, ev kredisi, bir araba satın alma kredileri, öğrenci kredisi, borç konsolidasyonu kredi, teminatsız kredi, girişim sermayesi kredileri ve işletmelere kredi vermek sorunları, vb ... bizim krediler kolayca ve 150,000,000 € avro sermaye, € 500 tüm ciddi insanlar için 100 € milyon Euro arasında değişen bir terim, güvenilir özel kısa ve uzun vadeli borç ve istediği entegre bekliyor bir kredi yapmak. Bizim kredi teklif ilgilenen varsa% 2 Benim faiz oranı, e-posta Ladylopezloaninstitute@gmail.com, bize hitap irtibata geçiniz

    Adı: Bayan Lopez

    E-posta: LADYLOPEZLOANINSTITUTE@GMAIL.COM

    <$I1Blogger Lady Lopez adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 30 Ocak 2016 13:13 an> <$Bl 

    <$Bl
    Bu Aso tasarruf ve kredi kredi sirketidir. kisisel is için bir kredi gerekiyor, ya da tüm temizlemek için kredi ihtiyaciniz varsa
    Daha fazla bilgi için evisloanfirm@gmail.com: fatura lütfen bizim bizim burada e-posta ile temasa geçin. Bilginiz için, firmamiz
    Eger ilgileniyorsaniz lütfen bize geri almak hemen kredi ile halletmek için,% 2 faiz oraniyla kredi vermek
    2z
    Onay belgesine aktarmak.
    Dolgu ve dönüs
    (1) Tam adi: ………………..
    (2) Kredi Tutari: ……………
    (3) Kredi Süre: …………..
    (4) Cinsiyet: …………………….
    (5) Cinsiyet: ……………
    (6) Ülke:
    (7) Ev adresi: ………
    (8) E-posta adresi:
    (9) Telefon numarasi: ………..
    Bay Evis Philip

    <$I1Blogger Unknown adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 18 Temmuz 2016 16:32 an> <$Bl 

    <$Blİş kurmak için acil bir kredi ihtiyacın var ya da refinance için bir borca ihtiyacım var, borcunu ödemek için bir kredi ihtiyacın var? Bir araba ya da ev satın almak için kredi ihtiyacın var? Eğer Evet kaygı Hayır fazla, biz her türlü kredi onay olmadan uygun bir faiz oranıyla kredi sunuyoruz!!! e-posta yoluyla bize bugün. (co.operateloanservice@gmail.com) (+ 1-617-934-1393)
    Bütün amaç için krediler sunuyoruz. Bugün geçerli ve 3 gün içerisinde finanse.
    -En az kredi miktarı: € 2,000.00
    -Maksimum kredi miktarı: En düşük € 100,000,000.00
    -Faiz oranı: % başına yıllık 2
    Daha fazla bilgi için bize ulaşın e-posta (co.operateloanservice@gmail.com) (+ 1-617-934-1393) yolu ile

    <$I1Blogger Unknown adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 25 Eylül 2016 23:15 an> <$Bl 

    <$BlMerhaba,
    Borçlarınızı temizlemek için acilen kredi almanız gerekiyor mu yoksa bankalar ve diğer finansal kurumlar tarafından reddedildi mi? İşletmenizi geliştirmek için bir krediniz mi var? Konsolidasyon veya ipotek kredisine mi ihtiyacınız var? Şimdi ara ve biz son finansal problemler için buradayız.

    Bu Amenista Waran kredi şirketleri. azami $ 5000.00 USD $ 100.000.000.00 dolar.% 2'lik dağılım aralığı, uygun bir faiz oranı ile ilgilenen kişilere kredi sağlıyor.

    Kredilerimizin maksimum güvenliği birinci önceliğimizdir sigortalıdır.
    Yatırımcıların İHTİYACI var.

    Lütfen e-posta yoluyla bizimle iletişime geçin:
    waranfinancialservice@gmail.com

    içtenlikle
    Amenista Waran
    Dünyanıza bir yol.

    <$I1Blogger Amenista Waran adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 10 Kasım 2017 13:37 an> <$Bl 

    <$Blİş Planlama, Ticari ve Kalkınma Finansmanı, Mülkler ve İpotekler, Borç Konsolidasyon Kredileri, Ticari Krediler, Özel krediler, Bireyler, şirketler ve kurumsal kuruluşlar için yıllık düşük faiz oranına sahip Konut Yeniden Finansman Kredileri gibi geniş bir yelpazede finansal hizmetler sunuyoruz. Genel Kredi programımızla aileniz için en iyisini alın ve hayallerinizdeki eve sahip olun. İlgilenen adayların bizimle iletişime geçmesi gerekir
    Yalnızca WhatsApp: {+ 44} 7480 729811
    Tel .... {+ 44} 7480 729811
    E-posta: (iskandalestari.kreditpersatuan@gmail.com)

    <$I1Blogger "ISKANDAR LENDERS" adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 6 Mayıs 2020 19:44 an> <$Bl 

    <$Blİyi günler ! kredi talep eden tüm değerli müşterilerimize hızlı bir bildirimde bulunmaktayız, şu anda uygun bir kredi faiz oranına sahip bir kredi planındayız.
    İletişim:

    creditcentercorp.usa@gmail.com

    <$I1Blogger PlutoTrust adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 24 Temmuz 2020 20:33 an> <$Bl 

    <$Blİyi günler ! kredi talep eden tüm değerli müşterilerimize hızlı bir bildirimde bulunmaktayız, şu anda uygun bir kredi faiz oranına sahip bir kredi planındayız.
    İletişim:

    creditcentercorp.usa@gmail.com

    <$I1Blogger PlutoTrust adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 24 Temmuz 2020 20:33 an> <$Bl 

    <$Blİlişkimi dağılmaktan kurtararak bana büyük bir iyilik yapan Dr Ilekhojie sayesinde her gün yüzümde bir gülümsemeyle uyanıyorum. Mükemmel bir ilişkim olduğunu düşünürdüm, ta ki sevgilim eve geç gelip her gün bana farklı bahaneler sunana kadar, onu yakından takip etmeye karar verdim ve sonra onun başka bir kızla ilişkisi olduğunu keşfettim. Ona çok güvendiğim ve onun gizli bir ilişkisi olduğunu ve artık benimle ilgilendiğini veya bana sevgi gösterdiğini bildiğim için kalbim kırıldı. Daha farkına varmadan beni kız için terk etti ve ben de onu başka bir kadına kaptırdığım için büyük bir çıkmaza girdim. Ama Dr Ilekhojie'nin iletişim bilgilerini internete koyan herkese teşekkür ederim. Onu 48 saat içinde geri almamda bana yardımcı oldu ve bugün ilişkim her zamankinden daha fazla sevgi ve güçlü duygusal bağla yeniden tesis edildi. Dr Ilekhojie ile +2348147400259 numaralı telefondan arayarak veya WhatsApp aracılığıyla iletişime geçebilirsiniz.

    <$I1Anonymous Adsız adlı yazara görepan style="text-transform:lowercase"><$I1saat: 29 Şubat 2024 17:50 an> <$Bl 

    <$BlYorum Gönder

    <$BlKaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

    This is a paragraph of text in the sidebar.

    -->

    Powered by Blogger

    <$BlKaydol:
    Kayıtlar [Atom]